Fransız lider Macron'un 'milliyetçi' ekseni
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, ülkede son yıllarda yaşanan emeklilik kanunu protestoları ve hükümet krizlerinin akabinde, rakibi aşırı sağcı Le Pen'in yükselişiyle Fransız milliyetçiliğini odağına alan bir dizi reform vaadinde bulundu. Okullarda zorunlu üniformadan yurttaşlık derslerine, milli marşın okunmasından gençler için ulusal hizmet programına birçok vaatte bulunan Macron, bu yeni politikalarla Le Pen'in yükselişini durdurmak ve sağ seçmeni yeniden konsolide etme arayışında.
Hollanda, Almanya ve İtalya olmak üzere birçok AB ülkesinde iktidar ortağı veya ikinci en güçlü parti konumunda olan aşırı sağ, Fransa'da Le Pen liderliğinde yükselmeye devam ediyor.
Göçmenlik, Avrupa Birliği, çok kültürlü toplum yapılarına karşı olan ve milliyetçi değerleri öne koyan ideolojinin Avrupa siyasetindeki konumunu her geçen gün artırması, Fransa'nın AB yanlısı ve merkezci iddiasındaki lideri Macron'un politikalarında keskin bir dönüş yapmasına sebep oldu.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, basın toplantısı düzenleyerek okullarda üniforma testinden ebeveyn izninin yeniden düzenlenmesine kadar geniş bir yelpazede reform vaadinde bulundu.
İcraatlarını, ezeli rakibi Marine Le Pen'in başını çektiği aşırı sağın yükselişini engelleme mücadelesi bağlamında ele alan Macron, hükümetin işsizlik, bozulan kamu hizmetleri ve yasadışı göç gibi seçmenleri aşırı sağa yönelttiği belirtilen sorunları ele almak için çalışması gerektiğini ifade etti.
Fransa'nın gelmiş geçmiş en genç başbakanını atadıktan bir hafta sonra, parlamentoda mutlak çoğunluğa sahip olmaması nedeniyle manevra alanı kısıtlanan Macron, Fransızları ülkeyi daha güçlü kılmak için birlik olmaya çağırdı.
Okullarda sıkı denetim
Çocuklar için ekran başında geçirilen sürenin düzenlenmesi de dahil olmak üzere, çocuklarla ilgili tedbirleri sıralayarak sözlerine başlayan Macron, "Başarılı olmak için ihtiyacımız olan tüm varlıklara sahip olduğumuza ve yarın bugünden daha iyi yaşayacağımıza inanıyorum" dedi.
Yaklaşık yüz okulda üniformaların test edileceğini söyleyen Macron, daha fazla yurttaşlık eğitimi dersi verileceğini ve ortaokuldaki tüm çocukların tiyatro derslerine erişiminin olması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Gençler için yeni bir ulusal hizmet programı da dahil olmak üzere daha toplumsal konulara da odaklanan Macron, testlerin iyi sonuç vermesi halinde okul üniformalarının 2026'dan itibaren zorunlu hale gelebileceğini söyledi.
Ebeveyn izninin şimdikinden daha kısa süreceğini söyleyen Macron, ücretlendirilmenin iyileştirileceğini belirtti. Macron ayrıca milli marşın küçük yaşta öğrencilere öğretileceğini de ifade etti.
"Daha fazla üretim ve yenilik"
Macron ayrıca hükümetinden ekonomiyi canlandırmak için yeni bir dizi liberal reform başlatmasını isteyeceğini belirterek ülkenin 'daha fazla üretmeye' ve 'daha fazla yenilik yapmaya' teşvik edilmesi gerektiğini söyledi.
Macron, orta sınıf için vergi indirimi planlarını doğruladı ve elektriğin bazı komşu ülkelere kıyasla önemli ölçüde ucuz kalacağını söyledi. Aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi'nin 'kolay öfkenin partisi haline geldiğini' belirten Macron, Avrupa Birliği'nin önemini vurguladı.
Orta sınıfa 'refah' vaadi
Kamuoyu yoklamalarının Fransa'da aşırı sağın kazanacağını gösterdiği Avrupa Parlamentosu seçimlerine beş ay kala Macron, orta sınıfa yardım ve sosyal refaha erişim için daha fazlasını yapma sözü de verdi.
Emeklilik kanunu nedeniyle birçok protestoya maruz kalan Macron, "Fransa'da bir kör nokta var, o da yardım almayacak kadar çok kazanan ama iyi yaşamak için yeterli kazanamayan tüm yurttaşlarımız" dedi.
Macron, Fransa'daki pek çok kişi için büyük bir endişe kaynağı olan insanların doktorlara daha iyi erişimin sağlamak konusunda, sağlık sisteminde reformlar yapılacağını söyledi.
Geçtiğimiz hafta Fransız siyasetinin popüler ve medyatik yükselen yıldızı 34 yaşındaki Gabriel Attal'ın göreve getirilmesi, Macron'un geçen yıl protestoları tetikleyen emeklilik ve göçmenlik reformlarının ötesine geçme arzusunun sinyallerini vermişti.
"Fransa mali gücünü geri kazanırsa daha güçlü ve bağımsız olacaktır" ifadeli kullanan Macron'un reform vaadinin siyasi kariyerini canlandırmak için iddialı bir adım olacağı belirtiliyor.
Merkez partilerin açmazı
Başta Fransız Le Pen ve Hollandalı Geert Wilders olmak üzere aşırı sağ partilerin küresel ölçekte yükselişinin sebepleri arasında en görüneninin mülteci akını olduğu belirtilirken, birçok kesimin analizine göre aşırı sağın söylemlerini 'kendi çekirdek seçmenini ürkütmeden' merkeze kaydırması, bu partileri kitle partisi haline dönüştürdü.
Merkez ve sol partiler ise söylemlerini aşırı sağ seçmene de hitap edecek ölçekte genişletme politikasını tercih etse de, bu Avrupa'nın birçok ülkesindeki seçimlerde görüldüğü üzere işe yaramadı. Son olarak Hollanda'da Dilan Yeşilgöz'ün lideri olduğu merkez-muhafazakar partinin söylemini sağa kaydırması, Geert Wilders'in önünü açtı. Yeşilgöz'ün partisi seçimlerde üçüncü oldu.
Fransız liderin de politikalarındaki sağa kayışın en önemli motivasyonunun, anketlerde yüzde 28'e ulaşan ve Macron'a 8 puan fark atan Le Pen'in alanını kısıtlamak ve seçmen geçişini engellemek olarak gösteriliyor.
