Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Beynimiz en çok hangi organları yönetiyor?
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        25 yıl önce tıp fakültesini bitirdiğimde bir branş seçme zamanım gelmişti. Arkadaşlarımın çoğu kadın doğum, plastik cerrahi gibi branşları seçtiler. Ben ise stajlar sırasında nörolojiye çok ilgi duymuştum, bana lise yıllarımda en sevdiğim ders olan matematiği hatırlatmıştı. Beyinde ne olursa bir mantık dahilinde oluyordu, bir bir daha iki eder gibi…

        Arkadaşlarım ve ailem şaşırmıştı, çoğu kişiden ‘nörolojiyi neden seçiyorsun, tedavisi bile olmayan hastalıkların olduğu bir branş, daha kolay tedavi edebileceğin hastalıklar varken neden nöroloji?’ tepkileri alıyordum. Hakikaten o günlerde nöroloji tedavisi zor hastalıklar grubunu oluşturuyordu. Oysa bugün baktığımda nörolojide son 10 yılda o kadar gelişmeler oldu ki çok farklı ve ilgi çeken bir boyuta geldi nöroloji. Şu anda gençlerin çoğu nörobilime merak duyuyor, araştırıyorlar ve öğrendikleri onlara ilginç geliyor. Artık beynin hangi bölgesi hangi işlevlerden sorumlu bunu biliyoruz, beyin harita projesi en uç noktalarda bile bağlantıların ne kadar yaygın olduğunu gösterdi. Beynin çalışma prensibi yavaş yavaş ortaya çıkarıldıkça beyin ve vücut sağlığı için yapılabilecekler bizi daha fazla heyecanlandırıyor. Bu sayede beynin esnek olduğunu değiştirilemez dediğimiz hasarın düzeltilebileceğini yeni beyin hücresi oluşturulabildiğini öğrendik.

        REKLAM

        Beyin kapalı bir kutu, gözle göremiyoruz elle tutamıyoruz. Ona iyi bakmak adına yaptıklarımızın sonucu anında almamız mümkün değil, mide ağrınız olduğunda midenizdeki sorunu iyileştirmeniz günler içinde olabiliyor ama beyin öyle değil. Kapalı kutu olmasına rağmen öyle gelişmiş bir organ ki adeta ormanın kralı gibi. Kendisini yönetmeyi bırakın tüm diğer organlarımızı da yönetiyor. Elektrik kabloları ve gönderdiği haberci maddelerle diğer organları idare ettiği gibi beş duyumuzla da dış dünyayı kontrol altında tutuyor. Etrafta bir tehlike sezdiğinde hemen önlemini almak için vücuda ve hormonlarımıza komutlar veriyor.

        Aslında beyin vücut ağırlığımızın sadece yüzde 2’si kadar ağırlığa sahip 1350 gram civarında. Ama bu kadar küçük cüssesi ile tüm vücudun kanının ve enerjisinin dörtte birini harcıyor. O kadar tüketici bir organ. Ama tüketici olmakta da haksız sayılmaz. Hiç durmadan çalışıyor, beyinde kontakt kapatma yok. Uykuda bile tüm diğer organlar uyuyup dinlenirken beyin çift mesaiye başlıyor.

        Beyin bütün vücuda hükmediyor ama çok fazla ilişkide olduğu fazla mesai yaptığı organlar var; kalp, sindirim sistemi ve cilt gibi. En çok da kalbe benziyor, ani ölüm ikisinde de var. Hep akla gelen bir soru var kalp mi beyin mi? Duyguları yönetmede beyin temel rol oynuyor. Ama bir çalışma şu sonuca vardı: kalp nakli olan beş kişiden birinde kişilik değişiklikleri görülüyor. Bu muhtemeldir ki kalbin beyne yaptığı kan akımı değişikliğinden kaynaklanıyor olabilir. Beyin yönetir kalp rolünü yapar. Düşünce duygularda beynin belli bölgeleri çok aktif çalışır ve bazı hormonlar rol alır. Aşkta adrenalin serotonin öne çıkar kalp daha çok kan pompalar ve çarpıntı olur. Üzüntüde serotonin düşer kortizol artar kalp pompalama gücü azalır ve kalp ritmi bozulur. Beyin aşık oluyor, kalbi ise şairler devreye sokuyor çünkü beyin aşık olunca onu hissetmiyorsun ama kalpte çarpıntı size hissediyorsun.

        REKLAM

        Beyin ve cilt ilişkisi; cildimiz en geniş organımızdır. Vücudu yaralanma, enfeksiyon, ultraviyole ışın, sıcak ve soğuktan korur. Cilt bağışıklık sistemine sahiptir enfeksiyonlardan korunmamızı sağlar. Cilt bakımını dışardan içeri doğru değil içerden dışarı doğru yapmak zorundasınız.

        Şu cümleleri sık duymuşsunuzdur;

        O kadar sinirlendi ki yüzü kıpkırmızı oldu.

        Heyecandan tüyleri diken diken oldu

        Aynaya bakınca sarkmış bir cilt görüyorsanız plastik cerrahın kapısını çalmadan önce beyninize bir bakın ve kendinize şu soruları sorun. Dün gece ne kadar uyudunuz? Ne kadar streslisiniz? Ne kadar sağlıklı besleniyorsunuz? Ne kadar egzersiz yapıyorsunuz?

        Aslında gerçekten güzellik uykusu diye bir şey var. yeterli uyku cildiniz için bir ecza dolabı dolusu kırışıklık kremi, nemlendirici, yaşlanma karşıtı serumdan bile daha etkilidir. Kaliteli uyku ile cildiniz daha genç pürüzsüz ve taze görünür. Az uyku cildi erken yaşlandırır. Uyku cildi yeniler ve ölü cilt hücrelerinin yerini taze hücreler alır. Geceleri cildinize yenilenmesi için zaman tanıyın. Uykunun bir diğer faydası cilt hasarlarını tamir etmesidir. Gün içinde güneş ışığı, hava kirliliği, sigara dumanından aldığı zararı cilt gece uykuda tamir ederek onarır. Tamir olmazsa erken yaşlanma ve hasara neden olur. Sivilce oluşumunu engeller. Beyin biz uyurken ciltte yağ üretimini dengeleyen hormonları düzenler. Hormonlar dengesiz olursa aşırı yağ üretimi ve sivilceye yol açar. Uyku yeterli olmazsa göz altı torbacıkları ve koyu renkli halkalar başlar.

        Stres beyinde kortizol hormonunu tetikler. Bu da bağışıklık sistemini bozarak enfeksiyona Zemin hazırlar, bunun anlamı sivilceli bir cilttir. Beyin ve cilde kan akımını artırmak için egzersiz yapın. Egzersizle kan akışını artırmak cilde kan akışını artırır, kollajen üretimini yaraların iyileşmesi için kan dolaşımının artması çok önemlidir.

        Beyin ve bağırsaklar arasında sinir bağlantıları vardır. Bağırsakta bulunan sinir hücre sayısı omuriliğinizdeki sinir hücre sayısından daha fazladır ve bağırsaklar kendi kendilerine karar alabilir. Duygu durumunuz bozuk, stresli ve gerginseniz bağırsaklar beynin aynası gibidir. Gerildiğinizde mide krampları yaşayabilirsiniz, kabızlık ishal huzursuz bağırsak hastalığı hep beyinle ilgili sorunlarda karşımıza çıkıyor. Mutluluk hormonu serotonin az salgılandığında bağırsak hareketleri de bundan olumsuz etkileniyor. Bağırsaklar diğer organlardan üstün olan yeteneklere sahiptir. Bağırsakların tek işlevi sindirim değildir. Bağırsaklar ve , beyne her iki yönde de bilgi aktarabilen sinir kabloları ve iletişim kanalları ile bağlıdır. Üretilen hormonlar beyin bağırsak arasında dolaşır. Beyin yanıtlarını bağırsağa ileterek bağırsak tepkilerini açığa çıkarır ve beyin bu tepkileri unutmaz.

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ