Avarız vergisi nedir, neden toplanmıştır? Avarız vergisi hangi padişah zamanında sürekli hale geldi?
Her toplum ve devlette olduğu gibi Osmanlı Devleti'nde de reaya adı verilen halkın büyük bir çoğunluğu, yaptığı iş ya da ürettiği ürün üzerinden devlete bir vergi vermek zorundaydı. Devletin ana gelir kaynaklarından bir tanesini oluşturan bu vergiler genel olarak şeri ve örfi vergiler olarak iki ayrı başlıkta incelenmektedir. Ayrıntılar içeriğimizin devamında…
ABONE OLPadişahın sahip olduğu vergilendirme yetkisinin bir sonucu olarak ortaya çıkmış ve kelime anlamı olarak “sonradan meydana gelen” manasına gelen avarız vergisi neden toplanmıştır? Avarız vergisi hangi padişah zamanında sürekli hale geldi? İşte, tüm detaylar…
Avarız Vergisi Nedir?
Avarız vergisi; olağanüstü durumlarda halktan ayni, nakdi ve hizmet olarak toplanan vergilerdir. Hem Müslümanlardan hem de gayrimüslimlerden toplanan avarız vergisi, başlangıçta savaş gibi olağanüstü durumlarda devletin ihtiyaçlarını karşılamak için toplansa da zaman içinde gerek savaşların uzaması gerekse de devleti mali düzeninin bozulması ile sürekli hale getirilmiştir.
Osmanlı Devleti’nde vergi sistemi, hane sayımına dayanır ve yapılan bu tespitle vergi verebilecek ve veremeyecek haneler tespit edilirdi. Avarız vergisinin toplanmasında da yine bu sistem uygulanmış ve avarız haneleri adı verilen bir grup oluşturulmuştur. Bu sisteme göre halk, gelirine ve sahip olduğu mülke göre gruplara ayrılmış ve halktan bu kurala uygun olarak avarız vergisi toplanmıştır.
Bu noktada bu vergi sisteminin temelini oluşturan avarız hanesi kavramına açıklık getirmek gerekmektedir. Osmanlı vergi düzeninde hane kelimesi ev anlamına gelmektedir ve bir ev içinde yaşayan evli çifti ifade etmektedir. Avarız hanesi kavramında kullanılan hane sözcüğü ise bu anlamından bir miktar farklılık göstermektedir. Çünkü bir avarız hanesi birden fazla evden meydana gelebilmektedir. Bazı bölgelerde 10 ev bir avarız hanesi kabul edilmişken; bir başka yerde ise 25 hane avarız hanesi olarak gruplandırılmıştır.