Kendi kaldırdı kendi 'yok' diyor!
Bakan Dinçer, Ankara'daki patlamalar için 'işletme belgeleri bile yok' diye işyerlerini suçladı; belgeyi kendi bakanlığının kaldırdığını unuttu
Aslı Işık / HT GAZETE
Çalışma Bakanı Ömer Dinçer’in Ankara’daki patlamaların ardından “İşletme belgesi bile yok” diye suçladığı işyerlerinin belge alma zorunluluğunun Bakanlığı tarafından kaldırıldığı ortaya çıktı. 2009’da çıkarılan yeni yönetmelikle 50’den fazla işçi çalıştıran işyerlerine belge alma koşulu getirildi
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in, 20 kişinin yaşamını yitirdiği Ankara’daki patlamaların ardından “İşletme belgesi bile yok” diye eleştirdiği işletmelerin, kendi bakanlığından belge alma zorunluluğunun, 2009 Aralık ayında kaldırıldığı ortaya çıktı. Başkentin en büyük ve en eski sanayi bölgelerinde meydana gelen patlamalar, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeniden gündeme getirdi. Çalışma Bakanlığı’nın, 2004’ten beri yürürlükte olan ve 10 kişi ve daha fazla işçi çalıştıran işletmelerin açılabilmesi için zorunlu olan ‘işletme belgesi’ şartını, 50 kişi ve üzeri işçi çalıştıran işyerleri olarak değiştirdiği ortaya çıktı. Bakanlık Aralık 2009’da yayınladığı yeni yönetmelikle, 50 kişinin üzerinde işçi çalıştıran işletmeler için ‘işletme belgesi’ vermeye başladı. İş müfettişlerinin denetimleri sonucunda, işyerinin iş sağlığı ve güvenliği açısından uygun bulunması halinde işletme belgesi veriliyor ve o işyeri faaliyete geçebiliyor.
SON MEVZUAT SORUNLU
TMMOB Makine Mühendisleri Odası Başkanı Ali Ekber Çakar, işletme belgesi alınması hakkındaki yeni yönetmelikle 50’den fazla işçi çalıştıran işyerlerinin İşletme Belgesi alması zorunluluğu getirildiğini belirterek, “Çalışma Bakanlığı’nın işyerlerine yönelik denetimi ve yol göstericiliği yok edilmiştir” dedi. Çakar, müfettişlerin işyerlerini iş sağlığı ve güvenliği açısından kontrol etmediğini belirterek, “Bir işyeri kurduğunuzda sağlık ve güvenlikle ilgili birtakım koşullar isteniyor, bunun için birtakım masraflar, yatırımlar yapmanız lazım. İşverenler bu masraftan kaçınıyor. Bu belgenin verilmemesi de işverenleri masraftan kurtardı” diye konuştu.
DENETİMLER YETERSİZ
İşyeri denetimleri ve iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin sanayi işletmelerinin ancak yüzde 1.6’sında geçerli olduğunu belirten Çakar şöyle dedi: “700-800 civarındaki iş müfettişlerinin sayısı çok yetersizdir. Çalışma yaşamıyla ilgili mevzuat yalnızca başlıca “sanayi ve ticaret” işlerini kapsamakta, tarım sektörünün tamamı, hizmet sektörünün bir bölümü ile KOBİ’lerin çok büyük bir bölümü kapsam dışında bırakılmaktadır. Özetle, 10 milyon kişiyi bulan kayıt dışı istihdamı teşvik eder tarzda bir ‘iş sağlığı ve güvenliği’ politikası söz konusudur.”
Teknik eleman zorunluluğu da kalktı
2008 Mayıs’ında çıkarılan Torba Yasa ile de en az 50 kişinin çalıştığı işyerlerinde hekim, iş güvenliği uzmanı veya mühendis çalıştırma yükümlülüğünü taşerona devredilmesinin de önünü açtı. 2003’ten bu yana yürürlükte olan 4857 sayılı İş Kanunu’na göre işverenlere işyerinde işyeri hekimi, teknik eleman ve sağlık ekibi bulundurma yükümlülüğü getiriliyordu. Torba Yasa ile bu yükümlülüklerin tamamını veya bir kısmını, ‘işletme dışında kurulu ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden hizmet alarak da yerine getirebileceği ve dışarıdan hizmet satın alma yoluyla gerçekleştirilebileceği’ hükme bağlandı.
İşte eski ve yeni yönetmelik
4 Aralık 2009’da yayınlanan İşletme Belgesi Hakkında Yönetmelik, “sanayiden sayılan işlerin yapıldığı, elli veya daha fazla işçi istihdam edilen işyerlerini” kapsıyor. Yönetmelikte ‘Bu işyerlerinin işyeri açma ve çalışma ruhsatı almadan önce bölge müdürlüğünden işletme belgesi alması zorunludur’ hükmü yer alıyor. Yönetmeliğin 6. maddesinde ‘işletme belgesi verilen işyerleri, iş müfettişlerince işletme belgesi talebinden en geç üç ay içerisinde teftiş edilir. İşyerinde yapılan teftişte iş sağlığı ve güvenliği açısından başvuru ve beyan formunda belirtilen hususlar incelenir’ hükmü bulunuyor. 2004’te çıkarılan ve 4 Aralık 2009’da değiştirilen eski yönetmelikte ise işletme belgesi alınabilmesi için ‘on veya daha fazla işçi” istihdam edilmesi yeterli sayılıyordu.
BİLANÇO: 20 ÖLÜ!
OSTİM ve İvedik organize sanayi bölgelerindeki patlamaların ardından kayıp olan Ahmet Özdemir’in cenazesinin de göçükten çıkarılması üzerine arama-kurtarma çalışmaları dün resmen sonlandırıldı. Ankara Valiliği, OSTİM’de 9, İvedik’te ise 11 kişi olmak üzere toplam 20 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Cesedi günlerdir bulunamayan kaynak ustası 40 yaşındaki Ahmet Özdemir’in ise ilk patlamanın olduğu iş yerinde 16 yıldır çalıştığı öğrenildi. 2 çocuk babası olan Özdemir, Sincan’da bir gecekonduda yaşıyordu. Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yoğun bakımda tedavi gören Mükremin Atmaca da hayatını kaybetti. İlk patlamada yaralanan 44 yaşındaki Mükremin Atmaca’nın başka bir şirkette sevkıyat görevlisi olarak çalıştığı ve patlamadan sadece birkaç dakika önce binaya girdiği öğrenildi. Yaralanan 53 kişiden 1’i ağır olmak üzere 12 kişinin tedavilerine devam ediliyor. 41 kişi ise tedavilerinin ardından taburcu oldu.
HAYATINI KAYBEDENLER
OSTİM’deki ilk patlamada hayatını kaybedenlerin isimleri şöyle: Ali Yiğit, Nejdet Ali Tanışmak, Dursun Kavak, Satılmış Şimşek, Abdulkadir Kurt, Bayram Özkan, Abdullah Karakulak, Ahmet Özdemir ve Mükremin Atmaca. İvedik’teki ikinci patlamada hayatını kaybedenlerin isimleri ise şöyle: Cengiz Soyalp, Hüseyin Yıldız, Servet Yurttaş, Dilek Gürer, Aydın Çapraz, Aydemir Çapraz, Hazım Çavdar, Hüseyin Okçu, Deniz Demirbaş, Aytaç Akkaya ve Cihan Çifçi / ANKARA
Bilirkişi heyeti incelemelerde bulundu
Ankara’da meydana gelen patlamalarla ilgili olarak incelemeler devam ediyor. İvedik’te ikinci patlamanın olduğu yerde 6 kişiden oluşan bilirkişi heyeti dün olay yerinde inceleme yaptı. Heyet patlamanın yaşandığı işyerinin olduğu sokakta bulunan tüm dükkânlarda detaylı bir inceleme yaptı. Patlamaya neden olduğu iddia edilen oksijen tüpleri de Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü’ne incelenmek üzere gönderildi. Patlamanın yaşandığı işyerinin hemen yanında bulunan turşu imalathanesinin sahibi Mustafa Sadık Horasan patlamayla ilgili olarak kaçak mazot üretimi yapıldığı yönünde çıkan haberlere tepki gösterdi. Horasan, “Bizim yanımızdaki patlama olan yerde ve onun yanındaki diğer dükkânda ne bu mazot üretimi ile ilgili bir tesis, ne de üretimi söz konusu değil. Arka sokakta boya imalathanesi var. Patlama olan yerde kaynakla imalat yapılıyor. Oksijen tüplerinin fazla kullanıldığı bir yer” dedi. Horasan, patlamanın yaşandığı yerde sigortasız ve kaçak işçinin de çalıştırılmadığını söyledi.
HABERTÜRK
