Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Dış politikada tribünlerde kalmak, Türkiye'ye çok ağır bedeller ödetti. Türkiye, tribünlerde kalabilecek bir ülke asla değildir. Türkiye, mutlaka ve mutlaka sahaya inmek, sahada kalmak zorunda olan bir ülkedir” dedi.

Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü, Başbakan Erdoğan'a fahri doktora unvanı verdi. Bu amaçla düzenlenen törende bir konuşma yapan Erdoğan, Atatürk Üniversitesi bünyesinde Atateknokent Teknoloji Geliştirme Bölgesi'ni kurduklarını söyledi. Atatürk Üniversitesi bünyesinde dünyanın dördüncü, Avrupa'nın ikinci büyük Uzay Gözlem Merkezi'ni kuracaklarını açıklayan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

“Türkiye'yi dış siyasette idare-i maslahatçı bir ülke konumundaydı”

Türkiye'nin Kafkaslar'a, Türk dünyasına ve Ortadoğu'ya açılan kapısı olan Erzurum'da, üniversitelerin, başta dış politika ve ekonomi olmak üzere her alanda etkin bir rol ve etkin bir rehberlik vazifesi yüklenmeleri gerekiyor. “Gazi Mustafa Kemal, 1937 yılında, Doğu'da büyük bir üniversite kurulmasının gerekli olduğunu ifade ediyor ve bununla ilgili talimatları veriyor. Ancak Gazi'nin 1 yıl sonra vefatıyla Doğu'ya üniversite kurulması da erteleniyor, unutuluyor ya da unutturuluyor. 1951 yılında, Merhum Menderes döneminde Gazi'nin bu talimatı hatırlanıyor ve Erzurum'da bir üniversite kurulması çalışmaları başlıyor.

Bu kısa tarihçe, aslında bize Türkiye'nin idaresi hakkında çok önemli ipucları veriyor. Türkiye, 1950 yılına kadar, içe dönük, dışa kapalı bir toplum görüntüsü verdi. 1950-1960 yılları arasında, Menderes döneminde bu içe kapanık yapı kırılırken, 1960 darbesiyle birlikte Türkiye yeniden içine kapandı.

Bu kısır döngü 1980'lere, Özal dönemine kadar devam etti. İçe kapanık Türkiye'de, iç siyaset ile dış siyaseti ayrıştıran, dış siyasette sorun yaşamamayı esas alan bir anlayış vardı. Sorundan uzak durma kaygısı, Türkiye'yi dış siyasette idare-i maslahatçı bir ülke konumuna sürüklemişti. Türk dış politikası statik yani durağan bir vizyona sahipti.”

“Risk almazsanız başarıyı yakalayamazsınız”

Tarih, kültür, medeniyet birikimini, komşuları, kardeş ve akraba toplulukları yok sayan bir dış politikanın Türkiye siyasetine egemen olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, şu anda kimilerinin çıkıp Türkiye'nin mevcut dış politikasını eleştirdiğini dile getirdi.Başbakan Erdoğan, şöyle dedi:

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ