Talisca: "Beni Beşiktaş kendime getirdi"

Müthiş bir finali geride bıraktık ve maalesef Lyon’a kaybettik. Maç iki tarafa da defalarca gitti geldi, elenen Beşiktaş oldu. Şenol Hoca’nın dediği gibi Beşiktaş’ın alnı ak, başı dik. Unutulmazlar arasına girecek bir maç izledik Vodafone Arena’da.

Özellikle ikinci Lyon maçının ardından gördük ki belki de çeyrek finalin en dişli takımı ile eşleşmişiz. O seyirci baskısına rağmen müthiş oynadılar. Teknik becerileri, çabuklukları, oyun disiplininden asla kopmamaları turu Fransızlar’a getirdi. Açıkçası ilk devrenin 1-1 kapanması Beşiktaş adına iyi skordu. 90 dakikanın ve uzatma bölümünün 2-1 ile geçilmesi ise büyük skordu. Valbuena, Tolisso, Lacazette olağanüstü oynadılar.

Bizde de müthiş oynayan iki isim vardı. Biri kalecimiz, diğeri de elbette Talisca. Atiba ile Oğuzhan, Talisca’ya biraz eşlik edebilseler Beşiktaş bu maçta tarih yazardı. İki ayını sakatlıkla geçirmesine rağmen kariyerinin en skorer dönemini yaşıyor. Beşiktaş ne yapıp edip Talisca’yı elde tutmaya çalışacaktır da Benfica’nın belirlediği 25 milyon Euro bonservis bedelini ödeyen bir kulüp çıkarsa yapacak bir şey yok. Ama 25 milyon da ciddi rakam. Bu parayı verebilecek kulüp sayısı çok az. Bu noktada Benfica faktörü devreye giriyor. Futbolcunun Beşiktaş’taki grafiği Portekiz kulübünün iştahını kabartmış durumda. Beşiktaş’ın elini güçlendiren ise Talisca’nın Benfica’ya dönmeyi hiç mi hiç istememesi. Bu sezon sonu 25 milyonu veren çıkmadığı takdirde Talisca önümüzdeki sezonda da zaten Beşiktaş’ta.

Talisca’nın yöneticilerle yaptığı birebir görüşmelerde verdiği mesajlar da Beşiktaşlılar’ın yüreğine su serpecek türden. En son Trabzonspor maçı öncesi bir araya geldiler. Talisca bu toplantıda aynen şunları söyledi:

“Ben burada mutluyum ve Benfica’ya dönmem. Burada saygı gördüm, bana değer verildiğini hissettim. Beşiktaş bana güven verdi, kendime getirdi, hayata bakış açımı değiştirdi. Sözleşmem zaten gelecek sezon sona eriyor. O gün geldiğinde Benfica sorun çıkarsa bile bir şekilde çözülür. Yine kiralama olabilir. Mecbur kalırsam en kötü ihtimalle gider orada son 1 yılımı oynarım, sözleşmem bitince de 1 yıl sonra Beşiktaş’a geri dönerim.”

Umarım olay Talisca’nın dediği, yöneticilerin umduğu gibi gelişir. Hele hele Avrupa’da hedef koyduysan, her yıl yarı final, final, hatta kupayı kovalayacaksan fark yaratan oyunculara ihtiyaç var.

KULÜBEYE BAK GERÇEĞİ GÖR

Lyon rövanşı gösterdi ki fark yaratan oyuncu sayımız rakip kadar olmayınca Avrupa’da tutunamadık. Beşiktaş bugün Türkiye Ligi lideri ve Fenerbahçe’ye 11, Galatasaray’a 12 puan fark atmış durumda. Elendiği Lyon Fransız Ligi’nde lider Monaco’nun 23 puan gerisinde 4. sırada. Ama adamların fark yaratan isimlerinin yanı sıra kadro derinliği var. Sen Türkiye Ligi’ni sallasan da o kadro Avrupa’da bu seviye için yetersiz kalıyor. Yedek kulübende 1 kaleci, 1 sağ bek, 1 sol bek, 1 stoper, 3 ön libero ile Lyon sınavına çıkmak zorunda kalıyorsun. Q7 sakatlanıyor kulübede onu aratmayacak oyuncun yok. Sağ kanat, sol kanat alternatif ismin yok. Golcün yok. Penaltıda bile Tosic’e, Mitrovic’e mahkum kalıyorsun.

HOŞ GELDİN UMUR ABİ

Maça yönelik en dikkat çekici tespitlerden biri de Umur Talu’dan geldi. Bu vesileyle Umur Abi’ye de “aramıza hoş geldin” diyelim. Umur Abi buram buram Beşiktaşlı kokan yazısında “Türkiye’de üst üste pas rekoru kıran Beşiktaş, üst üste Lyon paslarıyla bypass oldu” demiş. Doğru söylemiş. Adamlar üzerine bir de top Beşiktaş’tayken takım boyunu 25-30 metreye kadar düşürdü. Onlar topu koşturdu, biz topun peşinden koştuk.

GALATASARAY ŞIMARIKLIĞI

Anladık bir kupa aldınız, 17 yıldır da kutluyorsunuz. Ama şımarıklık boyutlarını da aştınız be kardeşim. Taraftar yapsa şaşırmam da sözüm Galatasaray Kulübü’ne. Resmi Twitter hesabından dün sabah bir paylaşımda bulunmuşlar. Yine hatırlatma gereği duymuşlar. UEFA Kupası’nın resmini koyup, “Tarih bir kere yazıldı” buyurmuşlar. Bayram değil, seyran değil. Kupanın yıldönümü değil. Amacınız ne? Dost görünüp düşmanlığı körüklemek mi? Yoksa köklerinizi mi hatırladınız?

KULİS | MERİÇ MÜLDÜR