Vali yardımcısı Güngör o görüşmeyi anlattı

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya sanıklardan eski Trabzon Jandarma Alay Komutanı Ali Öz, Ahmet İlhan Güler’in de bulunduğu 4 sanık ile Sesli ve görüntülü olarak tutuklu bulundukları cezaevinden Muharrem Demirkale ve Ramazan Akyürek katıldı.

TANIK OLARAK DİNLENEN GÜNGÖR: BALIKESİR’E ATANDIM

Duruşmada o dönem İstanbul Vali Yardımcısı olan Ergun Güngör tanık olarak dinlendi. Güngör, Bursa Vali Yardımcılığı'ndan Balıkesir Vali Yardımcılığı'na atandığını ancak halen Bursa'da ikamet ettiğini belirtti.

GÖRÜŞMEYE İSTİHBARAT BİRİMLERİ TALEP ETTİ

2004 yılında valilikteki makamında yapılan görüşmeye yönelik bilgiler veren Güngör, Hrant Dink ile görüşmenin istihbarat birimlerinin (MİT) talebi üzerine yapıldığını söyledi. Güngör ifadesinde şunları söyledi: "O dönem Ermeni Patriği Mesrob Mutafyan’ın Ermeni Okullarının hedef gösterilmesiyle ilgili müracaatta bulunmuştu. Bu konuşla ilgili bir şahıs gözaltına alındı. Daha sonra Agos Gazetesi’nde Sabiha Gökçen’in Ermeni asıllı olduğu yönündeki haber yayınlandı. Bu gelişmeler üzerine istihbarat biriminin talebiyle bu konuda oluşan hassasiyeti konuşmak üzere görüşme oldu. Azınlıklardan sorumlu olduğum için benim odamda yapılması talep edildi” dedi.

İKİ MİT GÖREVLİSİ TOPLANTIYA KATILDI

Güngör, “MİT görevlileri Özel Yılmaz ve Handan Selçuk’un görüşme talepte bulununca ben de valinin izni ve talimatı olmadan bu görüşme olamayacağını söyledim. Valinin olur vermesiyle bu görüşme gerçekleşti" diye konuştu.

'DİNK’İ TELEFONLA ARADIM'

Güngör, "Hrant Dink'i telefonla aradım. Habere konu bilgi ve belgeleri görmek istediğimizi belirttim ve davet ettim. Bu arada istihbarat görevlileri kendilerini arkadaşım veya yakımım olduklarını söylememi istediler. Özel bey ve Handan hanım içerdeyken Hrant Dink geldi, kendisine akrabalarım olduğunu sakıncası olup olmadığını sordum, yok" şeklinde konuştu.

'ASLA TEHDİT, GÖZDAĞI İMASI BİLE SÖZ KONUSU DEĞİL'

Güngör, "Sabiha Gökçen haberlerinin kamuoyunda infial yarattığını söyledim. Ermeni Cemaati ve kurumlarına yönelik tehdit oluşturabileceğini söyledim. Hrant Dink de daha sonra yazısında bu görüşmeyi yazdı. Aynen yazdığı gibi bir görüşme oldu. Nezaketli üslubumu dile getirdi. Asla tehdit, gözdağı iması bile söz konusu değildir. Görüşme resmi nezaket çerçevesinde oldu. Konuştuk. Evrakları bıraktı ve gitti. Evrakları MİT mensupları aldılar. Bilgi ve hassasiyet paylaşımında bulunuldu” dedi.

TEHDİT EDİLDİĞİ ŞEKLİNDE ALGI OLDU

Görüşme sonrasında bazı vatandaşlar tarafından protestolar olduğunu kaydeden Güngör, "Bu görüşme Dink öldürülmeden 2 yıl 11 ay önce gerçekleşti. Ancak Dink bu görüşmeyi öldürülmeden bir hafta önce yazdığı için kamuoyunda Dink'in tehdit edildiği şeklinde algı oldu, bunlar bizi zor duruma soktu” diye konuştu.