'Gerçek enflasyonun düşüş sürecine girmesi zor'
Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, son 7 aydaki Merkez Bankası'nın faiz artırım sürecini kaygıyla izlediklerini belirterek, yeni politikanın çıktısı olarak sadece faiz ve vergi artışını gördüklerini harcamalara yönelik bir önlem alınmadığını söyledi. Babacan, yaşanan sürecin 2003'teki krizden çıkış dönemine benzetilemeyeceğini çünkü o dönem şu andan farklı olarak yapısal reform çabası olduğunu kaydetti. Babacan, seçimlerin ardından TÜİK'e yönelik herhangi bir düzenleme olmaması ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçmiş ekonomi politikalarının yanlış olduğuna dair bir açıklamasının olmamasının ekonomi ve piyasaların önündeki riskler olduğunu dile getirerek ekonomi yönetiminin yılın ikinci yarısında enflasyonun düşeceğine yönelik beklentilerini "Açıklanan değil gerçek enflasyonun düşüş trendine girmesinin çok zor olduğunu düşünüyorum" dedi.
ABONE OLİstanbul'da ekonomi gazetecileriyle bir araya gelen Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ile partinin ekonomi kurmayları İbrahim Çanakçı ve Candan Karlıtekin, seçimlerin ardından değişen ekonomi ve para politikalarını değerlendirdi. Seçimlerin ardından değişen ve sıkı para politikası olarak adlandırılacak ekonomi yönetiminin kaygıyla izlediklerini belirten Babacan, "Seçimlerden sonra sürekli vergi ve faiz artışı oldu. Ancak harcamaya yönelik hiçbir şey yapılmadı" dedi. Babacan yaşanan sürecin 2001 krizinden çıkış yılı olarak bilinen 2003 ile benzerlik taşıyıp taşımadığına dair soru üzerine şanları kaydetti: "2003'e hiç benzemiyor. Çünkü 2003 Türkiye'nin topyekun reform çabalarının olduğu dönem. Yani Kopenhag siyasi kriterlerini karşılamak için biz o dönem anayasada dünya kadar değişiklik yaptık hatırlıyorsanız. Hatta CHP ile uzlaşıp, o zaman iki parti vardı sadece mecliste. AK Parti, CHP uzlaştı. “Mesele Avrupa Birliği ise bir araya gelelim” denildi. Ve Meclis'te anayasa değiştirildi. Hani referandum falan yapılmadığı için belki o günler çok hatırlanmıyor ama yani 2004'teki anayasa değişiklikleri mecliste iki partinin mutabakatıyla yapıldı. Çünkü Avrupa Birliği ortak bir ideal hedef idi. Dolayısıyla bu kadar ilerlemenin olduğu bir dönemde? Tamamen ekonomi politikalarına dönüp baktığınızda da detayına girdiğinizde yapısal reform çabası vardı bir sürü. Biz o zaman bankacılık kanunu yeniden sıfırdan yazdık çıkarttık. O zaman mortgage yasasını sıfırdan yazdık çıkarttık. TMSF'yi ayırdık, ayrı bir tüzel kişilik haline getirdik. Ticaret kanunu baştan aşağı yeniden yazdık. Yani hem kurumsal yapılanma açısından hem de yasal altyapı açısından çok ciddi bir reform çabası vardı. Yani şu anda yapısal reform adına hiçbir şey görmüyoruz. Tam tersine gerileme var. Gördüğümüz tek şey vergi artışı, faiz artışı. Bunu görüyoruz. Onun dışında bir şey yok. Dolayısıyla şu andaki ortam 2003 dönemi ile mukayese edilebilir bir şey değil."