Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya İklimci Greta kukla olsa ne yazar?

        İklim aktivisti Greta Thunberg’in kötücül saldırılara karşı yazdığı o uzun savunma mektubu hayli dokunaklı. Küresel ısınmaya karşı eylemlerine tek kişilik okul greviyle başlayıp Katoviçe’deki BM İklim Konferansı’nda ilk kez uluslararası sahaya çıkan Greta mektubunda diyordu ki; “Arkamda kendimden başka kimse yok. Hiçbir örgütün parçası değilim. Kimseden para almıyorum, gelecekte de bana yapılacak bir ödeme yok. Bir iklim aktivistinin para alabileceği saçma bir düşünce. Bilim insanlarına danışıp konuşmalarımı da kendim yazıyorum. Yetişkin gibi konuştuğumu söyleyenler, 16 yaşındaki biri kendi adına konuşamaz mı sanıyorsunuz!”

        GRETA THUNBERG'DEN SUÇLAMALARA MEKTUPLA YANIT

        Greta Thunberg, Paris'te Fransız öğrencilerle "İklim için okul grevi" eyleminde.

        İki yandan örgülü saçlarıyla, Pippi Langstrumpf’un çilsiz ve daha az haylaz suratlı versiyonunu andıran Greta’nın mektubu çok ses getirdi de, o satırları yazmasına neden olan suçlamalar gölgede kaldı. Kızın Asberger Sendromu’yla alay edenler ile konuşmalarını çokbilmiş bulanların saçtığı nefret dışındaki iddiaları kastediyorum. Sosyal medyadaki nefret söylemi daha çok sağ odaklardan savruluyor; kızın Davos’a Ekonomik Forum toplantısına giderken yediği sandviçin plastik ambalajına bile takıyorlar kötülemek için.

        REKLAM

        “SARI YELEKLİ IZABELLA NEDEN YILDIZ OLMUYOR?”

        Ancak bu kindar cephenin ötesinde, bir de “Medyanın sevgilisi, iklim ikonu Greta” hikayesine toptan şüpheyle bakanlar var. Olay, İsviçre’de yayınlanan sağ eğilimli Weltwoche dergisinin “Kendimize bir iklim ikonu imal ediyoruz” başlıklı yazısıyla başlıyor. İnternette çokça dolaşan bu yazıda Greta’nın, İsveçli halkla ilişkiler uzmanı Ingmar Rentzhog’un PR projesi olduğu belirtilerek şu soru ortaya atılıyor: "Hangisi gerçek asi – İklim aktivisti Greta mı, yoksa globalleşme karşıtı Izabella mı?”

        15 yaşındaki Sarı Yelekli Izabella Nilsson Jarvandi, medyada Greta gibi ilgi görmüyor.

        Aslında medyanın işine geldiği gibi seçiciliği bakımından iyi soru. Izabella, İsveç’teki Sarı Yelekliler hareketine katılan 15 yaşındaki Izabella Nilsson Jarvandi. İsveçli anne ile İranlı babanın kızı, Göteborg’da yaşıyor. “Greta bu kadar göklere çıkarılırken, globalleşmeye ve BM’nin göç anlaşmasına karşı çıkan Izabella’nın eylemleri ve konuşmaları neden kimsenin umurunda değil, o neden yıldızlaşamıyor?” diye soruyor dergi. Cevabı basit; Greta’nın isyanı tolere edilebilir dozda. İnsan eliyle gelen küresel ısınmanın endüstrileşme öncesindeki 1.5 derecede tutulması gerektiğini bütün bilim alemi söylüyor, Paris İklim Anlaşması da ortada. Izabella’nın isyanı ise daha keskin, globalleşmeyi sürükleyen neo-liberalizme, otoriteye ve seçkinlere toptan başkaldırı niteliğinde.

        REKLAM

        GRETA’DAN SİYASETE AYAR

        Yani düşünsenize, Greta önce iklim zirvesinde, ardından Davos’ta, bitmedi Brüksel’de siyaset, bürokrasi ve iş dünyasının karşısına dikilip “aklınızı başınıza toplayın, yarınlarımızı çalıyorsunuz” diye parmak sallıyor. En son Brüksel’de AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker’in mevcudiyetinde konuşurken, “Siyasi liderlerimiz hemen harekete geçmezlerse insanlık tarihinin en büyük başarısızlığını miras bırakmış olacaklar ve uyarıları dinlememeyi tercih ettikleri için bütün zamanların en kötü adamları olarak hatırlanacaklar” diyor. Dolaylı yoldan Greta’dan azar işiten Juncker’in suratı asılıyor.

        Bugünün siyasi liderleri demişken, Almanya Başbakanı Angela Merkel de Greta ile ilgili şüpheci cümleler kuruyor. Greta’nın izinde cuma günleri kitleler halinde okul kırıp iklim eylemine girişen Alman öğrenciler bağlamında konuşan Merkel, “Böyle bir harekette mutlaka dış etkenler de olmalı” diyerek, Rusya’nın propaganda ve dezenformasyona dayalı hibrid savaş taktiklerine gönderme yapıyor. Meseleyi bu şekilde bağlaması tuhaf karşılanıyor tabii. Greta ise basın toplantısında konuya ilişkin soruya, “Umarım Merkel bizim Rus casusu olduğumuzu düşünmüyordur” diye yanıt veriyor.

        REKLAM

        Medyanın eşelediği başka kuşkulu noktalar da var. Örneğin Greta’nın geçen ağustosta İsveç Parlamentosu önünde tek kişilik eyleme başlamasından dört gün sonra, ünlü bir soprano olan annesi Malena Ernman’ın kitap yayınlaması. Kitap, Asberger Sendromu olan çocukları yetiştirmekle ilgili. Greta gibi kız kardeşinde de Asberger Sendromu var. Belli ki aile, iklimle ilgilenmesinin Greta’ya iyi geldiğini gördüğü için kızın misyonunu destekliyor, Katoviçe’den Davos’a bütün yolculuk masraflarını kendi ceplerinden karşılamışlar. Aile çıkar hesabıyla suçlanırken, Greta kitap gelirinin hayvan hakları örgütleriyle diğer çevreci kuruluşlara gideceğini söylüyor.

        BOŞ SIRALAR MONTAJLANDI MI?

        PR’cı Ingmar Rentzhog’un kızın tek kişilik grev fotoğrafını Facebook’ta paylaşıp uzunca bir yazı kaleme alması ise komplo teorilerinin temel tezi olarak işleniyor. “We don’t have time” adlı iklim platformunu kuran Rentzhog’un bağış toplamak için Greta’yı kukla olarak kullandığı, zaten annesini de önceden tanıdığı iddia ediliyor. Rentzhog ise “İşe giderken Greta’nın eylemine denk düştüm. İçime dokundu. Bazı tavsiyelerde de bulundum. Konuşmalarını yazdığım, basınla buluşmalarını ayarladığım doğru değil” diyor. Malum, Greta da mektubunda bu suçlamaların yanıtını veriyor.

        REKLAM

        PR kampanyası gereği medyada manipülasyonlar yapıldığı da iddia ediliyor. Örneğin İsveçli gazeteci Andreas Henriksson, geçen aralıkta Greta’nın Katoviçe’deki BM konferansında boş sıralara konuştuğunu, oysa İsveç televizyonunun sanki kız büyük kalabalıklara hitap ediyormuş gibi montaj yaptığını öne sürüyor. Boş salonu gösteren video sekanslarını blogunda yayınlıyor. Ancak bu kareler İsveç TV’sinin web sitesinde bulunmuyor.

        Bu iddialar doğru olabilir ama Greta Thunberg’in söyledikleri de doğru.

        İSVEÇ TELEVİZYONUNDA OLMAYAN GÖRÜNTÜLER
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ