Sanayi verileri sevindirdi
MÜSİAD Başkanı Ömer Cihad Vardan: "Sanayi üretimi verileri, krizin dibinin gözüktüğüne dair bir işaret olabilir"
MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, “Gerek dış ve gerekse iç piyasalardan gelen son veriler küresel krizin dibini göründüğüne dair erken ancak ciddi bir takım işaretler sunmaktadır. Nitekim, Mart ayına ait sanayi üretimi verileri de bu yöndeki sinyalleri güçlendirmektedir” dedi.
MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, Mart ayı sanayi üretimi rakamlarını değerlendirdi.
Vardan’ın değerlendirmesi şöyle:
Sanayi üretiminin Mart ayında geçen yılın aynı dönemine göre %20,9 azaldığı fakat bu açıklanan rakamın, Şubat 2009 sanayi üretimi rakamına oranla %13,4 oranında daha ileride olduğunu ifade etmek gerekir. Bu, dünden bugüne olumlu bir gelişmeye işaret etmekte ve aslında özellikle hükümetin Mart ayında uygulamaya koyduğu bazı sektörlerdeki ÖTV ve KDV indirimleriyle piyasaların hareketlendiğinin ve buna bağlı olarak üretimin tekrar başladığının da bir göstergesidir.
Ancak bu sürecin basit bir “stok eritmesi” düzeyinde kalmayıp, yeniden üretim çarklarını döndürmeye vesile olması için, söz konusu vergisel teşviklerin seçici olarak eğitim, makine, inşaat, hatta tekstil ve hazır giyim gibi sektörlerde bir süre daha devam ettirilmesinin faydalı olacağına inanıyoruz. Keza, vergisel destek ve teşviklerin ithal mallardan ziyade “yurtiçinde üretilen” mallara kayması ve iç piyasayı canlandırıcı etkide bulunması konusu da bu meyanda dikkate alınmalıdır. Bunların yapılması durumunda, yılsonunda da küresel krizin etkilerinin tüm dünyada azalmasıyla birlikte piyasalarda iyileşme yönünde oluşabilecek hava, bu hareketliliği daha ileriye taşıyabilir.
Burada dikkat edilmesi, hatta ikaz edilmesi gereken konu, hükümetin kıt kaynaklara rağmen yaptığı fedakârlıklara karşı ilgili sektörlerdeki bazı firmaların hala fırsatçı davranışlara devam ediyor olmalarıdır. Hükümet ve rekabet kurumu bütün bu istismarlara müsaade etmemelidir.
Özellikle otomotiv ve büyük oranda da bankacılık sektöründeki bazı kuruluşlar, piyasalarda oluşan talebi fırsat bilerek kendi karlarını artırma yarışından vazgeçmelidirler. Aksi halde hükümetin sağladığı bu imkân ortadan kalkabileceği gibi, piyasalarda oluşan olumlu hava tekrar buğulanmaya başlayabilir. İşadamının kendi elleriyle halkın gözünde imaj erozyonuna sebep olması, uzun vadede kendi bindiği dalı kesmesi anlamına geleceğinden, özel sektör temsilcilerinin “kısa vadeci şaşılığı” bir kenara bırakıp, halk ile ortak kader birliği yapmalıdır.