İstanbul Şehir Üniversitesi’nden açıklama
İstanbul Şehir Üniversitesi'nin varlıklarına ihtiyati haciz kararı konulmasına ilişkin İstanbul Şehir Üniversitesi'nde Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Ömer Dinçer ve Prof. Dr. Peyami Çelikcan basın toplantısı düzenledi
İstanbul Şehir Üniversitesi'nin varlıklarına ihtiyati haciz kararı konulmasına ilişkin İstanbul Şehir Üniversitesi'nde Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Ömer Dinçer ve Prof. Dr. Peyami Çelikcan basın toplantısı düzenledi.
İstanbul Şehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dinçer: “Bütün vakıf üniversiteleri arasında sosyal bilimlere kendini adamış ve bu alanda ulusal ve uluslararası başarılara imza atmış bir üniversiteye müdahale ediliyor” dedi.
“ASLINDA SUÇLADIKLARI BİZ DEĞİLİZ”
Öncelikle arazinin tahsis edilmesi ardından devrinin yapılması üniversitenin talebi ve ısrarı ile olmadığını belirten Dinçer, “Buranın devri ile ilgili yapılan bütün spekülasyonların aslında bizimle alakalı olmadığının ve bu spekülasyonları yapanların gerçekten bu kararı veren yürütmedeki heyeti ve bürokrasideki yöneticileri suçladıklarının bilinmesi gerek” dedi.
“ANLAŞMANIN ORTASINDA BIRAKTI”
Olumsuzluklara rağmen yönetime hiçbir şey hissettirmeden çabalarına devam ettiklerini söyleyen Dinçer “Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin (TMMOB) açmış olduğu davayı bahane ederek bankanın üniversiteye müdahale etmesine kadar… Kaldı ki açılan dava sadece bir parsel ile ilgili olmuş olmasına rağmen… Çünkü üniversitenin arazisi 8 parselden oluşmakta, o parsellerden sadece biri ile alakalı dava açılmıştı. Biz ise 8 parselin hepsini bankaya ipotek olarak göstermiştik. Ve onlardan kampus yapabilmek için kredi aldık. Daha 5. yıla gelmeden ve dava bahane edilerek bize taahhüt ettikleri krediyi artık ödemeyeceklerini, kredi limitlerinin kullandırılmayacağını bildirdiler. Ve tabiri caizse bizi anlaşmanın tam ortasında bıraktı. Hatta öyle bir vakitte bizleri ortada bıraktı ki, ay sonu idi maaşların ödeneceği zaman diliminde… Ama yine de çok şükür biz bunu üniversitede hiç kimseye hissettirmeden bir şekilde ödemeleri yaptık” diye konuştu.
Sorunun çözümü için iki yol olduğunu kaydeden Dinçer, "Ya bize hukuken kullanmamız gereken hakları geri verin ya da öğrencilerimizi, öğretim üyelerimizi, üniversitemizin manevi şahsiyetini mağdur etmeyin, itibarını zedelemeyin gelin alın” diye konuştu.
REKTÖR ÇELİKCAN: KASITLI GİRİŞİM
Rektör Prof. Dr. Peyami Çelikcan ise “İstanbul Şehir Üniversitesi’nin temelleri, kuruluşu 1986’ya giden Bilim ve Sanat Vakfı yöneticilerinin, mensuplarının ve bağışçılarının büyük fedakârlığı ile atılmıştır” diyerek, 556 tam zamanlı, 202 yarı zamanlı toplam 758 çalışan bulunduğunu hatırlattı. Sözlerine “Binlerce öğrencisi ve yüzlerce öğretim elemanı ile ülkemizin en güzide yükseköğretim kurumları arasında yer alan üniversitemizi mali zafiyete düşürerek çalışamaz hale getirmeyi amaçlayan kasıtlı girişimler nedeniyle aşağıdaki bilgileri paylaşmak ihtiyacı hasıl olmuştur” diye devam eden Çelikcan, şu bilgileri verdi:
KAMPÜS ARAZİSİ İLE İLGİLİ DURUM
İstanbul Şehir Üniversitesi’nin halen içinde bulunduğu Dragos Kampüs arazisi 2009 yılında Özelleştirme İdaresi tarafından Üniversite’ye tahsis edildi. 2009 tarihli tahsis kararından 2015 yılında yapılan devir kararına kadar Sendikalar ve bazı meslek kuruluşları tarafından 16 kez farklı dava açıldı. Bu davalardan 15’i lehimize sonuçlandı. Aleyhimize sonuçlanan bir dava dolayısıyla Danıştay tarafından arazi tahsisi iptal edildi.
2010 yılında 4046 sayılı Özelleştirme Kanununda yapılan değişiklikle Özelleştirme Yüksek Kurulu yasanın verdiği yetki ile eğitimde kullanılmak şerhini tapuya işleyerek araziyi 2015 yılında İstanbul Şehir Üniversitesine devretti. Müteakiben, davaların neticelenmesi ve inşaat ruhsatlarının alınmasıyla Halk Bankasından temin edilen yatırım kredisi kullanılarak kampüs inşaatına 2016 yılında başlandı. Dragos kampüs arazisini rehin göstererek alınan kredi ile kampüs inşa edilip, 2017-2018 Akademik Yılında eğitim ve öğretime yeni kampüste başlandı.
TMMOB DAVA SÜRECİ
TMMOB tarafından kampüs arazimizin devrine ilişkin olarak açılan son dava ise önce İdare Mahkemesi sonra Bölge İdare Mahkemesi tarafından reddedilmiştir. Ancak TMMOB davayı Danıştay’a taşıdı ve Danıştay 13. Dairesi Özelleştirme İdaresi’nin söz konusu devir işleminin önce yürütmesinin durdurulması yönünde karar almış, daha sonra da işlemin iptaline karar vermiştir. Söz konusu karar, Özelleştirme İdaresi ve Üniversitemiz tarafından temyiz edilmiştir.
