Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Sinema Cem Karaca'yı Timuçin Esen canlandıracak
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        “Paris Helena’yı kaçırmasaydı Homeros İlyada destanını nasıl yazacaktı? Kimse masumiyetle ilgilenmez.”

        Tam da Selçuk Ural’ın Bergen’in hayatının filme alınmasına bulunduğu sitemin karşılığı olan bir cümle.

        İletişim Fakülteleri’nde bir olayın haber değeri taşıyıp taşımadığı şöyle örneklendirilir. “Köpek kraliçeyi ısırırsa haber değildir, kraliçe köpeği ısırırsa haberdir.”

        Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin ilk yılında ilk derslerden birinde Basın Yayın Tarihi dersi veren M. Nuri İnuğur, bu konuda üzerine ders verirken parmağımı kaldırıp “Hocam, bence bir köpeğin kraliçeyi ısırması da haberdir. Hele o kraliçe II. Elizabeth ise daha da iyi bir haberdir. Tabii kraliçenin bir köpeği ısırması daha da iyi bir haberdir” demiştim. İnuğur, gülümseyerek “Çok bilmiş genç. Aferin, otur yerine” demişti.

        REKLAM

        Nitekim Kraliçe II. Elizabeth, birkaç ay sonra Corci adlı köpeğinin saldırısına uğramış, ısırılan eline 3 dikiş atılmıştı. Bu olay aralarında Türkiye’nin de olduğu birçok ülkede haberleştirilmişti.

        Selçuk Ural, önceki gün yolda karşılaştığı gazetecilerin bir sorusu üzerine "Bergen’in bir tane şarkısını sorsam söyleyebilir misiniz? Peki Barış Manço’nun, Cem Karaca’nın kaç şarkısını söylersiniz? Onların filmi yapılmadı. Türkiye’de şöhret skandal üstüne kurulmuş. Bir Barış Manço’nun Tanju Okan’ın filmi yapılmıyor. Bunlar yüzlerce şarkı üreten insanlar ama Bergen’in filmi yapılıyor. Bir Cem Karaca filmi yapın. Filozof bunlar...” cevabını verdi.

        Selçuk Ural’ın sözünü ettiği Cem Karaca, Barış Manço ve Tanju Okan, bence de hayatları filme alınacak kadar kıymetli kişiler. Biyografi filmlerinin bu kadar yükselen değer olduğu bu dönemde birileri çıkıp Karaca, Manço ve Okan’ın hayatlarını beyazperdeye yansıtmayı düşünecektir.

        İlgi çekici yaşamı, Cem Karaca filmini daha da ilgi çekici hale getirecektir.

        Cem Karaca - Barış Manço
        Cem Karaca - Barış Manço
        REKLAM

        Affedersiniz.

        Cem Karaca’nın biyografi filmini gündemine alan, hatta bu konuda hazırlıklara başlayan bir yapımcı zaten var.

        Hatta senaristi ve Cem Karaca’yı canlandıracak kişi de belli.

        Timuçin Esen hem filmin senaryosunu yazıyor hem de Cem Karaca’yı canlandıracak.

        Filmin yapımcısı olan Mustafa Uslu’yu arayarak çalışmaların ne düzeyde olduğunu sordum. Uslu, Cem Karaca’nın son eşi İlkim Erkan Karaca ve Feride Balkan’dan doğma oğlu Emrah Karaca ile görüştüklerini söyledi.

        Bu arada bir başka yapımcının da Cem Karaca filmi çekme hazırlıkları içinde olduğunu duydum. Belki de Selçuk Ural’ın “Filmini çekmiyorlar” şeklinde sitemde bulunduğu Cem Karaca için iki film çekilir.

        Timuçin Esen, 2018 yapımı 'Müslüm'de Müslüm Gürses'i canlandırmıştı.
        Timuçin Esen, 2018 yapımı 'Müslüm'de Müslüm Gürses'i canlandırmıştı.

        Türk müziğine ‘Anadolu Rock Ozanı’ olarak geçen Cem Karaca’nın hayatının ilgi çekici bölümü daha doğumunda başladı.

        Nitekim babası Azerbaycan asıllı Mehmet Karaca annesi ise Ermeni asıllı Toto Karaca (Irma Felegyan)…

        Soyları oldum olası birbirleriyle münakaşa, hatta savaş halinde olan iki ülkeye dayanan Mehmet Karaca ile Toto Karaca’nın birbirlerine olan aşkı ve o aşktan bir çocuk dünyaya getirmeleri merak uyandıracak bir filmin oluşumu için zaten yeterli bir unsur.

        Cem Karaca’nın babası da annesi de oyuncuydu. Buna rağmen oyunculuğa değil de müziğe yönelmesinin nedeni teyzesi Rosa Felegyan'dı.

        Cem Karaca, Rosa Felegyan'dan piyano çalmayı öğrendi. Robert Koleji’nde öğrenim görürken rock müziğin dünyadaki popülaritesini arttırmasıyla da bu müzik türüne ilgi duydu.

        REKLAM

        Profesyonel olarak ilk kez 1962'de Beyoğlu Spor Kulübü'nde sahneye çıkan Cem Karaca’nın grup kurma çabasına İlham Gencer destek verdi. Mehmet Karaca, oğlunun müzikle uğraşmasına karşı olsa da Cem Karaca, 1963’te Dinamikler adını verdiği grubu kurarak yolunu müzikle çizdiğini gözler önüne serdi.

        Mehmet Karaca, oğlunun müzikle ilgilenmesini o kadar istemiyordu ki parayla adam tutup birçok konserde Cem Karaca’yı yuhalattı.

        Cem Karaca, babasının tüm karşı çıkışlarına rağmen müzikten uzaklaşmadı. Bunun nedenlerinden biri o dönemde küresel şöhrete sahip Elvis Presley’di. Zira dinleyicileri Presley’in şarkılarını Karaca’dan da dinlemekten haz alıyordu.

        Dinamikler grubunun ömrü kurulmasının üzerinden daha bir yıl bile geçmeden doldu.

        Kurduğu Cem Karaca ve Bekledikleriniz adlı grubun ömrü de uzun olmadı. Ardından Gökçen Kaynatan'ın orkestrasına dâhil olsa da aradığını bulamayarak oradan ayrılan Karaca, Cem Karaca ve Jaguarlar adında yeni bir grup daha kurarak 1965'te Altın Mikrofon yarışmasına başvurdu. Ne var ki ön elemeyi geçemedi.

        Kariyerinin başlarında grup oluşturma başarısızlığı yaşayan Cem Karaca, özel hayatında ise mutluluğu Semra Özgür’de buldu. Evlendikten 3 gün sonra vatani görevini Antakya 121. Jandarma Er Eğitim Alayı'nda yerine getiren Karaca, askerliği sırasında Anadolu kültürünü tanımaya başladı. Âşık Mahzuni Şerif ile tanışmasıyla da müziğine yeni bir yol çizme kararı aldı.

        REKLAM

        Cem Karaca’nın kariyer çıkışı askerlik sonrası 1967’de daha sonraki aile şirketi Özen Film’in başına geçerek yapımcılığa da yönelen Mehmet Soyarslan tarafından kurulan Apaşlar grubuyla başladı.

        Apaşlar, yeni bir solist, Karaca da askerlik sonrasında yeni bir iş arayışı içindeydi. Soyarslan, kendisine önerilen Cem Karaca’yı dinledikten sonra el sıkıştı.

        Önceleri batı tarzında şarkılar icra eden grup Karaca’nın dâhil olmasıyla birlikte doğu müziklerine yöneldi.

        Cem Karaca, Apaşlar ile Altın Mikrofon yarışmasına katılarak bu konuda içinde kalan uhdeyi silmiş oldu. Karaca’nın Erzurumlu Emrah'ın şiirine yaptığı besteyle oluşturduğu ‘Emrah’ şarkısı yarışmada ikinci olsa da Apaşlar, birinci olan gruptan daha çok ilgi gördü.

        Sözleri ve müziği Mehmet Soyarslan’a ait olan ‘Resimdeki Gözyaşları’, ‘Emrah’ ile yükselişe geçen Cem Karaca’nın şöhretine ivme kazandırırken Türkiye ve Avrupa turneleriyle hayran kitlesi her geçen gün biraz daha arttı.

        Yurt dışına açılma amacındaki Cem Karaca ‘Emrah’ ve ‘Resimdeki Gözyaşları’nın İngilizce seslendirmelerini plak haline getirdi.

        1969…

        Apaşlar’ın dağılması üzerine grubun bateristi Seyhan Karabay ile Kardaşlar’ı kuran Cem Karaca, bu dönemde Almanya’da da plaklar çıkardı.

        Cem Karaca, Anıtkabir ziyaretlerinden birini 8 Ekim 1971'de gerçekleştirmişti.
        Cem Karaca, Anıtkabir ziyaretlerinden birini 8 Ekim 1971'de gerçekleştirmişti.
        REKLAM

        1972…

        Seyhan Karabay ile anlaşamayan Cem Karaca, gruptan ayrılma kararı verdi. Bu karar o güne kadar görülmemiş bir değiş tokuşun meydana gelmesine neden oldu.

        Cem Karaca Moğollar’a geçerken Moğollar ile anlaşamayan Ersen Dinleten Kardaşlar’a dâhil oldu.

        1974…

        Cahit Berkay, çalışmalarını Fransa’da sürdürme kararı alınca Cem Karaca gruptan ayrılarak Dervişan’ı kurdu. Grup, ilk konserlerinden birinin gelirini Kıbrıs harekâtından sonra Hava Kuvvetleri'ne bağışlamasıyla büyük sempati topladı.

        Cem Karaca, 1 Mayıs 1988'de konser vermek üzere gittiği KKTC'de Rauf Denktaş tarafından kabul edilmişti.
        Cem Karaca, 1 Mayıs 1988'de konser vermek üzere gittiği KKTC'de Rauf Denktaş tarafından kabul edilmişti.

        1975…

        Cem Karaca, ‘Tamirci Çırağı’ adlı şarkısındaki ‘İşçisin sen, işçi kal’ söylemiyle siyasi duruşunu ilk kez açık bir şekilde gözler önüne serdi.

        Karaca ayrıca ‘Mutlaka Yavrum / Kavga’ adlı 45'liğinde yer alan ‘Mutlaka Yavrum’u Türkçe, İngilizce ve Arapça versiyonlarıyla Filistin Kurtuluş Örgütü için hazırladı.

        1976…

        ‘Kavga’ adlı şarkısının TRT’de yayınlanmasından son anda nedeni açıklanmadan vazgeçildi.

        1977…

        Cem Karaca, giderek daha da bir siyasi figür haline dönüşürken

        Dervişan gitaristi Taner Öngür ve bateristi Sefa Ulaştır saldırıya uğradı. Öngür, bu nedenden dolayı gruptan ayrıldı.

        REKLAM

        1978…

        Cem Karaca, 1978'in başında 1 Mayıs plağından sonra Dervişan’dan ayrıldı. Karaca kısa bir süre sonra çoğu Kurtalan Ekspres'ten olmak üzere yeni bir müzik grubu kurdu. Adını ise Türkiye'nin iki ucu olan Edirne ve Ardahan'dan esinlenerek Edirdahan koydu.

        1980…

        12 Eylül darbesinden sonra iktidara gelen askeri yönetim, Cem Karaca’yı ‘1 Mayıs’ plağında komünizm propagandası yapmakla suçladı. O sıralarda Avrupa turnesinde olan Karaca, hakkında dava açıldı. Cem karaca, bu nedenden dolayı Türkiye’ye dönemedi. Öyle ki vefat eden babasının cenaze törenine bile katılamadı.

        Sıkıyönetim Mahkemesi'nin yurda çağırdığı kişiler arasırnda Selda Bağcan da vardı.
        Sıkıyönetim Mahkemesi'nin yurda çağırdığı kişiler arasırnda Selda Bağcan da vardı.

        Cem Karaca, Sıkıyönetim Mahkemesi tarafından yurda çağrıldı. Born’da yaşayan Karaca’ya 13 Mart 1981'e kadar da süre tanındı. Karaca, yurda dönmek için ek süre istedi. 15 Temmuz 1982'ye kadar süresi uzatıldı ancak Cem Karaca, daha sonra Türkiye'ye dönmeyeceğini belirtti. Bunun üzerine de 6 Ocak 1983'te Yılmaz Güney ile aynı gün Türk vatandaşlığından çıkarıldı.

        Çalışmalarını Almanya’da sürdürmek zorunda kalan Cem Karaca, Turgut Özal’ın başbakanlığı döneminde Türkiye’ye dönmeye karar verdi. Münih seyahati sırasında görüştüğü Özal’ın ülkeye dönme konusunda olumlu yaklaşması sonucu Karaca’nın vatandaşlığa tekrar alınma işlemleri için hukuki süreç başladı. Vatandaşlıktan çıkarılmasına neden olan davadan beraat eden Cem karaca, 29 Haziran 1987’de Türkiye’ye döndü.

        REKLAM

        Döner dönmez hazırlayıp çıkardığı ‘Merhaba Gençler ve Her Zaman Genç Kalanlar’, gördüğü ilgiden dolayı 1987’nin en çok satan albümlerinden biri oldu.

        1988’den itibaren uzun yıllar boyunca yasaklı olduğu TRT’de de çıkmaya başlayan Cem Karaca’nın dönüşü tam anlamıyla muhteşem oldu.

        Vefat edene kadar çalışmalarına yoğun bir şekilde devam eden Cem Karaca, 8 Şubat 2004’te geçirdiği kalp krizi nedeniyle hayatını kaybetti. 58 yaşında vefat eden Karaca’nın cenazesi Karacaahmet Mezarlığı’nda babası Mehmet Karaca’nın yanına defnedildi.

        EVLİLİKLERİ

        * Sema Özgür (1965)

        * Meriç Başaran (1968)

        * Feride Balkan (1972)

        * Sema Özgür (1993)

        * İlkim Erkan (2001)

        • Cem Karaca’nın oğlu Emrah Karaca, Feride Balkan’dan olan evliliğinden dünyaya geldi.

        MİRAS ÇEKİŞMESİ NEDENİYLE MEZARI AÇILDI

        Cem Karaca'nın ölümünden sonra Feride Balkan ile İlkim Erkan Karaca arasında miras konusunda büyük sorunlar yaşandı. İlkim Erkan Karaca, Cem Karaca'nın çocukluğunda geçirdiği bir kaza sonucu kısır olduğunu, bu yüzden Emrah Karaca'nın onun oğlu olmadığını iddia etti. Mahkeme kararıyla Cem Karaca'nın mezarı açılıp DNA örnekleri alındı. DNA testi sonucu Emrah'ın Cem Karaca'nın oğlu olduğu tespit edildi. Feride Balkan ile Emrah Karaca, İlkim Erkan Karaca'ya açtıkları hakaret davasını kazandı. İlkim Erkan karaca, daha sonra Barış Manço ile Cem Karaca’nın kardeş olduğunu iddia etti. Ne var ki bu iddiası üzerinde durulmadı.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ