Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Sinema Eltiler savaşırken kardeşler ne yapar?

        'Eltilerin Savaşı'...

        Gupse Özay'ın senaryosunu yazıp başrolünde yer aldığı 4'üncü film.

        Sadece oyuncu olarak yer aldığı 'Küçük Esnaf' ve 'Tatlım Tatlım' ile birlikte 6'ncı filmi.

        'Eltilerin Savaşı'ndan önceki senaryosunu yazdığı ve başrolünde yer aldığı 3 filmle Gupse Özay'ın sinemadaki konumu şöyle;

        'Deliha'

        İzleyici Sayısı: 1.596.119

        2014'teki Türk Filmlerinin Ortalama İzleyici Sayısı: 377.342

        'Görümce'

        İzleyici Sayısı: 1.914.199

        2016'daki Türk Filmlerinin Ortalama İzleyici Sayısı: 221.230

        'Deliha 2' (Yönetmenliğini de yaptı)

        İzleyici Sayısı: 2.106.154

        2018'deki Türk Filmlerinin Ortalama İzleyici Sayısı: 204.594

        REKLAM

        'Eltilerin Savaşı'nın gösterime 31 Ocak 2020'de gireceğini göz önünde bulundurursak Gupse Özay, 'Her 2 yılda bir film' istikrarını devam ettiriyor.

        Yukarıdaki rakamlara bakarsak, sayısal fazlalığından dolayı Türk filmlerinin ortalama izleyici sayısı düşerken Gupse Özay'ın senaryosunu yazıp başrolünde yer aldığı filmlerin izleyici sayıları yükseldi.

        'Eltilerin Savaşı'nın Belgrad Ormanı'ndaki setine giderken zihnimde 'Gupse Özay; sinema için, sinema; Gupse Özay için ne ölçüde kıymetli?' olduğu sorusu vardı?

        Gupse Özay, sinemanın kendisi için ne ifade ettiğini şöyle anlattı; "Sinemayı çok seviyorum. İki yılda bir farklı bir hikâye... İki yılda bir farklı insanlarla sanki bir tura gitmişim gibi hissediyorum. Kendi hayatımdan çıkıp başka bir hayatı yaşıyorum gibi... Ve yeni arkadaşlar ediniyorum. Her yeni hikâye, her yeni macera bana da izleyiciye de yeni heyecan veriyor."

        "Sinema bireysel olarak bana daha uygun bir yapı. Çünkü uzun süreleri nedeniyle bu kadar yıpratıcı ve oynadığımı anlamayacak kadar olan yaşadığım stresi sevmiyorum. Tiyatro için zaten bir eğitimim yok, şimdiye kadar oraya hiç göz kırpmadım. Sinema, dediğim gibi müthiş. Açıkçası bana çok uygun. Sinemayı eylemsel açıdan kendime daha uygun buluyorum."

        REKLAM

        NuLook Production yapımı olan 'Eltilerin Savaşı'nda Gupse Özay'a başrollerde Merve Dizdar, Ferit Aktuğ ve Uraz Kaygılaroğlu eşlik ediyor.

        Filmin karakter oyuncuları ise Füsun Demirel ile Hülya Duyar.

        ‘Eltilerin Savaşı' hakkında ne düşünüyorsunuz, ne hissediyorsunuz?

        Uraz Kaygılaroğlu: Hepimiz birçok filmde ve işte çalışıyoruz ama her seferinde böyle bir dünya denk gelmiyor. Gupse'nin yazdığı hikâye çok gerçek bir yerden. Ailesinde bu tür ilişkiler olmayan kimse yoktur, öyle söyleyeyim. Yani muhakkak herkesin ailesinde bu hikâyeler yaşanmıştır ve yaşanıyordur. Çok da güncel bir yerden almış ellerine sağlık. O yüzden kendisini tebrik ediyoruz. Aferin Gupse.

        Gupse Özay: Bu kez tam başrol değilim, bu kez başrol dağıldı. Normalde bir karakter ve etrafında gelişen olaylar oluyordu. Bu kez dört karakter... Benim için çok heyecanlı ve en güldüğüm film oldu. Umarım izleyici de çok güler. ‘Görümce'de de böyle akraba ilişkilerini işlemiştim. Akraba ilişkileri Türkiye'de çok önemli. İki kadının ve kocalarının maruz kaldığı bir durum var. Üstelik karşılıklı dairelerde oturuyorlar. Bizim çok hoşumuza gitti, oynarken de çok keyif aldık. Hikâye ne kadar güzel olursa olsun oyuncu sinerjisi, oyuncuların birbirleriyle ilişkisi çok önemli. Çünkü neredeyse her sahnemizde birlikteyiz. O konuda da çok güzel bir enerji, sinerji ve çok güzel bir elektrik oldu. Bu durum da filme yansıdı. Hakikaten, şaka değil. En çok güldüğüm film oldu. Gülme krizlerine girdim.

        Merve Dizdar: Bu film için tercih edilmem çok kıymetli. O yüzden çok mutluyum. Yönetmenimiz Onur Bilgetay, Gupse ve diğer arkadaşlarımla çalışmak çok kıymetli. Hepsiyle bu filmde tanıştım ama artık benim için çok kıymetli. Çok iyi bir senaryoyu çekiyoruz. Umarım izleyiciler çok beğenir.

        Ferit Aktuğ: Herkesin izlerken içinde kendi ailesinden birçok şeyi bulabileceği bir senaryo var. Herkesin çok gülebileceği bir senaryo... İyi bir set ortamında iyi ve yetenekli arkadaşlarla çalışıyorum. Bunun sonucu ortaya güzel bir film çıkacak. Biz çekerken güldük, inşallah izleyicimiz de güler ve eğlenir.

        Hülya Duyar: Gupse'nin kaleminde hep sosyolojik gerçek bir durumu alaylı bir şekilde anlatması ve herkesin bir pay alacağı, öğrenebileceği, kendini yakalayabileceği espriler ve anlayışlar oluyor. O yüzden Gupse'nin kalemini özellikle çok seviyorum. Allah'tan beni üçüncü kez alıyor ve onunla oynuyorum. İzleyicilerin çok şey öğreneceklerini düşünüyorum. Özellikle şu anki yeni kuşak kendilerini eleştirebilecek, izleyebilecek ve kendilerine çok yakın resimler bulabilecekler diye düşünüyorum.

        Gupse Özay: Yeni kuşak demişken, yönetmenimiz acayip bir yönetmen, söylemek istedim. Gerçekten hem genç hem yetenekli hem de çalışkan. Ben kendi adıma çok hayranım kendisine. O yüzden filmdeki farklılığı herkesin hissedeceğini düşünüyorum.

        Uraz Kaygılaroğlu: Merve benim bugüne kadar çalıştığım en yetenekli kadın oyunculardan en başı çeker. Muazzamdı. Çok teşekkür ediyorum bu yolculuk için.

        Gupse Özay: Bizim de karşılıklı çok fazla sahnemiz oldu. Başta söylediğim şey şaka değildi. Normalde konsantrasyonu yoğun olan, gülme krizine iki kere üç kere girmiş bir insanım bir sürü filmde ama Merve'yle gülmediklerimizi sayar haldeyiz. Bir de ben Merve'ye şöyle hayranım; yeni tanıştık zaten ve daha okuma provası yapmadan, ilk sarıldığımız anda bir garip hissettim kendimi, o çok önemli bir şeymiş gerçekten. Çalışırken keyifli olmak en güzel hediye gibi geliyor bana. Sabahları mutlu olarak geldim sete, bu çok güzel bir duyguymuş.

        Ferit Aktuğ: Ben de çok erken saatler hariç çok mutlu geldim sete.

        Uraz Kaygılaroğlu: İki kadın oyuncunun bu kadar iyi anlaşması ve seti bu kadar yüksek enerjide tutması bize bir çatı oldu.

        Biliyorsunuz, ‘Deliha' serisindeki ‘Zeliha' için 23 kilo alıp vermekten dolayı

        Gupse Özay geçtiğimiz yıl önemli bir sağlık sorunuyla karşılaşmıştı.

        Karaciğer yağlanması ve hipoglisemi tanısıyla zor bir dönem geçirdi.

        O zor dönemi atlatmasında ‘Eltilerin Savaşı'nın senaryosunu yazmak Gupse Özay'a iyi gelmiş; "Sağlığım düzeldi. Ne var ki durduk yere düzelmedi. Gerçekten çok büyük efor sarf ettim. Şekeri ve karbonhidratı hayatımdan tamamen çıkardım ve hayatıma hareket kattım. Dikkat etmek lazımmış, onu öğrendim."

        STAJYER GÖZÜNDEN FİLM SETİ

        Elif Çayhan: Biri bir hikâye hayal ediyor, ardından o hayale önce bir yönetmeni, birçok oyuncuyu ve kamera arkasında görev yapan birçok kişiyi ortak ediyor. Sonra da on binlerce, yüz binlerce, milyonlarca kişiye ‘Hey bakın! Ben şöyle bir hayal kurdum. Gelin, birkaç saatliğine başka bir dünyada yaşayalım' diyor.

        Ana dalı psikoloji olan biri olarak bir filmin kamera arkasında yaşananlara tanıklık etmek belki bir daha yaşayamayacağım bir deneyim olacak. Bu nedenle ‘Eltilerin Savaşı'nın seti benim için özel anlamlar içerdi.

        Gupse Özay'ın kurduğu hayalin içine girenlerin ortak bir amaç için koşuşturmaları yuvalarına yiyecek taşıyan karıncalardan farksızdı.

        ‘Eltilerin Savaşı'nın setinde daha önce bir yapımın kamera arkasında gelişen olayları, çekim aşamasında neler yaşandığını hiç düşünmediğimi fark ettim. Sette yaşadığım 6 saatlik deneyim sanıyorum artık bir yapımı farklı bir bakış açısıyla izlememe neden olacak.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ