Gazze'deki hastaneler bombardıman altında

Dünya Sağlık Örgütü Gazze'de 20 hastane kullanım dışı kaldığını duyurdu. Şifa Hastanesi çevresinde yoğun şiddete sahne olduğu gelen bilgiler arasında. İsrail'in saldırılarının ardı arkası kesilmezken hastanelere yönelik roket ve top atışları da devam ediyor. Yerinden edilmiş kişilerin hedef alınması sonucu aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu onlarca kişi tehlike altında. 'Ateşkes' çağrıları sürüyor

Giriş: 10.11.2023 - 19:50 Güncelleme: 10.11.2023 - 23:13

Katliamların durdurulması için acil müdahale çağrısı

Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail kuşatması ve bombardımanına maruz kalan Gazze'deki hastanelere yönelik saldırıların ve buradaki hastalara yönelik "katliamların" durdurulması için acil müdahale çağrısında bulundu.

Filistin Sağlık Bakanı Mey el-Keyle, İsrail'in Gazze'deki hastaneleri hedef almasına ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Hastanelere, hastalara, sağlık personeline ve yerinden edilmiş kişilere yönelik katliamlara son verilmesi çağrısında bulunan Keyle, Gazze'de yaşanan felaketin daha önce Filistin tarihinde ve uluslararası tarihte görülmediğini vurguladı.

Filistinli Bakan açıklamasına şöyle devam etti:

"İsrail uluslararası normlara, hukuka, ahlaka bakmaksızın hastaneleri kuşatıyor, bombalıyor, içindekileri tüm dünyanın gözü önünde öldürüyor. Bu tam anlamıyla katliamdır."

REKLAM

Yakıt ve tıbbi sarf malzemelerinin tükenmesi sonucu yaralıların da ölmeye başladığını aktaran Bakan Keyle, Gazze'deki 35 hastaneden 20'sinin artık hizmet veremeyecek durumda olduğunu kaydetti.

Filistin Sağlık Bakanı Mey el-Keyle, İsrail'in Gazze'deki hastaneleri hedef almasına ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Filistinli Bakan açıklamasına şöyle devam etti:

"İsrail uluslararası normlara, hukuka, ahlaka bakmaksızın hastaneleri kuşatıyor, bombalıyor, içindekileri tüm dünyanın gözü önünde öldürüyor. Bu tam anlamıyla katliamdır."

Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC), Gazze'deki hastaneleri etkileyen yıkımın dayanılmaz hale geldiğini ve bunun durdurulması gerektiğini kaydetti.

ICRC, İsrail'in saldırılarında hedef olan Gazze'deki hastanelerin durumuna ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Gazze'deki tıbbi tesislere, hastalara ve sağlık çalışanlarına saygı gösterilmesi ve korunması yönünde çağrı yapılan açıklamada, "Gazze'de aşırı zorlanan, eksik malzemeyle çalışan ve giderek güvensiz hale gelen sağlık sistemi, binlerce yaralı, hasta ve yerinden edilmiş insanın hayatını tehlikeye atacak şekilde geri dönüşü olmayan bir noktaya ulaştı." ifadeleri yer aldı.

Açıklamada, Gazze'deki tıbbi tesislere kritik malzemeler dağıtan ICRC ekiplerinin yoğunlaşan çatışmalar nedeniyle korkunç görüntülere tanık olduğu belirtilen açıklamada, bu durumun, hastaneleri ve ambulansları ciddi şekilde etkilediği vurgulandı.

Tıbbi tesislere ve personele yönelik saldırıların, bir aydan uzun süredir devam eden yoğun çatışmaların ardından ciddi biçimde zayıflayan Gazze'deki sağlık sistemine ağır zarar verdiği de ifade edildi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen ICRC'nin Gazze Alt Delegasyon Başkanı William Schomburg, "Gazze'deki hastaneleri etkileyen yıkım artık dayanılmaz hale geliyor ve bunun durdurulması gerekiyor. Binlerce kişinin hayatı risk altında." ifadelerini kullandı.

Dünya Sağlık Örgütü Sözcüsü, El Şifa hastanesinin bombardıman altına alındığını söyledi ve Gazze'deki 20 hastanenin artık tamamen hizmet dışı olduğunu ekledi.

Gazze Sağlık Bakanlığı'nın İsrail'in hastane bahçesine saldırı düzenlediği iddiasıyla ilgili bir soru üzerine DSÖ sözcüsü Margaret Harris şunları söyledi: "El Şifa'yla ilgili ayrıntılı bilgim yok ama bombardıman altına alındıklarını biliyoruz." dedi.

Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC) Genel Sekreteri Jagan Chapagain de X sosyal medya platformunda yaptığı paylaşımda, Gazze'de Kudüs Hastanesinin çevresindeki durumun vahim olduğunu belirtti.

Elektrik enerjisi için kullanılan yakıtın azaldığı Kudüs Hastanesinin, saldırılara da maruz kaldığının altını çizen Chapagain, hastanedeki ameliyathanenin kapatılmak zorunda kaldığını kaydetti.

Chapagain, tüm taraflara, Gazze genelinde sağlık ve insani yardım malzemelerinin güvenli ve engelsiz erişimini sağlama çağrısında bulundu.

Katar Dışişleri Bakanlığından, İsrail'in Şifa Hastanesi'ni hedef almasına ilişkin yazılı açıklama yapıldı.

Bakanlığın açıklamasında, "Uluslararası toplum, Şifa Hastanesi ve içindekilerin korunmasını sağlamak için acilen müdahale etmelidir. İsrail'i bu suçtan vazgeçirmek için baskıyı geciktirmek, ona hastaneyi ve diğer sağlık tesislerini ayırt etmeksizin vurması için yeşil ışık yakmaktır." ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, İsrail'in hastane çevresi ve polikliniklere yönelik tekrarlanan saldırıları, 60 bin yerinden edilmiş kişinin sığındığı hastaneyi doğrudan hedef almanın başlangıcı olarak değerlendirildi ve yeni bir katliam uyarısı yapıldı.

Birleşmiş Milletler (BM), Gazze'nin özellikle kuzeyinde gıda kıtlığı artarken, "İnsanlar saatlerce ekmek kuyruğunda beklerken hava saldırılarına maruz kalıyor." açıklamasında bulundu.

BM Sözcüsü Stephane Dujarric, günlük basın toplantısında Gazze ve Batı Şeria'daki gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu.

Batı Şeria'da artan şiddetten derin endişe duyduklarını aktaran Dujarric, Cenin Mülteci Kampı'na yönelik saldırıların can kaybı ve büyük zayiata yol açtığını kaydetti.

Dujarric, "Bölgedeki meslektaşlarımız, insanların güneye kaçmaya devam ettiğini aktarıyor. Dün 50 binden fazla kişinin yürüyerek ya da başka yollarla kaçtığı düşünülüyor." bilgisini paylaştı.

Gazze'ye giren yardımın yetersiz olduğuna ve giriş noktalarının çoğaltılması gerektiğine dikkati çeken Dujarric, bölgeye 21 Ekim'den bu yana 821 yardım tırının giriş yaptığını bildirdi.

Sağlık tesislerine yönelik saldırıların da devam ettiğini bildiren Dujarric, aynı zamanda yakıt sıkıntısı nedeniyle hastanelerdeki bazı bölümlerin çalışmalarına son vermek zorunda kaldığını söyledi.

Gazze'nin kuzeyinde gıda kıtlığının arttığını ifade eden Dujarric, 8 gündür buraya yardım götürülemediğini duyurdu.

Dujarric, kuzeyde hiçbir ekmek fırının yakıt olmadığı için açık olmadığını belirterek güneyde ise sadece 9 fırının hizmet verdiğini dile getirdi.

"İnsanlar saatlerce ekmek kuyruğunda beklerken hava saldırılarına maruz kalıyor." diyen Dujarric temel gıda maddelerinin ise neredeyse hiç bulunmadığını ifade etti.

Dujarric, temiz su ve yakıt olmadan fırınların çalışamadığına dikkati çekti.

İsrail'in günde 4 saatlik "insani ara" kararının gerçekten insani amaçlara mı yoksa İsrail güçlerinin daha rahat hareket etmesine mi hizmet sağlayacağının sorulması üzerine Dujarric, "Benim insani ara ifadesi kullandığımı duymadınız. Kelimelerimi çok dikkatle seçmeye çalışıyorum ve insani ara olarak adlandırmadım." dedi.

Dujarric, tek taraflı olarak duyurulan araların bazı insanların geçişini sağlamış olabileceğini dile getirerek "Biz insani ateşkes çağrımızı sürdürüyoruz. Bunun etkili olması için koordineli bir şekilde gerçekleştirilmesi gerekir." vurgusunda bulundu.

İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'ne yönelik aralıksız saldırıları devam ederken Gazze'nin kuzeyindeki Endonezya Hastanesi'nde elektrik, su ve iletişimin kesildiği bildirildi.

Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliya bölgesinde bulunan yaralı ve hastaların yanı sıra yerinden edilmiş binlerce Filistinlinin sığındığı Endonezya Hastanesi'nde elektrik tamamen kesildi. Jeneratörler, yakıtın bitmesi nedeniyle durdu ve hastane karanlığa gömüldü.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığının Telegram hesabında konuyla ilgili açıklama ve görüntüye yer verildi.

Açıklamada, Gazze'nin kuzeyindeki Endonezya Hastanesi'nin elektriği, suyu ve iletişiminin tamamen kesildiği kaydedildi.

İsrail ablukası altındaki Gazze Şeridi'nde bulunan Endonezya Hastanesi Müdürü Atıf el-Kahlut, 8 Kasım'da yaptığı açıklamada, sadece 24 saat yetecek kadar yakıtları kaldığını, yeni bir gelişme olmazsa bu sürenin sonunda faaliyetlerinin duracağını belirtmişti.

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) üyesi ülkeler ve "Küresel Güney" ülkeleri, İsrail'in ablukası ve yoğun saldırıları altındaki Gazze için ateşkes çağrısında bulundu.

Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi tarafından Filistin'in Daimi Gözlemci Misyonu tarafının talebi üzerine Gazze ve işgal altındaki Filistin topraklarında yaşanan durumu ele almak üzere program düzenlendi.

Programa Filistin'in BM Cenevre Ofisi nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi İbrahim Khraishi, Türkiye'nin BM Cenevre Ofisi nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Güven Begeç, İİT üyesi ve Küresel Güney ülkelerinin büyükelçileri ile BM yetkilileri katıldı.

İsrail'in saldırılarında hayatını kaybeden Filistinliler ve BM personelleri için bir dakikalık saygı duruşuyla başlayan program, Maldivler'in BM Cenevre Ofisi nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Asim Ahmed'in, 70 üzerinde ülkenin BM Daimi Temsilciliklerinin ortak imzasıyla yayımlanan ortak açıklamayı okumasıyla devam etti.

Ahmed, Filistin sağlık otoriterlerinin verilerine göre, son bir ayda 11 binden fazla Filistinlinin hayatını kaybettiğini ve bunların yüzde 75'inden fazlasının kadın ve çocuk olduğunu hatırlattı.

26 bin Filistinlinin ise yaralandığını belirten Ahmed hastanelerin yakıt ve elektrik eksikliği nedeniyle durma noktasına geldiğini kaydetti.

Ahmed; mülteci kampları, binalar, okullar, ambulanslar, camiler, ve kiliseler gibi sivil yapıların doğrudan hedef alındığını ve Gazze'deki konutların en az yüzde 45'inin yıkıldığını ifade etti.

Gazze için "acil ateşkes" çağrısında bulunan Ahmed, uluslararası topluma, Gazze halkına acil insani yardım erişiminin sağlanması ve temel insani ihtiyaçların karşılanması için azami baskı uygulama çağrısında bulundu.

Ahmed, "Tüm rehinelerin ve siyasi tutukluların serbest bırakılmalı. Cenevre Sözleşmeleri kapsamında korunan sivil tesislerin, özellikle de yerinden edilmiş siviller için acil durum barınakları olarak kullanılan BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) okullarını da kapsayan BM güvenli barınaklarının korunması ve dokunulmazlığına yönelik gerekli önlemlerin alınması için harekete geçilmeli." ifadesini kullandı.

Filistinlilerin, Gazze içinde veya Gazze'den zorla yerinden edilmesinin son bulması gerektiğini de vurgulayan Ahmed, "Uluslararası insancıl hukuk ve BM kararlarının gerektirdiği şekilde Filistinli sivillerin yaşamının korunması ve Filistin halkı için uluslararası koruma çağrısında bulunuyoruz." dedi.

Ahmed, İsrail'e, BM Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu'na, İsrail, Doğu Kudüs ve işgal altındaki Filistin topraklarına derhal erişim izni vermesi için çağrıda bulundu.

Uluslararası toplumun, uluslararası hukuk kapsamındaki ciddi yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini vurgulayan Ahmed, "Uluslararası toplum, elindeki sayısız araçla ne kadar çabuk harekete geçerse dökülen kan o kadar çabuk sona erecek." dedi.

Büyükelçi Khraishi, İsrail'in saldırıları altındaki Filistin yaşananlar ve son duruma ilişkin bilgilendirmede bulundu.

BM Soruşturma Komisyonunun Cenevre'deki tüm ülkelerin misyonlarını Gazze'deki durumla ilgili bilgilendirdiğini belirten Khraishi, BM İnsan Hakları Konseyi'nin Gazze ile ilgili özel bir oturum düzenlenmesinin de seçenekler arasında olduğunu söyledi.

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail'in "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme” gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken, İsrail ordusu da Gazze Şeridi'ne yoğun hava bombardımanı başlattı.

İsrail, 7 Ekim’den bu yana 38'i Gazze Şeridi içindeki çatışmalarda olmak üzere 354’ü asker 1400'den fazla İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin yaralandığını duyurdu.

İsrail’e göre, Kassam Tugayları'nın elinde 239 İsrailli esir bulunuyor.

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığına göre, İsrail'in saldırılarında 4 bin 506’sı çocuk, 3 bin 27’si kadın olmak üzere 11 bin 78 Filistinli öldürüldü, 27 bin 490 kişi yaralandı.

Batı Şeria ve Kudüs’te de İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimciler, 182 Filistinliyi öldürdü.

İsrail ordusu, Gazze'de binlerce yaralı ile sivilin bulunduğu en büyük sağlık tesisi olan Şifa Hastanesini, Nasr Çocuk Hastanesini, El-Ehli Baptist ve Türk-Filistin Dostluk hastanelerini, tahliyeye zorladığı Filistin Kızılayı'na bağlı Kudüs ve Endonezya hastanelerinin çevresini vurdu. Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.

İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim'den bu yana yaşanan çatışmalarda 70 Hizbullah mensubu ile 4 İsrail askeri öldü.