İbrahim Yıldız yazdı: Kasımpaşa filminin baş aktörü: Trezeguet

Kasımpaşa hedefi olan bir takım. Birkaç sezondur bu yolda önemli adımlar attı. Avrupa’da mücadele etmesi nedendir bilinmez ama engellendi…

Mustafa Denizli’nin göreve gelmesiyle birlikte yeni bir çıkış yakaladılar. Denizli’nin de vurguladığı gibi, sezon sonunda “Avrupa’ya gitme” hayali gerçekleşecek gibi…

Takımın performansı, aldığı sonuçlar bu yönde gidişin önemli bir göstergesi…

Dar bir kadro yapısı var Kasımpaşa’nın. İlk 11’de yer alan oyuncular düzeyinde yedeklerden yoksun. İstanbul ekibinin yedek kulübesi gençlerden oluşuyor. Seyirci desteği, öteki takımlara göre çok yetersiz. Buna rağmen ellerindeki tüm imkanları en iyi şekilde kullanmaya çalışıyorlar. Bu anlamda başarılı oldukları kesin…

İKİ ÖNEMLİ ADAM: DİAGNE VE TREZEGUET

Kasımpaşa takım olarak iyi bir birliktelik yakalamış. Yardımlaşma, mücadele, ortak inanç, takım ruhu üst düzeyde. Bu duyguları oyuncularına aşılayan Mustafa Denizli faktörüydü şüphesiz. Burası tartışılmaz bir gerçek…

Bugüne kadar sahasında yenilmeyen Bursaspor’u mağlup etmek kolay değil elbette. Kasımpaşa, bunu gerçekleştirirken takım oyunu dışında iki önemli adamın hakkını vermeliyiz. Birincisi Trezeguet, sonra Diagne…

Oyun becerilerini, akıllarıyla birleştiren iki oyuncu dün maçın kazanılmasında ciddi rol üstlendiler…

Genç oyuncu Trezeguet, hızıyla tekniğini birleştiren ender oyunculardan birisi. Top ayağına yakışıyor denilen oyuncular vardır. İşte Mısırlı futbolcu bu tanıma uyan bir yetenek. Kazandığı toplarla rakip savunmayı şaşırtan, geride bırakan, pas atan, şutu deneyen özelliklere sahip. Attırdığı gol ve uzaktan şutu saydığımız tüm tanımlara uyuyor… Rakibini kovalaması, savunmaya yardımı, bitmek bilmeyen enerjisi şaşırtıcıydı…

Diagne ise, gol vuruşunda büyük usta. Her yerden topu ağlarla buluşturuyor. Vücudunu iyi kullanıyor. Savunmadan sıyrılması ve çabukluğunu dün de gösterdi. Lig’de en çok gol atması zaten fazla söze gerek bırakmıyor…

Kasımpaşa’nın en büyük şansı, yetenekleri üst düzey de olan iki oyuncuya sahip olması elbette. Gol yeseler bile, çok da telaşlanmıyorlar. Her an maçı çevirecek oyuncularına güveniyorlar…

MÜCADELE VE TEMPOSU YÜKSEK BİR MAÇ

Bursaspor karşısında önce savunma güvenliğini sağladılar. Ev sahibi takımın baskı kuracağını biliyorlardı. Amaç, kazanılan topları iyi kullanmaktı. Hata yapmadan oynamak ilk hedefleriydi. Popov yine eski yerinde oynadı. Geçen hafta sol da başarılı olmamıştı. Sol bek Veigneau’nun sakatlığı nedeniyle bu kez görev Özgür Çek’e verilmişti. 60 dakika bu işi iyi yaptı Özgür…

Bursaspor sağ açığı Lima etkili olmaya başlayınca Mustafa Denizli, hamlesini yaptı. Josue Sa oyuna girdi. Kademeye kaptan Veysel geçti. Lima’nın yüksek performansı böylece önlenmiş oldu. Bir anlamda taktik savaşlarını izledik. Her iki takımın teknik adamları karşılıklı hamleler yaptılar…

Tempolu, güzel bir oyun izledik. Mücadelesi yüksek, pozisyonları bol bir maç vardı sahada. Bursaspor yakaladığı pozisyonları değerlendiremedi ikinci yarının son bölümlerinde…

90 dakika oyundan düşmeyen Kasımpaşa, savunmanın disiplinli oynamasının faydasını gördü. Orta alan rakibe göre daha çok oyunun içindeydi. Telaşlanan ve yüksek toplarla gol arayan Bursaspor’a bu şansı tanımadılar…

3 TEKNİK ADAMIN REKABETİ

İşin başka bir yönü ise, Mustafa Denizli, Şenol Güneş ve Fatih Terim rekabetinin yaşanmış olması. Futbol oynadıkları yıllar da olduğu gibi, 3 deneyimli teknik adamın zirve mücadelesi, futbola ayrı bir çekişme ve renk getiriyor…