"Birilerinin maşası oldum"
Galatasaraylı kongre üyesi Mali Genel Kurul'da yaşananları anlatıyor
HTSPOR / Meriç MÜLDÜR yazdı...
Galatasaray'da gündem haftalardır saha dışında. Bir önceki hafta sonu kongrede
yaşananlar, cumartesi günü Arda'ya yapılan çirkin protestolar. Yarın ise başkan
seçim tarihini açıklayacak, herkes yol haritasını daha net belirleyecek.
Öncelikle şunu belirtmem gerekir ki, camianın Polat'a özür borcu var. Tamam başkan
son dönemde başarılı olamadı, hatalar yaptı. Adnan Sezgin konusundaki ısrarcılığı,
transferde hata üstüne hata yapılmasına izin vermesi, borcun artması, krizleri iyi
yönetememesi, başta Mehmet Helvacı olmak üzere çevresindekilere çok fazla güvenmesi,
Hagi'yi yeniden göreve getirmesi bunlardan bazıları.
Ama Galatasaray için de az mı çalıştı, az mı emek verdi?
Kulübe çağ atlatacak adımlar attı. Adnan Polat döneminde üretilen projeler
Galatasaray tarihinin hiçbir döneminde üretilmedi.
Karşılığında ne gördü Adnan Polat? Yuhalanma, hakaret yağmuru. İşte bunu haketmedi.
Böyle bir tepkiyi, darbe ile gönderilmeyi hak etmedi.
Şimdi Galatasaray yönetilemeyecek hale geldi.
İş işten geçti ama yönetimi ibra etmeyenlerin bir bölümü pişmanlık duyuyor.
Çünkü o gün kongre salonunda hiç hoş olmayan olaylar yaşandı. Galatasaraylılar
yıllarca alkışladıkları başkanlarına bu kez küfür ettiler.
Şimdi bazıları "Bu tür olaylar inşallah bir daha tekrarlanmaz" diyor. O ortamın
oluşmasında katkısı olduğu için kendini kötü hissediyor, içine sindiremiyor.
Bu kişilerin sayısı kaçtır bilemem. Ama birinin sanal ortamdaki ifadeleri çok dikkat
çekici.
İşte o Galatasaraylı kongre üyesi, o gün salonda yaşananları aynen şu sözlerle dile
getiriyor:
"BİRİLERİNİN MAŞASI OLDUM"
"Bende sanırım birilerinin maşası oldum. Bunu şimdi fark ediyorum. Çünkü idari
olarak ibra etmeyenlerdenim.
Ancak oradaki atmosferin hararetiyle değil de sağlıklı bir şekilde düşününce, beni
kendinden görmeyen bir takım elitist Galatasaray liselinin maşası olmuşum sanırım ve
bu sebeple kendimi kötü hissettim.
Hoş olmadı, içime sinmedi. Baştan savma bir kongre, 70 yaşında adamların gözkararı
ile 2000 kişinin oyunu saymaya çalışması, 2000 oy alan bir başkanın 600 kişinin el
kaldırmasıyla indirilmesi, salona giriş ve çıkışta hiçbir kontrol yapılmaması ve
bunun içeri kongre üyesi olmayanların sızmasını müsait kılması.. Başkan konuşma
yaparken yuhlamalar, küfür etmeler sonunda yıllardır alkışladığımız bir başkanın bu
sefer olumsuz olarak tarihe geçmesi...
Doğrudur yanlıştır tartışırız, ama emin olduğum bir şey var. Eğer ki Özhan Canaydın
veya bir başka liseli başkan olsaydı, asla benzer bir darbe ile indirilmezdi.
Orada organize gelmiş birçok adam vardı. Art niyetli, kaba adamlar vardı, hakaretler
ettiler, küfürler ettiler.
Bakın, fikir güzel, ibra etmeme hakkına kongre üyelerinin sahip olması son derece
demokratik bir şey.
Ancak bu, çok tehlikeli bir biçimde kullanılmıştır ve oldu bittiye getirilerek
planlı bir darbe yapılmıştır.
Taraftar bugün susacaktır, çünkü kendisi de kızgındır başkanına.
Başkan kalsaydı ya da gitseydi, bunları tartışırız. Bence de yıpranmıştı ve
bırakmalıydı, ki bırakacaktı da. Ancak böyle hakaretler ve protestolar ile şaibeli
bir şekilde görevden alınması içime sinmedi."
"GERİ DÖN BAŞKAN"
Adnan Polat şu andaki şartlarda aday olamıyor. Kendisine adaylık yolu açılsa bile
aday olmaz. Ancak başkana baskı yapanlar var.
"Sen bizlerin oylarıyla başkan seçildin. Sana oy verenleri ortada bırakamazsın. Geri
dönmelisin" diyorlar.
Ama Adnan Polat kırgın, üzgün. Kendisine baskı yapanlara, "Geri dönüp de ne yapayım?
Biz bu yapılanları hak ettik mi?" yanıtını veriyor.
Polat'ın değil ama Polatçılar'ın pes etmeye niyeti yok. Genel kurulu mahkemeye
taşıyacaklar. Yürütmeyi durdurma kararı aldırmak istiyorlar. Bunun için de 2 bin
imza toplamışlar.
Şayet mahkeme itirazlarını haklı bulursa işte o zaman işler arapsaçına döner.
Çünkü mahkeme sonuçlanıncaya kadar yönetim görevine devam eder.
Adnan Polat da başkanlığa.
Ama bu kez kendisi seçim kararı alır. O da yeni yönetim kurulu için.
Yeni bir yönetim belirler, seçime girer. Tabii ki muhalefet de kendi listesini
hazırlar. İçinde başkan adayını da barındıran bir liste olur bu. Başkanın 1 senesi
var. Seçilecek yeni yönetim kurulu ise 3 yıllığına göreve gelecek. Bu durumda Polat
ya kendi kurduğu yeni ekibiyle bir yıl daha görevde kalır, bir yılın sonunda da
başkanlık seçimi yapılır.
Muhalefetin listesi kazanırsa da son bir yılını onların oluşturduğu yönetim kurulu
ile tamamlamak zorunda kalır, ya da istifa eder.
Tabi bu bir olasılık. Hatta şu anda uzak bir olasılık. Ama yine de bir olasılık.