Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol İspanya Diego Simeone nasıl La Liga'nın kralı oldu? - Futbol Haberleri
        1

        "Tek bir masa olacak. Sadece bir tane. 24 kişiyi alacak ve kare olacak. Her yanına altı sandalye konacak ve herkes birbirini görebilecek. Eğer böyle bir masanız yoksa başka bir otel bulacağız"

        2

        Atletico Madrid Teknik Direktörü Diego Pablo Simeone'den gelen talimatlar açık ve netti. Kulübün efsanesi haline gelse de halen takımın her şeyiyle ilgileniyordu. Madrid ekibi, Wolfsburg'la bir hazırlık maçı yapacaktı. Ama karşılaşmanın klasmanı önemli değildi.

        3

        Simeone, on yıl önce Atletico Madrid'in başına geçtiğinden bu yana hiçbir şeyi şansa bırakmadı. Kulüpteki görev süresince çıktıkları iki Şampiyonlar Ligi finali ya da Wolfsburg'la olan gibi bir hazırlık maçı olsa da hiç fark etmedi.

        4

        Her zaman takım otobüsünün önündeki sol koltukta tek başına oturdu, yanına kimseyi almadı. Daima bu yolculukların kısa olmasını tercih etti. Kulübün seyahat departmanından bunu altını çizerek istiyordu.

        5

        Onun için stada yakın olan orta konforlu bir otel, stada daha uzakta olan harikulede bir yerden daha iyiydi. Maçtan önce bir saat düşünceleriyle baş başa kalmayı tercih ediyordu. Ekip arkadaşları da bunu ona sağlamak için çalışıyordu. "Hiçbir şey tesadüf değildir" diyor Simeone. "Her şeyin bir nedeni olur"

        6

        Masa burada nerede mi? Simeone, Atletico'nun başına geçtiğinde oyuncular gruplara ayrılmıştı. Belli başlı klikler vardı ve takımda birlik yoktu. Real Madrid ve Barcelona'yla rekabet edebilmesinin yolunun birlik olmaktan geçtiğini anladı. 30 yıldan fazla süre sonra La Liga'yı kazandırırken bunu başardı. Kare masa, herkesi birleştirmeye yaradı.

        7

        "Kare masada biriyle konuşmak istemiyor musun? Kafanı kaldırdığında onu görürsün" diyor Simeone. "Takımda herkes birbirine bakmak zorunda. Onunla sohbet etmek, oturmak, birlikte vakit geçirmeye mecbur"

        8

        2013-14'te yani Atletico'nun başında üçüncü tam senesini doldurduğunda topu rakibe bırakan ancak kazanmanın bir yolunu bulan bir takım yaratmıştı. Takımdaki duygu, zindelik, tutarlılık ve kararlılık, ara sıra atılan mucizevi goller onları 1996'dan bu yana ilk La Liga zaferine taşıdı.

        9

        "Kontratak oynadık" diyor Atletico Madrid'in kaptanı Koke. "Bazen önde bazen derinde savunma yaptık. Oyunu topsuz domine ettik" Bu, Simeone ve Simeone'nin Atletico'sunu özetliyordu. "Prensiplerimiz oyun tarzımız değil, oyunu yaşama şeklimizdir" diyor Koke.

        10

        "Takıma yeni biri katıldığında alışması onun için zor olabilir" diye de ekliyor İspanyol yıldız. "Burada oynadığınızda sadece yeteneğinizle buraya gelmediğinizi anlamanız gerekiyor. Farkı yaratan şey yetenek olmaz. İnancımız, bağlılığımız ve karakterimiz"

        11

        2013-14'teki şampiyon olan takımın neredeyse tamamı değişmiş olmasına rağmen geçen sezon şampiyonluğa ulaşan Atletico Madrid'de de benzer bir anlayış gördük. Sadece isimler ve bazı maçlarda formasyon değişikti...

        12

        "Atletico Madrid'deki en önemli şey, burada diğerinden daha üstün bir futbolcu olduğunu düşünen tek kişinin olmaması" diyor Barcelona'dan Atletico'ya geçen yaz transfer olan Luis Suarez. Barcelona'nın maaşını ödemek istemediği Uruguaylı, Atletico'da kritik bir rolü üstlendi ve şampiyonlukta anahtar rollerden birini oynadı. "Buradaki her oyuncunun takım arkadaşlarına güveni var. Bunun da nedeni Simeone..."

        13

        Başarılı Atletico'larda yıldızların olduğu bir gerçek. Simeone Diego Costa, Thibaut Courtois, Antoine Griezmann ve birçok yıldıza güvendi. Onları dünyanın zirvesindeki kulüplere taşırken kulübü de finansal açıdan güçlendirdi. 2021-22 kadrosunda ise Suarez, dünyanın en iyi kalecilerinden olan Jan Oblak ve sıradışı bir yetenek olan Joao Felix bulunuyor.

        14

        Barcelona'da her ne kadar geride kalsa da Lionel Messi, Real Madrid'de ise Cristiano Ronaldo'nun taşıdığı 'kulübün yüzü' unvanını Atletico'daki yıldızlar değil, Diego Simeone üstlendi. Bu da tesadüf değil. Ayrılan yıldızlara rağmen Atletico yarışmacı olarak kalmayı başardı, kimi zaman ezeli rakiplerini geride bırakarak.

        15

        "Cholo bir menajerden fazlasıdır" diyor şehrin ikinci takımı olsa da Atletico'ya sevgisini asla gizlemeyen Madrid Belediye Başkanı Jose Luis Martinez-Almeida. "Bir dikiş tutturamayan kulübümüzü dünyadaki her takımla rekabet edebilecek seviyede bir kulübe dönüştürdü"

        16

        Bunca başarıya rağmen Simeone için her şey daha yeni başlıyor. "Bunu sürdüremezsek 10 yılda yaptığımız her şey boşa gitmiş olur" diyor başarılı çalıştırıcı. Başarı ve ekonomik büyümenin birbirinden bağımsız olamayacağını vurgulayarak: "Büyüme sadece parayla olmaz. Kazanmak da gerekiyor"

        17

        Wolfsburg'daki takım yemeğinden sonra Simeone oyuncuları kısa bir konuşma için bir araya getirdi. Sonrasında ön kapıdan takım otobüsüne yürürken küçük bir taraftar grubuyla karşılaştılar. Otel çalışanları ve diğerleri... Oyuncular geçerken bir kişi futbolcuların isimlerini saymaya başladı: "Oblak. Aa bu dünya şampiyonu Lemar değil mi? İşte Saul geliyor, bu o!"

        18

        Kapıdan Simeone geçtiğinde ise herkes bağırmaya başladı: "Cholo! Bu Cholo! Simeone!" Arjantinli çalıştırıcı imzaları verdi, birileriyle 'Selfie' çektirdi. Kameraya bakarken gülümsedi, fotoğraf sesi geldikten sonra yüzü eski karizmatik haline döndü. Otobüse bindi ve işine konsantre oldu.

        19

        Atletico Madrid'in dört yıl önce inşa edilmiş Wanda Metropolitano ilk yıllarını biraz da dramatik geçirdi. Koronavirüs salgını nedneiyle taraftarlar yeni statlarını çok sık ziyaret etme imkanı bulamadı.

        20

        Stada gidenler ise müzeyi gezmeleri durumunda simge isimler görecekler, Fernando Torres gibi. Göremeyecekleri şey ise 2000'li yıllarda kazanılan kupalar, başarı nişaneleri...

        21

        Kulübün en görkemli günleri 1960'lar ve 1970'lerdi ancak bu yirmi yılda bile sadece dört La Liga şampiyonluğu vardı. Atletico o günlerden bi yana ligde sadece üç kez şampiyon oldu; Simeone'nin de hepsinde imzası vardı... 1996'da orta sahada oynayan Arjantinli 2014'te ve 2021'de teknik direktör olarak zirveye çıktı. Atletico'nun şanssızlığı ise Real Madrid ve Barcelona'nın varlığı...

        22

        "En temel sorunumuz bu" diyor kulübün sahibi Miguel Angel Gil. "Atletico, Real Madrid ve Barcelona'nın ancak yarısı kadar yatırım yapabilir" Her ne kadar koronavirüs salgını kasaları sarssa da Real Madrid'in 2019-20 yılı gelirleri 832 milyon dolar, Barcelona'nın ise 1 milyar dolardan fazlaydı.

        23

        Atletico ise sadece 403 milyon dolar kazanabildi. Madrid ekibi bu geliriyle Avrupa'da 13. sırada yer aldı. UEFA sıralamasında ise gelir dezavantajına rağmen altıncı sırada... Diğer yandan koronavirüsün etkilediği dönem hariç Simeoneli her sezon kâr açıkladılar...

        24

        Gil'in babası Jesus Gil y Gil, 1987'de kulübün başkanlığına seçildi. Sahil beldesi olan Marbella'nın belediye başkanı olarak görev yaptı ve kara para aklama ile zimmete para geçirme suçlarından hüküm giydi. Kamu görevlerinden men edildikten sonra 2003 yılında Atletico ile ilişiği kesildi. Kulüp ikinci lige düşürülmüştü...

        25

        Birkaç yatırımcıyla birlikte Gil'in oğlu Miguel Angel kulübün yönetimini kontrol altına aldı. İlk eylemlerinden biri ise 2010'da UEFA Avrupa Ligi'ni kazanan Quique Sanchez Flores yönetimindeki takımı dağıtmak oldu. O takımın iki baskın yıldızı vardı: Sergio Agüero ve Diego Forlan... İki yıldız da Sanchez Flores'le anlaşamıyordu. Gil taraf seçmek yerine önce teknik direktörü kovdu sonrasında ise futbolcuları...

        26

        Atletico, kraliyet şehrinde Real Madrid'in aksine her zaman halkın takımı olarak görülmüştür... Bunu kişiye indirgeyen biri ise olsa olsa Diego Simeone'dir... Arjantin'de büyümüş olmasına rağmen davasına sadık biri olarak 1994-1997 yılları arasında Atletico taraftarının gönlüne girmişti. İtalya'da oynadıktan sonra 2003 yılında iki sezon için daha geri döndü ve emekli oldu.

        27

        Teknik direktörlüğe başşladığında dört Arjantin kulübünü iniş çıkışlarla yönetti, Catania'yı Serie A'da tutmaya çalıştı, 2011'de ülkesine Racing'e döndü. 2007-08'de River Plate'i şampiyonluğa taşısa da 2008-09'da puan tablosunun son sırasında yer aldılar...

        28

        "River Plate'in başkanı onun için çok kötü şeyler söyledi" diyor Gil. "İtalya'dakiler de aynı şekilde. Herkes kötü konuştu" Gil'i tanıyanlar, Simeone'den uzak durmasını tembihliyordu ancak o hiç kimseyi dinlemedi. Atletico Madrid'in kaptanını herkesten iyi tanıyordu.

        29

        "O daha futbolcuyken teknik direktördü" diyor Simeone'nin takım arkadaşı olan Tomas Renones. "Sahadaki teknik direktörümüzdü. Bizi o yönetirdi. Oraya yönlendirirdi, direktifler verirdi. Şu anda sahip olduğu şeyin aynısıydı. Kazanırdı. Kazandırırdı. Tekrar tekrar..."

        30

        Simeone, Atletico'nun başına geçtiğinde La Liga'da 10. sıradaydı ve Copa del Rey'den elenmişti. Real Madrid'in sekiz kez teknik direktör değiştirdiği süreçte 317 maç kazandı, 121 beraberlik aldı ve sadece 89 kez yenildi. Bunlardan ikisi ise acı şekilde Şampiyonlar Ligi finalinde Real Madrid'eydi.

        31

        Her ne kadar iki finali kaybetse de bu finaller, Atletico Madrid'in itibarını da yükseltti. "Artık iyi futbolcular da bize gelmek istiyor" diyor Simeone. "Önceden Real Madrid ve Barcelona varsa tercihleri onlar oluyordu. Şimdi Atletico'ya gelmek isteyenler var!"

        32

        Hangi oyuncular? Simeone, Atletico Madrid'in sportif direktörü Andrea Berta'ya transfer için isim vermiyormuş! "Diego bana isim vermez" diyor Berta. "Sadece 'Andrea, biraz daha fazla para alabilirsek, kaliteyi artırabiliriz' diyor. Daha iyi oyuncularla daha kolay kazanıldığını biliyor"

        33

        Sıcak bir ağustos akşamı, saatler 18.30'u gösteriyor. Madrid güneşi hala gökyüzünde ve herkesi kavuruyor... Simeone oyuncuları, onun öğleden sonra antrenman yaptırmayı sevdiğini biliyor, bilmeyenler ise yeni yeni öğreniyor.

        34

        Profesör lakaplı Atletico'nun fitness antrenörü Oscar Ortega, sahaya bir dizi denge topu yerleştirerek oyunculara direktifler veriyor. Bu egzersiz beden kontrolü ve çeviklik gerektiriyor. Beşinci, altıncı tekrardan sonra ise irade...

        35

        Angel Correa, yeni transfer Rodrigo, Suarez ve Jose Gimenez zıplıyor, bazen tökezliyor. Ortega ise saymaya devam ediyor yanlarından sakince geçerken: "Bir, iki" Profesör bunun sadece başlangıç olduğunu biliyor.

        36

        Oyuncular da farkına varıyor. Berta ise "Koş, koş, koş" diyor. "Çünkü biz Barcelona değiliz!" Dikkatle izleyen Simeone her şeyi takip eder, bu antrenmanların kime uygun olmadığını da fark eder...

        37

        "Benim için çok zordu" diyor eski Atleticolu JısJosuha Guilavogui. "Orada oynayabilmenin tek yolu var. Yapamıyorsan dışarıda kalıyorsun" Şimdi Wolfsburg'un kaptanlığını yapan 30 yaşındaki futbolcu, 2013'te büyük beklentilerle St. Etienne'den gelmişti.

        38

        Yazın sonuna doğru ise Simeone ondan memnun kalmamıştı, eforunu beğenmemişti. "Ve sadece ben değildim, benden kariyerli oyuncuların performansını da tutmamıştı"

        39

        Diğer oyuncular ise yaklaşık 70 milyon Euro dolar harcanan Jackson Martinez ile Nicolas Gaitan'dı. "Yetenek önemlidir" diyor Berta. "Ama Diego için oynayacak zihniyet olmadan burada oynayamazlar"

        40

        "Bazı oyuncularda yatırımımızın tamamını kaybediyoruz" diyor Gil. "Niye? Çünkü sisteme adapte olamıyorlar. Her futbolcunun koşması gerekir. Koşacak, koşacak ve koşacak. Koşmayan oynayamaz. Ne kadar yetenkli olursanız olun. Belli bir miktar koşmak zorundasınız"

        41

        Portekizli, Atletico'da felaket bir ilk yıl geçirdikten sonra geçen sezon sakatlanana kadar herkes kadar iyi oynadı. "Acı ile takım başarısı arasındaki ilişkiyi öğrendim" diyor Felix.

        42

        Atletico Madrid, kulüp rekorunu kırarak Joao Felix'i yaklaşık 140 milyon dolar karşılığında renklerien bağladı. "Çok teknik bir oyuncu" diyor belediye başkanı Martinez-Almeida. "Ama fiziksel açıdan standartlarımıza uyduğunu düşünmüyorum"

        43

        "Birlikte acı çektiğinizde kazanmayı da öğreniyorsunuz. Antrenmanlarda acı çekiyoruz. Acı çekiyoruz çünkü hepimizin savunma yapması gerekiyor. Bize nasıl kazanacağımızı öğretiyor"

        44

        Simeone, Suarez'e uyum sağlayabilmek için önce 4-4-2'sinden bazı maçlarda vazgeçmek zorunda kaldı. Takımın dizilimini Suarez'e göre şekillendirdi ve 3-5-2'yle de oynadılar. Suarez'in, Marcos Llorente kadar koşamayacağını biliyordu. Ama Uruguaylı da akıllıca koşmak zorundaydı!

        45

        Felix önderliğindeki Atletico puan tablosunda erkenden liderliği kaptı. 10. haftada henüz kaybetmemişlerdi. Felix önce sakatlandı sonra koronavirüse yakalandı. Trippier kumar suçlamasından ceza aldı, Suarez'in yaşı kendisini göstermeye başladı ve Real Madrid ile Barcelona yeniden yarışa ortak oldu... Atletico 'Acaba' sorularıyla Real Valladolid'e gitti...

        46

        1-0 geriye düştüklerinde dakikalar sadece 18'i gösteriyordu. 57'de Angel Correa skoru eşitledi 10 dakika sonra ise Suarez farkı 'ye çıkardı. Son düdük geldiğinde yere yığılan Uruguaylı gözyaşlarını tutamadı! Barcelona'yla kupalar kazansa da bu çok farklıydı. Simeone onaylayan bakışlar atıyordu. "Her zaman söylerim, Atletico'da kazanmak iki katı keyiflidir" diyordu Arjantinli.

        47

        Atletico, Diego Simeone'ye haftada 396 bin Euro, ayda 1 milyon 720 bin Euro ve yılda 20 milyon Euro'dan fazlasını ödüyor. Bu maaş, Arjantinli'yi dünyanın en çok kazanan teknik direktörlerinden biri, belki de birincisi yapıyor. Ama kazandırdıkları ve kulüp için ifade ettiği anlamın yanında bir hiç kaldığını kulübün eski futbolcusu Filipe Luis söylüyor:

        48

        "Diğer kulüpler altı yedi puan kaybında teknik direktör değildirir. Atletico Madrid'de ise teknik direktörün yeri garantidir. Futbolcular adapte olur. Uyum sağlayamayan gider!"

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ