Klinikte tecavüz davasında sanık profesör ilk kez hakim karşısında
NİSAN ayında Ankara'da bir veteriner kliniğinde, bir profesörün genç bir hekime tecavüz ettiği iddiasını HABERTÜRK duyurmuştu. O profesör ilk kez hakim karşısına çıktı. Yine suçlamayı reddetti. Duruşmada psikolog eşliğinde dinlenen genç kız ise yaşadıklarını ağlayarak anlattı. Mahkeme sanıkların bu aşamada tutuklanması talebini reddetti. Dava, 26 Şubat 2020'ye ertelendi. Habertürk'ten Fevzi Çakır'ın haberi...
3 Nisan’ı 4 Nisan’a bağlayan gece Başkent’te yaşanan olayı ilk kez HABERTÜRK duyurmuştu. Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’nde öğretim üyesi olan Hasan B., akşam saatlerinde kendisine ait özel kliniğe gitti. Bu sırada klinikte 23 yaşındaki genç veteriner hekim Ç.B. nöbetçi hekim olarak bulunuyordu.
Genç hekimin ifadesine göre, kendisinden yemek hazırlamasını isteyen Profesör H.B. daha sonra mutfağa gelip alkol almayı önerdi. Genç kadın bunu reddedince sinirlenen profesör önce fiziksel tacize ardından da onu darp etmeye başladı. Yine Ç.B.'nin ifadesine göre, Hasan B. darbelerin etkisi ile kendisinden geçen genç kadına defalarca tecavüz etti. Genç kadın gece saatlerinde gözünü farklı bir odada açtı. Başında ise Hasan B.’nin ortağı Serkan D. vardı. Serkan D. ise genç kadını şikayetçi olmaması konusunda uyardı. Kızını merak edip arayan anneye ise “hasta müdahalesinde, size dönecek” dedi.
ŞİKAYETTEN VAZGEÇİRMEYE ÇALIŞTILAR
Serkan D. daha sonra “ben bir şey yapmadım, bilgin olsun” diyerek genç kadını hastaneye götürme teklifinde bulundu. Genç kadın, profesörün aracını ile ve yine onun bir arkadaşı olan jinekoloğunkliniğine götürüldü. İddiaya göre, jinekolog genç kadına muayene eden ve bazı ilaçlar verdi.
RAPOR ALIP ŞİKAYETÇİ OLDU
Daha sonra evine giden genç kadın, durumu annesine anlattı. Anne kız önce hastaneye gidip darp ve tecavüz raporu aldı. Ardından da polise giderek, Profesör Hasan B. ve Serkan D.’den şikayetçi oldular. Gözaltına alınan profesör kendini “bana komplo kuruldu, birlikte olmadım” diyerek savundu.
Şüpheli Profesör Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliği'nce 22 Nisan'da “nitelikli cinsel saldırı” suçundan tutuklandı.
SÜRPRİZ TAHLİYE
Ancak 45 gün kadar cezaevinde kalan profesör 22 Mayıs'ta sürpriz bir şekilde hem de savcı kararı ile tahliye oldu. Çok tartışılan bu tahliye kararı sonrası soruşturmanın savcısı değiştirildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Cinsel Dokunulmazlığa Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosu’nda görevli yeni savcı soruşturmayı iki hafta gibi kısa bir sürede tamamladı.
DAVA AÇILDI
Profesör Hasan B., hakkında “nitelikli cinsel istismar”, “alıkoyma”, “delilleri yok etme” ve “tehdit” suçlarından cezalandırılması istemiyle iddianame düzenledi. İddianamede olay nedeniyle meslekten ihraç edilen Hasan B.’nin cinsel saldırı suçunu işlediğinin sabit olduğu vurgulandı. Hasan B’nin toplamda 37 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. İddianamede ayrıca o gece klinikte Hasan B’ye yardım eden arkadaşı Serkan D.’nin ve jinekolog H.Ş. de şüpheli olarak yer aldı. Serkan D.’nin profesör Hasan B. İle aynı suçlardan, H.Ş’nin ise “suç delilerini yok etme” suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
İLK KEZ HAKİM KARŞISINA ÇIKTILAR
Olaya dair yargılama Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Profesör Hasan B. ile olay gecesi kendisine yardım eden ortağı Serkan D., jinekolog H.Ş. ilk kez hakim karşısına çıktı.Mahkeme sanıkların bu aşamada tutuklanması talebini reddetti. Dava, 26 Şubat 2020’ye ertelendi.
YİNE REDDETTİ
Profesör Hasan B, savunmasında yine suçlamaları reddetti. “Tecavüzetmedim, taciz de bulunmadım” dedi. Olay gecesi genç kızın alkol aldıktan sonra kusmaya başladığını, Serkan D.’yi arayıp durumu bildirdiğini onun da kendilerine serum yaptığını söyledi, Mahkeme başkanının peki sizi neden şikayet etti? sorusuna ise “Efendim bekaretini kaybetmiş onu kapatmak için olduğunu düşünüyorum” yanıtını verdi. Kendisi hakkında daha önce yürütülen bu tür soruşturmaların hatırlatılması üzerine, “Bu, benim başarılı olmanın belası. Üniversitede beni alt edebilecekleri bir konu yok. Taşı sıksam suyunu çıkarırım. Sürekli beni yıpratmak, çelme takmak isteyen rakiplerim var" diye konuştu.
“SERUM TAKTIM”
Profesör Hasan B.’nin ortağı sanık Serkan D. İse savunmasında özetle şunları söyledi:
"Saat 22.00 sıralarında Hasan hocam aradı 'alkol aldık iyi değilim' dedi. Kliniğe gittim ve zili çaldım. Hasan hocam sallanarak aşağıya iniyordu. Destek vererek yukarıya çıkardım. Bana, Ç.B.'nin kustuğunu söyledi. Ç.B.'yi nöbetçi veteriner odasında yatarken gördüm. 'İyi misin?' diye sordum 'hı 'hı diye cevap verdi. Hasan hocaya serum taktım. Ç.B.'ye de serum takmamı isteyip istemediğini sordum. Bana 'evet' cevabını verdi ve ona serum taktım. Sabah olduğunda Ç.B. bana ‘ne olduğunu hatırlamıyorum ama Hasan hoca bana tecavüz etmiş olabilir’ dedi. Gece Ç.B.'nin yanında uyandığım, onu taciz ettiğim iddiasını da anlamış değilim. Ben öyle bir şey yapmadım. Ben hep koridorda oldum, odasında bulunmadım. Ne yanında yattım ne de tehdit ettim.”
“POLİSE BİLDİRMESİNİ SÖYLEDİM”
Daha sonra cinsel istismara yönelik delilleri karartmakla suçlanan jinekolog doktor Hüseyin Ş’nin savunmasına geçildi. Hüseyin Ş. ise özetle şöyle konuştu: "Bekaret kontrolü için Ç.B.'yi muayene ettim. İki yırtık olduğunu ancak bunun eski olduğunu gördüm. Bunu Ç.B. hanıma söyledim. İrkildi ve oturur pozisyona geçti…Bana 'swap alacak mısınız?' diye sordu. Ben ona bunu adli makamların alabileceğini söyledim. Sonra Hasan beyin yanına geçtik ve bir sıkıntının olmadığını söyledim. Ç.B. hanıma da kartvizitimi verdim. Akşam cep telefonum çaldı isimsiz numaraydı. Ç.B. olduğunu söyledi. Bana, 'dün cinsel şiddete uğradım kafamı duvardan duvara vurdu' dedi. Ben de polise bildirmesini söyledim.”
AĞLAYARAK ANLATTI
Genç Veteriner hekim Ç.B. ise o geceyi ağlayarak ve yer yer yutkunarak anlattı. Bu sırada kendisine bir psikolog da eşiklik etti. Tecavüz anını anlattığı sırada babası dayanamayarak duruşma salonunu terk etti. Ç.B.’nin ifadesi şöyle:
KAPIYI KİLİTLEDİ: Yaşadığım şeyi anlatmak çok zor kusura bakmayın. Olay gecesi nöbetteydim. Hasan B., o gece bir hasta vardı onu muayene etti. Muayene sonrası aç olduğunu, yemek yedikten sonra gideceğini söyledi. Benden yemek ısıtmamı rica etti. Ben de mutfağa çıktım. Ben çıktıktan sonra kapının kilitlendiğini duydum. Normalde birden fazla kişi klinikte varsa kapı kilitlenmez. Hasan hoca, arkadan geldi ve 'cipsle birlikte içki aldım onu içeceğim' dedi. Hasan hoca, 'alkol içer misin?' diye sordu. Ben de 'alkol kullanmadığımı biliyorsunuz ısrar etmeyin' dedim. O yine de bir bardak çıkardı ve doldurdu. Ben yine içmeyeceğimi söyledim kendisine. Ne kadar içtiğini hatırlamıyorum.
DOKUNMAYA BAŞLADI: Bir süre sonra 'sen çok güzel kızsın' şeklinde ifadeler kullandı. Ben de 'teşekkür ederim ama neden böyle şeyler kullanıyorsunuz?' diye sordum. Bir süre sonra Hasan hoca fotoğrafımızı çekmeye başladı. Fotoğraf çekerken birden sol yanağımdan öptü. Geri çekildim 'ne yapıyorsunuz?' dedim. Bu sırada vücuduma dokunmaya başladı.
KAFAMI DUVARA VURDU: Beni geriye doğru yatırdı ve birkaç kez kafamı duvara vurdu. O an şok geçirdim. Bir anda ağzımı sıktı ve alkol şişesini ağzıma getirdi. Ya alkolü içecektim ya da boğulacaktım. Alkolü içmek zorunda kaldım. Kaçmaya başladım ama beni yakaladı. Sonra saçımdan tuttu ve beni yere fırlattı. Sırtımı ve kafamı vurduğum için hareket edemedim. 'Ne yapıyorsun?' dedim o da küfür etmeye başladı. Kanatacak şekilde kafamı yere vurmadı ama kendimden geçmeye başladım. Daha sonra tecavüz etmeye başladı. Sonra bayıldım ve kendimden geçtim. Sonra saat 02.00 sıralarında kendimi nöbetçi veteriner hekim odasında uzanıyor halde buldum. Uyandığımda bulanık görüyordum. Hiçbir şey net değildi.
'BURADAN ÖLÜN ÇIKAR': Uyandığımda koluna serum takılı olduğunu gördüm, yırtmaya çalıştım. Sanık Serkan’ın bu sırada odaya girdi. Bana, serumu çıkartmamam gerektiğini söyledi. Üzerimi değiştireceğim için dışarıya çıkmasını istedim. Üzerimi değiştirdikten sonra Serkan D. odaya geri geldi. Ona, 'Hasan bey bana tecavüz etti çok kötüyüm' dedim. Bana 'sen onu, bunu bırak. Hasan hocayla bir şey yaşamışsın. Sen akıllı bir insansın bunu kimseye söylemeyeceksin, polise haber vermeyeceksin. Eğer haber verirsen senin buradan ölün 'çıkar dedi. Çok korkmaya başladım. Bana 'annen aramış. Şimdi onu arayacağım ve ona iyiyim dışında başka bir şey söylersen burada ölürsün ailene bir daha kavuşamazsın' dedi. Ben çok korktum. O an istese beni öldürebilirdi. Sonra annemi aradı. Anneme 'iyiyim merak etme' dedim. Ama diğer kelimeleri söyleyemedim 'anne bana yardım et' diyemedim boğazımda kaldı. Sonra yine bayıldım ve kendimden geçtim.
'TECAVÜZÜN DAVASI OLMAZ': Tekrar bayıldım, gün ışımadan önce battaniyenin altında Serkan ile olduğumu gördüm. Serkan ‘bir şey yok, her şey düzelecek’ diyerek yanağımdan öptü. Ayağa kalktı. Pantolonu dizine kadar inikti ve çıplaktı. Kustum, ölmek istemiyorum, dedim. Sabah Serkan içeri girdi, ‘seninle konuşalım, Hasan B. sana ne yaşattıysa olmuş bitmiş, gitmiş, tecavüzün davası olmaz, bu ülkede. Kimse sana inanmaz. Karalanan sen olursun. Sokakta rahatça dolaşamazsın. Hiçbir şekilde şikayette bulunmayacaksın’ dedi. Telefonu çaldı. Hasan B. İle konuşuyordu. ‘Kız bizi şikayet edecek gibi duruyor. Ne yapalım buna şikayet ederse… Tamam hocam şikayet edeceğinden emin olursam öldürür gömeriz bu kızı da’ dedi. Korktum, canımı kurtarmak için şikayetçi olmayacağımı söyledim.
'TECAVÜZ HAPI VEREYİM': Serkan beni aşağıya indirdi. Hasan B.’nin aracına bindirdi. ‘Seni doktora götüreceğim. Şikayetçi olmayacağından emin olmam’ lazım. Benim bir konumum var bunu yerle bir edersen seni mahvederim. Seni rezil ederim’ dedi. Beni jinekoloğagötürdü. Yürürken sendeliyordum. Muayenede oturduk. Su istedim. Hasan B., beni burada da tehdit etti. Tek isteğim, dediklerini yapıp o adamın elinden kurtulmaktı. Doktor canımı acıtarak muayene etti. Doktora daha sonra ‘ben cinsel saldırıya uğradım. Ne olur bana yardım edin. Sizin de kızınız varmış. Bu adam beni zorla tutuyor’ dedim. Doktor bana ‘sen kız değilsin. Buradan hiçbir şey tutturamazsın, Tecavüze uğradıysan bunun için hap var, sana yazıp vereyim’ dedi.
