Eğlendirerek öğretiyorlar

Ahmet Öncan ile Murat Doğu'nun 'Sevimli Dostlar'ı ortaya çıkarmasının nedeni de o kadından farklı değil. Orta okuldan bu yana arkadaş olan Öncan ile Doğu da kendi çocukları için duydukları bir gereksinim sonrasında ortaya çıktı. Ahmet Öncan ile Murat Doğu, çocukların temel alışkanlıkları eğlenceli bir şekilde öğrenebilmesi için 'Her şey çocuklar için, çocuklar eğlenerek öğrensin diye' sloganıyla ortaya 'Sevimli Dostlar'ı çıkardı. . 'Sevimli Dostlar'ın amacı çocuklara temel alışkanlıkları şarkılarla donatılmış çizgi filmler aracılığıyla öğretmek. 'Sevimli Dostlar', okul öncesi çocukların diş fırçalama, tuvalet alışkanlığı, yemek yeme, uyku zamanı, tek başına giyinme, sağlıklı beslenme gibi temel alışkanlıklar üzerine odaklanan eğitici ve öğretici içerikleriyle anne - babaların ve öğretmenlerin önemli tercihi haline geldi.

'Sevimli Dostlar', her gün 2.5 - 3 milyon arası izlenme sayılarına ulaşıyor. 'Sevimli Dostlar', İngilizce, İspanyolca, Fransızca, Portekizce, Almanca, İtalyanca ve Arapça olarak yabancı ülkelerde de yayınlanıyor. 'Sevimli Dostlar', aynı zamanda BKM Mutfak organizasyonuyla tiyatro oyunu olarak da sahneleniyor. Oyun, 2019'da 200 kez sahneye konulacak.

Ahmet Öncan ile Murat Doğu, Habertürk'ten Mehmet Çalışkan ile yaptıkları röportajda 'Sevimli Dostlar'ın amacına ne ölçüde ulaştığını anlattı.

'Sevimli Dostlar' ile çocukların temel eğitim konusundaki hedeflerinize ulaştınız mı?

Elbette ulaştık. Yapılan yorumlar içerisinde 'çok teşekkür ederiz, sağ olun, var olun. Çocuğum yemek yiyor, sayenizde kendi yatağında yatıyor' gibi birçok yorum var. Günde binlerce mesaj alıyoruz.

Temel öğreti unsurları nedir? Neyi vermek istiyorsunuz?

Birincisi okul öncesi çocuklarda hayatı kolaylaştıran temel alışkanlıklar diye bir pedagojik formasyon var. Pedagoji okuyanlara ilk öğretilen şeyler. Nedir? Hijyen, tuvalet alışkanlığı, el yüz yıkamak, banyo yapmak, diş fırçalamak, etrafını temiz tutmak, yere çöp atmamak gibi. Beslenme, sağlıklı beslenme... Saydığım her konu başlığında bizim şarkımız var. Oradan biraz daha yaşı ilerlediğinde paylaşmayı öğrenmek. Anne - babaların dertlerinden biri çocuklarının oyuncak paylaşımı nedeniyle kavga ediyor olması. Çocuklara paylaşmayı öğretme amaçlı bir şarkımız da var. Bütün bunların hepsi, hayatı kolaylaştıran başlıklar altında. Bu kitapların hepsini işe başlamadan incelediğimiz için kendi deneyimlerimizi de kattık çocukluğumuzda olan ve başından itibaren uzman kişilerle de çalıştık, görüşleri aldık. Baba olarak doğru yaptığımızı zannetsek bile bir karede yanlış bir şey göstermen çok farklı yönlere gidebilir. Bu hataları yapmaktan kaçınmak için uzman görüşleri aldık.

'Sevimli Dostlar' kaç yaşındaki çocuklara hitap ediyor?

Okul öncesi çocuklara hitap ediyor ama ilk okul birinci sınıftaki çocuklara da hitap ettiğini söyleyebiliriz.

Ben daha büyük çocukların da izlediğine şahit oldum...

7, 8, 9, 10 yaşında çocuklar hatta anneler babalar bize yazıyor; 'ben de severek, eğlenerek izliyorum' diyorlar. Bugün çıkın Türkiye'de ana okullarını ilkokullarını gezin. Her okulda bizim 'Sevimli Dostlar' içeriklerini ders niteliğinde gösteriyorlar. Ben kendim tecrübe ettim.

'Sevimli Dostlar'ı tiyatro oyunu haline de getirdiniz. Neden?

Ailecek bir eğlence ortamı oluşuyor. Normalde çocuk tiyatrosuna gittiğinizde oyunların hepsi şarkılıdır ama çocuklar bilmediği şeylerle karşılaşır. Çocuklar bildiğini izlemekten daha çok keyif alıyor. Bunun sonucunda da dikkat süreleri artıyor. Özellikle 2 - 3 yaş arasındaki çocuklarda dikkat dağılması çok mümkündür. 45 dakikalık oyuna götürdüğünüzde 10 dakika sonra çocuk ağlar sıkılır. 'Sevimli Dostlar'ın oyunu içinse o kadar güzel yorumlar aldık ki... BKM Mutfak'ın dediğine göre Türkiye'de en çok seyredilen çocuk oyunuyuz. Brezilya'dan teklif aldık. Senaryoyu paylaşın biz de yapalım diyorlar.

Siz nasıl bir araya geldiniz?

Biz 35 yıllık arkadaşız, ortaokuldan bu yana arkadaşız, Aynı dönemde evlendik. Çocuklarımız da hemen hemen aynı dönemde doğdu. Çocuklarımızın temel alışkanlıklar konusunda bilgi sahibi olması konusunda eğlenceli bir içerik ihtiyacı duyduğumuzda 'Neden biz yapmayalım?' dedi. Bu evrensel bir şey aslında. İyiliği doğruluğu öğretmeye çalışıyoruz. Bu işe girdikçe ne kadar önemli bir şey yaptığımızı yaptıkça anlıyoruz. Aldığımız tepkilerle büyüyoruz. Biz de bu işin bu kadar büyüyeceğini bilmiyorduk.