Hayatını 'can dostlar'a adayan kadın evini 43 kedi ve köpekle paylaşıyor
Bartın'ın Ulus ilçesinde evini can dostlara açan ev hanımı Çiğdem Bayram, ördüğü çantaların satışından elde ettiği gelirle beslediği 43 kedi ve köpeğin bakım ve tedavisini de üstleniyor
Küllü köyünde kronik kalp rahatsızlığı bulunan eşiyle yaşayan 44 yaşındaki Bayram, önceleri sokakta beslediği sahipsiz hayvanları 5 sene önce evine almaya başladı.
Sahiplendiği kedi ve köpek sayısı zamanla 43'e ulaşan, bunlardan yaralı ve hasta olanların bakım ve tedavileriyle de ilgilenen Bayram, masraflarını, ördüğü çantaları ilçe pazarında satarak karşılıyor.
Hayatını adeta sahipsiz hayvanlara adayan Bayram, çoğu zaman birlikte yattığı can dostları öpüp kucaklayarak güne başlıyor. Bayram, malulen emekli eşinin de desteğiyle adeta çocuk gibi ilgilendiği kedi ve köpeklerle iç içe bir yaşam sürüyor.
"KÜÇÜK YAŞLARDAN BERİ HAYVANLARA KARŞI AYRI BİR SEVGİ DUYUYORUM"
Çiğdem Bayram, küçük yaşlardan beri hayvanlara karşı ayrı bir sevgi duyduğunu söyledi. Bayram, ömrünü sahipsiz hayvanlara adadığını belirterek, "Geçen sene yaşadığımız sel afetinde çamurların içinden sele kapılan hayvanları kurtardım ve onları da evime aldım. Hayvanlara baktığımı bilenler yaralı, silahla vurulmuş hayvanları da kapıma bırakıyor.
Ben de mağdur oldukları için hepsini evime alıyorum. Şu anda kendi evimde bana yatacak yatak kalmadı. Evimde 22 köpek, 21 kedim oldu. Hepsine çocuğum gibi bakıyorum ama artık imkanlarım da zor seviyeye geldi. Ne yapayım, ben onlardan ayrılamıyorum, onlar da benden ayrılamıyor" diye konuştu.
Konuşması sırasında zaman zaman duygulanan Bayram, "Hayvanların bakım masraflarını çanta örüp pazarda satarak karşılamaya çalışıyorum. Pazar yerinde de bütün kedi ve köpekler benim yanıma geliyor. Orada da onlara bakıyorum" dedi.
Bayram, evdeki hayvanların isimlerini karıştırmadığını aktararak, besledikleri bir köpeğin otomobilin çarpması sonucu ölümü üzerine büyük üzüntü yaşadıklarını, felçli bir kediyi ise şırıngayla bebek gibi beslediğini anlattı.
Hayvanların dertlerini anlatamadığını dile getiren Bayram, şöyle konuştu:
"Her gün saat 06.30-07.00 gibi kalkıyorum, yemeklerini yapmaya başlıyorum ve onları doyuruyorum. Gün boyu acıktıkça yedirip içiriyoruz. Her gün vücutlarına bit, pire ilacı uygulaması yapıyorum, alerji olmasınlar diye ilaçlarını veriyorum. Tabii bu kadar hayvanın hem bakımı hem yiyecekleri hem veteriner masrafları çok oluyor. Beden olarak değil ama maddi olarak çok yoruluyorum."