"Bu akşam ve yarın akşam. Başka akşam yok. Sadece Yıldız Sineması'nda. Saat 9'da..."
At arabasının üzerine çadır şeklinde iki afiş konmuş.
Hilmi Amca, hoparlörü ağzının içine soka soka filmin tanıtımını yaparken büyük bir heyecanla atı dehdehledi.
'Derbeder'...
Yıldız Sineması, çırak olarak çalıştığım berberin hemen karşısındaydı.
Filmler, hep tek akşam gösterilirdi.
'Derbeder', iki akşam gösterileceğine göre önemli bir film olmalıydı.
Yönetmen Temel Gürsü.
Başroller; Ferdi Tayfur, Canan Perver ve Enis Fosforoğlu...
Aslında 'Derbeder', yıllar önce çekilmiş ama Mersin'e ancak gelmiş.
Hilmi Amca, at arabasıyla hareket ettikten yarım saat sonra sinemanın önü ana - çocuk günü.
Filmin tanıtımını duyan kadınlar, evde bırakamayacak kadar küçük olan çocuklarıyla sinemanın önünde Mersin'in yaz sıcağında Hilmi Amca'yı beklemeye başladı.
Sokak sokak dolaşıp filmin duyurusunu yaptıktan sonra gelip bilet kesecek.
Filmin gösterimine daha 12 saat var ama bilet kalmayacağından endişe eden kadınlar, dedikodu bezeli sohbetle zaman geçiriyor.
Akşam oldu.
Birçok akşam olduğu gibi yine Yıldız Sineması'nın kapısına dayandım.
Hilmi Amca, 'Bay Bahşiş! Bu film aksiyon değil. Sen sevmezsin' dedi.
Tıraş olan müşterilerin üstlerindeki kılları fırçaladıktan sonra bahşiş kutusunu gözlerine kadar soktuğum için mahalle esnafı bana 'Bay Bahşiş' lakabını uygun görmüştü.
Sinemaya beleş girdiğim için tahta sandalyelerden birine değil, diğer çocuklarla birlikte beyazperdenin hemen önündeki çimenlik alanda yerimi aldım.
Şehir gazozu ve karpuz çekirdeği eşliğinde film izlenirken bir süre sonra hakaretler, beddualar yağmaya başladı.
Hatta biz çocukların oturduğu yere bir terlik bile geldi.
Kadınlardan biri ona öyle kızmış ki ayağındaki terliği çıkarıp beyazperdeye atmış.
Kızdıkları kişi Enis Fosforoğlu.
Neden mi?
Askerlik arkadaşı Ferdi Tayfur'un hem sevgilisini elinden aldı hem de önüne 5 lira attı.
O 5 lira atma sahnesinde sinemadan yükselen sesler hâlâ kulağımdadır.
Nefretin ne olduğunu Yıldız Sineması'nda o akşam öğrendim.
Gazeteciliğin ilk yıllarında röportaj yaptığım Enis Fosforoğlu'na zihnimden hiç silinmeyen bu çocukluk anımı anlatmıştım.
Enis Fosforoğlu, 'Bırak şimdi hakaretleri, terlikleri. Demek ki 'Tarık'ı iyi canlandırmışım ki benden nefret etmişler. Asıl senin bu bazı harfleri söyleyememen ne olacak?' demişti.
Doğuştan olduğunu söylesem de 'Haftada bir gün bana gel. Bu sorunu çözmenin yöntemleri var. Ben seni çalıştıracağım, bu sorunu halledeceğiz. Söz mü?' dedi.
Hem gidemedim, hem gitmedim.
'R', 'J', 'C' ve çoğu zaman 'Ç'yi söyleyememe sorunum da öyle kaldı.
Şimdi düşünüyorum da, keşke gidebilseydim, keşke gitseydim.
Enis Fosforoğlu, 11 Haziran'da kalp krizi geçirmiş, iki kalp damarına stent takıldıktan 4 gün sonra taburcu edilmişti.
Daha sonra da Büyükada'ya giderek kızı Seren Fosforoğlu'nun yanında dinlenmeye çekilmişti.
22 Haziran'da kalp krizi nedeniyle henüz 71 yaşında vefat etti.
Başarılı bir sanatçı ve iyi bir insan aramızdan ayrıldı.
Gözyaşları içinde Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Enis Fosforoğlu, ünlü karakter oyuncusu Renan Fosforoğlu ile Mualla Kavur'un oğlu olarak 1 Ocak 1948'de doğdu.
Renan Fosforoğlu...
42 yılda 481 filmde rol aldı.
Ortalaması; yılda 11 film.
4 filmin yönetmenliğini yaparken bir filmin de senaryosunu yazdı.
Belkıs Dilligil...
Enis Fosforoğlu'nun teyzesi.
Türk sinemasına 47 filmle hizmet eden karakter oyuncusu.
Avni Dilligil...
Enis Fosforoğlu'nun eniştesi.
Türk sinemasına 90 filmin karakter oyuncusu, 7 filmin yönetmeni ve 4 filmin senaristi olarak hizmet etti.
Aliye Rona...
Enis Fosforoğlu'nun eniştesinin kız kardeşi.
Türk sinemasına 242 filmle hizmet eden karakter oyuncusu.
Kariyerlerinde yüksek başarıya ulaşmış böyle bir babası ve akrabaları olan birinin oyunculuktan başka mesleğe yönelme şansı olabilir mi?
Enis Fosforoğlu'nun da olmadı.
Galatasaray Lisesi'nden sonra Ankara Devlet Konservatuarı'nı kazandı.
Konservatuardan mezun olduktan hemen sonra İstanbul'a dönen Enis Fosforoğlu, iki filmde rol alarak oyunculuğa ilk adımını attı.
O filmlerden biri Atıf Yılmaz'ın yönettiği, Yılmaz Güney ile Hülya Koçyiğit'in başrollerini paylaştığı 'Zeyno'...
Diğeri ise Türkan Şoray ile Tanju Gürsu'nun başrolünde olduğu, Nejat Saydam'ın yönettiği 'Herkesin Sevgilisi'...
Enis Fosforoğlu, İstanbul'da sinema kariyerine başladıktan kısa bir süre sonra Ankara Devlet Konservatuarı'ndan yüksek dereceyle mezun olması nedeniyle Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'nden teklif aldı.
O teklifi değerlendirerek Ankara'ya döndü.
Sinema kariyerine ise sesiyle devam etti.
'Hababam Sınıfı', 'Uyanık Kardeşler' ve 'Mavi Eşarp'ın da aralarında olduğu birçok film için seslendirme yapan Enis Fosforoğlu, 1970'de başladığı Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'ndeki görevinden 1976'da istifa ederek İstanbul'a döndü.
Çeşitli tiyatro topluluklarıyla sahneye çıkarken ikinci dönem sinema oyunculuğu kariyerine 'Derbeder' ile başladı.
Ne var ki dönem, sinema için kötü bir dönemdi.
Bir yandan TV'nin yaygınlaşması diğer yandan terör olayları, izleyicileri iyiden iyiye sinemadan uzaklaştırmaya başlamıştı.
Enis Fosforoğlu'nun sinema oyunculuğuna dönüş yaptığı 1976'da çekilen film sayısı, bir önceki yıla oranla 61 azalarak 164 oldu.
Enis Fosforoğlu, 1978'de Levent Kırca ile birlikte TRT'de 'Siz Olsaydınız Ne Yapardınız?' adlı bir komedi programı yaptı. Fosforoğlu ile Kırca, 7 Gün adlı dergiye verdikleri röportajda 'Bizi kimse ayıramaz' demişlerdi ama çok tutan programları, komünizm propagandası yapıldığı iddiasıyla yayından kaldırılınca ayrılmak zorunda kaldılar.
1977
Film Sayısı: 124
1978
Film Sayısı: 126
Bu sayılara seks filmlerinin de dahil olduğunu göz önünde bulunduracak olursak Enis Fosforoğlu'nun ve birçok meslektaşının o yıllarda sinemadan neden uzak kaldığı daha iyi anlaşılır.
1979'da film sayısının 193'e çıkması Türk sineması için parlak günlerine dönme, Enis Fosforoğlu ve meslektaşları için film özlemini giderme adına umutların yeşermesine neden oldu.
Ne var ki yeşeren o umutlar, sadece bir yıl sonra iyice artan terör olaylarının ve 12 Eylül Askeri Darbesi'nin enkazı altında kaldı.
1980'deki film sayısı sadece 68'di.
Enis Fosforoğlu, Türk sinemasının 1976 - 1980 arasındaki buhranlı döneminde 4 filmde oyunculuk 6 filmde ise seslendirme yapma olanağı bulabildi.
Türk sinemasının geleceğini göremediği 1980'de Kadıköy'de Enis Fosforoğlu Tiyatrosu'nu kuran sanatçı, sahnelediği oyunlarla ayakta kalmaya çalışırken verdiği derslerle birçok oyuncunun yetişmesine zemin hazırladı.
Tiyatrosunun idari işleri, oyun yazımı, yönetimi ve tiyatro derslerine ağırlık vermesinin yanı sıra Türk sinemasının yeni kimlik arayışının, yazlık sinemaların kapanmasıyla salon sayısındaki büyük düşüşün film sayısını daha da azaltması Enis Fosforoğlu'nun sinemadan iyiden iyiye uzaklaşmasına neden oldu.
Enis Fosforoğlu, 1980 -1990 arasında kamera karşısına geçmezken sinemayla olan bağını 5 filmin seslendirmesini yaparak sürdürdü.
Enis Fosforoğlu, 1990'dan sonra oyunculuğa TV dizileriyle döndü.
1990 - 2009 Arası Enis Fosforoğlu
Seslendirme: 1
Film: 1
TV Dizisi: 11
Senaryo: 1
Yönetmen: 1
1979'da 'Dokunmayın Şabanıma'dan 27 yıl sonra 2006'da Ulaş Ak'ın 'Dün Gece Bir Rüya Gördüm' adlı sinema filminde rol alan Enis Fosforoğlu'nun son filmi Cem Yılmaz'ın 2014 yapımı 'Pek Yakında'sıydı.
Biliyorsunuz; Cem Yılmaz, filmlerinde Yeşilçam oyuncularına da rol vererek Yeşilçam sinemasına saygı duruşunda bulunuyor.
Cem Yılmaz'ın Yeşilçam sinemasına bulunduğu saygı duruşu çerçevesinde onurlandırdığı sanatçılardan biri Enis Fosforoğlu oldu.
Haberturk.com ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Haberturk.com yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Haberturk.com yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Haberturk.com bunlardan sorumlu tutulamaz.
Haberturk.com yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.