Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Fiskos "Ezgi Mola aşkını kalbine gömsün"

        HT Masa ekibi bu hafta, Murat Yıldırım’ın eşi İmane Elbani’nin ‘İlk Öpücük’ filminin setinde tuttuğu öpücük nöbetini, ‘Çukur’da parıldayan Dilan Çiçek Deniz’i, Ece Erken’in ‘Sevgilimi Google’a mı sorsaydım’ açıklamasını, Ayla’nın Oscar şansını, Meryem Uzerli’nin Dubaili şeyhle akşam yemeğini ve Ezgi Mola’nın sosyal medyadaki Jason Statham güzellemelerini masaya yatırdı.

        "SETLERDE DAHA ÇOK SABAHLAR"

        İmane Elbani’nin, eşi Murat Yıldırım’ın başrolü oynadığı ‘İlk Öpücük’ filminin setinde ‘öpücük nöbeti’ tuttuğu ortaya çıktı. Yıldırım’ın rol arkadaşı Özge Gürel’le öpüşme sahnelerini yakından denetleyen Elbani’nin bu tasarrufunu nasıl yorumluyorsunuz?

        REKLAM

        OBEN BUDAK: Ben açıkçası bu tip haberlerin çiftler tarafından uyduruldu- ğunu düşünüyorum. Nasıl Burak Özçivit ve Fahriye Evcen çifti her hafta yarattıkları başka bir kıskançlık haberiyle ortalığı şenlendiriyorsa, bu konu da ona öykünmüş gibi geliyor bana.

        İPEK DURKAL: Murat Yıldırım öyle olsun istemiştir. Yani nöbeti tutan İmane Elbani değil, nöbet tutmasını isteyen Murat Yıldırım’dır. Evlendikleri günden bu yana yapışık ikiz gibi yaşıyorlar. Bence onlar bu durumdan çok mutlu ama set ekibi de mutlu mu onu bilemem...

        KADİR KAYMAKÇI: Murat Yıldırım oyunculuğa devam ettiği müddetçe eşi İmane Elbani sette daha çok sabahlar bence!

        ESİN ÖVET: Yok artık. Böyle bir saçmalığı kabul etmiyorum. Bence Murat Yıldırım oyunculuk yapmasın, milleti de kandırmasın. İyice sapla saman birbirine karışır oldu.

        BÜLENT İPEK: Bunda çok da garipsenecek bir durum yok bence. Oyuncular yoğunluktan çocuğuna, sevgilisine hatta kendine zaman ayıramamaktan şikâyet ediyor. Madem sektör böyle; oyuncuların özel yaşam zamanlarını kıstlıyor, yeni evli Murat Yıldırım’ın bulduğu çözüm gayet makul. Çekimlere de galalara da Faslı eşiyle gidiyor. Ne güzel açıklamış gerekçesini “Hayat arkadaşlığı denilen şey bu işte” diyerek.

        "ERKEN KENDİNE YENİ NUMARALAR BULMALI"

        Ece Erken evli olduğunu öğrendiği vakit yollarını ayırdığı sevgilisi Nazım Torbaoğlu’nun boşanmasının ardından ilişkisine ikinci bir şans verdi. Erken, sevgilisinin evli olduğunu bilmediğini söyleyerek “Bir insanla tanıştığınızda ilk önce Google yapmıyorsunuz. Yapsanız da çıkmayabiliyor” dedi. Bir ilişkiye başlarken sevgili adayını ne kadar tanımak gerekir?

        O.B.: Yani evet her şey Google’da yazmıyor ama bazı şeyler de etik açısından önemli değil mi? Evlilik gibi büyük bir detayı nasıl söylemezsin ki karşındakine? ‘Araba süremiyorum’ ya da ‘Kuşlardan korkuyorum’ gibi bir mesele değil ki bu, koskoca evlilik!

        İ.D.: İlişki yolda tanınır. Kim ne derse boş... Ayrıca biriyle tanıştığında bal gibi de Google yapıyorsun, sosyal medyasını filan incik cıncık inceliyorsun. Yapmıyorum diyen yalan söylüyor.

        REKLAM

        K.K.: İlişkiye başlamadan karşıdaki adamı ya da kadını en azından evli olup olmadığını bilecek kadar tanımak gerekir!

        E.Ö.: Çok sıkıldım bu konulardan. Gerçekten çok sıkıldım. Bazıları gram ilerleme kaydedemiyor. Bin yıldır hep aynı konular, hep aynı mevzular. Kendilerine yeni numaralar bulmalılar.

        B.İ.: Yine içinden çıkılması zor ve sorunlu Ece Erken aşk haberiyle karşı karşıyayız. Bilmiyor olabilir. Bu sorunsa devam etmeyebilir ama bir süre konuşmayıp sonra görüş- meye devam etmiş. O zaman hâlâ ‘Evli olduğunu bilmiyordum’ demesinin ne anlamı var? Üstüne beyefendi de Ece Erken’le bir alacak verecek meselesiyle ilgili görüştüğünü, aralarında hiçbir şey olmadığını söyledi. Ee ne oldu şimdi. Gel de çık işin içinden.

        "MERYEM NE ÇEKİYORSA DÜRÜSTLÜĞÜNDEN ÇEKİYOR"

        Meryem Uzerli, para karşılığı Dubaili bir şeyhle yemeğe çıktığını ve ücretini bağışladığını açıkladı. Uzerli’nin ücretini bağışlamasını nasıl yorumluyorsunuz? Uzerli’nin bu tavrı benzer davetleri kabul eden yıldızlarımıza örnek olur mu?

        REKLAM

        O.B.: Meryem kimseye örnek olmaz. Deli gözüyle baktıklarına eminim. Neden, çünkü kimseden çekinmeden hayatını yaşıyor. Diğerleri yine yapıyor ama üstü kapalı yapıyor, dile getirmiyor.

        İ.D.: Özellikle Ortadoğu’dan, oyuncularımıza çok büyük paralar ya da çok değerli hediyeler kar- şılığında bu tarz teklifler geliyor. Keşke herkes Uzerli gibi itiraf etse ve aldığı parayı yardım kuruluşuna bağışlasa.

        K.K.: Adam yemek için para teklif etmiş, Meryem Hanım kabul edip gitmiş! Bu tür davetlere giden Hollywood yıldızları da var. Baştan parayla yemeğe çıkmayı kabul edip gidiyorsan sonradan aldığın parayı bağışlamaya da gerek yok...

        E.Ö.: Samimi itiraf. “Parayı bağışladım” açıklaması da klavye kahramanlarından korktuğu için. Çok gereksiz.

        B.İ.: Meryem’in sadece yemek yedi- ğine ve bunu bağış için kabul ettiğine inanıyorum. Meryem ne çekiyorsa dobralığından çekiyor. Hürriyet’teki o röportajda yanlış anlaşılmalardan hep ağzının yandığını da ifade etmiş ama işte...

        "AYLA İYİ FİLM AMA OSCAR'DA ŞANSI YOK"

        Türkiye’nin Oscar adayı ‘Ayla’, cuma günü gösterime girdi. Projeyle ilgili neler düşünüyorsunuz, Oscar’da şansı var mı sizce?

        O.B.: Ben ‘Ayla’yı çok sevdim, anlatı- lanı, hikâyeyi bir hayli beğendim. Oscar’a giden diğer yabancı filmlere baktığımda çekim tarzındaki eksiklik bariz şekilde ortaya çıkıyor. Bizim yönetmenler için kusursuz bir film yaratmak neden bu kadar zor, bunu anlamıyorum.

        İ.D.: Umarım bu kez de hevesimiz kursağı- mızda kalmaz ve aday oluruz.

        K.K.: Senaristinin Yiğit Güralp olduğunu, gerçek bir öyküden uyarlandığını biliyorum. Oscar şansı için pek ümitli değilim doğrusu.

        E.Ö.: İnşallah olur. İzlemediğim için tam bir yorum yapamayacağım. Bu hafta izleyeceğim.

        B.İ.: ‘Ayla’ kaliteli senaryosu, görüntüleri ve zengin oyuncu kadrosuyla vizyondaki diğer filmlerden ayrılıyor. Hikâyesi çok özel. İnsanların ağlayarak izlediğine tanık oldum. Bizim ölçülerimizde iyi bir film ama akademi jürisini tatmin edecek bir film olduğunu sanmıyorum.

        "ÇUKUR'DA BİR YILDIZ DOĞUYOR"

        SHOW TV’nin yeni dizisi ‘Çukur’ ilk bölümüyle kalpler fethetti ve yeni sezonun bomba projelerinden biri olduğunu gösterdi. Dizi için neler söylersiniz? Dilan Çiçek Deniz, ekranların yeni yıldızı olur mu?

        O.B.: Aslında güzellik yarışmalarından gelen güzeller bir hayli donuk oluyor ama ben Dilan Çiçek Deniz’in enerjisini sevdim. Önümüzdeki günlerde bir hayli merak edeceğimiz bir role bürünmüş kendisi.

        İ.D.: Dilan yıldız olur, oldu bile. Bütün sevdiğim oyuncular ‘Çukur’da toplanmış. Rıza Kocaoğlu, Ercan Kesal, İlayda Alişan, Mustafa Üstündağ, Erkan Kolçak Köstendil, Perihan Savaş, Aras Bulut İynemli... Oyuncular, senaryo, yönetmenlik dört dörtlük. Sanat ekibini de atlamayalım. Çok başarılılar.

        REKLAM

        K.K.: Dilan Çiçek Deniz çoktan ekranların yeni yıldızı oldu bence... Beren Saat’lerden, Tuba Büyüküstün’lerden, Nurgül Yeşilçay’lardan sonraki genç kuşak kadın oyuncular arasında en dikkat çeken isim. Sürekli kendisini geliştiriyor. ‘Çukur’da kendisi için doğru bir ekiple, doğru bir projenin içinde. Dizi ona, o diziye çok şey katacak.

        E.Ö.: Bayıldım bayıldım. Gerçekten bayıldım. Kiminle konuşsam “Olay” diyor. Aras Bulut İynemli’ye zaten söyleyecek söz yok ama Dilan Çiçek Deniz için “Acaba mı” demiştim ama çok iyi olmuş. Yeni bir yıldız doğdu bile.

        B.İ.: Kabadayıların dünyası, mahalle, sadakat ve güçlü bir aşk. Birçok insani duyguyu sıkmadan, kanırtmadan içinde barındıran ve seyirciye aktaran ‘Çukur’ dizisi, bu sezonun en iyisi. Ekranın yeni yıldızı Dilan Çiçek Deniz ise önceki dizisindeki iyi oyunculuğunun üstüne kat kat kalite koymuş. Güzelliğine yaslanmıyor. Bütün boş zamanını oyunculuğunu geliştirmeye vakfettiği ortada.

        "EZGİ MOLA AŞKINI KALBİNE GÖMSÜN"

        Ezgi Mola’nın Instagram’da ünlü aktör Jason Statham’ın fotoğraflarına yaptığı yorumlar gündem oldu. Mola’nın yorumları sanal âlemi ikiye böldü, bir kesim Mola’yı tatlı ve sevimli bulurken, bir kesim ise alabildiğine eleştirdi. Siz ne düşünü- yorsunuz?

        O.B.: İnsanın hayranı olduğu bir oyuncunun hesabına yorum atmasından daha normal şey olamaz. Ben her dakika sevdiğim isimleri Instagram’dan tatlı bir şekilde taciz ediyorum. Sosyal medyanın bir güzelliği de içimizdekini rahatça dışa vurmak değil mi?

        İ.D.: Ben katıla katıla gülüyorum. Kendisini de çok tatlı doğal ve sevimli buluyorum.

        K.K.: Ezgi’nin yaptığı çok sevimli ama Jason’ı 4 aylık bebeğinin annesi Rosie Huntington-Whiteley’ye bağışlasın. Aşkını kalbine gömsün; ona da bu yakışır ;)

        E.Ö.: Ezgi Mola neden ekranlarda yok? Şimdi sosyal medyada çekimler yapıp koyuyor ama ekranda yok? Size de tuhaf gelmiyor mu bu sezon televizyonda gerçekten hakkıyla yapan insanların olmaması?

        B.İ.: Ezgi Mola güzel olduğu kadar matrak bir oyuncu. Bir ünlüye hayranlığını açıkça gösterecek kadar da dobra. Ünlüler genelde yalnızca kendini sever, herkesin kendilerine hayran olmasını isterler. Ezgi’nin “Kim üzdü benim paşamı?” gibi güzellemelerini eğlenerek izliyoruz.

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ