Bakan Kılıç'tan deplasman vurgusu!

Türkiye'de spora çok büyük yatırım yaptıklarına dikkati çeken Kılıç, ''Deplasmana taraftar götürmekten kaçınmak yerine, deplasmanda taraftar bulundurmanın önündeki psikolojik engelleri ortadan kaldırmaya gayret etmemiz lazım. Ne yasak kararı alın, ne de almayın derim. Taşın altına ellerini koymaları gereken, bizzat kulüp başkanları olmalıdır. Her adımı devletin atması gerekiyor. Bunu sorumluluktan kaçmak gibi görüyorum'' diye konuştu.

Taraftarların birbirlerine olan tahammülsüzlüğünü anlamanın mümkün olmadığını ifade eden Bakan Suat Kılıç, şöyle devam etti:

''22 stadı Türkiye'ye kazandırma dönemindeyiz. Spora ve futbola bu kadar yatırım yapan bir ülkede, futbol taraftarlarının birbirlerine karşı tahammülsüzlüğünü tolere edebilmek mümkün değildir. Kulüplere teknik direktörlere ve başkanlara düşen önemli görevler var. Özgürlükleri bu kadar ön plana çıkardığımız dönemde, deplasman yasağını onaylamamız mümkün değil.''

Hiçbir zaman deplasman yasağı önerisi içinde olmayacağına dikkati çeken Kılıç, ''Deplasman yasaklarını da makul ve yerinde bulmam. Deplasmana taraftar götürme yasağını öneren ve bu yönde ilk adımı atan kişi de olmam. Bakanlığımız da bu yönde ilk adımı atan kurum olmamaya ayrıca özen gösterecektir. Deplasman yasağı için kararı almaları gereken kulüp başkanlarının doğrudan kendileridir. Devlete, emniyete, valiliğe ve adeta statlarda güvenliği sağlamaktan kaçınıyormuşcasına deplasman yasağı yükünü yıkmak kimsenin hakkı olmamalıdır'' değerlendirmesini yaptı.

2013 Akdeniz Oyunları

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, 2013 Akdeniz Oyunları için inşa edilen tesislerin tamamlanması sonrasında, Mersin'in bir spor kenti haline geleceğini ifade etti.

Tesislerde tamamlanma oranının belli bir seviyeye geldiğini belirten Kılıç, ''Tesislerde fiziki gerçekleşme durumumuz 1. etap ihalelerde yüzde 25 ila yüzde 70 düzeyinde. 1. etapta olimpik yüzme havuzu, 7 bin 500 kişilik spor salonu var. Mersin Stadı var. Nevin Yanıt Atletizm Sahası var. 5 parça işin ihalesi yapıldı'' dedi.

Spor Genel Müdürlüğü'nden (SGM) her hafta bir ekibin Mersin'e giderek, yapılan tesislerin fiziki gerçekleşme ve olimpiyatlara yetişme performanslarını yerinde gözlemlediğini anlatan Bakan Kılıç, ''Olimpiyat köyü 3500 kişilik bir yurt kompleksi olarak inşa ediliyor. Köyün bir kapalı yüzme havuzu var. Hızlı bir imalatımız var. 3. kuşak ihalelerde yapıldı, ancak kesinleştirilmedi. Mevcut tesis envanterinin restorasyon çalışmaları var. Bu etapta, yeni baştan bu tesislerin inşa edilmesi var. Mersin kenti bu tesislerin tamamlanmasıyla birlikte spor kenti haline gelmiş olacak'' diye konuştu.

Bakan Suat Kılıç, daha öncesinde Yunanistan'a verilen oyunlar nedeniyle zaman sıkıntısı yaşadıklarını ifade ederek, ''Kayıp 4 yılımız var. Çünkü oyunlar daha öncesinde Yunanistan'a verilmişti. Fakat inşallah tesisler oyunlara yetişecek'' değerlendirmesini yaptı.

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, olimpiyatlara rekor katılımın, Türk gencine gerekli şartlar sağlandığında neler yapabileceğinin göstergesi olduğunu belirtti.

Bu başarıdan dolayı tüm sporcuları kutlayan Bakan Kılıç, ''Sadece sporcularımız değil, Gençlik Spor Bakanlığı (GSB), Spor Genel Müdürlüğü'nden (SGM) başlayarak federasyonlarımızın özverili çalışmaları var. Antrenörlerin, teknik direktörlerin çok gayretleri var. Malzemecisinden, masörüne kadar bu bir takım oyunu. Bu işe emek ve katkı sağlayan herkesi tebrik ediyorum. İmkanlar arttırıldığında, gerekli zemin oluşturulduğunda, Türk gençlerinin neleri başarabileceğinin göstergesi'' dedi.

Kılıç, Pekin Olimpiyatları'na Türkiye'nin 68 olimpik, 16 paralimpik olmak üzere 84 sporcuyla katıldığını hatırlatarak, şöyle devam etti:

''4 yıl aradan sonra Londra Olimpiyatları'na 114 olimpik, 67 paralimpik olmak üzere 181 sporcuyla katılıyoruz. Bir sonraki olimpiyatlar Brezilya'da yapılacak. Orada da yine rekorla 200'ün üzerinde sporcuyla temsil edilme imkanını yakalamış olacağız. Takım oyunlarında daha büyük ilerlemeler kaydetmeyi hedefliyoruz. Erkek takımlarımızın da olimpiyatlara yönelik zincirleri kıracaklarına inanıyorum. Tam yarım yüzyıl aradan sonra (A) Milli Bayan Basketbol ve (A) Milli Bayan Voleybol takımlarımız olmak üzere 2 takım olimpik, 3 takım da paralimpik olmak üzere 5 takımla Londra'ya gitmeye hak kazandı. Ortada apaçık bir başarı var. Bu tablonun oluşmasına destek sağlayan herkesi kutluyorum.''

''Madalya sayısı vermem''

Bakan Kılıç, olimpiyatlara giden sporculara haksızlık etmemek adına madalya sayısı vermeyeceğini belirterek, ''Katılımda rekor sayıya ulaştığımız gibi madalya sayısında da mutlaka rekor sayıyla sporcularımız Londra'dan dönecektir'' değerlendirmesini yaptı.

''Madalya sayısı vermeyeceğim, çünkü madalya sayısı verirsem sporcuları kısıtlamış, çocuklara haksızlık etmiş olurum'' diyen Suat Kılıç, ''Gönül ister ki 181 sporcumuz da ayrı ayrı madalya ile Türk milletinin göğsünü kabartsın. Bu mümkün olmayacaktır. Elbette ki kazanamayanlar da olacaktır. Bu nedenle madalya sayısı vermek istemiyorum. Fakat katılımda rekor sayıya ulaştığımız gibi, madalya sayısında da mutlaka rekorla sporcularımız Londra'dan dönecektir'' dedi.

Bakan Kılıç, Türkiye'nin 50 yıl aradan sonra takım sporlarında olimpiyatlara gittiğini hatırlatarak, ''Yarım yüzyıllık uyku dönemini Londra'dan gelecek madalyalarla takım oyunlarında süsleyeceğimiz kanaatindeyim. Hem voleybolun hem basketbolun madalya ile geleceğinden kuvvetli umudum var. Bireysel branşlarda zaten tereddütüm yok. Çocuklarımızın çok iyi madalyalar alacağına inanıyorum'' şeklinde konuştu.

Başarının gelmesinde paranın önemi var''

Olimpiyatlar öncesinde katılacak sporcu sayılarını arttırmanın, hedefleri arasında yer aldığını ve bunu başardıklarını vurgulayan bakan Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Olimpiyatlara gidecek sporcu sayısının 100'ü aşması hedefimizdi. 50 sporcu sayısını da aşmak paralimpikteki hedefimizdi. Olimpiklerde 100 değil, 114 sayısına ulaştık. Paralimpiklerde de 67 sayısına ulaştık. Bu büyük bir başarı. Bu başarıyı 1 yıllık bakanlık performasına bağlamak doğru olmaz'' dedi.

AK Parti hükümetlerinin spora yaptığı yatırımlar olduğuna dikkati çeken Gençlik ve Spor Bakanı Kılıç, şunları söyledi:

''Sadece tesisleşme anlamında değil. Federasyonlara sıfır düzeyinde olan yardımları 2012 itibariyle 300 milyon TL düzeyine kadar çıkardık. Bu rakam geçen sene 250 milyon TL düzeyinde gerçekleşmişti. Bu rakamların karşılığını almaya başladığımızı görüyorum. Para önemli midir, evet önemlidir. Çünkü malzemeden, tesisine kadar, yurt dışındaki temsile kadar kafilelerin belirlenmesine kadar ekonomik olarak kulüplere ve federasyonlara sağladığımız destek bu işin çerçevesini dizayn ediyor.''

Para aktarımları sırasında tasarruf kriterine de uygun davrandıklarını ifade eden Suat Kılıç, ''Çünkü Türkiye'nin ciddi anlamda tesis açığı var. Bugünkü tesisler 10 yıl öncesinin Türkiye'sinde olsaydı Türkiye bir tesis cennetti olacaktı'' dedi.

Lisanslı sporcu sayısında 7-8 kat artış olduğuna dikkati çeken Kılıç, şöyle devam etti:

''Çünkü lisanslı sporcu sayısı ve faal sporcu sayısı, toplumun spora olan ilgisi bugünle kıyaslandığında çok geri düzeylerdeydi. Buradan baktığımızda sporcu sayısında 7-8 kat artış var. Tesis ihtiyacında 7-8 kata yaklaşan talep olması son derece doğaldır. Bu anlamda nitelikli spor salonları inşa ediyoruz. Yüzme havuzu olmayan il bırakmıyoruz. Atletizme özel bir önem atfettik. Bir yıl içinde Atletizm Federasyonu'nu okullara inmeye teşvik ettik. Keza cimnastiğe başlama yaşının dünyadaki başlama yaşına paralel olarak ele alınmasını arzu ediyoruz. İlk kez cimnastikte olimpiyatlarda temsil edileceğiz.''

Hakemler

2012 Londra Olimpiyat Oyunları'nda 10 Türk hakemin görev alacak olmasını önemli bulduğunu ifade eden Kılıç, ''Ama yeterli bulmuyorum'' dedi.

Pekin Olimpiyat Oyunları'na göre hakem sayısını iki katına çıkarmış olmanın önemine dikkati çeken Bakan Suat Kılıç, sözlerini şöyle tamamladı:

''Bu da önemli bir başarı. İki katına çıkmış olması önemli. Baktığınızda sporcu sayısında iki katına yakın bir artış var. Hakem sayımızda da iki katı bir artış var. Eminim ki bu sayı 2016'da daha üst rakamlara çıkacaktır. Türkiye'de hakemlerin faal oldukları branşlar geliştikçe, güçlendikçe, o branşlarda Türkiye'de görev yapan hakemlerin uluslararası müsabakalarda görev alabilme donanımı artmış oluyor. En son Avrupa Futbol Şampiyonası'nda Cüneyt Çakır kritik maçlarda görev aldı. Başarıyla otoritelerin takdirini kazandı. Bu sayının da artması lazım. Sadece Cüneyt Çakır'ın değil, çok sayıda Türk hakeminin görev alması lazım. Londra'da 10 Türk hakeminin görev alacak olmasını önemli buluyorum ama yeterli bulmuyorum.''