Ülkü Ocakları Kurucu Genel Başkanı Ramiz Ongun'un referandumda 'evet' kararını açıklamasının ardından MHP Kurucular Kurulu üyeleri de yazılı bir açıklama yaparak, 12 Eylül'de anayasa değişiklik paketine 'evet' diyeceklerini açıkladı. ''Milletin kayıtsız şartsız egemenliğinin'' darbeler sonrası yetkili organlara bırakıldığının altının çizildiği açıklamada, ''Ülkede hiç bir zaman CHP iktidara gelemeyeceğini anlayan güçler, darbe anayasaları ile CHP'yi iktidara ortak etmeyi hedeflemişlerdir.'' denildi.
Kaleme aldıkları bildiride ülkücüleri Alparslan Türkeş'in mirasına sahip çıkmaya davet eden MHP Kurucular Kurulu'nun 16 üyesi, Devlet Bahçeli önderliğindeki yönetimin ülkücü misyonu, partinin kuruluş felsefesini terk ederek darbecilerle aynı safta yer aldığını belirttiler.
Türkeş'in "En kötü demokrasi en iyi darbe idaresinden daha iyidir" sözü ile sona eren ve hem ülkücüler hem de MHP yönetimi için tarihî uyarı niteliğindeki bildiri şöyle:
Bizler MHP Kurucular Kurulu Üyeleri olarak, muhterem basınımız vasıtasıyla anayasa değişikliği konusunda aşağıda hulasa ettiğimiz fikirlerimizi aziz milletimizle paylaşma gereği duyduk.
1924 Anayasasında tayin edilmiş olan "milletin kayıtsız şartsız egemenliğini" 1961 Anayasası ile millet dışında CHP ve sol ideologlar tarafından "yetkili organlar tabiri ile" yeni ortaklar getirilmiştir.
Bu; çok partili düzene geçtikten sonra, aziz milletimiz tarafından asla tek başına iktidar verilmeyen CHP'yi ve sol güçleri seçimsiz, millet iradesi olmadan, millete rağmen daimi iktidar yapma projesidir.
Nitekim 1961 seçimlerinde CHP'nin tek başına iktidara gelecek oyu alamaması üzerine bu durum; İnönü'nün damadı Metin Toker'in Ulus Gazetesindeki makalesinde de "Seçimi tek başına kazanamamak o kadar önemli değil, Türkiye'de iktidar olmak için Ordu, Anayasa Mahkemesi, Üniversite, Danıştay, Yargıtay gibi devlet kuruluşlarına da hakim olmak gerekir" denilerek açıkça ifade edilmiştir.
Türk Milliyetçileri, Merhum Başbuğ Alparslan TÜRKEŞ'in liderliğinde CHP ve sol ortaklarının kurduğu bu oligarşik düzene karşı, sadece ve sadece Millet İradesini esas alarak MHP'yi kurmuşlardır.
MHP'nin milli iradeyi hakim kılmak üzerine yürüttüğü mücadele, emperyalist güçlere "bizim çocuklar" diye tabir edilen darbeciler tarafından, 12 Eylül 1980'de hunharca akamete uğratılmıştır.