Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Şike yasası Genel Kurul'da görüşüldü - Futbol Haberleri

        TBMM Genel Kurulunda, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından bir kez daha görüşülmek üzere TBMM'ye iade edilen ve şike cezalarını indiren kanunun görüşüldü

        Genel Kurulda, bütçe görüşmelerinin bugünkü turlarının tamamlanmasının ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün tekrar görüşülmek üzere iade ettiği ve TBMM Adalet Komisyonunda aynen kabul edilen, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun görüşmelerine geçildi.

        Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun hakkında BDP Grubunun görüşlerini dile getiren İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, her türlü hırsızlığın, emek gasbının affedildiğini söyledi.

        CHP'ye, ''Sayın CHP'liler çok safsınız'' diye seslenen Önder, saflığın, ''Bu yasa geçerse, biz de içerideki vekillerimizi çıkarabiliriz'' düşüncesi olduğunu iddia etti. Önder, ''Bu ima edilmiş olabilir ama rüyanızda görürsünüz. Yapmayacaklar, emin olabilirsiniz, bu çark devam edecek'' dedi.

        Önder, AK Parti'lilere de ''Cumhurbaşkanı'nın hiç kıymeti harbiyesi yok mu, onu da eyyamcılıkla mı suçlayacaksınız?'' diye sorarak, ''Grubunuzda bayrak çekenler oldu, istifa tehdidi edenler oldu, o arkadaşımız bugün burada yok, gazete gazete gezeceğine keşke olsaydı'' ifadelerini kullandı.

        Hak gasbının olduğunu, Cumhurbaşkanı'nın da bunu gördüğünü ifade eden Önder, sözlerini şöyle sürdürdü:

        ''Başkasının gasp edilen hakları üzerinden, sizin şaltere bağlanmış gibi bir indir kaldır, olmadı bir daha getir. Bunlar bizim ne hakkımız ne haddimiz. Başkasının emeği, hakları üzerinden alicenaplık yapmak bizim işimiz olmamalı. Biz haşa vidanjör değiliz, niye başkalarının pisliğini temizleyelim? Nal ile mıhın arasında, Şike Yasasını temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp getiriyoruz. Hakan Şükür bu konuda ne düşünüyor merak ediyorum, iki kelam etse... Buradaki oylamayı da isim isim yapalım.''

        MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak da Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunun, acele ve eksik çıktığını, doğru tartışılmadığını söylediklerini dile getirdi.

        Uzunırmak, adli cezaların esas alınması halinde spora en büyük kötülüğün yapılacağını savundu. Adli cezaların değil, sportif cezaların esas olması, sporu sporun yönetmesi gerektiğini kaydeden Uzunırmak, ''Spor mahkemeleri bir an önce kurulmalı. Bu düzenleme, Türk sporu için adli cezaların destek ceza olarak görülmesi, esas düzenlemelerin federasyonlara baskı yapılarak, görüşülerek sportif cezalara dönüştürülmesinin başlangıcı olmalıdır'' dedi.

        AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar'ın, ''savcılığı, gazeteciliği bırakması'' gerektiğini ifade eden Uzunırmak, Tayyar'ın, komisyonlarda, Genel Kurulda konuşması gerektiğini söyledi.

        Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, ''TBMM'nin bir takım lobilerin tesiri altında kalarak, 6222 sayılı kanunu değiştirmeyi planladığı'' yaklaşımının fevkalade mahzurlu, zararlı ve milletin vicdanını da yaralayan bir yaklaşım olduğunu söyledi.

        Kılıç, TBMM Genel Kurulunda görüşülmesine başlanan, şike cezalarında indirim öngören kanunun tümü üzerinde Hükümet adına yaptığı konuşmada, kanunun sağlıklı bir mantık zemininde tartışılamadığını söyledi.

        Teklifin, kanunlaştırılması sırasında farklı partilerden milletvekillerinin değerli katkılar sunduğunu belirten Kılıç, ''Ama bugüne kadar özellikle spor camiasında sürdürülen tartışmalarda belli bir düzeyin korunamadığı, kanun teklifi metninin göz önünde bulundurulmadığı tespiti elimizin altında bulunmaktadır'' dedi.

        ''Kanunun metninin gerektiği gibi okunmadığından'' yakınan Kılıç, şöyle devam etti:

        ''Eğer okunsaydı, TBMM'ye yöneltilen pek çok bühtan söz konusu bile olmazdı. Benim vicdanımı ziyadesiyle yaralayan bir yaklaşımdır. 'TBMM'nin bir takım lobilerin tesiri altında kalarak, 6222 sayılı kanunu değiştirmeyi planladığı' yaklaşımı fevkalade mahzurlu, zararlı, milletin vicdanını da yaralayan bir yaklaşımdır. TBMM, hiçbir lobinin, hiçbir çıkar grubunun, hiçbir çetenin, hiçbir mafyalaşma türü yapılaşmanın etkisi altında kalmaz, kalamaz. Burada her partiden milletvekilinin tesiri altında kalacağı yegane kuvvet, bizatihi milletin kendisidir, milli iradedir.''

        Kanun çalışmasının teklif olarak ele alındığını vurgulayan Kılıç, ''6222 sayılı kanunu bir tasarı olarak TBMM'ye intikal ettirilmiştir, yasalaştırılmıştır. Hükümet 6222'yi tasarı olarak sevk etmiş olmasından dolayı bugün yeni bir değişikliği tasarı olarak sevk etmek ihtiyacı duymamıştır'' diye konuştu.

        Kılıç, yaşanan süreç itibarıyla yürürlükteki kanunun uygulanabilirliğinin olmadığının bizzat spor kamuoyu ve kulüp yönetimleri tarafından fark edildiğini anlatarak, bu kanunun değiştirilmesi için spor camiasından bir değişiklik arzusunun taraflarına intikal ettirildiğini söyledi.

        Kulüpler Birliği Vakfı tarafından Spor Toto Süper Lig'de temsil edilen 18 futbol kulübünün başkanının ıslak imzasının yer aldığı ve yürürlükteki kanunda değişiklik yapılmasını içeren metnin ellerine geldiğini ifade eden Kılıç, ''Burada Beşiktaş, Fenerbahçe, Trabzonspor ve Galatasaray ile diğer 14 takımın kulüp başkanlarının ya da ikinci başkanlarının imzaları var. Talepleri şu dur; '6222 sayılı kanunun yaşanan problemler çerçevesinde uzun vadede spora ve futbola uzun vadede katkı sağlayamayacağından hareketle değiştirilmesi muvafakatımız vardır' şeklinde ortak iradesi var'' şeklinde konuştu.

        Teklifinin ortaya çıkış sürecini anlatan Kılıç, ''Bu hepimizin ortak eseri'' dedi. Kılıç, ''Başında bu kanun değişikliğine, 'kabul' yönünde bir mutabakat imzası atmasalardı. Bu kanun teklifinin görüşülmesi, kabul edilmesi söz konusu olmayacaktı. Dolayısıyla, o andan itibaren, insanları yola döktükten, 'biz yokuz' demenin bir karşılığı söz konusu değildir'' açıklamasında bulundu.

        Kanunun tüm fıkralarının birlikte değerlendirilmesinin doğru olacağını belirten Kılıç, ''Sadece indirilen cezaya bakılır, bu ceza indirilirken, yeni ceza alanına hangi ağırlaştırıcı yaptırımların getirildiği göz ardı edilirse, TBMM'de verilen çaba göz ardı edilmiş olur'' dedi.

        "MUHALEFET PARTİSİ KADAR HAYIFLANMIYORUZ"

        CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, kanunun tümü üzerinde grubu adına yaptığı konuşmada, ilginç olanın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün bir kez daha görüşülmek üzere yasayı iade etmesi olduğunu ifade etti.

        Gül'ün, mutabakat olmadan çıkarılan, ulusal çıkarlar açısından önemli temel kanunlar önüne geldiğinde, hiçbir feryada kulak vermediğini öne süren Tezcan, ''mayınlı arazilere ilişkin yasanın'' hatırlanmasını istedi.

        Kanun Hükmünde Kararname çıkarma konusunda yetki veren kanununu anımsatan Tezcan, ''Yasama görevi devredilemez bir haktır. Bu yetki istisnai durumlarda tanınmıştır. 12 Haziran seçimleri öncesinde bir yetki kanunuyla bütün bir devlet düzenini yeniden şekillendirme yetkisi verdi AKP çoğunluğu. Bütün devlet sisteminde kadrolaşmanın aracı haline getirildi. Bu yetki kanununun onaylanmamasında da aynı hassasiyeti görerek isterdik. Sayın Cumhurbaşkanı'nın en azından bu olayla ilgili makamının yetkilerini hatırlamış olmasından memnunuz'' diye konuştu.

        AK Parti Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü ise ''Sayın Cumhurbaşkanı kanununu veto etmiştir. Muhalefet istemediği bir kanunun hiç değilse Cumhurbaşkanı'ndan geri dönmesini ister. İktidar partisi de tersini düşünür. Cumhurbaşkanı'ndan veto ile geri döndüğü halde muhalefet partisi kadar hayıflanmıyoruz. Cumhurbaşkanı'nın böyle bir yetkisi vardır'' şeklinde konuştu.

        "BAŞBAKAN'A BİLGİLENDİRME SÖZKONUSU DEĞİL"

        Kılıç, BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan'ın, soruşturmada AK Parti'den kaç kişi olduğuna yönelik sorusuna, ''AK Parti'den birilerine ulaşsaydı, iddianame kapsamında herkesin bilgisi olurdu. AK Parti'den hiç kimseye ulaşmamıştır. Ulaşıp ulaşmaması da önemli değildir; hukuk devletinde, kanun önünde eşitlik ilkesi gereği, herkese eşit uygulanmak durumundadır'' karşılığını verdi.

        Başbakan'ın operasyondan haberi olup olmadığı, brifing verilip verilmediğine ilişkin soru üzerine Kılıç, her bilgilendirmenin, bir operasyona yönelik bilgilendirme düşüncesinin, Başbakan'ın makamına da şahsına da haksızlık olacağını söyledi.

        Kılıç, ''Başbakan'ın, soruşturmanın öncesi, sırası, sonrasında İstanbul'daki mülki amiri, emniyet müdüründen bilgi aldığı konusu varit değildir. Başbakan'a yönelik her bilgilendirmeyi, operasyonla ilişkilendirmek yanlış, sağlıksızdır. Başbakan'a bilgilendirme yapılması söz konusu değil'' dedi.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ