Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Güncel 2022 yılında İstiklal Caddesi'nde yaşanan bombalı terör saldırısı davasında flaş gelişme! - Son dakika haberler

        Beyoğlu'nda 13 Kasım 2022'de terör örgütü PKK/YPG tarafından verilen talimatla İstiklal Caddesi'ne bırakılan bombanın patlamasıyla 6 kişinin hayatını kaybettiği, 99 kişinin yaralandığı terör saldırısına ilişkin 15'i tutuklu 36 sanığın yargılandığı davada, mütalaa açıklandı.

        AA'da yer alan habere göre İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, aralarında bombayı bırakan Ahlam Albashır'ın da bulunduğu 8'i tutuklu 9 sanık katıldı. Bazı tutuklu sanıklar ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı.

        REKLAM

        Duruşmada esasa ilişkin mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı Furkan Kafalı, saldırının faili Ahlam Albashır'ın, "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar, "tasarlayarak bombalama suretiyle çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "tasarlayarak bombalama suretiyle kasten öldürme" suçundan 5 kez ağırlaştırılmış müebbet, 99 kişiye karşı "tasarlayarak bombalama suretiyle kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 1930 yıldan 2 bin 970 yıla kadar ve "tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi" suçundan da 12 yıldan 24 yıla kadar olmak üzere 7 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 1949 yıldan 3 bin 9 yıla kadar hapsini istedi.

        REKLAM

        "ONUN BOMBA OLDUĞUNU BİLMİYORDUM"

        Mütalaa hakkında istenen cezanın açıklanmasının ardından söz verilen sanık Ahlam Albashır, "Onun bomba olduğunu bilmiyordum. Ahmet'in, Ammar’ın herhangi bir insanın bu konuyla alakası yok. Bana 'sadece turist olarak gidip fotoğraf çek' dediler. Bu vefat eden insanlardan dolayı ben geceleri uyuyamıyorum. Ben yetim biriyim kimsenin yetim kalmasını istemem. Elimden gelen bütün her şeyin bazı insanlara ulaşılması için elimden geleni yaptım. Suriye'ye giden şahısların yakalanması için Suriye'ye gitmek için hazırım. Rana'nın evine gittim yemek yiyordum. Fatma'nın bir süre evinde kaldım, onların terörle alakaları yok. Onlar bu olayda aldatıldı, bir suçu yok. Bana ne verirlerse itiraz etmeyeceğim." ifadelerini kullandı.

        SAVCIDAN YANIT: VİCDANI VARSA UYUMASIN

        Cumhuriyet savcısı Kafalı da bunun üzerine tercümana sanık Albashır'a söylemesi için "Sadece aldatıldığı konusundan bir bahisle az önce yetim bıraktığı çocuklardan bahsetti, vicdanı varsa uyuyamasın." dedi.

        5 SANIK İÇİN BERAAT İSTENDİ

        DHA'da yer alan habere göre de savcı mütalaasında, 10 firari sanığın dosyasının ayrılmasını talep etti. Mütalaada, 18 yaşından küçük suça sürüklenen çocuk Ahmed E. hakkında tutuklama kararı verilmesi istendi. Savcı, sanıklar Zekariya Muhammed Şemnuni, Mahmud Haso, Mesut Hesso, Salih Carkes ve Muhammed Şiho'nun üzerlerine atılı tüm suçlardan beraatlerini talep etti. Diğer 20 sanığın da cezalandırılmaları istendi.

        SANIKLAR SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİLER

        Mütalaaya karşı savunmalarını yapan sanıklardan Hazni Gölge, "Devletime de bayrağıma da ömür boyu sadık kalacağıma söz verdim. Zoruma giden beni örgüt suçundan yargılamanız. 4 çocuğum var, böyle bir suçlamayı kabul etmiyorum. Böyle bir organizasyonda bulunmadım" diyerek tahliyesini istedi. Sanık Hüseyin Güneş, "Üyelik yok. Kimseyi tanımıyorum. Hiçbir alakam yok buradakilerle. 37 yaşındayım, bırakın terör örgütü, bir partiye bile gitmişliğim yok. 2002'den beri Edirne'deyim. Terörle bağlantım olmamıştır, 3 çocuğum var. Bu kaçak alçağın benim evime gelmesi dışında herhangi bir alakam yoktur. Hazni Gölge'yle alakam yoktur, getireni götüreni de tanımıyorum" dedi. Sanık Bakar Carkes, "Bütün hayatım çalışarak aileme katkı sağlamaktır. Suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.

        Sanık Fatma Berkel savunmasında, "Suçlamaları kabul etmiyorum. Tahliyemi talep ediyorum. Ben bir şey yapmadım ben anneyim nasıl başka insanların çocuklarını öldüreyim kabul etmiyorum. Bizde karı koca intibası bıraktılar, rol yaptıklarını göremedik. Onların keşif çalışmalarına herhangi bir yardımım olmadı, herhangi bir insan gibi evimi açtım onlara. Ben bir anneyim, bakıma muhtaç kızım var. 15 aydır tutukluyum, bu bana zulüm" dedi. Sanık Ferhat Habeş, "Kapımı açtım yemek verdim yardım ettim. PKK ile herhangi bir alakam yoktur, ben onlardan kaçtım zaten. Kimseye yardım etmedim. Affınıza sığınıyorum. Türkiye devleti bize kapıyı açtı" dedi. Sanık Rama El Taha da "Suçlamaları kabul etmiyorum. Böyle bir örgütü hayatımda duymadım. Yetimim. Onun yetim olduğunu düşündüm o yüzden eve aldım. Atölyede çocuklarıma bakmak için çalışıyorum. Çocuklarımın bana ihtiyacı var. Babaları yok. Kimsem yok" diye konuştu.

        SON SAVUNMALAR 15 NİSAN'DA

        Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Mahmud El Yusuf, Rama El Taha ve Mahmud Elabid'in suçun vasfının değişme ihtimali ve tutuklu kaldıkları süre gözönünde bulundurarak tahliyesine karar verdi. Tutuklu sanıklar Ahlam Albashır, Ahmad Alhaj Mwas, Ahmad Haj Hasan, Ahmed Carkes, Ammar Jarkas, Fatma Berkel, Ferhat Habeş, Hasan Ali, Hazni Gölge ve Hüseyin Güneş'in tutukluluk hallerinin devamına hükmetti. Mahkeme Cemil Bayık, Bilal Elhacmos, Velid Halil, Fehman Hüseyin, Saliha Bişkin, Sabri Ok, Hülya Oran, Ferhat Abdi Şahin, Layika Gültekin ve Khalil Manja Hüseyin'in ise yakalama kararlarının infazının beklenmesine karar verildi. Sanık Bilal Elhacmos hakkında yurt dışında olduğu bilindiğinden hakkındaki gıyabi tutukluluk kararının da devamına hükmedildi. Duruşma, mütalaaya karşı son savunmalarını yapmaları için 15 Nisan'a ertelendi.

        ÖNERİLEN VİDEO

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ