Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya Global nefret objesi olarak Greta!

        Siyasetçisinden felsefecisine koca koca adamlar 16 yaşındaki kız çocuğuna demediklerini bırakmadılar, kukla dediler, proje dediler, şantajcı dediler, duygu diktatörü dediler, siborg dediler, kıyamet gurusu velet ve arsız dediler. Bunlar, iklim aktivisti Greta Thunberg’in Avrupa coğrafyasında işittikleri. Şimdi Amerika’ya da sirayet etti. İklim değişikliğine katiyen inanmayan Trump, “Harika bir geleceğe umutla bakan pek neşeli genç kız” diye tweet atıp dalga geçti; Başkanın en sevdiği medya Fox News’un yorumcusu “Ruh hastası İsveçli kız” dedi de, yayın esnasında uyarılınca özür dilemek zorunda kaldı.

        Greta ise “İşte yine başladık” diyerek nefret tayfasının bir takım komplo teorileri ve yalanlar uydurarak, dış görünüşü, davranışları ve farklılıklarıyla uğraşmaya devam ettiğini yazarak karşılık verdi. Profilini Trump’ın sözleriyle değiştirerek dalgasını da geçti.

        REKLAM

        Greta Thunberg’in iklim aktivizmini ve özellikle Avrupa’da okul grevleriyle on binlerce genci nasıl harekete geçirdiğini bir yıldır takip ediyorum, medyada ve sosyal medyada birkaç dilde onlarca yorum okudum, övgüler kadar aşağılama, alay ve çemkirmelere tanık oldum ama kıza “aşifte” dendiğine ilk kez rastladım. Twitter ortamında direkt Türkçe “aşifte”… Greta’nın BM’deki konuşmasına tepki gösteren Türklerin de kızdan nefret edenler kafilesine katıldığına dair yeterince yorum vardı.

        Greta son bir yıldır “Bilime kulak verin, iklim değişikliğine karşı harekete geçin, geleceğimizi çalmayın” diye o forum senin bu meydan benim dolaşıyor. İşte en son BM iklim zirvesinde en geniş forumu buldu. Aşırı teatral mimiklerle yaptığı konuşmanın öncekilere oranla fazlaca abartılı olduğu kesin. Dolayısıyla Greta’nın varlığından yeni haberdar olanlar o dakika nefret etti. En çok da “Benim hayallerimi, çocukluğumu çaldınız” sözleri dokundu Türklere. Sosyal medyada onlarca kullanıcı “İsveç’in refahı mı battı” muamelesi çekti ve açlığın kıyısındaki Afrikalı çocukların, mülteci çocukların fotoğraflarıyla komboladı Greta görüntülerini; “minik şeytan” diyerek. Oysa yeryüzündeki adaletsizliğin sorumlusu, Greta’nın “Tek derdiniz para, ekonomik büyüme” diyerek eleştirdiği global düzenin ta kendisi.

        Konuşmasında “İnsanlar ölüyor, ekosistem çöküyor” diye haykıran Greta’nın Obama ile el sıkıştığı fotoğraf da malzeme oldu. “Irak, Libya ve Suriye’de bombalar yağdırarak milyonları öldüren adam olduğunu biliyor musun?” diye sordular kıza. Obama’nın attığı bombalarla had safhada karbondioksit saldığı da hatırlatıldı. Savaşların sorumlusu Greta’ymış gibi.

        “KIDEMLİ” ERKEKLERİN SİNİRİNİ BOZUYOR

        Greta Avrupa’da fenomen haline geldi ama Amerikalılar, New York’a gidip BM’de sahneye çıkarak dünya liderlerine ağzına geleni söylemesi ve Trump’a fırlattığı o öfkeli bakış vesilesiyle yeni tanıdı. Akabinde Greta’nın sinir bozucu bir yaratık olduğuna dair yüzlerce yorum yağdı. “Küçük faşist, histerik bücür, ezik yer cücesi, ilgi manyağı, sosyalist proje” gibi sıfatlarla nefret saçanlar kadar, nefret dilini eleştirenler de vardı: “Greta sinir bozucu ama orta yaş bunalımındaki erkeklerin 16 yaşındaki engelli bir kızı taciz etmelerini de utanç verici buluyorum” gibi…

        Aslında Asberger Sendromu olması Greta’yı engelli kategorisine yerleştirmiyor. Ama bu durumu bir çeşit “özür, mazeret” gibi değerlendirenler var. Mesela Ertuğrul Özkök de kızdan pek hazzetmemiş, sonra Asberger Sendromu olduğunu öğrenince takdir etmiş; kızın özel durumu “mazeret” olmuş yani. Özkök’ün Greta’ya yakıştırdığı “büyümüş de küçülmüş hali” yaşça kıdemli pek çok erkek tarafından paylaşılan bir görüş. Greta, Fransız Ulusal Meclisi’nde konuşma yaptığında sağ siyaset mensupları “bacak kadar boyunla büyüklerin işine karışma!” diyerek kıza hücum etmişti. Hele Fransız filozof Michel Onfray, kızı “silikon kukla” ve “ifadesiz suratlı siborg” diye niteleyerek uzun bir makale kaleme almış, “Henüz 16 yaşında bilim adına konuşmak arsızlıktır. İnancını yaymak için korku iklimi yaratıyor” demiş ve makalesini baştan sona okuduğu bir de video yayınlamıştı.

        REKLAM

        Bu Asberger’li çocuğun ailesi ve bir PR’cı tarafından istismara uğradığı yönündeki iddiaları da paylaşanlar oldu. Ama yeni değil bu iddialar, Greta ortaya çıktığından beri dolaşımda.

        İsveç’te ünlü bir mezzo soprano olan annesi Malena Ernman ile halkla ilişkiler uzmanı Ingmar Rentzhog’un çocuğu kukla ettiğine dair komplo teorilerine karşı hala aynı fikirdeyim; iklimci Greta kukla olsa ne yazar! Çünkü iklim değişikliğine dair söyledikleri doğru. Çocuğun kendi hayal dünyasında kurguladığı bir masal ya da ona dikte edilen bir palavra değil. BM Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli IPCC’nin binlerce bilimsel veriden çıkardığı bir gerçeklik. İklim değişikliğinin daha büyük felaketlere yol açmaması için küresel ısınmanın 1.5 dereceyle sınırlı tutulması gerekiyor, o kadar.

        REKLAM

        BARIŞ NOBELİ O KADAR KOLAY DEĞİL

        Greta’nın bu yıl Barış Nobeli’ni alacağına bahse giren çok. Eğer alırsa, 2007’de Al Gore’dan bu yana bir çevre aktivistine verilmiş ilk Barış Nobeli olacak. Ancak dünya liderlerini fazla sert sözlerle eleştirmesi ve milyonları peşinden sürüklediği “uçuş utancı” (İsveççe flygskam) akımı Norveç Nobel Komitesi’ni düşündürebilir. Komitenin eski üyelerinden Sverre Lordgaard’ın dediğine göre 2007’den beri çevreciliğe Nobel verilmemesi kızın şansını artırıyor, ancak “uçuş utancı” meselesi problemli. Çünkü utanç kavramı, değişim yolunda yapıcı bir duygu değil.

        Greta birçoklarının yakıştırdığı gibi bir proje olabilir, arkasında Wall Street ya da diğer gizli güç simsarları olabilir, insanlar bunları sorgulamakta özgürdür. Hatta Trump’çı trollerin dediği gibi “sosyalist çetenin elebaşı” olduğuna inananlar bile çıkabilir. Ancak iklim krizine isyan eden, Greta’nın izindeki on binlerce öğrencinin dün yine, bazı yerel yönetimlerin de desteğiyle “gelecek için cuma” grevine çıkmasını da es geçmemek gerekir. Sadece Avrupa’da değil, Yeni Zelanda’dan Kanada’ya her kara parçasında…

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ