Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem 3. Sayfa İlk şüpheli babaydı! Son dakika: Öldürülen anne ve kızın faili seri katil çıktı

        Yıl 1999. İstanbul Esenler’de tek başına yaşayan 40 yaşındaki Hayriye Kuruderviş’in evinde yangın çıktı. Yangın söndürüldükten sonra yanmış bir cesetle karşılaşıldı. İncelemede cesedin Hayriye Kuruderviş’e ait olduğu belirlendi.

        Önce yangın kurbanı olduğu düşünüldü ancak kısa bir süre sonra Kuruderviş’in bıçaklanarak öldürüldüğü ve öldürülmeden önce de tecavüze uğradığı tespit edildi. Belli ki, katil zanlısı cinayeti işledikten sonra geride iz bırakmamak ve delilleri yok etmek için salonu ateşe vermişti. Olay yerinde yapılan incelemede bir sigara izmariti bulundu. Polis, yaptığı araştırmada Kuruderviş’in sigara kullanmadığını öğrenmişti. Sigara izmaritinden alınan tükürük örneği biyolojik bir delil oluşturmaya başladı. Çıkan tükürük izinin DNA’sı katilin ‘bir erkek’ olduğunu söylüyordu. Ancak bu tükürük izinin sahibinin kim olduğu bir türlü bulunamıyordu.

        8 YIL SONRA

        2 Mart 2007 Cuma günü saat 16.30’da gelen bir ihbar da polisi harekete geçirdi. Polisi arayan genç bir kadın, korku ve titreyen sesiyle 4 ve 6 yaşındaki iki çocuğunu bıraktığı annesinden 2 gündür haber alamadığını ve kapı ziline de tepki verilmediğini söyledi. Yer Esenler’deydi. Haber merkezi, polis ekiplerini olay yerine gönderirken, Cinayet Büro Amirliği’nden de deneyimli bir ekip olay bölgesine gönderiliyordu.

        ANNE VE KIZININ CESEDİ BULUNUYOR

        Adrese gelindiğinde çilingir çağrıldı. Cinayet ekiplerinden cinayet uzmanı polis memuru Mustafa Bayram ve ekibi olay yerindeydi. Çilingirle açılan kapıdan içeri girildiğinde korkunç gerçek ortaya çıktı. 47 yaşındaki anne Bakiye S. ve 19 yaşındaki kızı Meryem S.’nin cansız bedeni ile karşılaşıldı. Polis memuru Mustafa Bayram, ihbarı ilk duyduğunda bir cinayet olayının yaşandığını tahmin ettiğini belirterek “Birçok cinayet dosyasına baktığım için, gelecek ihbarlarda bile ne gibi bir sonuç çıkabileceni tahmin edebiliyorduk. İçeri girdiğimde, anne kanlar içindeydi. Başka odada kızı yatak üstünde öldürülmüştü. Her zaman yaptığımız gibi ilk olarak öldürenlerin neyle ve nasıl öldürüldüğüne bakarız. Hiç dokunmadan. Bu arada olay yeri ekiplerini bekliyoruz savcı beyi bekliyoruz.”

        ÇOCUKLAR BANYOYA KAPATILMIŞTI

        Banyo tarafından sesler geldiğini anlatan Bayram, “İki çocuğu banyoda kapatılmış bulduk. Çok korkmuşlardı. Şoktaydılar. Hemen hastaneye gönderdik. Biz çalışmamıza döndük. Anne bıçaklanarak öldürülmüştü. Kızı ise boğularak öldürülmüştü. Ve öldürülen kız aynı zamanda tecavüz edilmişti. Böyle bir durum söz konusuydu.”

        BİR KİMLİK BULUNDU

        Kapıda bir zorlama yoktu. Katil ya da katillerin tanıdık olma ihtimali vardı. Olay yerinde bir kişiye ait kimlik bulundu. Bu kimlikte adı geçen kişiyi öldürülenlerin yakınları tanımıyordu. Kimlik sahibi incelemeye alındı.

        BABA KAYIPTI

        Başta öldürülen anne ve kızın birinci derece yakınları sorguya alındı. Olayda tanık olabilecek kişiler arandı. Ve sesleri duyan komşulardan biri bulundu. Bayram, “Komşu Perşembe günü sesleri duyduğunu ama ilgilenmediğini söyledi. Nedenini bize şöyle anlattı ‘Bu evde sık sık kavga gürültü olur. Baba sarhoş gelir. Kavga çıkar. Ben yine her zamanki gibi kavga ettiklerini düşündüm’ dedi bize. Araştırmada, babanın çok sık alkol aldığını ve evde kavgalara neden olduğunu öğrendik. Biz babaya baktık ancak baba ortalarda yoktu. Kayıplara karışmıştı. “

        ŞÜPHELİ BABA

        Bir anda şüphe babanın üzerinde yoğunlaşmıştı. Düşünülen ihtimallerin arasında baba Şükrü S. cinnet getirdi, iki torununu banyoya kilitledi ve ardından eşi ile kızını öldürdü. Babanın telefonları kapalıydı. Olay yerinde de bulgu elde edilmeye çalışıldığını söyleyen Bayram “Biz tabi babanın hemen ne iş yaptığına nerelere takıldığını arkadaş çevresi kim mercek altına almaya başladık. Babayı şüpheli olarak aramaya başladık ama burada garip bir durum vardı. Çünkü öldürülen kızı tecavüze uğramıştı. Bunu babası yapmazdı dedik. Ama belki baba o gün evdeydi katillerle birlikte.”

        ÇOCUKLAR SAĞLIKLI BİLGİ VEREMEDİ

        Olay yerinde bulunan iki küçük çocuğun ruh hali çok kötüydü. Onlardan sağlıklı bilgi almak çok zordu. Ama eve birkaç kişinin geldiğini söyleyebilmişlerdi. Bayram “Çocukların böyle söylemesinin ardından acaba babayla birlikte birkaç kişi mi gelmişti. Bunu da düşünmeye başladık.”

        KİMLİK ALDATMACAYDI

        Tüm ihtimalleri değerlendirdiklerini belirten Bayram “Olay yerine bırakılan kimliğin bir aldatmaca olduğunu düşündük. Katil bizim dikkatimizi başka yere çekmek istiyordu. Ve bu kimliği o yüzden bırakmıştı. Çünkü kimliği araştırdık. Çalıntı bir kimlik çıkmıştı.”

        BİR İSİM DİKKATLERİ ÇEKTİ

        Baba bir inşaatta çalışıyordu. Ancak olaydan sonra hiç işe gitmemişti. Baba Şükrü S.’nin özellikle birlikte alkol aldığı bazı arkadaşları saptandı. Hatta bunlar inşaatta birlikte çalışanlardı. Bunlardan birinin geçmişi çok dikkat çekti. İlk ipucunu arkadaş çevresini incelemekle bulduğunu belirten Bayram “Elde ettiğim isimleri tek tek taradım. Sabıkaları var mı yok mu diye. Birinin bir cezaevi geçmişi olduğunu tespit ettim. Bu kişi dikkatimi çekti.”

        OLAYDAN SONRA SAÇ VE SAKALINI KESMİŞ

        Bu isim Zeki D. adlı kişiydi. Bu kişiyi inceleyen polis, ilginç ayrıntılara ulaştı. Bir yandan babaya ne oldu diye çalışma yürüten Bayram “Zeki D., inşaatta boyacılık yapıyordu. Olay öncesi uzun saçlı ve sakalıydı. Olay tarihinden sonra saçlarını ve sakalını kestiğini öğrendim. Bu kişinin olaydan sonra İstanbul dışına Sinop’a gittiğini öğrendik. Tam bir katil profili çiziyordu. Benim radarıma girmişti”

        BABANIN CESEDİ BODRUM KATTA TOPRAK İÇİNDE ÇIKTI

        Tam 40 gün geçmişti. Olayın çözülmesi için çok yoğun çaba sarf edilirken, gelen bir ihbar bir seri katilin daha varlığını ortaya çıkarıyordu. 11 Nisan 2007’de bir inşaatın bodrum katında toprağa gömülü bir erkek cesedi bulundu. Bu inşaat da tam kayıp baba Şükrü S.’nin çalıştığı yerdi. Ceset tanınmayacak durumdaydı. Kardeşine gösterildi. Kardeşi teşhis edemedi. Kızı ise yüzü tanınmayacak durumda olan ceset üzerinde bulunan ceketin babasına ait olduğunu söyledi. Bunun üzerine kan örnekleri alındı ve DNA örnekleriyle cesedin baba Şükrü S.’ye ait olduğu saptandı.

        SERİ KATİL AVI

        Daha önce de seri katil dosyalarına bakan deneyimli emekli polis memuru Mustafa Bayram bir seri katille daha karşı karşıya kalmıştı. Bayram “Baba da bıçaklanarak öldürülmüştü. Yani katil hep aynı yöntemi kullanıyordu. Tecavüz ve bıçakla öldürmek. Babanın da aynı katilin kurbanı olduğu bayağı belliydi. Bizim karşımızda seri katil olduğunu biliyorduk artık. Bizim için bir seri katil avı başlamış oldu.”

        ŞOK AYRINTILAR

        Elindeki en önemli şüpheli Zeki D. adlı kişiydi. Bayram, Zeki D. için derin bir inceleme başlattı. Şüpheli ile ilgili şok eden ayrıntılara ulaştı. Bayram “Bu kişiyle ilgili elde ettiğim bilgilere göre ilk cinayetini 1984 yılında 18 yaşındayken işlemiş. Cezaevinden sonra firar etmiş. Tecavüz olayından yakalanmış cezaevine girmiş. Rahşan affıyla cezaevinden çıkmış. Yani bunun cinsel saldırıları da var. Aradığımız şüpheli buydu. Çünkü her yol onu gösteriyordu.”

        GÖZALTINA ALINDI İTİRAF ETTİ

        Ellerindeki donelerin ardından tüm ipuçları şüpheli Zeki D.’yi gösteriyordu. Artık operasyon için düğmeye basma zamanı gelmişti. Bayram savcılığın talimatı üzerine harekete geçerek şüpheli Zeki D.’yi gözaltına aldığını söyledi. Bayram “Şüpheliyi gözaltına aldığımda. Bana babanın cinayetini itiraf etti. Babayla alkol aldıkları sırada konu babanın eşi ve çocukları olunca baba sinirlenmiş. Bu da kalkıp babayı öldürüyor. Sonra onu bodruma atarak üstünü toprakla ve kartonla örtüyor. Ardından iki kişiyle birlikte eve giderek cinayetleri gerçekleştiriyor. Biz o iki arkadaşını da gözaltına aldık”

        “TECAVÜZE UĞRAMIŞTIR”

        Önemli bir seri katili yakaladıklarını anlatan Bayram, şüphelilerin her zaman hem sorgusunu hem de sorgu dışında sohbet ederek ruh hallerini çözmeye çalıştığını söyledi. Bayram “Bunun ilk cinayetine baktığımda çocuk yaşta birini öldürmüş. Onunla sohbet ettim. O ilk cinayetini bir tecavüz yüzünden işlediğini söyledi. Öldürdüğü kişinin bir arkadaşına tecavüz ettiğini söyledi. Kendisi de gidip o kişiyi öldürdüğünü söyledi. Ama burada aslında tecavüze uğrayan muhtemelen kendisiydi. Tecavüze uğradığı için cinayet işliyor ve sonraki kurbanların çoğu kadın ve kız çocuğu. Hep tecavüz etme olaylarını gerçekleştirmiş. Bence kendisine tecavüz edildiğini söyleyemedi.”

        1999 YILINDAKİ CİNAYETİN KATİLİ O ÇIKTI

        Bu tür olaylarda her zaman geniş çaplı çalışma ve düşünmenin gerektiğini anlatan Bayram “Tabi bunun öldürme şekli ve cinsel saldırı yöntemini öğrendikten sonra, geçmiş dosyalara baktım faili meçhul dosya var mı? Çünkü bu tür kişilerin mutlaka geçmişte bilmediğimiz olayları çıkabilir. Seri katiller hiçbir zaman durmaz. Dikkatimizi 1999 yılında yine benzer şekilde öldürülen Hayriye Kuruderviş cinayeti çekti. Kuruderviş’i bu öldürmüş olabilirdi. Çünkü yöntem aynıydı. Bunun kan örneğini aldık. DNA karşılaştırması yaptık. O olayda sigara izmaritinde tükürük örneği alınmıştı. Ve katilin DNA’sı o tükürük örneği ile uyuştu. Bu katilin İstanbul’da 4’üncü cinayeti çıktı.”

        Emekli polis memuru Mustafa Bayram
        Emekli polis memuru Mustafa Bayram

        BİTLİS’TE 3 SERİ CİNAYET

        Bayram, şüphelinin başka bilinmeyen cinayetlerinin de olma ihtimalinin olduğunu belirterek “Bazı olaylarda delil ve DNA olmadığı için tespit etmek zor” dedi. Dikkat çeken bir ayrıntı da bu cinayetlerin yaşandığı dönemde Bitlis’de de benzer 3 cinayet işlendi. 3 ayrı erkek şahıs bıçaklanarak aynı yöntemle öldürüldü. Her üç cinayette serilik ve paralellik gözlendi. Zeki D., bu olayla ilgili de incelendi ancak bir delil tespit edilemedi.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ