Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam Kadın Biz 'önyargılara yokuz' dedik

        Esin Övet: Sizi bir araya getiren kampanyanın hikayesi nedir?

        Melisa Şenolsun: Elidor dünyada da kadınların potansiyellerini gerçekleştirmeleri, kendi hikayelerinin kahramanı olabilmeleri konusunda çalışan bir marka. Cinsiyetçi ön yargılar bu konuda kadınların önüne bir engel olarak çıkıyor. Bu kampanya bu tür ön yargılara yönelik farkındalık yaratmayı hedefleyen bir çalışma. 'Saçı uzun aklı kısa' bu ön yargılara sadece bir örnek. Kampanya için hazırlanan ve birlikte rol aldığımız filmde “Biz bu ön yargıları kabul etmiyoruz, saçımız da uzun aklımız da” mesajını verdik. Filmimizde de gösterildiği gibi kadınlar iş hayatında, bilimde, sanatta, sporda ve sosyal hayatta kısaca hayatın her alanında yer alıyorlar ve daha fazla da yer almaya devam edecekler. Bunun aksini düşünmeye biz yokuz yani aksini düşünmeyi kabul etmiyoruz.

        Melisa Şenolsun
        Melisa Şenolsun

        EÖ: Kadın hakları savunuculuğu neden daha çok kadınlara kalıyor?

        Hazar Ergüçlü: Bu konuda duruşu çok net olan erkekler de olmakla beraber hala daha fazla duyarlılığa ihtiyaç olduğu da bir gerçek. Fırsat eşitliği talebi ağırlıklı olarak kadınlardan geliyor çünkü kadınların bu alanda iyileştirme bekleyen çok fazla konusu var. Doğal olarak sözcülüğü de ağırlıklı olarak kadınlar üstleniyor. Eşitlik konusunda mesafe kaydetmek istiyorsak kadın erkek ayrımı olmaksızın ortak bir çabanın olması gerekiyor. Dolayısıyla farkındalığa destek olacak çabalar da bu anlamda değer kazanıyor.

        Hazar Ergüçlü
        Hazar Ergüçlü

        EÖ: Bu çalışmaya dikkat çekmek için Instagram hesaplarınızı altı gün boyunca askıya aldınız. Biz sosyal medyanın bu şekilde kullanılmasına daha önce pek tanık olmadık. Belli ki insanlar "Bu kızlar neden gitti?" diye konuşsun istediniz. Ama bu sürede olumlu yorumlar kadar eleştirel yorumlar da aldınız. Sizden dinleyelim mi bu süreci...

        Dilan Çiçek Deniz: Senin de söylediğin gibi sosyal medya bugün pek çok farklı çalışmada farklı şekillerde kullanılabiliyor. Hesaplarımızı askıya alma fikri yenilikçi bir tavırdı ve en başından itibaren bizi heyecanlandırdı. Planımız “Saçı uzun aklı kısa gibi ön yargıları kabul etmeye yokuz” dedikten sonra hesaplarımızı askıya almak ve böylece çalışmaya dikkat çekmekti. Ayrıca bu sayede geri döndüğümüzde vereceğimiz ilk mesajın yaratacağı etkiyi de artırabilecektik. Finali yapmak için sessiz kaldığımız ve beklediğimiz süre içinde hesaplarımızı askıya almamızla ilgili hem olumlu hem eleştirel yorumlar yapıldı. Bunu normal karşılıyoruz. Olumsuz ön yargıları kabul etmediğimizi söyleyerek başladık, kadınlar olarak hayatın her alanında olduğumuzu ve daha da çok olacağımızı söyleyerek noktaladık.

        Dilan Çiçek Deniz
        Dilan Çiçek Deniz

        EÖ: Sizin hayatınıza dönelim, sizler bu tip ön yargılarla karşı karşıya kaldınız mı ya da bunlarla nasıl başa çıktınız?

        Melisa: Dünyanın her yerinde kadın ya da erkek fark etmeksizin insanlar bu tip ön yargılarla karşı karşıya kalıyor. Hepimiz payımıza düşeni almışızdır diye düşünüyorum. Hayatın hangi alanlarında var olup olmayacağınız, neyi başarıp başaramayacağınız, hangi konuda yetenekli olup olmadığınız, kendinizi nasıl ifade edeceğiniz gibi pek çok konuda sözün sizde olduğunu unutmamak gerekiyor. Potansiyelinize dair ön yargıların sizinle gitmek istediğiniz yolun arasına girmesine izin vermeden istediğiniz gibi ilerlemelisiniz. Bunun için ilk şart ön yargıların farkında olmak, sizi nasıl etkileyebileceğini bilmek ve ona göre bir yol planında ilerlemek.

        Dilan Çiçek Deniz, Hazar Ergüçlü ve Melisa Şenolsun Esin Övet'e konuştu.
        Dilan Çiçek Deniz, Hazar Ergüçlü ve Melisa Şenolsun Esin Övet'e konuştu.

        EÖ: Bu soruyu hepinize soruyorum. Aslında sosyal medya da kadınların görünüşleri, kariyerleri, sosyal hayatları, paylaşımları gibi pek çok konuda ön yargılarla sert biçimde karşı karşıya kaldığı bir ortam. Siz bundan etkileniyor musunuz?

        Dilan: Sosyal medyada alternatif bir gerçeklik algısı var. Hayatınıza yorum yapan insanlar sizi yorumlayacak yakından tanımıyor, başka bir filtrenin arkasından bakıyor. O yüzden sosyal medyadan gelen olumlu ya da olumsuz yargıları bu şekilde değerlendirmeye çalışıyorum.

        Melisa: Jenerasyon olarak sosyal medya hayatımıza sonradan giren bir mecra değil. Biz bu platformu kullanarak büyüdük. Buradan geniş kitlelerle iletişime geçiyoruz. Bir anlamda insanlara kendimizi olduğumuz gibi anlatmak için bir fırsat var. Bunun yanında cinsiyetçi dil ya da ön yargılar sosyal medyada da karşımıza çıkıyor. Gerçek dünyada buna yaklaşımım neyse sosyal medyada da farklı değil.

        Hazar: Sosyal medyada da aslında kadın erkek eşitliği açısından hayatın bir yansımasını görebiliyoruz. Burada da bir kadın olarak neleri yapıp yapmamanız gerektiğiyle ilgili fikirlerle karşı karşıya kalıyorsunuz. Üstelik bunların size ifade edilme şekli gerçek hayatla kıyaslanamayacak kadar sert olabiliyor. Zamanla bir bağışıklık kazanıyorsunuz ama bağışıklığınızın düştüğü de oluyor elbette.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ