Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Sinema 10 unutulmaz filmiyle Cüneyt Arkın - Güncel haberler
        1

        GURBET KUŞLARI (1964)

        Anadolu’dan İstanbul’a göç eden bir ailenin gelecek umutlarının büyük şehrin duvarlarına çarpmasının öyküsü... Yönetmen Halit Refiğ, aile bireylerinin şehre uyum sağlama, sınıf atlama özlemi ve geleneksel ahlakla barışık kalma arasındaki çelişkilerini sosyolojik bir bakış açısı ve özenli bir sinema diliyle ele alıyor. Cüneyt Arkın’ın yıldızlaştığı film, Türk sinema tarihinin en iyilerinden biri olarak kabul ediliyor.

        2

        HAREMDE DÖRT KADIN (1965)

        Senaryosunu Kemal Tahir’le yönetmen Halit Refiğ’in birlikte yazdığı film, 1899 yılında bir Osmanlı paşasının konağı ve hareminde geçen olayları konu alır. Konak içinde yaşananlar dönemin siyasi atmosferini yansıtır. Türk sinemasının ilk önemli dönem filmlerinden biri olarak kabul edilir. Gösterildiği Antalya Film Festivali’nde bir grup yobaz gencin tepkilerine neden olur, hatta hiçbir ödül almaması için yerel idareciler tarafından jüriye baskı dahi yapılır. Cüneyt Arkın filmde Sadık Paşa’nın yeğeni Doktor Cemal rolünde çıkar karşımıza. Paşanın maddi desteğiyle tıp eğitimi alan Cemal, Jön Türk olarak anılan ilerici Osmanlı aydınlarından biridir. Jön Türk olduğunu saltanat ve padişah yanlısı amcası Sadık Paşa’dan gizler. Bu arada, paşanın haremindeki kadınlardan Mihrengiz de Cemal’e âşıktır.

        3

        MALKOÇOĞLU (1966)

        Yıllarca sürecek bir serinin ilk filmi… Ayhan Başoğlu’nun günlük gazetelerde bant olarak yayımlanan resimli romanından Başoğlu ve Remzi Jöntürk tarafından filme uyarlanan ‘Malkoçoğlu’, Cüneyt Arkın’ın aksiyon ve avantür starı olarak yükselişinin simge filmlerinden biridir. Başoğlu, Osmanlı akıncı birlikleri üzerine yaptığı tarihi araştırmaların sonucu olarak ortaya çıkardığı Malkoçoğlu’nu, yabancı resimli roman kahramanlarına bir alternatif olarak tasarlamıştı. Süreyya Duru’nun yönettiği filmin başarısında kuşkusuz Cüneyt Arkın’ın büyük payı vardı. Arkın daha sonraki yıllarda çekilen beş Malkoçoğlu filminin dördünde Osmanlı kahramanını canlandırdı.

        4

        YARALI KURT (1972)

        Türk sinemasının usta yönetmeni Lütfi Akad’ın çektiği bir polisiye… Graham Greene’in ‘Satılmış Adam’ (A Gun for Sale) kitabından Selim İleri tarafından filme uyarlanan ‘Yaralı Kurt’ta Cüneyt Arkın, bir kiralık katili canlandırır. Ali, yaptığı anlaşma gereği birini öldürür ama aldığı para sahte çıkınca kendisini aldatan kişinin peşine düşer. Ahmet Mekin’in Komiser İrfan’ı canlandırdığı film, 1972 yılında Adana Altın Koza Film Festivali’nde En İyi 2. Film seçilir. Jüri, Cüneyt Arkın’ın performansını çok beğense de Yılmaz Güney daha fazla oy alır. Siyasi baskılar nedeniyle Yılmaz Güney’in ödül alması engellenince jüri en iyi erkek oyuncu kategorisinde Altın Koza’yı Cüneyt Arkın’a verir. Siyasi baskıyla kararın değiştirildiğini öğrenen Cüneyt Arkın ödülü kabul etmez.

        5

        KARA MURAT FATİH'İN FEDAİSİ (1972)

        ‘Malkoçoğlu, ‘Karaoğlan’ ve ‘Tarkan’ın başarısının ardından filme uyarlanan bir başka resimli roman kahramanı Kara Murat oldu. Cüneyt Arkın, ‘Kara Murat’ deyince fiziksel olarak akla gelen ilk oyuncu değildi belki; ama tarihi avantür filmlerindeki başarısı nedeniyle yapımcı Türker İnanoğlu’nun tercih ettiği bir isim oldu. Yönetmen, Yeşilçam avantür filmlerinin usta ismi Natuk Baytan’dı. Dönemin yükselen genç yıldızı Hale Soygazi’nin Angela karakterinde karşımıza geldiği filmin kötü adamları arasında Kazıklı Voyvoda’yı canlandıran Turgut Özatay da vardı. Kara Murat’ın gişelerde gösterdiği başarı üzerine sonraki yıllarda Cüneyt Arkın, 6 Kara Murat filminde daha oynadı. Malkoçoğlu ve Battal Gazi’den sonra Kara Murat, onun bir başka başarılı seri filmi oldu.

        6

        DELİ YUSUF (1975)

        Atıf Yılmaz’ın yönettiği film bir Köroğlu destanı uyarlamasıdır. Atıf Yılmaz, 1970’lerin politik film geleneğiyle Cüneyt Arkın tarzı avantür film geleneğini birleştirir. Cüneyt Arkın filmde gecekonduları yıkmaya çalışan halk düşmanı zengin Abbas Bey’e (Ali Şen) karşı mücadele eden Ali’yi canlandırır. Abbas Bey’in Deli Yusuf’a (Kadir Savun) ısmarladığı özel araba da filmin önemli öğelerinden biridir. Gösterime girdiği yıl olumlu eleştiriler alan, sezonun en iyi yerli yapımları arasında gösterilen ‘Deli Yusuf’, Cahit Berkay’ın müziklerine imza attığı ilk filmdir aynı zamanda. ‘Deli Yusuf’, 13. Antalya Film Festivali’nde en iyi film ve en iyi yönetmen ödüllerini kazanır.

        7

        MAĞLUP EDİLEMEYENLER (1976)

        Afişiyle o yıllarda seyircinin karşısına sıkça çıkan Cüneyt Arkın avantürlerinden biri gibi durur. Evet, aksiyon ve macera vardır ama aynı zamanda dönemin sol jargonunu yakalayan bir toplumsal eleştiri filmidir. Atıf Yılmaz’ın yönettiği filmde Cüneyt Arkın, Murat Sözeri adında bir gazeteciyi canlandırır. Murat, üç erkek tarafından kaçırılıp tecavüze uğrayan Aysel’in (Müjde Ar) haberini yapar. Ancak olay beklemediği şekilde Aysel aleyhine çarpıtılınca doğruyu açığa çıkarmak için elinden geleni yapmaya karar verir. Suçlular güçlerini kullanarak Murat’ın gazeteden atılmasını sağlasalar da o yine pes etmez, adalet için gazetecilik yapmaya devam eder. Gösterime girdiği sezonun en iyi yerli filmlerinden biri olarak gösterilen ‘Mağlup Edilemeyenler’, 13. Antalya Film Festivali’nde, En İyi 2. Film seçilir ve Cüneyt Arkın’a en iyi erkek oyuncu ödülünü kazandırır.

        8

        MADEN (1978)

        Sinemacıların daha çok feodal sorunlara odaklandıkları 1970’li yıllarda yönetmen Yavuz Özkan, işçi sınıfının sorunlarını konu alan bu filmle dönemin Türk sinemasında bir farklılık yaratmayı başarmıştı. İş güvenliği kurallarının uygulanmadığı bir maden ocağında zor koşullarda çalışan işçiler arasında geçen film, sendika ve dayanışma yanlısı tecrübeli İlyas (Cüneyt Arkın) ile genç Nurettin’in (Tarık Akan) öyküsünü anlatıyordu.

        9

        DÜNYAYI KURTARAN ADAM (1982)

        Şöhreti Türkiye sınırlarını aşan bir kült film… Çetin İnanç’ın yönettiği film, ‘Star Wars’ filmlerinin popüler olduğu dönemde hayata geçirildi. Başlangıçtaki hedef tam olarak neydi, parodi mi, matrak aksiyon mu, artık kestirmek zor. Ama sonuç benzersizdi: Hayli garip ama kendini ciddiye alan bir hikâye, aşırı iddiasız prodüksiyon koşullarında geliyordu karşımıza. Detaylara indikçe her şey daha eğlenceli oluyordu. Yeşilçam’ın Hollywood karşısındaki maddi çaresizliği eşsiz ve mütevazı buluşlara dönüşüyordu. Gösterime girdiğinde hiç ses getirmedi ama birkaç yıl sonra Boğaziçi Üniversitesi Sinema Kulübü tarafından keşfedildi ve kısa sürede insanların hep birlikte seyredip eğlendiği bir kült filme dönüştü.

        10

        İKİ BAŞLI DEV (1990)

        ‘Her Şeye Rağmen’ (1988), ‘Manisa Tarzanı’ (1994) gibi filmlerin yazarı olarak tanınan ve hayatını genç yaşta kaybeden Nuray Oğuz’un imzasını taşıyan senaryo alışılmışın dışında, karakter ağırlıklı bir hikâye anlatır. Orhan Oğuz’un yönettiği filmde Cüneyt Arkın, gözleri görmeyen ama bunu bir engel olmaktan çıkaran maddi ve manevi anlamda güçlü bir baba olan Cengiz Özkan’ı canlandırır. Oğlu Hakan’ı (Fikret Kuşkan) aynı kendisi gibi yetiştirmek ister. Ama Hakan’ın hayatına giren bir genç kız (Sedef Ecer), babanın kurduğu sistemde gedikler açar. Hakan, babasının baskıcı kişiliğinden kurtularak gerçek hayatı keşfetmeye başlar. Cüneyt Arkın’ın kendi sesiyle konuştuğu film, oyunculuk hayatının en iyi performanslarından biri olarak kabul edilir.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ