Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Kasım Süleymani dosyası: Gerginlikten itidale

        Ortadoğu'da meydana gelen gerginlikler sürerken, dünyanın gözü bir anda bu bölgeye çevrildi. ABD'nin Haşdi Şabi'ye yönelik operasyonunun arkasından ABD'nin Bağdat Büyükelçiliği'ne yönelik protestolar aynı kişiyi işaret ediyordu. ABD Başkanı Donald Trump'ın yaptığı çağrılar sonrası 4 Ocak gecesi ABD, İranlı general Kasım Süleymani ve Haşdi Şabi üyelerini etkisiz hale getirdi.

        ABD'nin bu hamlesinin ardından bölge bir anda gerildi. İran'dan arka arkaya açıklamalar gelirken, ABD'nin Süleymani operasyonundan 4 gün sonra İran, ABD üslerini hedef aldı. 24 saat sonra da Başkan Trump'un yaptığı açıklamalar ve NATO ile BM'den gelen işaretler "3. Dünya Savaşı mı" çıkacak soruları yerini itidale bıraktı.

        İşte 10 soru 10 cevapla ABD-İran gerilimi...

        SÜLEYMANİ DOSYASI

        • Ne oldu?

        ABD, Irak’ın başkenti Bağdat’ta düzenlediği hava operasyonuyla İran Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’yi beraberindeki Şii milis gücü Haşdi Şabi üyelerini öldürdü. Operasyon, ABD Başkanı Donald Trump’ın talimatıyla gerçekleşti. Yabancı basında çıkan haberlere göre, Süleymani, ABD’nin Bağdat Büyükelçiliği’ni basan göstericilerin liderleriyle görüşmek üzere Bağdat’a gelmişti. ABD Büyükelçiliği'ne baskın emrini Süleymani’nin verdiği belirtiliyordu. Yapılan yorumlara göre, Süleymani’nin öldürülmesi İran için “11 Eylül” etkisi taşıyor.

        • Kasım Süleymani kim?

        1980 yılın başlayan Körfez Savaşı’nda 41’inci Sarallah Bölüğü’nün başında genç bir komutan olan Süleymani için Fars kaynaklarında “Ortadoğu bu adamın parmağındadönüyor” tanımını kullanılıyor. Irak’taki ABDişgal güçlerinin komutanı GeneralPetraeus’a 2008 yılında gönderdiği bir mesajda “Benim adım Kasım Süleymani. Şunu bilmelisin ki, İran’ın Irak, Lübnan, Gazze ve Afganistan politikalarını ben kontrol ederim” ifadelerini kullanmıştı. The Guardian’a konuşan kıdemli bir Amerikalı yetkili, Süleymani için“Acımasızlığı ve etkisi herkesi dehşete düşürür. O hem her yerdedir hem hiçbir yerde değildir” ifadelerini kullanmıştı. Mehdi Ordusu, HizbullahTugayı, Bedir Tugayları ve Asaib Ehlel Hak adlı Şii silahlı gruplar ABD’ye Irak’ı işgalinde destek vermiş, ancak daha sonra ABD ile karşı karşıya gelmişti.

        REKLAM
        • Operasyon nasıl düzenlendi?

        Kasım Süleymani’nin öldürülmesinin arkasında, Bağdat’ta ABD Büyükelçiliği’ne yönelik Haşdi Şabi taraftarlarının düzenlediği protestoların olduğu söyleniyor. Olayın ardından ABD Başkanı Trump, “Güçlü bir yanıt vereceğiz” diye işaret fişeğini ateşlemişti. Ve operasyon bu olaydan 4 gün sonra gerçekleşti. 4 Ocak’ta Türkiye saati ile 05.00 civarında, Süleymani ve beraberindekileri taşıyan araçlar, ABD'ye ait MQ-9 Reaper tipi insansız hava aracından atılan 4 füzeyle vuruldu. Süleymani’nin cansız bedeni parmağındaki yüzükten tanındı. Trump operasyonun ardından ise, “Bize saldırdılar, biz de karşılık verdik. Eğer bir daha saldırırlarsa onları daha önce hiç vurulmadıklarından daha sert vuracağız!” diye seslendi. Hizbullah lideri Nasrallah ise Ortadoğu tarihinde yeni bir safhaya geçtiğini söyledi.

        • İran saldırı için ne cevap verdi?

        İran tarafından tepkiler de arka arkaya gelirken, ilk olarak İran dini lideri Hamaney, “Süleymani’nin katillerini sert bir intikam bekliyor” dedi. Hamaney'in askeri danışmanı Hüseyin Dehkan da CNN’e “İran'ın yanıtı kesinlikle askeri olacak ve askeri alanları hedef alacak” diye kullandı. Bir Devrim Muhafızları Ordusu komutanı da Tel Aviv dahil ABD’nin 35 kritik noktasını işaret ederken, 8 Ocak sabahı İran güçleri Irak’taki iki ABD üssünü bombaladı. Saldırı sonrası İran 80 ABD askerinin öldüğünü ileri sürdü. Ancak, ABD Başkanı Trump ise saldırıda ölen ya da yaralanan olmadığını, sadece binalarda fiziksel zararın olduğunu açıkladı. Irak Başbakanı ise, İran’ın hamlesinden haberdar olduğunu ve bunu ABD’li yetkililere bildirdiğini açıklamıştı.

        REKLAM
        • ABD ne dedi?

        ABD’nin Süleymani operasyonu sonrası İran’dan tepkiler geldikçe, ABD tarafı da sessiz kalmadı. Özellikle Başkan Trump’tan açıklamalar gelirken, Demokratlar daha itidalli davranmayı tercih etmeleri dikkat çekti. Silah harcamalarının 2 trilyon dolar olduğunu vurgulayan Trump, “Eğer İran bir Amerikan Üssü'ne ya da herhangi bir Amerikalıya saldırırsa, bu yepyeni güzel ekipmanlardan bazılarını hiç tereddüt etmeden kendi yollarından göndereceğiz” diye gözdağı verdi. İran’ın 35 noktayı hedef belirlemesine misilleme olarak ise ABD, 1979’da İran tarafından rehin alınan ABD elçiliği çalışanı 52 kişiye ithafen 52 noktayı vurmakla tehdit etti. İran’ın, Irak’taki iki ABD üssünü vurmasının ardından, Başkan Trump yaptığı açıklamada NATO’yu Ortadoğu’ya çağırırken, İran’a yönelik yaptırımların da artırılacağı mesajını verdi.

        • Türkiye yaşananlara nasıl yaklaşıyor?

        Saldırının ardından Türkiye bir süre sessiz kalırken, daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafları itidale çağırdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı açıklamada, diyalog sürecinin devam etmesi gerektiğini bildirdi. Erdoğan, “Bu gerilimin kontrol altına alınması lazım. Ortadoğu çok yoruldu. Kan gölüne dönmesi için elinden geleni yaptılar, yapıyorlar” dedi. Karar gazetesinden Taha Akyol, 5 Ocak’taki yazısında, Başbakan Turgut Özal’ın Körfez Savaşı’ndaki tavrını hatırlatarak, “Ortadoğu sorunlarında doğru siyaset bellidir: İhtilaflarda keskin taraf olmadan bütün taraflarla ilişkileri geliştirmek. Artık buna dönmeli Ankara” dedi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Süleymani'nin öldürülmesinin bölgenin barış ve istikrarı için ciddi bir risk oluşturduğunu belirterek, “Bu sorunun çözülmesi ya da gerginliğin azaltılması için önümüzdeki günlerde yine diğer ülkelerle birlikte çaba sarf etmeye devam edeceğiz” dedi. İstanbul’da Putin ile bir araya gelen Erdoğan, toplantı sonrası yaptıkları açıklamada iki ülkeye itidal çağrısı yaptı ve diplomatik yolları işaret etti.

        REKLAM
        • Dünyadan tepkiler…

        ABD’nin Süleymani’yi vurmasını şaşkınlıkla izleyen dünyadan ise bir süre ses çıkmadı. Almanya, Fransa ve İngiltere itidal çağrısında bulunurken, Umman, ABD ve İran’a gerginliği azaltmak için diyalog çağrısında bulundu. Ancak bu öneri kabul görmedi. Diğer yandan Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı Raab, ABD’nin meşru müdafaa hakkını kullandığını söylese de “Ortadoğu’da büyük bir savaş istemiyoruz” sözleri öne çıktı. NATO ise durumu görüşmek üzere bir araya geldi. Görüşme sonunda İran’a tansiyonu düşürme çağrısı yapıldı.

        • Irak işin neresinde, bölünür mü?

        Diğer yandan gözler saldırının düzenlendiği Bağdat’a çevrildi. Bağdat’ta ABD Büyükelçiliği’ne yönelik başlayan protestolarla birlikte, ABD’ye ve İran’a karşı gelişmeye başlayan tepki büyüyor. ABD’nin varlığından rahatsız olan Iraklılar, aynı zamanda Şii baskısından dolayı İran’dan da şikayetçiydi. Nitekim, Irak Parlamentosu, ABD askerlerinin ülkeden çıkarılması kararını almıştı. Ancak, Güvenlik uzmanı Ağar, “Asıl kıyamet Irak'ta kopacak. Irak bölünebilir” diyor. Zira, Irak’ın bilinen petrol rezervi 143 milyar varil iken, Petrol Bakanı bunun 505 milyar varil olduğunu da söyledi. Dolayısıyla 31 trilyon dolarlık bir pazar söz konusu. İran’ın ABD’ye karşı Irak üzerindeki baskısı sonrası başlayan protestoları Süleymani’nin öncülüğündeki güçlerin bastırmaya çalışması, Irak’taki ortamı daha da gergin hale getirdi. Ayrıca, uzun yıllardır süren terör örgütü DEAŞ’la mücadele için Suriye ve Irak’ta bulunan binlerce asker de şartları zorluyor. Uzmanlara göre, ABD’nin bu saldırısı, bölgedeki ABD askerlerini, diplomatik ve ekonomik varlığını hedef haline getirdi. Nüfuz kavgasının ülkeyi 2004 yılındaki belirsizliğe sürükleyebileceğini konuşuluyor.

        • İran-ABD savaşırsa ne olur?

        Uzmanlar konuyla ilgili yaptıkları açıklamalarda “vekalet savaşları”na dikkat çekti. “Taraflar hırçınlaşıyor, coğrafya değişiyor” diyen uzman isimler, operasyonun diyalog kanallarını bitirdiğini savunuyordu ki Trump’ın Birleşmiş Milletlere “İran ile önşartsız görüşme” teklifine kadar. Dünyanın farklı bölgelerinde yaşanan savaşlar ve Ortadoğu’da artan gerilimin ülkeleri kutuplaşmaya sevk etmesi, Süleymani operasyonunun gerçekleştirildiği gün sosyal medyada “3. Dünya Savaşı” günün öne çıkan başlıkları arasına girdi. ABD ile İran arasındaki gerilime ilişkin yapılan yorumlarda, “Ezberleri bozan, teamülleri yıkan yanıyla Trump, Irak sahasında da İran’la alışılagelmiş siyasette çıtayı beklenmeyen bir seviyede yükseltti ve İran’ın Irak’taki, hatta bütün Ortadoğu’daki elini-ayağını kesmiş oldu. Bunun şimdiye kadarki bütün ilişki biçimini kökten değiştiren yeni bir düzene zorlayan sonuçları olacağı kesin” denildi.

        • Şimdi ne olacak?

        Peki, şimdi ne olacak? Savaş çıkar mı? Bu sorunun yanıtı şu an için belirsiz. ABD ile İran arasındaki gerilim ve tehditvari açıklamalar sürerken, dünyadan itidal çağrıları gelmeye devam ediyor. ABD’nin Süleymani operasyonu sonrası, İran’ın da ABD üslerini hedef alması gerginliği bir kat daha artırdı. Ancak iki ülkenin karşılıklı hamleleri ve Trump’ın açıklaması tansiyonu bir miktar düşürdü. Diğer yandan bölgedeki terör örgütleri PKK/YPG, DEAŞ, Haşdi Şabi gibi vekil terör örgütlerinin de palazlanması, harekete geçmesi ileri sürülen görüşler arasında. Ayrıca, ABD’de başlayan ve 2020 Kasım ayına kadar sürecek başkanlık yarışı da bölgedeki tansiyonun dengesini etkileyecek faktörler arasında.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ