Symes: "En kötüsü geride kaldı diyemiyoruz"

TÜSİAD'ın 46. Olağan Genel Kurulu, Çırağan Sarayı'nda toplandı. Genel Kurul toplantısının ilk bölümünde Mustafa V. Koç'un anısına özel bir bölüm düzenlendi. TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran-Symes 46. Genel Kurul’daki konuşmasına Mustafa Koç’u anarak başladı.

Symes, "Bugün sizlere 64. Hükümet eylem planı ile ilgili görüşlerimizden, Ankara temaslarımızdan, siyasi reformlar ve özgürlük alanlarına ilişkin gelişmelerden bahsedeceğim.

Ama bunlardan önce Doğu bölgemizde yaşanan terör olaylarına da değinmek zorundayım. PKK, Kürt vatandaşlarımıza hayatı zindan etmek için elinden geleni yapıyor. Geçen yıl bölgede şiddetin ve terörün gündemden kalktığına inanıyorduk. PKK’nın derhal şiddete son vermesi, çatışmaların bir an önce durması ve siyasi kanalların açılarak çözüm yoluna gidilmesi gerektiğini düşünüyorum.

'Ölümle bitmeyen yaşam'

Suriye'de süren vekalet savaşları komşumuzun toplumunu dağıttı. Halep’teki komşularımız sınırlarımıza geldi. Göç sorununun kaynaklandığı coğrafyada çözülmesi şart.

Bu yıl krizin üstünden 8 yıl geçti ama en kötüsü geride kaldı diyebilecek durumda değilim. Tüm hatlarda büyüme hız kaybediyor. Emtiadaki düşüş küresel ekonomiyi ve finansal piyasaları sarsmaya devam ediyor, edecek. Gelir dağılımı bozuldu, kayırmacılık, kaynak israfı, yolsuzluk ne gibi toplumsal çalkantıları tetiklediğini izliyoruz." dedi.

Symes, "Türkiye mevcut işsizlik rakamını sabit tutmak için en az yüzde 5 büyümeli" diyen Symes, "İçeride yatırımlar artmıyor, cari işlemler açığımız oldukça riskli bir noktada. Makro-ekonomik istikrar zarar verecek en ufak bir tutuma müsamağa göstermemeliyiz. Göz göre göre yükselen enflasyona çok dikkat etmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Siyasi reform programından memnun olduklarını beliryen Symes, bu panın uygulanmasının zorunlu olduğunu, uygulandığı taktirde olumlu ayrışılabileceğini aktardı.

Symes, “Toplumda yargıya güven yeterli değil. Yargı bağımmsızlığının zayıfladığı ve hukuka güvenilmediği bir ülkede ekonomik kalkınma mümkün değildir. İfade ve düşünce özgürlüğünün halen tartışılmasından huzursuzluk duyuyoruz. Şiddete çağrı olmadıkça çok seslilikten korkmamalıyız. Çok sesli olmayan bir ortamda yeni anayasayı nasıl yapacağız?” açıklamasını yaptı.