Türk şoförler böyle serbest kaldı

Başbakan Erdoğan Resmi Konut'ta Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüştü.

Öte yandan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile telefon görüştü, Irak'taki siyasi durum ve hükümet kurma çabaları konusunda görüş alışverişinde bulundu.

Habertürk'e konuşan TIR şoförü Ökkeş Şen, kötü muameleye uğramadıklarını ancak rehin tutuldukları 23 gün boyunca belirsizlik ve ölüm korkusu ile yaşadıklarını söyledi. Serbest bırakılan bir diğer TIR şoförü Halil Adam, araçlarına el koyulduğunu ve yürüyerek Mahmur'a gittiklerini söyledi.

Halil Adam, şoförlere serbest bırakılacağının dün gece saatlerinde söylendiğini ve bugün öğlen 12 civarı bırakıldıklarını, yetkililerin araçla gelip kendilerini alacaklarının söylendiğini belirtti.

32 Türk şoför önce yaya olarak yola çıktı, daha sonra bir kamyonete binerek Mahmur Kampı'na doğru ilerlemeye başladı.

DAVUTOĞLU'NDAN AÇIKLAMA

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Musul'da IŞİD tarafından 10 Haziran'da kaçırılarak rehin alınan 32 Türk tır şoförünün serbest bırakılması ile ilgili açıklama yaptı.

Davutoğlu, "23 gündür gece gündüz takiplerimiz ve yaptığımız çalışmalar sonucu 32 şoförümüz, Başkonsolosumuz tarafından teslim alındı. Erbil'e doğru yola çıktılar. Şoförlerin sağlık durumları iyi. Sadece bir şoförün kontröle ihtiyacı olabilir. Şu anda bir THY uçağı Erbil'e yola çıktı. Akşam saatlerinde şoförler ile birlikte Ankara'ya geri dönecek."

"Bütün şoförlerimize ve ailelerine geçmiş olsun dileklerimi ifade etmek istiyorum. Umarım bir daha böyle ayrılıklar yaşanmaz."

"Umarım kısa süre içerisinde, yaptığımız çalışmalar sonucunda konsolosluk çalışanlarımızı da sağ salim ülkemize getireceğiz. Günlerdir tek düşüncemiz, vatandaşlarımızı ülkemize geri getirmek, aileleriyle kavuşturmaktır" dedi.

TÜRK YETKİLİLER MAHMUR'DA KARŞILADI

Türk şoförler, Türk yetkililer tarafından Mahmur'da karşılandı, araçlarla Erbil'e doğru yola çıkıldığı bildirildi.

Şoförlerin sağlık durumları ile ilgili net bilgi doktorların muayenesinden sonra açıklanacak, ancak şoförler iyi olduklarını belirtti.

Türk yetkililer tarafından Mahmur'da karşılanarak otobüse bindirilen şoförler, Erbil'e nakledildi. Şoförler burada çok yoğun güvenlik önlemleriyle korundu. İşçileri getirecek uçağın Şanlıurfa'ya indi.

AİLELER HABUR'A GİTTİ

IŞİD'in rehin aldığı şoförler de telefonla ulaşarak ailelerine serbest bırakıldıklarını bildirdi. Yoğun olarak Şanlıurfa ve Mardin'de yaşayan yakınları da aldıkları bu haberin ardından şoförleri karşılamak üzere Habur Sınır Kapısı'na hareket etti.

Serbest kalan TIR şoförlerinden Mehmet Eyi'nin eşi Fatma Eyi eşi ile telefonda konuştuklarını, konsolosluktan gelenlerin kendilerini Ankara'ya götürdüğünü söylediğini belirtti. Eşi ve diğer 31 TIR şoförünün rehin tutulduğu sürece yetkililerin kendilerini bilgilendirmediği konusunda yakınan Fatma Eyi, eşinin serbest kalmasının büyük bir mutluluk olduğunu söyledi.

"MUTLULUK VERİCİ"

32 şoförün çalıştığı şirket olan Kızıl Grup Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Kızıl, şoförlerin serbest bırakılmasının mutluluk verici olduğunu söyledi.

Irak'ta rehin tutulan şoförlerin serbest bırakılması aileleri ve bağlı çalıştıkları şirket yöneticileri tarafından sevinçle karşılandı.

32 şoförün bağlı çalıştığı Kızıl Grup yönetim kurulu üyesi Mehmet Kızıl, günler sonra şoförlerin burunlarının bile kanamadan ailelerine kavuşmasının mutluluk verici olduğunu söyledi. Mehmet Kızıl, bu süreçte üstün bir gayret gösteren ve şoförlerin serbest bırakılmasında büyük rol oynayan devlet yetkililerine teşekkür ederek, şöyle dedi:

"Günlerdir rehin tutulan şoförlerimizin serbest bırakıldıkları haberini aldık. Bizim için bu çok önemliydi. IŞİD sadece şoförlerimizi serbest bıraktı, araçlarımız halen onların elinde. Ama bu çok önemli değil, önemli olan şoför kardeşlerimizin burunları bile kanamadan sağ salim ailelerine kavuşmaları. Bu süreçte büyük emek harcayan devlet yetkililerine sonsuz teşekkür ediyorum."

TIRLARA EL KOYULMASI NE ANLAMA GELİYOR?

Bölgedeki kaynaklar, 6 TIRın ait olduğu şirketle ilgili bir sıkıntı olduğu, bu sebeple bırakılmadığı bilgisini verdi. Şoförler Türkiye'ye geldikten sonra durumun netleşeceği öngörülüyor.

AYRINTILAR GELİYOR...

Bu defa El Kaide!

El Kaide militanları casusuluk suçlamasıyla yakaladığı iki Suudi Arabistanlı erkeği Yemen'de astı.

ABD'ye casusuluk yaptığı suçlamasıyla yakalanan iki erkek cesedi El Kaide kontrolünde olan Yemen'in Mukalla kentinde köprüye asıldı.

Yayınlanan video görüntülerinde asılmadan önce iki casusun da gözleri bağlı bir şekilde sahilde diz üstü görülüyor.

Adamların asıldığı köprüde siyah bir bez üzerine yazılan bir afiş de dikkat çekiyor.

Afişte 'Suudi ailesi ABD savaş uçaklarının cihatçıları bombalaması için yönlendirdi" yazılıyor.

İnfaz edilen iki casus da El Kaide liderlerinin kıyafet ve araçlarına izleme çiplerini takmakla suçlandı.

Köprüye asılan cesetleri toplanan onlarca kişi tarafından izlendi.

Dünya şokta! IŞİD hızla ilerliyor!Irak'ın ikinci büyük kentini, bir gün gibi kısa bir sürede işgal eden IŞİD güçleri karşısında Irak ordusu silah ve üniformalarını geride bırakarak kaçmıştı.

ABD'nin Irak'ı terk etmeden önce 20 milyar dolar harcayarak eğitip modernize ettiği Irak ordusundan ciddi miktarda askeri ekipmanın IŞİD'in eline geçtiği söyleniyor. İŞİD'in yüzlerce tank ve Humvee marka Amerikan araçlarını ele geçirdiği açıklanmıştı.

Hatta bu araçların bir kısmı Suriye 'ye götürülmüştü. Örgütün ayrıca Musul'da iki adet Amerikan Bell 427 tipi saldırı helikopterini ele geçirdiği söyleniyor. -

IŞİD'in ele geçirdiği ganimetin çok daha büyük olduğu iddia edildi. "Kerkük Mücahidi" isimli örgüt üyesi, Musul'da ele geçirilen teçhizatların fotoğrafını sosyal medyada paylaştı. Altına da "Bunlar IŞİD'in malı" yorumu yaptı.

Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütü militanları, Irak'ın Musul kentini ele geçirdikten sonra, kentte en az 500 bin kişinin kaçtığı belirtiliyor.

Irak'ın en büyük ikinci kentini ele geçiren IŞİD militanları şimdi de Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı Selahattin kentine bağlı Tuzhurmatu'ya doğru ilerliyor.

Irak Şam İslam Devleti IŞİD, Irak'ın ikinci büyük kenti Musul'u günlerce süren çatışmalar sonunda ele geçirdi.

Musul'un düşmesinin ardından Irak ordusu silah ve askeri araçlarını bırakarak kenti terketti.

Musul'a giden Irak Kara Kuvvetleri komutanının da helikopterini kentte bırakarak Erbil'e kaçtığı, buradan da havayoluyla Bağdat'a geçtiği ileri sürüldü.

Musul'daki çatışmalarda çok sayıda kişi hayatını kaybederken, birçok askeri araç ve bina da ateşe verildi.

Musul'da kontrolü ele geçiren Irak Şam İslam Devleti IŞİD örgütü ilerleyişini sürdürüyor. Militanlar Musul'dan sonra Kerkük'ün güneyindeki ilçe ve köylere saldırdı.

Riyad ve Havice ilçeleri çatışmasız teslim oldu, Zap bölgesinde ufak çaplı çatışmalar yaşandı.

Militanların, Türkmenlerin yoğun olarak yaşağıdı Selahaddin iline bağlı Tuzhurmatu ilçesine doğru harekete geçtiği belirtildi.

Peşmerge güçleri ise, IŞİD militanlarının ilçeye sızmasını önlemek için bölgede bulunuyor. İki peşmerge tugayının, Tuzhurmatu ilçesine konuşlandığı belirtildi.

Irak Hava Kuvvetleri, Musul yakınlarında örgüte ait bazı mevzileri vurdu, Irak ordusu kenti geri almak için hazırlık yapıyor.

IŞİD'in dün Musul'u ele geçirmesi sonrası kentte en az 500 bin kişi kaçtı. Musul'dan kaçanlar için Erbil'de kamp alanları oluşturuluyor.

Irak Başbakanı Nuri el Maliki, parlamentodan olağanüstü hal ilan etmesi için yetki istedi.

Musul'un IŞİD'in kontrolüne geçmesinin ardından konuşan Başbakan Nuri el Maliki, "Musul'un teröristlerin kontrolünde olmasına izin vermeyeceğiz" dedi.

BM, Arap Birliği ve Avrupa Birliği'nden destek isteyen Maliki, gönüllülere de 'Irak ordusuna katılmaları' çağrısında bulundu.

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi de, Süleymaniye kentinde güvenlik güçlerini alarma geçirildi. Süleymaniye Valisi Behruz Muhammed, kentteki tüm güvenlik güçlerinin olası saldırılara karşı hazır bekletildiğini söyledi.

Arap Birliği Genel Sekreteri Nebil el-Arabi de, terör örgütü Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) Musul'a yönelik saldırısını kınadı.

Yazılı açıklama yapan Arabi, IŞİD'in Irak'ta geçekleştirdiği terör faaliyetlerini kınayarak, Irak'taki tüm siyasi ve ulusal güçlere, her türlü teröre karşı çabalarını birleştirme çağrısında bulundu.