Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık İş yerinde narsistten korunma yolları! Kollu kumar makinası gibi…
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Son zamanlarda adını, git gide daha çok duyduğumuz “narsist kişilik bozukluğu” farklı kimliklerle karşımıza çıkabiliyor. Yakın çevremizde, ailemizde, özel hayatımızda ve iş ortamında karşılaşabildiğimiz narsistin, narsist olduğunu söylemekse ilk bakışta pek de kolay olmuyor.

        Çünkü narsisizm, ifşa edilmediği sürece gizli kalabiliyor ve narsist kişilik, aradığı tipte bağımlı bir kişiyi bir kere bulduğunda bu döngüden çok zor çıkılıyor. Uzmanlar, bu yüzden çalıştığımız ortamda önce bize babacan ya da anaç bir tavırla yaklaşan, bizim güvenimizi kazanıp ağzımızdan sırlarımızı alan kişilere karşı dikkatli olmamız gerektiğini söylüyorlar. Çünkü, bize şefkat kisvesi altında sinsice yaklaşan narsist, daha sonra onunla paylaştığımız özel sırlarımızı bile bize karşı kullanmaktan çekinmeyen, arkamızdan kuyu kazan ve bize bile isteye zarar veren iş arkadaşları olarak karşımıza çıkabiliyor. Uzman psikolog Fatih Reşit Civelekoğlu bunun gözümüzü korkutmaması gerektiğini söylüyor ve ardından ekliyor: “Eğer çalıştığınız ortamda sizin için tehlike oluşturan gizli bir narsist varsa onun tabağında olmamanın yolları da var.” Civelekoğlu işyerindeki ve yakın çevrenizdeki narsisti durdurabilecek en etkili yolu Habertürk’e anlattı.

        “NARSİST SÖMÜRMEDEN ÖNCE YARAYI İYİLEŞTİRİR ”

        Çalıştığımız ortamda kendini gizleyen narsisti nasıl anlarız?

        Karşımıza çıkan narsistler, bize yaklaşmak için önce şefkat yoksunluğunu ve ilgi arayışını kullanırlar. Çünkü narsist kendi egosu uğruna başkalarını kullanan kişidir. Kırıklıklarını başkalarının egolarını kırarak, indirgeyerek ve ezerek telafi ederler. Bunun için narsist bize sureti haktan görünür. Soldan değil, sağdan gelir. Yani önce yaralarımızı hisseder, onlara dokunur, iyileştirici muamele yapar. Elinde sopayla değil, merhemle gelir. Biz de merhemi görünce ona kapılarımızı açarız.

        “BABACAN VE ANAÇ”

        İşyerindeki narsistler daha çok babacan ve anaç olurlar. Bu yüzden ebeveyn arayışı olanlar, narsistler için bulunmaz bir avdır. İhtiyaçlarımızı ve zayıflıklarımızı hemen sezen ve bunun üzerinden bizimle bir bağ kuran narsistler, güvenimizi kazandıktan sonra yaramızdan tutup bizi rehin alırlar.

        REKLAM

        Peki bize samimi şefkat gösteren kişi ile narsisti birbirinden nasıl ayırt edeceğiz?

        Güzel soru, şöyle ayırabiliriz bunu. Bir güncel ihtiyaçlarımız var, bir de varoluşsal ihtiyaçlarımız var. Güncel ihtiyaçlarımız temelde sosyallikten kaynaklanır, varoluşsal olanlarsa çocukluktan gelen yarım kalmışlık ve çözümlenmemişlikle ilgilidir. Örneğin, insanın karnının aç olup yemek yemesi güncel bir ihtiyaçken iskelet yapısını destekleyecek kalsiyum ihtiyacı varoluşsal, yapısal bir ihtiyaçtır. Narsistler güncel değil varoluşsal ihtiyaçları olanların peşine düşerler. Duygularınıza oynar, sizi esir almaya odaklanırlar.

        “NARSİST DE BAĞIMLI KİŞİYİ GÖZÜNDEN TANIR”

        Peki, iş yerinde narsisizme nasıl kurban gidilir?

        İşyeri, hayatımızda sınırlarımızın en belirgin olduğu, kurallar içinde yaşanılan alandır. Burası aynı zamanda ailemizden çok gördüğümüz insanlarla buluşma yerimizdir. Bunun için narsistler her yerde sürdürdükleri stratejiyi burada da sürdürürler.

        REKLAM

        Narsist arkadaki zayıflığınızı sezdiğinde size yönelmesi artık an meselesidir. Narsistler sivrisinek gibi bizdeki yaranın kokusunu alırlar, bizi konak yapar ve sembiyotik bir ilişki kurarlar. Kısacası doğadaki gibi zayıf olanı kurban olarak seçerler sömürürler. Sırtlanların önce yaralı hayvanların, sürü tarafından dışlanmış antilopların peşine düşmesi gibi. Onun besin listesinden çıkabilmek için kendi içimize dönüp kendimizi tanımamız, şefkat ve duygusal yoksunluğumuzu kendimiz giderebilmemiz gerekir. Bunun için kimseye ihtiyaç duymayacak hâle geldiğimizde doğal bir koruma sahibi oluruz.

        “NARSİST İLE NARSİSTİK BOZUKLUK FARKLI”

        İşyerinde sadece kendi başarısının peşinde koşan, kimseye tüyo vermeyen ve başkasının başarısını indirgeyen kişilere de narsist diyebilir miyiz?

        İşyerinde böyle davranışlar ancak acımasız, haksız rekabet olarak nitelendirilebilir. Ama bunlara narsisizm denemez. Narsisizmi kendisine hayran, büyüklenmeci tavrı olan kişiler olarak tanımlıyorlar. Oysa bir davranışın narsist olması için olayın içine duygu karışmalıdır. Çünkü narsisizm performans üzerinden yürümez, duygular üzerinden yürür. Narsist, bizim hayati mekanizmalarımıza saldırır. İçimizdeki çocuğa saldırır, bizi kendisine bağımlı kılar.

        “KOLLU KUMAR MAKİNESİ GİBİDİRLER, BİR VERİP HEP ALIRLAR”

        Çoğu zaman narsist kendini ele vermediğinden onun bir istismarcı olduğu anlaşılmaz ve bu da onun ilgisine alışan kişiyi sömürüye açık hale getirir. Açığa çıkınca zaten onun silahı elinden alınmış gibi olur, sınırlarınızı ona göre belirleyebilir, mesafenizi arttırabilirsiniz. Bu yüzden esas tehlikeli olanlar gizli narsistlerdir, çünkü onlar parazit gibidirler. İşyerindeki narsistler de önce kurbanlarının sınırlarını kaldırır, karşısındakinin güvenini kazanır, sonra da onları ezerek, indirgeyerek ve köleleştirerek onlardan beslenirler. Bir verir, hep alırlar. Arada yine verirler, kollu kumar makinesi gibidirler. Her yedi çekişte bir vermek zorundadır. Tam güven sarsılıp aradaki bağ kopacak olduğu zaman verirler çünkü kurbanı oyunda bırakmak isterler.

        REKLAM

        Oyun dediğinize göre kurbanın da bunda rızası mı olması gerekmez mi?

        Elbette, zaten vardır da. Çünkü bağımlı kişilikler de narsistlerin egosu sayesinde kendi egolarını yükseltirler, şefkat arayışlarına kısmen de olsa bir karşılık bulurlar. Tıpkı kumarbazlar, kumarhanelere kazanmak için gitmeleri gibi. Kumarhaneler, kazanma çabasındaki bağımlılar ve telafi etme çabasını sömüren narsistler için vardır.

        “NARSİSTLER, KURBANLARINI ÖLDÜRMEZLER DE OLDURMAZLAR DA”

        Narsistin iş ortamındaki sınırları nedir?

        Narsistlerin sınırı şudur: Öldürmezler de oldurmazlar da. Tıpkı Afrika yaban arısının tarantulayı sokup felç etmesi gibi. Afrika yaban arısı tarantulayı felç ettikten sonra buraya larvalarını yerleştirir, yumurtadan çıkan yavrular arıyı için için yerler. Yavrular büyüyünceye kadar tarantulayı sömürmeye devam ederler. Burada dikkat çeken narsistlerin verdikleri zehrin de sömürülerinin de bir sınırı olmasıdır. Sınır kendileridir, çünkü siz oyundan çıkarsanız oyun biter.

        REKLAM

        Peki bunun için gerçekliği çarpıttıkları olur mu?

        Gaslighting (yalanlara inandırma) dediğimiz şeyin özü zaten budur. Gerçekliği yalanlar ve bu yalanlara önce kendileri inanırlar. Çok basit bir örnek verelim. İşyerindeki eşyaların ve bitkilerin yerlerini değiştirip sonra sizi suçlayabilirler bunun için.

        KENDİNİ FİL DİŞİ KULESİNE HAPSETMİŞ BİR ÇOCUK

        Gerçekliği çarpıtmak narsist kimliğin bir parçası mıdır diyorsunuz yani?

        Narsisizm, kimliğin bir parçası olduğu için bir kişilik bozukluğu olarak tanımlanır. Unutmayalım, her narsistin içinde kendini küçük fil dişi kulesine hapsetmiş bir çocuk vardır. Ama bunu kamufle etmesini çok iyi bilirler. Narsisizmin üretim ve tüketim araçlarının değişip dönüşmesiyle bir ilişkisi var mıdır?

        Mesela 10 yıl önceki narsisizmle şimdiki arasında nasıl bir fark görüyorsunuz?

        REKLAM

        Tabi ki, sosyal medya insanların ezilmişlikten, görülmemişlikten çocukluktan gelen kendini güvende hissetmeme duygusundan doğan ihtiyaçları karşılama olanağı sağlıyor. Milyonlarca kişi bunun için sosyal medya kullanıyor ve insanlar arasında narsisizm yükseliyor. Sosyal medya çevreden alınan beğeniye göre narsisizm geliştirmeye oldukça elverişli bir mecra sunuyor. Narsist de bu ihtiyaçlarına karşılık arayan bir birey günün sonunda.

        “NARSİSTLERİN GIDASI İNSANLARIN BEĞENİSİ”

        Narsistlerin gıdası insanların beğenisi ve bunu bir beğeni tuşuyla erişmek artık mümkün. Üstelik filtre, Photoshop, yapay zekâyla kendini olduğundan daha iyi gösterebiliyor, bu da narsisizmi tetikleyen başka bir olgu. Daha derin araştırılması gerekiyor.

        Peki, iş yerindeki narsisizmi en çok ne tetikliyor?

        Dediğim gibi bu iki kişilik bir oyun. Eğer zayıfsan ve kendine güvenmiyorsan ne kadar başarılı ve sert görünürsen görün, narsistin besin listesindesindir. Çünkü bu yapmakla değil, olmakla ilgili bir şeydir. Siz de şefkat ihtiyacınızdan, ebeveyn arayışınızdan dolayı yaralarınızı onlara açarsınız. Tam tersi kendinizi güçlendirmek de duygusal yaralarını göstermek de sizin inisiyatifinizde. Ne zaman duygularınızı başkalarına ihtiyaç duymaksızın kendiniz regüle edebilecek, strese girdiğiniz zaman kendinizi sakinleştirebilecek, üzüldüğün zaman kendini teselli edecek düzeye gelirsiniz işte o zaman bu döngüyü kırarsınız ve narsist-bağımlı kişilik oyunundan çıkarsınız.

        KENDİSİNİN DEĞİŞTİRENİN PEŞİNDEN GİTMEZ

        Son olarak işyerindeki narsisti durdurmanın ve kendimizi ondan korumanın yolu nedir?

        Kendinin arkasında durmak. Bizim hiç kimseyle işimiz yok. Çünkü narsistin başkasını değil bizi tercih etmesinin sebebi bizim o güçten yoksun olduğumuzu sezmesi. Bu demektir ki, biz ancak kendimizi değiştirerek narsistin besin listesinden çıkabiliriz. Narsistler kendinin arkasında duran kişinin peşinden gitmezler. O kişinin kendisine saygısının olması narsistle uğraşacağının alametidir ve narsistler bundan uzak dururlar. Yani sesimizi değil sözümüzü yükselteceğiz.

        REKLAM
        ÖNERİLEN VİDEO
        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ