İBB Başkanı İmamoğlu, diploma soruşturmasında ifade verdi
İBB Başkanı İmamoğlu, sahte diploma iddialarıyla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında savcılığa ifade verdikten sonra adliyeden ayrıldı. İmamoğlu ifadesinde de, "Son bir ay içinde üçüncü kez ifadeye çağrılmam, yürütülen sürecin hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmadığını açıkça göstermektedir. Hakkımda yürütülen bu sürecin niteliği ve zamanlaması da bu gerçeğin bir başka kanıtıdır. Gerçeklerin çarpıtıldığı, belgelerin gizlendiği, kanun ve yönetmeliklerin görmezden gelindiği, hatta bugünün kanunların 35 yıl önceye işletilmeye çalışıldığı bir rapor hazırlanmış ve bu rapor esas alınarak hakkımda suçlama yöneltilmiştir. Oysa bugün burada ifade vermesi gerekenler, o raporu hazırlayanlardır" şeklinde konuştu. Habertürk'ten Ceylan Sever'in haberi..
ABONE OLİstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, üniversite diplomasının sahte olduğu iddiasına ilişkin, 'resmi belgede sahtecilik' suçundan başlatılan soruşturmada ifade vermek için adliyeye geldi. Savcılıktaki ifade işlemi tamamlanan İmamoğlu, adliyeden ayrıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, İmamoğlu'nun lisans diplomasının sahte olduğuna ilişkin ihbarlar ve Yükseköğretim Kurulunca hazırlanan raporda diplomasının sahteliğine ilişkin tespitler üzerine başlatılan soruşturma sürüyor.
26 Şubat'ta ifade vermesi için savcılığa çağırılan İmamoğlu, kamu görevi nedeniyle ifadeye gelemeyeceğini belirterek mazeret dilekçesi sunmuştu. Savcılığın ifade vermesi için bugün İstanbul Adalet Sarayı'na gelen İBB Başkanı İmamoğlu savcılıktaki ifade işleminin tamamlanmasının ardından adliyeden ayrıldı.
İmamoğlu'nun savcılık ifadesi de ortaya çıktı. İBB Başkanı ifadesinde şunları kaydetti:
“Bugün burada bir savunma yapmam bekleniyorsa, bunu asla doğru bulmuyorum. Neyle suçlandığım dahi belli değil, Buraya, her ne olursa olsun hukuk devletine ve yargı makamlarına olan saygımdan dolayı geldim. Ancak saygım gereği verdiğim bu beyanların bir savunma amacı taşımadığını, şahsıma yöneltilen, artık sayısını bile hatırlayamadığım, hukuksuzlukların kayda geçirilmesi için yapıldığını belirtmek istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hukukun üstünlüğü ilkesi gereği, soruşturma süreçlerinin keyfilikten uzak, adil ve hukuka uygun bir şekilde yürütülmesi esastır. Son bir ay içinde üçüncü kez ifadeye çağrılmam, yürütülen sürecin hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmadığını açıkça göstermektedir. Hakkımda yürütülen bu sürecin niteliği ve zamanlaması da bu gerçeğin bir başka kanıtıdır."