Sadece horoz gibi ötmüyoruz
Mudurnu piliç tesislerinin yeni sahibi Zuhal Daştan, yalnız kesimhanesini aldıkları tesislerde tam kapasite çalışmaya başladıktan sonra ikinci tesisi kuracaklarını söyledi
Mudurnu Piliç Yönetim Kurulu Başkanı Zuhal Daştan, geçen yıl
aldıkları Mudurnu’daki tesislerde daha önce özverisizlik ve inançsızlık nedeniyle iflasların yaşandığını belirterek “Çölde siz yaşayamazsınız ama edevi yaşar. Biz 55 yıldır tavukçuyuz; bu işi biliyoruz. Bir tek horoz gibi ötmediğimiz kaldı. Bizimle birlikte bu tesisin geçmişte yaşadığı kötü
izleri silinecek” dedi. Nisan 2010 itibarıyla yeniden üretime başlayan
Mudurnu Piliç üretim tesislerinde gazetecilerle bir araya gelen Daştan, daha
önce iflaslar nedeniyle dört kez el değiştiren tesislerin yalnız kesimhane bölümünü satın aldıklarını, burada günde 150 bin kesim yapacaklarını söyledi.
‘LADES’İ ALAMADIK’
2007’de tesis, Kılıç Deniz Ürünleri tarafından satın alındığında kuş gribinin de
etkisiyle markaya ihtiyaç duyduklarını ve önce Lades markasının peşine
düştüklerini anlatan Daştan, “Ama üstünde o kadar çok banka haczi vardı ki alamadık. Sonra 4 milyon liraya Mudurnu’yu aldık. O zaman mevcut üretim tesislerimiz yeterli olduğu için yeni bir tesis ihtiyacı duymadık. Ama geçtiğimiz yıl kapasitemizi büyütmek istediğimizde iflas eden Kılıç Deniz Ürünleri,
tesisi satışa çıkardı; biz de aldık” diye konuştu. Bir yılda yaptıkları 6 milyon
liralık yatırımla tesisin tüm altyapısını yenilediklerini anlatan Daştan, yeni tesislerle yine bir yılda yüzde 70 büyümeyi ve yüzde 5 olan pazar paylarını yüzde 7’ye çıkarmayı hedeflediklerini ifade etti. 2010’da 4 milyon dolarlık ihracat, 300 milyon liralık da ciro beklediklerini dile getiren Daştan, sözlerini
şöyle sürdürdü: “Şu anda günde 50 bin kesim yapıyoruz; bir ay içinde bu rakam 60 bine çıkacak. Tam kapasiteye ulaşınca 200 bin metrekarelik arazide ikinci bir kesimhane kuracağız.”
‘KÖY TAVUĞU ÜRETİMİ İÇİN DENEMELERE BAŞLADIK’
Önümüzdeki dönemde köy tavuğu yetiştirmeyi planladıklarını dile getiren
Daştan, normal bir tavuktan üç kat daha fazla sürede yani 100- 110 günde kesime hazır olan 150 tavuğun deneme üretimlerini yaptıklarını söyledi.
‘Kahverengi Fransız ırkı’ olarak bilinen bu tavukların yemlerine kekik, adaçayı gibi otlar koyarak etini lezzetlendireceklerini anlatan Daştan, donmuş
satılacak tavuğun fiyatının, normal tavuklardan en az iki kat fazla olacağını söyledi. Organik tavukla ilgili de konuşan Daştan, “Organik tavuklara itibar
etmeyin. Bunun için ciddi bir denetim olması lazım; Türkiye’de böyle bir şey yok. Ben iki, üç kat pahalıya aldığım bir pilici ‘organik tavuk’ diye evime götürmem” dedi.
‘Hiçbir eti pişirmeden sakın yemeyin’
Sucuk, sosis, jambon gibi ürünlerin asla çiğ olarak yenmemesi gerektiğinidile getiren Daştan, et ürünlerinin mutlaka pişirilerek yenmesi
gerektiğini söyledi. Daştan, şöyle devam etti: “Çiğ yenebilecek bile
olsa etleri mutlaka pişirin. Restoranlarda içi kanlı olan az pişmiş et
sakın yemeyin. Çiğköfteyi evinize bile sokmayın. Biz de önümüzdeki dönemde rekabet için tavuk jambon üreteceğiz. Ama onu da sakın pişirmeden yemeyin.”
‘Rusya bize de binde 2 vergi uygulasın’
Geçtiğimiz perşembe günü Rusya’yla ihracat konusunda bir protokolün imzalandığını anlatan Daştan, kotanın belirlenmemesine karşın 6 olan firma sayısının 13’e çıkarıldığını söyledi. İhracat başlarsa, yüzde 25 olan gümrük
vergisinin yüzde 18’e ineceğini belirten Daştan, “Ukrayna’ya uygulanan binde 2’lik vergi bize de uygulansın; o zaman Rusya’da rahatlıkla piliç satarız,
aksi takdirde diğer ülkelerle rekabet çok zor” dedi.
GAZETE HABERTÜRK