Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Erdoğan'dan bir İnönü çıkışı daha

        Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, milliyetçiliğin; ırk esasıyla bir ayrımcılığa gitmek olmadığını ifade ederek, ''Milliyetçilik, bu ülkeyi var eden, kardeşliğe, dayanışmaya, paylaşmaya sırtını dönmektir diye asla düşünmüyorum. Milliyetçilik, bu toprakların nasıl vatan olduğudur, bu milletin nasıl teşekkül ettiğidir, hangi iklimde doğup, hangi atmosferde büyüyüp, geliştiğini idrak etmek ve bunun gereğini yapmaktır'' dedi.

        Erdoğan, Vakıf Haftası açılışı dolayısıyla TBMM'de düzenlenen törende yaptığı konuşmada, iktidarları döneminde vakıflar alanında yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.

        ''ANKARA DIŞINA ÇIKAMIYOR''

        Erdoğan, Balkanlar, Ortadoğu, Orta Asya, Afrika'da kültür varlıklarının izini sürdüklerine işaret ederek, ''Atalarımız nerelere gitmişler, neler yapmışlar. Biz, şimdi 780 bin kilometrekarelik vatan topraklarının dışına çıkamıyoruz. Hele hele bazıları Ankara'nın dışına çıkamıyor'' diye konuştu.

        İstanbul, Bursa, Konya, Kayseri büyükşehir belediyeleri ve ilçe belediyelerinin, sınırları içerisindeki yüzlerce eseri bu dönemde restore ettiklerini anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

        ''Biz, bizi biz yapan, bizi var eden o ruh kökünden yola çıkıyor, geçmişten aldığımız ilhamla geleceğimiz için bir ufuk çizmenin mücadelesini veriyoruz. Büyük düşünenler, işte bugünlere ulaşan, yüzlerce yıldır, asırlardır ayakta duran bu eserlerin oluşmasını sağladı. Onlar bizi var ettiler, inşallah biz de yarınların var olmasına vesile oluşturacak tohumları atıyoruz. Bizler de büyük düşünüyoruz. Geleceğe eserler bırakmak için emek sarf ediyoruz.

        Lütfen farklı yerlere çekilmesin; milliyetçilik ırk esasıyla bir ayrımcılığa gitmek değildir.Milliyetçilik, bu ülkeyi var eden, kardeşliğe, dayanışmaya, paylaşmaya sırtını dönmektir diye asla düşünmüyorum. Milliyetçilik, bu toprakların nasıl vatan olduğudur, bu milletin nasıl teşekkül ettiğidir, hangi iklimde doğup, hangi atmosferde büyüyüp, geliştiğini idrak etmek ve bunun gereğini yapmaktır. Süleymaniye'nin her bir tuğlası, kerpici, taşı farklı coğrafyalardan getirilmiş olabilir, her bir ahşap, çivi, hat farklı bir elde işlenmiş olabilir. Ama Süleymaniye tek başına, tek bir vücut olarak bu ülkenin tamamının, tarihin, medeniyetimizin, kültürümüzün, birlik, bütünlük ve kardeşliğimizin özetidir. Bugün bizim millet tasavvurumuzun da özünde bu vardır. Bizler aynı vatan üzerinde, aynı bayrak altında aynı idealler altında birlemiş bir milletiz. Dili, dini, ırkı, etnik kökeni, rengi ne olursa olsun, biz tıpkı Süleymaniye, Selimiye, Sultanahmet, Galata Kulesi, Akdamar Kilisesi gibi bu toprakların ortak sahibiyiz ve bu toprakların ortak eseriyiz. Nasıl geçmişi birlikte inşa ettiysek, aynı şekilde geleceği de kimsenin kuşkusu olmasın birlikte inşa edeceğiz.''

        "BİZİ ÜLKE VE MİLLET OLARAK VAR EDEN TARİHİMİZDİR"

        Tarihin unutturulmak istendiği, yeniden ve farklı şekilde yazılmak istendiği dönemlerden geçildiğini ifade eden Erdoğan, "Bizi ülke ve millet olarak var eden tarihimizdir. Tarihi olmayanların geleceği olmaz bunu böyle bilmek zorundayız." şeklinde konuştu.

        Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün İsmet İnönü'ye Konya'daki bazı tarihi eserlerin onarılması için gönderdiği telgrafı hatırlatan Erdoğan, "Şu 7,5 yıl içinde Türkiye'nin her köşesinde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün İsmet İnönü'ye yazdığı o mektuptaki o incelik var ya... Ah ah, o mektubu iyi incelemek lazım, teferruatına girmeyeceğim. Hani diyor ya, 'o camiler, kervansaraylar askerlerden boşaltılsın...' Sadece o değil, orada daha başka şeyler de var. Onu eğer incelersek, araştırırsak onların içinde nelerin olduğunu görürüz. İşte biz, oraları onlardan temizliyoruz. Ve bu nesile onları kazandırdık, şimdi de geleceğe kazandırıyoruz. Fark bu. 7.5 yıl içinde tarihi eserlerimiz yeniden hayata döndü. Bunlar ahır olarak kullanılıyordu. Bu ahırlardan temizledik. Bu tarihe ihanet değil midir? İşte bunlardan temizleyerek onları bugüne ve geleceğe kazandırdık. Yeniden can suyuna kavuşturduk." açıklamasını yaptı.

        GAZETE HABERTÜRK GENEL YAYIN YÖNETMENİ FATİH ALTAYLI'YA ÖDÜL

        Konuşmaların ardından ödül törenine geçildi.

        Başbakan Erdoğan, aralarında işadamı Abdülkadir Konukoğlu'nun da bulunduğu bazı kişilere ''vakıf insanlar'' ödüllerini verdi.

        Basın dalında, Gazete HABERTÜRK de ödüle lâyık görüldü. Ödülü, Gazete HABERTÜRK Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın elinden aldı.

        Arınç ayrıca, Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak, Zaman Gazetesi Ankara Temsilciliği adına Ömer Şahin, NTV Ankara Temsilcisi Murat Akgün, Kanal A Genel Yayın Yönetmeni Alper Tan, TGRT Haber Yönetim Kurulu adına Nuri Elibol, Cihan Haber Ajansı Ankara Temsilcisi Mustafa Kılıç ve DHA adına Kemal Gülmüş'e, kurumları adına ödül verdi.

        Köşe yazarları Hüseyin Öztürk ve Mehmet Çetingüleç de ödüle lâyık görüldü.

        AK Parti Gaziantep Milletvekili Fatma Şahin, proje dalında ödüllerini ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen, Ali Nihat Gökyiğit Vakfı adına Prof. Dr. Adil Gürel, Fetihler Hayır Evi adına Şahin Altuner'e ödülünü verdi.

        Resim yarışmasında dereceye giren öğrencilere ödüllerini eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler verirken; ''Ben bir vakıf kursam'' adlı kompozisyon yarışmasında dereceye girenlere de ödüllerini YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan verdi.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ