Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Fenerbahçe Fenerbahçe yönetimi farklı olsaydı... Serdar Ali Çelikler yazdı - Fenerbahçe Haberleri

        Yeni Türkiye’nin ‘Yeni Devlet’i; F.Bahçe yönetiminden hiç hoşlanmıyor. Aslında hükümetin G.Saray yönetiminden de pek hoşlandığı söylenemez. Ha keza Beşiktaş’tan. Trabzonspor’a hidroelektrik santrali sözleri verilirken, misal Beşiktaş’ın kamu yararına da sayılabilecek; şehircilik açısından da olumlu görülecek stadyumuna her türlü zorluk çıkarıldı. Zorluklar aşılsa da maddi yardım yapılmıyor. G.Saray stadına tek toplu ulaşım yolu olan metro bir türlü tam verimle çalışmıyor. Sarı-Kırmızılı taraftarın yürüme yolu olan üst geçit de tadilata alınacaktı da Duygun Yarsuvat “Bu yapılırsa G.Saray’a karşı yapılmış sayacağız” diye çıkışınca en azından şimdilik ertelendi. Ama devlet bürokrasisi bir şekilde G.Saray’dan korkuyor.

        Misal vergi tahsilatı yapamıyor. Stat çatısı protokolüne uyulamaması ile ilgili bir girişim yapılamıyor. Belki de G.Saray’ın lobi gücü devlet bürokrasisinde de işliyor. Ama söz konusu F.Bahçe oldu mu hükümet de devlet bürokrasisi de telefonlara dahi çıkmıyor. Konumuz Milli Eğitim Bakanlığı ile F.Bahçe arasındaki Kenan Evren Lisesi polemiği.

        Fenerbahçe diyor ki:

        ■ Ben burayla ilgili devletle anlaştım. Devlette devamlılık esastır. Üstelik 2002’deki anlaşmanın üstüne en son 2009’da yani bu hükümet görevdeyken revize de yaptım. Şimdi devlet sözünü tutmuyor.

        ■ Ayrıca araziyi almayı düşünmedim. Uzun vadeli kiracı olayım yap-işlet-devret modeliyle yeni bir yatırım yapayım. Üstelik işletme döneminde Milli Eğitim Bakanlığı’na da yüzde 26 pay vereyim. (Hakikaten yüzde 26 pay çok yüksek bir paydır ve yap-işletdevret’lerde görülmemiş bir orandır.)

        ■ Burayı bana uzun vadeli işletmeci olarak vermen karşılığında 3 okul ve 1 spor salonu istemiştin onu da yaptım.

        Ve soruyor: Şimdi neden vermiyorsun?

        Sonra da ekliyor: Bugüne kadar burası için 60 milyon TL harcadım. Hem maliyetimi karşıla hem de okul yaptırdığım kulübüme ait olan Kayışdağı’ndaki arazimi geri ver.

        Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı şöyle diyor:

        ■ Bu anlaşmayı, müstafi bir hükümet giderayak imzalamıştır.

        ■ Fenerbahçe, 60 milyon TL değil 18 milyon TL harcamıştır.

        ■ Üstelik yapılan okullar, sözleşmede yer alan kriterlere uygun yapılmamıştır.

        ■ Söz konusu arsanın değeri Fenerbahçe’nin iddia ettiği gibi 170 milyon TL değil 345 milyon TL’dir.

        ■ Eğer 345 milyon TL verilirse 81 ile ve Sivrihisar ilçesine de 1 okul olmak üzere 82 okul yapılabilir.

        ■ Maliye Bakanlığı’nın; Fenerbahçe’nin, “Yaptırdığım okulları ve arazimin maliyetini geri iade edin” talebini kabul ettiğini, bilirkişi raporunun ardından Maliye Bakanlığı’nın faiziyle birlikte bu değeri ödeyeceğini söylüyor. Durum bu.

        Burada Bakan Bey; “kiralama”-”yapişet- devret modeli”nden hiç bahsetmiyor. Fenerbahçe’nin araziyi satın almak istediğiyle ilgili bir algısı var sanırım. Oysa Fenerbahçe arazi üstüne geçsin istemiyor.

        Bu çok önemli nüans atlanıyor. Sonuçta gelinen noktada anladıklarımız şu:

        ■ Fenerbahçe’nin bu projesi yattı.

        ■ O arazi 345 milyondan aşağı satılamaz.

        ■ Fenerbahçe Maliye Bakanlığı değerlemesi sonucu bir hakediş kazanır ama istediği gibi 60 milyon TL falan alamaz.

        Ben, devletin futbol kulüplerinin bitmek bilmez taleplerine; vergiden tahsise, kıyaktan, yardıma her türlü isteklerine ‘evet’ demesine isyan eden bir vatandaşım. Futbol ailesinin şımarıklığına, “25 milyon taraftarımız var” örtülü güç gösterilerinden gına getirmiş biriyim. Düşüncelerim bu kadar netken, bakanlığı alkışlamam gerekirken yapamıyorum. Çünkü biliyorum ki F.Bahçe yönetimi farklı olsa, Aziz Bey yerine başka bir başkan olsa, bu iş çoktan bitmişti. Ama dedim ya devlet bürokrasisi F.Bahçe yönetimine ‘yağmurlu havada su vermeye’ niyetli değil. Yıldırım’ın misyonunun bittiğini, bırakması gerektiğini en çok yazan kişi olarak, devletin duygularından ari, kişileri değil kurumları düşünerek hareket etmesi gerektiğini söylemek de boynumun borcu.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ