Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem İnanç TAHA SURESİ OKUNUŞU ve Anlamı: Taha Suresi Arapça Yazılışı, Türkçe Anlamı, Meali, Fazileti, Tefsiri ve Okunuşu
        1

        Taha Suresi, İslam dini için önem taşıyan dualar arasındadır. Taha Suresi, Kur'an'ın 20. suresidir. Sure, 135 ayetten oluşur Sure, ismini 1. ayette yer alan harflerden almıştır. Taha suresi 'Biz sana bu Kur'an'ı güçlük çekmen için indirmedik' sözleriyle başlar. Surenin geri kalanında ise Musa, Harun ve Yahudilerin Mısır'dan çıkış öyküsü ile ahiret hayatı için yapılan nasihat ve ikazlara yer verilir. Taha Suresi Arapça okunuşu, Türkçe anlamı ve yazılışı hakkında bilgi sahibi olmak için doğru yerdesiniz. Bu sureyi ezberinizden bilmiyorsanız önce okumalı, daha sonra tekrar etmelisiniz. İşte, Taha Suresi Türkçe - Arapça okunuşu, anlamı, Diyanet meali, tefsiri, fazileti ve yazılışı...

        2

        Taha Suresi Arapça Okunuşu

        Bismillahirrahmanirrahim.

        1.Taha

        2.Ma enzelna aleykel kur'ane li teşka

        3.İlla tezkiratel limey yahşa

        4.Tenziylem mimmen halekal erda ves semavatil ula

        5.Errahmanü alel arşisteva

        6.Lehu ma fis semavati ve ma fil erdı ve ma beynehüma ve ma tahtes sera

        7.Ve in techer bil kavli fe innehu ya'lemüs sirra ve ahfa

        8.Allahü la ilahe illa huve lehül esmaül husna

        9.Ve hel etake hadiysü musa

        10.İz raa naran fe kale li ehlihimküsu innı anestü naral leallı atıküm minha bi kabesin ev ecidü alen nari hüda

        11.Felemma etaha nudiye ya musa

        12.İnnı ene rabbüke fahla' na'leyk inneke bil vadil mukaddesi tuva

        13.Ve enahtertüke festemı' lima yuha

        14.İnnenı enallahü la ilahe illa ene fa'büdnı ve ekımıs salate li zikrı

        15.İnnes saate atiyetün ekadü uhfıha li tücza küllü nefsim bi ma tes'a

        16.Fe la yesuddenneke anha mel la yü'minü biha vettebea hevahü fe terda

        17.Ve ma tilke bi yemınike ya musa

        18.Kale hiye asay etevekkeü aleyha ve ehüşşü biha ala ğanemı ve liye fıha mearibü uhra

        19.Kale elkıha ya musa

        20.Fe elkaha fe iza hiye hayyetün tes'a

        21.Kale huzha ve la tehaf se nüıydüha sıratehel ula

        22.Vadmün yedeke ila cenahıke tahrüc beydae min ğayri suin ayeten uhra

        23.Li nüriyeke min ayatinel kübra

        24.İzheb ila fir'avne innehu tağa

        25.Kale rabbişrah lı sadrı

        26.Ve yessir lı emrı

        27.Vahlül ukdetem mil lisanı

        28.Yefkahu kavlı

        29.Vec'al li vezıram min ehlı

        30.Harune ehıy

        31.Üşdüd bihı ezrı

        32.Ve eşrikhü fı emrı

        33.Key nüsebbihake kesıra

        34.Ve nezkürake kesıra

        35.İnneke künte bina besıyra

        36.Kale kad ütiyte sü'leke ya musa

        37.Ve lekad menenna aleyke merraten uhra

        38.İz evhayna ila ümmike ma yuha

        39.Enıkzi fıhi fit tabuti fakzi fıhi fil yemmi fel yülkıhil yemnü bis sahıli ye'huzhü adüvvül lı ve adüvvül leh ve elkaytü aleyke mehabbetem minnı ve li tusnea ala aynı

        40.İz temşı uhtüke fe raca'nake ila ümmike key tekarra aynüha ve la tahzen ve katelte nefsen fe necceynake minel ğammi ve fetennake fütunen fe lebiste sinıne fı ehli medyene sümme ci'te ala kaderiy ya musa

        41.Vastana'tüke li nefsı

        42.İzheb ente ve ehuke bi ayatı ve la teniya fı zikrı

        43.İzheba ila fir'avne innehu tağa

        44.Fe kula lehu kevlel leyyinel leallehu yetezekkeru ev yahşa

        45.Kala rabbena innena nehafü ey yefruta aleyna ev ey yatğa

        46.Kale la tehafa innenı meaküma esmeu ve era

        47.Fe'tiyahü fe kula inna rasula rabbike fe ersel meana benı israıle ve la tüazzibhüm kad ci'nake bi ayetim mir rabbik vesselamü ala menittebeal hüda

        48.İnna kad uhıye ileyna ennel azabe ala men kezzebe ve tevella

        49.Kale fe mer rabbüküma ya musa

        50.Kale rabbünellezı a'ta külle şey'in halkahu sümme heda

        51.Kale fema balül kurunil ula

        52.Kale ılmüha ınde rabbı fı kitab la yedıllü rabbı ve la yensa

        53.Ellezı ceale lekümül erda mehdev ve selek leküm fıha sübülev ve enzele mines semai maa fe ahracna bihı ezvacem min nebatin şetta

        54.Külu ver'av en'ameküm inne fı zalike le ayatil li ülin nüha

        55.Minha halaknaküm ve fıha nüıydüküm ve minha nuhricüküm taraten uhra

        56.Ve lekad eraynahü ayatina külleha fe kezzebe ve eba

        57.Kale ec'tena li tuhricena min erdına bi sıhrike ya musa

        58.Fe le ne'tiyenneke bi sıhrim mislihı fec'al beynena ve belneke mev'ıdel la nuhlifühu nahnü ve la ente mekanen süva

        59.Kale mev'ıdüküm yevmüz zınet ve ey yuhşeran nasü duha

        60.Fe tevella fir'avnü fe cemea keydehu sümme eta

        61.Kale lehüm musa veyleküm la tefteru alellahi keziben fe yüshıteküm bi azab ve kad habe meniftera

        62.Fe tenazeu emrahüm beynehüm ve eserrun necva

        63.Kalu in hazani le sahırani yürıdani ey yuhricaküm min erdıküm bi sıhrihima ve yezheba bi tarıkatikümül müsla

        64.Fe ecmiu keydeküm sümme'tu saffa ve kad eflehal yevme menista'la

        65.Kalu ya musa imma en tülkıye ve imma en nekune evvele men elka

        66.Kale bel elku fe iza hıbalühüm ve ısıyyühüm yühayyehü ileyhi min sıhrihim enneha tes'a

        67.Fe evcese fı nefsihı hıyfetem musa

        68.Kulna la tehaf inneke entel a'la

        69.Ve elkı ma fı yemınike telkaf ma saneu innema saneu keydü sahır ve la yüflihus sahırü haysü eta

        70.Fe ülkıyes seharatü sücceden kalu amenna bi rabbi harune ve musa

        71.Kale amentüm lehu kable en azene leküm innehu le kebırukümüllezı allemekümüs sıhr fe le ükattıanne eydiyeküm ve ercüleküm min hılafiv ve le üsallibenneküm fı cüzuın nahli ve le ta'lemünne eyyüna eşeddü azabev ve ebka

        72.Kalu len nü'sirake ala ma caena minel beyyinati vellazı fetarana fakdı ma ente kad innema takdıy hazihil hayated dünya

        73.İnna amenna bi rabbina li yağfira lena hatayana ve ma ekrahtena aleyhi mines sıhr vallahü hayruv ve ebka

        74.İnnehu mey ye'ti rabbehu mürimen fe inne lehu cehennem la yemutü fıha ve la yahya

        75.Ve mey ye'tihı mü'minen kad amiles salihati fe ülaike lehümüd deracatül ula

        76.Cennatü adnin tecrı min tahtihel enharu halidıne fıha ve zalyike cezaü men tezekka

        77.Ve lekad evhayna ila musa en esri bi ıbadı fadrib lehüm tarıkan fil bahri yebesa la tehafü derakev ve la tahşa

        78.Fe etbeahüm fir'avnü bi cünudihı fe ğaşiyehüm minel yemmi ma ğaşiyehüm

        79.Ve edalle fir'avnü kavmehu ve ma heda

        80.Ya benı israıle kad enceynaküm min adüvviküm ve vaadnaküm canibet turil eymene ve nezzelna aleykümül menne ves selva

        81.Külu min tayyibati ma razaknnaküm ve la tatğav fıhi fe yehılle aleyküm ğadabı ve mey yahlil aleyhi ğadabı fe kad heva

        82.Ve innı le ğaffarul limen tabe ve amene ve amile salihan sümmehteda

        83.Ve am a'celek an kavmike ya musa

        84.Kale hüm ülai ala eserı ve aciltü ileyke rabbi li terda

        85.Kale fe inna kad fetenna kavmeke mim ba'dike ve edallehümüs samiriyy

        86.Fe racea musa ila kavmihı ğadbane esifa kale ya kavmi elem yeıdküm rabbüküm va'den hasena e fe tale aleykümül ahdü em eradtüm ey yehılle aleyküm ğadabüm mir rabbiküm fe ahleftüm mev'ıdı

        87.Kalu ma ahlefna mev'ıdeke bi melkina velakinna hummilna evzaram min zınetil kavmi fe kazefnaha fe kezalike elkas samiriyy

        88.Fe ahrace lehüm ıclen cesedel lehu huvarun fe kalu haza ilahüküm ve ilahü musa fe nesiy

        89.E fe la yeravne ella yarciu ileyhim kavlev ve la yemlikü lehüm darrav ve la nef'a

        90.Ve le kad kale lehüm harunü min kablü ya kavmi innema fütintüm bih ve inne rabbekümür rahmanü fettebiuni ve etıy'u emrı

        91.Kalu len nebreha aleyhi akifıne hatta yarcia ileyna musa

        92.Kale ya harunü ma meneake iz raeytehüm dallu

        93.Ella tettebian e fe esayte emri

        94.Kale yebneümme la te'huz bi lıhyetı ve la bi ra'si innı haşıtü en tekule ferrakte beyne benı israıle ve lem terkub kavlı

        95.Kale fe ma hatbüke ya samiriyy

        96.Kale besurtü bi ma lem yebsuru bihı fe kabadtü kabdatem min eserir rasuli fe nebeztüha ve kezalike sevvelet lı nefsı

        97.Kale fezheb fe inne leke fil hayati en tekule la misase ve inne leke mev'ıdel len tuhlefeh venzur ila ilahikellezı zalte aleyhi akifale nüharrıkannehu sümme le nensifennehu fil yemmi nesfa

        98.İnnema ilahükümüllahüllezı la ilahe illa hu vesia külle şey'in ılma

        99.Kezalike nekussu aleyke min embai ma kad sebak ve kad ateynake mil ledünna zikra

        100.Men a'rada anhü fe innehu yahmilü yevmel kıyameti vizra

        101.Halidıne fıh ve sae lehüm yevmel kıyameti hımla

        102.Yevme yünfehu fis suri ve nahşürul mücrimıne yevmeizin zürka

        103.Yetehafetune beynehüm il lebistüm illa aşra

        104.Nahnü a'lemü bima yekulune iz yekulü emselühüm tarıkaten il lebistüm illa yevma

        105.Ve yes'eluneke anil cibali fe kul yensifüha rabbı nesfa

        106.Fe yezeruha kaan safsafa

        107.La tera fıha ıvecev ve la emta

        108.Yevmeiziy yettebiuned daıye la ıvece leh ve haşeatil asvatü lir rahmani fe la tesmeu illa hemsa

        109.Yevmeizil la tenfeuş şefaatü illa men ezine lehür rahmanü ve radıye lehu kavla

        110.Ya'lemü ma beyne eydıhim ve ma halfehüm ve la yühıytune bihı ılma

        111.Ve anetil vücuhü lil hayyil kayyum ve kad habe men hamele zulma

        112.Ve mey ya'mel mines salihüti ve hüve mü'minün fe la yehafü zulmev ve la hadma

        113.Ve kezalike enzelnahü kur'anen arabiyyev ve sarrafna fıhi minel veıydi leallehüm yettekune ev yuhdisü lehüm zikra

        114.Fe teallellahül melikül hakk ve la ta'cel bil kur'ani min kabli ey yukda ileyke vahyühu ve kur rabbi zidnı ılma

        115.Ve lekad ahıdna ila ademe min kablü fe nesiye ve lem necid lehu azma

        116.Ve iz kulna lil melaiketiscüdu li ademe fe secedu illa iblıs eba

        117.Fe kulna ya ademü inne haza adüvvül leke ve li zevcike fe la yuhricenneküma minel cenneti fe teşka

        118.İnne leke ella tecua fıha ve la ta'ra

        119.Ve enneke la tazmeü fıha ve la tadha

        120.Fe vesvese ileyhiş şeytanü kale ya ademü hel edüllüke ala şeceratil huldi ve mülkil la yebla

        121.Fe ekela minha fe bedet lehüma sev'atühüma ve tafika yahsıfani aleyhima miv verakıl cenneti ve asa ademü rabbehu fe ğava

        122.Sümmectebahü rabbühu fe tabe aleyhi ve heda

        123.Kelehbita minha cemıam ba'duküm li ba'dın adüvv fe imma ye'tiyenneküm minnı hüden fe menittebea hüdaye fe la yedıllü ve la yeşka

        124.Ve men a'rada an zikrı fe innel lehu meıyşeten dankev ve nahşüruhu yevmel kıyameti a'ma

        125.Kale rabbi lime haşertenı a'ma ve kad küntü besıyra

        126.Kale kezalike etetke ayatüna fe nesıteha ve kezalikel yevme tünsa

        127.Ve kezalike neczı men esrafe ve lem yü'mim bi ayati rabbih ve le azabül ahırati eşeddü ve ebka

        128.E fe lem yehdi lehüm kem ehleknü kablehüm minel kuruni yemşune fı mesakinihim inne fı zalike le ayatil li ülin nüha

        129.Velev la kelimetün sebekat mir rabbike le kane lizamev ve ecelüm müsemma

        130.Fasbir ala ma yekulune ve sebbıh bi hamdi rabbike kable tuluış şemsi ve kable ğurubiha ve min anail leyli fe sebbıh ve atrafen nehari lealleke terda

        131.Ve la temüddenne aynelke ila ma metta'na bihı ezvacem minhüm zehratel hayatid dünya li neftinehüm fıh ve rizku rabbike hayrun ve beka

        132.Ve'mur ehleke bis salati vastabir aleyha la nes'elüke rizka nahnü nerzükuk vel akıbetü lit takva

        133.Ve kalu lev la ye'tiyna bi ayetim mir rabbih e ve lem te'tihim beyyinetü ma fis suhufil ula

        134.Ve lev enna ehleknahüm bi azabim min kablihı le kalu rabbena lev la erselte ileyna rasulen fe nettebia ayatike min kabli en nezille ve nahza

        135.Kul küllüm müterabbisun fe terabbesu fe se ta'lemune men ashabüs sıratıs seviyyi ve menihteda

        3

        Taha Suresi Türkçe Anlamı

        Rahman ve Rahim olan Allah'ın ismiyle.

        1.Ta Ha.

        2, 3.(Ey Muhammed!) Biz Kur'an'ı sana sıkıntı çekesin diye değil, ancak (Allah'ın azabından) korkacaklara bir öğüt (bir uyarı) olsun diye indirdik.

        4.(O) yüksek gökleri yaratanın katından peyderpey indirilmiştir.

        5.Rahman, Arş'a kurulmuştur.

        6.Göklerdeki, yerdeki bu ikisi arasındaki ve toprağın altındaki her şey, yalnızca O'nundur.

        7.Sen sözü açığa vursan da, gizlesen de Allah için birdir. Çünkü O, gizliyi de bilir, ondan daha gizli olanı da.

        8.Allah, kendisinden başka hiçbir ilah bulunmayandır. En güzel isimler O'nundur.

        9.Musa'nın haberi sana ulaştı mı?

        10.Hani bir ateş görmüştü de ailesine, "Siz burada kalın, ben bir ateş gördüm (oraya gidiyorum). Umarım ondan size bir kor ateş getiririm, yahut ateşin başında, yol gösterecek birini bulurum" demişti.

        11.Ateşin yanına varınca, ona şöyle seslenildi: "Ey Musa!"

        12."Şüphe yok ki, ben senin Rabbinim. Hemen ayakkabılarını çıkar. Çünkü sen mukaddes vadi Tuva'dasın."

        13."Ben seni (peygamber olarak) seçtim. Şimdi vahyolunacak şeyleri dinle."

        14."Şüphe yok ki ben Allah'ım. Benden başka hiçbir ilah yoktur. O halde bana ibadet et ve beni anmak için namaz kıl."

        15."Kıyamet mutlaka gelecektir. Herkes işlediğinin karşılığını görsün diye, neredeyse onu gizleyecek (geleceğinden hiç söz etmeyecek)tim."

        16."Buna inanmayan ve nefsinin arzusuna uyan kimseler seni ondan (ona hazırlanmaktan) sakın alıkoymasın, sonra helak olursun!"

        17."Şu sağ elindeki nedir ey Musa?"

        18.Musa dedi ki: "O benim değneğimdir. Ona dayanırım, onunla koyunlarıma yaprak silkelerim. Onunla başka işlerimi de görürüm."

        19.Allah, "Onu yere at ey Musa!" dedi.

        20.Musa da onu attı. Bir de ne görsün o, hızla akan bir yılan olmuş!

        21.Allah şöyle dedi: "Tut onu. Korkma! Biz onu yine eski durumuna döndüreceğiz."

        22, 23."Sana büyük mucizelerimizden birini daha göstermemiz için elini koynuna sok ki bir başka mucize olarak, (alaca hastalığı gibi) bir hastalık sebebiyle olmaksızın bembeyaz bir halde çıksın."

        24."Firavun'a git, çünkü o azmıştır."

        25.Musa dedi ki: "Rabbim! Gönlüme ferahlık ver."

        26."İşimi bana kolaylaştır."

        27, 28."Dilimdeki tutukluğu çöz ki sözümü anlasınlar."

        29."Bana ailemden birini yardımcı yap,"

        30."Kardeşim Harun'u."

        31."Onunla gücümü artır."

        32."Onu işime ortak et."

        33."Seni çok tespih edelim diye",

        34."Seni çok zikredelim diye."

        35."Çünkü sen bizi hakkıyla görmektesin."

        36.Allah şöyle dedi: "İstediğin sana verildi ey Musa!"

        37."Andolsun, biz sana bir kere daha iyilikte bulunmuştuk."

        38."Hani annene ilham edilmesi gereken şeyleri ilham etmiştik:"

        39."Onu (bebek Musa'yı) sandığın içine koy ve denize (Nil'e) bırak ki, deniz onu kıyıya atsın da kendisini, hem bana düşman, hem de ona düşman olan birisi (Firavun) alsın. Sana da, ey Musa, sevilesin ve gözetimimizde yetiştirilesin diye tarafımızdan bir sevgi bırakmıştım."

        40."Hani kız kardeşin (Firavun ailesine) gidiyor ve "size onun bakımını üstlenecek kimseyi göstereyim mi?" diyordu. Derken, gözü aydın olsun, üzülmesin diye seni annene döndürdük. (Sana baktı, büyüdün) ve (kazara) bir cana kıydın da biz seni kederden kurtardık seni sıkı bir denemeden geçirdik (ve kaçıp Medyen'e gittin). Medyen halkı içinde yıllarca kaldın sonra (peygamber olman için) takdir edilmiş bir zamanda (Tur'a) geldin ey Musa!"

        41."Ben seni kendim için seçtim."

        42."Sen ve kardeşin mucizelerim ile (desteklenmiş olarak) gidin ve beni anmakta gevşeklik göstermeyin."

        43."Firavun'a gidin. Çünkü o azmıştır."

        44."Ona yumuşak söz söyleyin. Belki öğüt alır, yahut korkar."

        45.Musa ve Harun şöyle dediler: "Ey Rabbimiz! Şüphesiz biz, onun bize karşı aşırı davranmasından yahut azmasından korkuyoruz."

        46.Allah şöyle dedi: "Korkmayın, çünkü ben sizinle beraberim. İşitirim ve görürüm."

        47."Ona gidin ve şöyle deyin: ‘Şüphesiz biz Rabbinin elçileriyiz. İsrailoğullarını (serbest bırak ve) bizimle gönder. Onlara işkence etme. Sana Rabbinin katından bir mucize getirdik. Selam, doğru yola uyanlara olsun.' "

        48."Şüphesiz bize, azabın yalanlayan ve yüz çevirenlere olacağı vahyolundu."

        49.Firavun, "Sizin Rabbiniz kim, ey Musa?" dedi.

        50.Musa, "Rabbimiz her şeye hilkatini (yaratılış özelliklerini) veren, sonra onlara yol gösterendir" dedi.

        51.Firavun, "Ya geçmiş nesillerin hali ne olacak?" dedi.

        52.Musa şöyle dedi: "Onlar hakkındaki bilgi Rabbimin katında bir kitapta (levh-i mahfuzda yazılı)dır. Rabbim yanılmaz ve unutmaz."

        53."Rabbim, yeryüzünü size beşik yapan, orada size yollar açan ve size gökten yağmur indirendir." Böylece onunla sizin için yerden türlü türlü bitkileri çift çift çıkardık.

        54.Yiyin, hayvanlarınızı yayın. Şüphesiz bunda akıl sahipleri için (Allah'ın varlığını ve birliğini gösteren) deliller vardır.

        55.(Ey insanlar!) Sizi topraktan yarattık, (ölümünüzle) sizi oraya döndüreceğiz ve sizi bir kere daha oradan çıkaracağız.

        56.Andolsun, biz ona (Firavun'a) bütün mucizelerimizi gösterdik de o bunları yalanladı ve reddetti.

        57.Şöyle dedi: "Ey Musa! Sihrin ile bizi yurdumuzdan çıkarmak için mi geldin?"

        58."Biz de mutlaka sana karşı onun gibi bir sihir yapacağız. Bunun için seninle bizim aramızda; uygun bir yerde, senin de, bizim de caymayacağımız bir buluşma vakti belirle."

        59.Musa, "Buluşma vaktimiz, bayram günü, insanların toplandığı kuşluk vaktidir" dedi.

        60.Bunun üzerine Firavun ayrılıp, hilesini kuracak sihirbazlarını topladı, sonra geldi.

        61.Musa onlara şöyle dedi: "Yazıklar olsun size! Allaha karşı yalan uydurmayın, yoksa sizi azap ile yok eder. Allah'a karşı yalan uyduran mutlaka hüsrana uğramıştır."

        62.Sihirbazlar, işlerini kendi aralarında tartıştılar ve gizli gizli konuştular.

        63.Şöyle dediler: "Şüphesiz bu ikisi, sihirleri ile sizi yurdunuzdan çıkarmak ve en üstün olan dininizi ortadan kaldırmak isteyen birer sihirbazdırlar."

        64."Öyleyse, hilelerinizi toplayın (birbirinize destek olun) sonra sıra halinde gelin. Bu gün üstün gelen muhakkak başarıya ulaşmıştır."

        65.Sihirbazlar: "Ey Musa! Ya önce atmayı tercih edersin, ya da ilk atan biz oluruz" dediler.

        66.Musa: "Yok, (önce) siz atın" dedi. Bir de ne görsün, onların ipleri ve değnekleri yaptıkları sihirden dolayı kendisine hızla sürünür gibi görünüyor.

        67.Bunun üzerine Musa içinde bir korku hissetti.

        68.Şöyle dedik: "Korkma (ey Musa!). Çünkü, sensin en üstün olan."

        69."Sağ elindekini (değneğini) at ki, onların yaptıklarını yutsun. Şüphesiz yaptıkları bir sihirbaz hilesidir. Sihirbaz ise nereye varsa kurtuluşa eremez."

        70.(Musa'nın değneği, sihirbazların ipleriyle değneklerini yutunca) sihirbazlar hemen secdeye kapandılar ve, "Harun ve Musa'nın Rabbine inandık" dediler.

        71.Firavun, "Demek, ben size izin vermeden önce ona (Musa'ya) inandınız ha! Şüphe yok, o size sihiri öğreten büyüğünüzdür. Şimdi andolsun sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve mutlaka sizi hurma dallarına asacağım. Hangimizin azabı daha şiddetli ve daha kalıcıymış, mutlaka göreceksiniz."

        72.Sihirbazlar şöyle dediler: "Bize gelen apaçık delillere ve bizi yaratana seni asla tercih etmeyeceğiz. Artık sen vereceğin hükmü ver. Sen ancak bu dünya hayatında hüküm verirsin."

        73."Şüphesiz ki biz; günahlarımızı ve bize zorla yaptırdığın sihri affetmesi için, Rabbimize inandık. Allah'ın vereceği mükafat daha hayırlı ve daha kalıcıdır."

        74.Şüphesiz, kim Rabbine günahkar olarak varırsa, kesinlikle ona cehennem vardır. Orada ne ölür, ne de (güzel bir hayat) yaşar.

        75, 76.Her kim de O'na salih ameller işlemiş bir mü'min olarak varırsa, işte onlar için en yüksek dereceler, içinden ırmaklar akan, içinde ebediyyen kalacakları Adn cennetleri vardır. İşte bu günahlardan temizlenenlerin mükafatıdır.

        77.(Firavun'un imana yanaşmaması üzerine) Musa'ya, "Kullarımı (İsrailoğullarını) geceleyin (Mısır'dan) yürütüp çıkar. Yakalanmaktan korkmaksızın, endişe etmeksizin onlara denizde kuru bir yol aç" diye vahyettik.

        78.Bunun üzerine Firavun askerleriyle birlikte onların peşine düştü de, deniz onları görülmedik bir şekilde kuşatıp yuttu.

        79.Firavun halkını saptırdı, onlara doğru yolu göstermedi.

        80.(Allah şöyle dedi:) "Ey İsrailoğulları! Sizi düşmanınızdan kurtardık, size Tur'un sağ yanını vadettik ve size kudret helvası ile bıldırcın indirdik."

        81."Size rızık olarak verdiğimiz şeylerin temiz ve helal olanlarından yiyin. Bu konuda aşırı da gitmeyin, yoksa üzerinize gazabım iner. Gazabım da kimin üzerine inerse o muhakkak helak olmuş demektir."

        82."Şüphe yok ki ben, tövbe edip inanan ve salih ameller işleyen, sonra da doğru yol üzere devam eden kimse için son derece affediciyim."

        83.(Musa Tur'a varınca): "Seni, acele ile kavminden uzaklaştıran nedir, ey Musa?" (dedik.)

        84.Musa şöyle dedi: "Onlar, işte onlar hemen arkamdalar. Rabbim! Sen hoşnut olasın diye, acele ederek sana geldim."

        85.Allah, "Şüphesiz, biz senden sonra halkını sınadık; Samiri onları saptırdı" dedi.

        86.Bunun üzerine Musa öfke dolu ve üzgün bir halde halkına döndü. "Ey kavmim! Rabbiniz size güzel bir vaadde bulunmadı mı? (Ayrılışımdan sonra) çok zaman mı geçti, yoksa üzerinize Rabbinizden bir gazap inmesini mi istediniz de bana verdiğiniz söze uymadınız (ve buzağıya taptınız)?" dedi.

        87.Şöyle dediler: "Sana verdiğimiz sözden kendi isteğimizle caymış değiliz. Fakat biz Mısır halkının mücevheratından yüklü miktarlarda takınmıştık. İşte onları ateşe attık. Samiri de aynı şekilde attı."

        88.Böylece (Samiri) onlar için böğürmesi olan bir buzağı heykeli ortaya çıkardı. (Samiri ve adamları) "Bu sizin de ilahınızdır, Musa'nın da ilahıdır. Öyle iken Musa, (İlahını burada) unuttu (da onu Tur'da aramaya gitti)" dediler.

        89.Onlar bu heykelin, sözlerine karşılık vermediğini, kendilerinden hiçbir zararı uzaklaştıramayacağını ve onlara hiçbir fayda sağlayamayacağını görmezler mi?

        90.Andolsun, Harun onlara daha önce şöyle demişti: "Ey kavmim! Siz bununla yalnızca imtihan edildiniz. Doğrusu sizin Rabbiniz ancak Rahman'dır. Öyleyse bana uyun ve emrime itaat edin."

        91.Onlar da, "Musa bize dönünceye kadar buzağıya ibadet etmeye devam edeceğiz" dediler.

        92, 93.Musa: (Tur'dan dönünce) şöyle dedi: "Ey Harun! Saptıklarını gördüğün zaman bana uymana ne engel oldu? Yoksa emrime karşı mı geldin?"

        94.Harun: "Ey anam oğlu! Saçımı sakalımı çekme. Şüphesiz ben, İsrailoğullarının arasını açtın, sözüme uymadın demenden korktum" dedi.

        95.Musa, "Ya senin derdin neydi ey Samiri?" dedi.

        96.Samiri şöyle dedi: "Ben onların görmediği şeyi gördüm. Elçinin izinden bir avuç avuçladım da onu attım. Böyle yapmayı bana nefsim güzel gösterdi."

        97.Musa, "Çekil git! Artık sen hayatın boyunca (hastalanıp) "Bana dokunmak yok!" diyeceksin.9 Senin için, asla kaçamayacağın bir ceza daha var. Hele şu ibadet edip durduğun ilahına bak! Biz onu elbette yakacağız ve onu muhakkak denize savuracağız.

        98.Sizin ilahınız ancak kendisinden başka hiçbir ilah bulunmayan Allah'tır. O ilmiyle her şeyi kuşatmıştır

        99.(Ey Muhammed!) Sana geçmişin haberlerinden bir kısmını böylece anlatıyoruz. Şüphe yok ki sana katımızdan bir zikir (Kur'an) verdik.

        100.Kim ondan yüz çevirirse şüphesiz ki o, kıyamet gününde ağır bir günah yükü yüklenecektir.

        101.Onlar o günahın cezası içinde ebediyen kalacaklardır. Sura üfürüleceği gün1 bu ağır yük onlar için ne kötü bir yüktür!

        102.O gün günahkarları, (gözleri korkudan donup) gömgök kesilmiş olarak haşredeceğiz.

        103, 104.Aralarında birbirlerine "(Dünya'da) sadece on (gün) kaldınız" diye gizli gizli konuşacaklar. –Onların, hakkında konuşacakları şeyi biz daha iyi biliriz.- O vakit içlerinden en aklı başında olanları, "Siz sadece bir gün kaldınız" diyecektir.

        105.(Ey Muhammed!) Sana dağların (kıyamet günündeki) halini soruyorlar. De ki: "Rabbim onları toz edip savuracak."

        106."Onların yerlerini dümdüz, boş bir alan halinde bırakacaktır."

        107."Orada hiçbir çukur, hiçbir tümsek göremeyeceksin."

        108.O gün kendisinden yan çizmek mümkün olmayan davetçiye (İsrafil'e) uyarlar. Sesler, Rahman'ın azametinden dolayı kısılmıştır. Artık sadece fısıltı işitebilirsin.

        109.O gün, Rahman'ın izin verdiği ve sözünden razı olduğu kimseden başkasının şefaati fayda vermez.

        110.O, önlerindekini ve arkalarındakini (dünyadaki ve ahiretteki durumlarını) bilir. Onların bilgisi ise Rahman'ı kuşatamaz.

        111.Bütün yüzler; diri, yaratıklarına hakim ve onları koruyup gözeten Allah'a boyun eğmiştir. Zulüm yüklenen mutlaka hüsrana uğramıştır.

        112.Kim de inanmış olarak salih ameller işlerse o, ne zulme uğramaktan korkar, ne yoksun bırakılmaktan.

        113.İşte böylece biz onu Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve Allah'a karşı gelmekten sakınsınlar, yahut onlara bir uyarı versin diye onda tehditleri teker teker sıraladık.

        114.Gerçek hükümdar olan Allah yücedir. Sana vahyedilmesi tamamlanmadan önce Kur'an'ı okumakta acele etme. "Rabbim! İlmimi arttır" de.

        115.Andolsun, bundan önce biz Adem'e (cennetteki ağacın meyvesinden yeme diye) emrettik. O ise bunu unutuverdi. Biz onda bir kararlılık bulmadık.

        116.Hani meleklere, "Adem için saygı ile eğilin" demiştik de, İblis'ten başka melekler hemen saygı ile eğilmişler; İblis bundan kaçınmıştı.

        117.Biz de şöyle dedik: "Ey Adem! Şüphesiz bu (İblis) sen ve eşin için bir düşmandır. Sakın sizi cennetten çıkarmasın; sonra mutsuz olursun."

        118."Şüphesiz senin için orada aç kalmak, çıplak kalmak yoktur."

        119."Orada ne susuzluk çekersin, ne de güneş altında kalırsın."

        120.Nihayet şeytan ona vesvese verip şöyle dedi: "Ey Adem! Sana ebedilik ağacını ve yok olmayan bir saltanatı göstereyim mi?"

        121.Bunun üzerine onlar (Adem ve eşi Havva) o ağacın meyvesinden yediler. Bu sebeple ayıp yerleri kendilerine göründü ve cennet yaprağından üzerlerine örtmeye başladılar. Adem Rabbine isyan etti ve yolunu şaşırdı.

        122.Sonra Rabbi onu seçti, tövbesini kabul etti ve ona doğru yolu gösterdi.

        123.Allah şöyle dedi: "Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan inin. Eğer tarafımdan size bir yol gösterici (kitap) gelir de, kim benim yol göstericime uyarsa artık o, ne (dünyada) sapar ne de (ahirette) sıkıntı çeker."

        124."Her kim de benim zikrimden (Kur'an'dan) yüz çevirirse mutlaka ona dar bir geçim vardır. Bir de onu kıyamet gününde kör olarak haşrederiz."

        125.O da şöyle der: "Rabbim! Dünyada gören bir kimse olduğum halde, niçin beni kör olarak haşrettin?"

        126.Allah "Evet, öyle. Ayetlerimiz sana geldi de sen onları unuttun. Aynı şekilde bugün de sen unutuluyorsun" der.

        127.Haddi aşan ve Rabbi'nin ayetlerine inanmayanları işte böyle cezalandırırız. Şüphesiz ahiret azabı daha şiddetli ve daha kalıcıdır.

        128.Yurtlarında dolaşıp durdukları, kendilerinden önceki nice nesilleri helak etmiş olmamız, onları doğru yola iletmedi mi? Şüphesiz bunda akıl sahipleri için ibretler vardır.

        129.Rabbin tarafından daha önce söylenmiş bir hüküm ve belirlenmiş bir süre olmasaydı onlar da hemen cezalandırılırlardı.

        130.O halde, onların söylediklerine sabret ve güneşin doğuşundan ve batışından önce Rabbini hamd ile tespih et. Gece vakitlerinde ve gündüzün uçlarında da tespih et ki hoşnut olasın

        131.Onlardan bazı kesimlere, kendilerini sınamak için dünya hayatının süsü olarak verdiğimiz şeylere gözünü dikme. Rabbinin rızkı daha hayırlı ve daha kalıcıdır.

        132.Ailene namazı emret ve kendin de ona devam et. Senden rızık istemiyoruz. Sana da biz rızık veriyoruz. Güzel sonuç Allah'a karşı gelmekten sakınanlarındır.

        133.İnanmayanlar, "Doğru söylediğine dair bize Rabbinden açık bir delil (bir mucize) getirse ya!" dediler. Önceki kitaplarda olanların apaçık delili (olan Kur'an) onlara gelmedi mi?

        134.Eğer biz onları o Kur'an'dan önce bir azap ile helak etseydik mutlaka, "Ey Rabbimiz! Keşke bize bir peygamber gönderseydin de alçalıp rezil olmadan önce ayetlerine uysaydık" derlerdi.

        135.Ey Muhammed, de ki: "Herkes beklemektedir, siz de bekleyin. Yakında kimin düz yolun sahipleri olduğunu, kimin doğru yolu bulduğunu bileceksiniz!"

        4

        Taha Suresi Konusu

        Hz. Peygamber’in maneviyatını yükselten ve Allah’ın kudretine dikkat çeken ifadelerle başlanmış, ardından Hz. Musa’nın Firavun’la mücadelesine, Cenab-ı Hakk’ın İsrailoğulları’na lutfettiği nimetlere ve onların hatalı tutumlarına geniş bir biçimde yer verilmiştir. Daha sonra Hz. Adem’in yaratılışına, şeytanın onu ve eşini kandırıp cennetten çıkma­larına sebep oluşuna değinilmiş, inkarcıların karşılaşacakları akıbet hatırlatılmış ve ebedi mutluluğun Allah’a saygıda kusur etmekten sakınanların olacağı belirtilmiştir.

        Taha Suresi Nuzül

        Mushaftaki sıralamada yirminci, iniş sırasına göre kırk beşinci suredir. Meryem suresinden sonra, Vakıa suresinden önce Mekke’de inmiştir. 130 ve 131. ayetlerin Medine’de nazil olduğuna dair bir rivayet de vardır.Hz. Ömer’in İslamiyet’i kabul edişiyle ilgili meşhur rivayette Ömer’in, kız kardeşi ve eniştesinin evine baskın yaptığında işittiği ve çok etkilendiği ayetlerin Taha suresinin ayetleri olduğu ve bu olayın peygamberliğin beşinci yılında cereyan ettiği dikkate alınarak, genellikle Mekke döneminin ortalarına doğru indiği kabul edilir.

        Kaynaklarda nüzulü için belirli bir sebepten söz edilmez. Geldiği dönemin şartları ve surenin içeriği, Hz. Peygamber’e ve müminlere teselli verip onların moralini yükseltmeyi amaçladığını göstermektedir.

        5

        Taha Suresi Fazileti

        Hz. Peygamber’den rivayet edilen bir hadiste anlatıldığına göre, Taha ve Yasin surelerini işiten melekler şöyle demişlerdir: Bun­ların kendilerine gönderileceği ümmete ne mutlu, bunları taşıyan gönül­lere ne mutlu, bunları okuyan dillere ne mutlu!” (Darimi, “Feza­ilü’l-Kur’an”, 20).

        Birçok surede olduğu gibi ayetlerinin kısa ve sonlarının secili olması surenin okunuşuna apayrı bir musiki katmaktadır.

        6

        Taha Suresi Tefsiri (Kur’an Yolu)

        Sözlükte emir kelimesi hem “buyruk, hüküm, yasa, yönetim” hem de “iş, olgu, olay” anlamına gelir. Müfessirler arasında, bu surenin ilk ayetini oluşturan ve “ta-ha” şeklinde okunan iki harfin mahiyeti ve anlamı hususunda iki yorum vardır. a) Bunlar bazı surelerin başında yer alan ve teker teker okunduğu için “huruf-i mukattaa” diye adlandırılan harflerdendir (bu konuda bilgi için bk. Bakara 2/1). b) Bunlar ayrı iki harf değil, anlamı olan bir kelimedir. Bu eğilim içinde kuvvetli bulunan görüşe göre bu kelime Arapça’nın bazı lehçelerinde “ey kişi, ey insan!” manasına gelmektedir. Bu görüşün sahipleri, İslam öncesi Arap şiirinden bu anlamdaki kullanımı gösteren örnekleri zikrederler. Ayrıca bu kelimenin Allah’ın isimlerinden biri olduğu ve bu ayette o isme yemin edildiği görüşü de ileri sürülmüştür (bk. Taberi, XVI, 135-137; İbn Aşur, XVI, 182-183).

        7

        Taha Suresi Kaç Ayet?

        Taha Suresi 135 ayetten oluşmaktadır.

        Taha Suresi Kaçıncı Sayfa ve Cüzde Yer Alıyor?

        Taha Suresi, Kur’an-ı Kerim’de 311. Sayfada başlayıp 320. Sayfada biter ve 16. cüzde yer alır.

        8

        Taha Suresi Abdestsiz Okunur Mu?

        Vakıa suresi, 79. ayette “Temizlenmiş olanlardan başkası ona el süremez.” şeklinde emredilir. Bu nedenle, cünüp olan ya da abdestsiz birisinin Kur’an-ı Kerim’e el süremeyeceği gibi herhangi bir ayeti de okuyamaz.

        Özetle, abdesti olmayan birisi, Kur’an-ı Kerim’e el dokundurmadan ezberinden bildiği ayet ve sureleri okuyabilir. Bu caizdir; ancak abdestsiz olan birisi Kur’an’a dokunarak Taha suresini okuyamaz. Ayet el-Kürsi, Fatiha ve İhlas gibi ayet ve sureleri okumak isteyen kimse, bunları dua niyetiyle okursa caizdir. (Elmalılı Hamdi YAZAR, Tefsir, Vakıa 79. ayet in izahı; Celal Yıldırım, İslam fıkhı, IV/157)

        Keza, başörtüsü olmadan da Taha suresi okunabilir; ancak Kur'an'a saygıdan dolayı başörtülü olunması tavsiye edilmektedir.

        Taha Suresi Adetliyken Okunur Mu?

        Taha suresinin adetliyken Kur'an-ı Kerim'den ya da ezberden okunması caiz olmamaktadır.

        Haberi Hazırlayan: Mehmet Kerem Hançer

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ