Prof. Dr. Erdöl, yaptığı yazılı açıklamada, "Hükümdarlığı süresince, eğitim, kültür, sanat, mimari, askeri, sağlık, iktisat, bilim ve teknoloji sahalarında yaptığı yenilik ve hizmetlerle Devlet-i Aliyye'ye şeref ve itibar kazandıran Sultan Abdülhamid Han'a küfür, hakaret ve iftira atmak için genel yayın yönetmenliklerini vasıta olarak kullananlar, yürüdükleri yolun sonunda kendi izzetsizlikleri ile baş başa kalacaklardır." ifadelerini kullandı.
Erdöl, Sultan Abdülhamid Han'ın padişah olduğu andan itibaren Devlet-i Aliyye'de büyük bir kalkınma, imar, teknoloji, sağlık, eğitim seferberliği başlattığını, ardından pek çoğu şahsi parasından olmak üzere, fabrika, okul, cami, köprü, hastane, yol, çeşme gibi tam 1552 şaheser bıraktığını aktardı.
Yokluk, kıtlık, savaş ve salgın hastalıklarına rağmen hem sağlık eğitimi hem de sağlık hizmeti sunumu noktasında Osmanlı'nın en parlak döneminin Abdülhamid Han dönemi olduğunu vurgulayan Erdöl, şunları kaydetti:
"Bu dönemde 89 genel kamu, 27 kurum, 74 asker, 26 Hilal-i Ahmer, 12 gayrimüslim cemaat, 29 yabancı misyon/görev, 8 eğitim hastanesi, 8 kadınlara mahsus hastane, 8 doğumhane, 1 çocuk, 2 akıl, 23 frengi, 8 kolera hastanesi, 3 verem sanatoryumu olmak üzere çok çeşitli vasıflarda toplamda 300'den fazla hastane, okul yapılmıştır. Trablusgarp'tan Gazze'ye kadar dünyanın dört bir yanında hastaneler yaptıran Sultan'ın, Berlin'e yaptırmayı planladığı hastane için ise ömrü vefa etmemiştir. Onun 27 Nisan 1909'da 15 Temmuz benzeri hain bir darbe girişimiyle gidişi, her şeyin de bitişi olmuştur. Emperyalizm onun ardından iki cihan harbi başlattı ve su gibi insan kanı döktü. Çünkü medeniyet denilen tek dişi kalmış canavara, 'Dur!' diyebilecek son güçlü iradeydi Ulu Hakan. Üstat Necip Fazıl Kısakürek'in de ifade ettiği gibi, 'Abdülhamid Han'ı, anlamak her şeyi anlamak olacaktır.' Abdülhamid Han'ı anlarsak, tarihi gerçekler ışığında bugünleri de anlarız. Dönem farklı olsa da senaryo aynı senaryo, kurgulanan oyun aynı oyundur. Geçmişte Abdülhamid'e yapılan saldırıların benzerleri bugün Sayın Cumhurbaşkanımıza yapılmaktadır. O günün şer cephesi bugün torunları marifetiyle Sayın Erdoğan'a karşı birlikte hareket etmektedir. Söylemler ve ifadeler kelime kelime aynı olduğu gibi ölüm tehditleri kustukları pankartlar bile aynı aklın, aynı hastalıklı bakış açısının ürünüdür."
- "31 Mart'ta feda edilen bir Sultan Abdülhamid değil, veda edilen koskoca Osmanlı olmuştur"
Sultan Abdülhamid Han'ın rektörü olduğu üniversitenin de banisi olduğunu belirten Erdöl, şunları aktardı:
"Sultan Abdülhamid Han'ın 31 Mart Vakası sebebiyle İttihat ve Terakki ileri gelenleri tarafından tahttan indirilip Selanik'e gönderilmesinden kısa bir süre sonra Büyük Sultan'ın izlediği denge siyaseti bozuldu ve önce Trablusgarp, daha sonra Balkan savaşlarına sürüklendik. Devamında Birinci Dünya Savaşı'na girdik. Bu savaşlarda ordumuzun yarısı yok oldu. Yetişmiş bütün elemanlarımızı cephelerde şehit verdik. Abdülhamid Han devrildiğinde 7 milyon kilometrekare toprağımız vardı. Dokuz sene içerisinde bu toprakların yaklaşık 6 milyon kilometrekaresini yani yüzde 84'ünü kaybettik. 31 Mart'ta feda edilen bir Sultan Abdülhamid değil, veda edilen koskoca Osmanlı olmuştur. Bugün İslam coğrafyasında dökülen kan ve gözyaşı 31 Mart'ta yapılan ihanetin, darbenin zaruri bir neticesidir. Eşitlikler adına yapılmamışları yapan, kız çocukları için okullar açan, bir karış vatan toprağını yedi düvele haram kılan Ulu Hakan'a, haya ve insaf sınırlarını zorlayarak hakaret edilmesini nefretle kınıyorum."
Haberturk.com ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Haberturk.com yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Haberturk.com yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Haberturk.com bunlardan sorumlu tutulamaz.
Haberturk.com yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.