Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Para Bakü Tiflis Ceyhan borç hattı! - Makro Ekonomi Haberleri

        BARIŞ ERKAYA

        HABERTURK.COM

        berkaya@haberturk.com

        10 Nisan 2011 Pazar günü.

        Bakü Tiflis Ceyhan Boru Hattı’nın Türkiye ucunda bulunan ve müthiş güvenlik önlemleriyle korunan Ceyhan’daki Deniz Terminali, tam bu tarihte çok ilginç bir gelişmeye ev sahipliği yaptı. 1989’da başlayan, 2002 yılında atılan imzayla Türkiye’yi Avrupa’nın enerjisi için bir otoban haline getiren, 2006 yılında ise Ceyhan’dan demir alıp İtalya’ya doğru yol alan ilk gemide Avrupa’ya Azeri ham petrolünü taşıtan bu tarihi sürece 2011’i de bir kayıt olarak düşmekte fayda var.

        Ceyhan’daki tesiste, Bakü Tiflis Ceyhan Boru Hattı’nın 1076 kilometrelik Türkiye Bölümü’nü işleten Botaş International Limited (BIL) ve boru hattının operatörü olan BTC şirketi yetkilileri Ekonomi Gazetecileri Derneği'nin organizasyonuyla ekonomi gazetecileriyle bir araya geldi. Başlangıçta, toplam 4 milyar dolar, Türkiye ayağının yapımı içinse 1.6 milyar dolara mal olan bu dev yatırımın tanıtımı ve bugüne kadar gerçekleştirdiği başarıların lansmanı gibi başlayan bir toplantı, BIL Genel Müdürü ve Enerji Bakanı Petrol ve Doğalgaz Başdanışmanı olarak anons edilen İbrahim Palaz’ın sunumuyla farklı bir boyut kazandı. Boru hattının Türkiye bölümünün özellikleri, iş güvenliği konusundaki olağanüstü performansı ve verimliliğin yüksekliği gibi verilerle başlayan sunum sıra finansal performansa geldiğinde, salondaki bütün gazetecileri şok eden bir boyut kazandı.

        “91 MİLYON DOLAR BORÇ VAR”

        “Bakü Tiflis Ceyhan: Doğru Vizyon, Doğru Proje, Kim İçin?” başlıklı slaytla açıklamalarına başlayan Palaz, 2010 sonu itibariyle boru hattının Türkiye ayağını işleten yüzde 100 kamu sermayeli BIL’in 2006 yılında hattın açılmasından 2010 yılına kadar geçen sürede uğradığı kümülatif zararın 31 milyon dolar olduğunu söyledi.

        Bugüne kadar faaliyetlerini sürdürmek için toplam 195 milyon dolar dış kaynak yani kredi kullandığını söyleyen Palaz, 2010 sonu itibariyle net borcun 91 milyon dolar olduğuna dikkat çekti.

        ANLAŞMA TAHKİMLİK OLDU!

        2002 yılında imzalanan Bakü Tiflis Ceyhan Boru Hattı Türkiye Geçişi Anlaşması için Palaz, “Çok kötü bir anlaşma. Bu odadaki kimse bu anlaşmaya imza atmazdı. Normalde bu türden petrol işletmeleri çok fazla kâr elde etmezler fakat zarar etmesi de anormaldir. Mevcut şartların devam etmesi halinde BIL 2045 yılına kadar zarar etmeye devam edecek ve kümülatif zarar 2 milyar doların üzerine çıkacak” dedi.

        Zaten BIL, imzalanan anlaşmanın Türkiye’nin aleyhine tek taraflı koşullar içerdiği iddiasıyla 2009’da BTC’yi tahkime vermiş durumda.

        “EN KÜÇÜK HUKUK BİLGİSİ OLAN BİLE BUNA İMZA ATMAZDI”

        “2002’de BTC ile sözleşme ayrıntılarına bakılmadan dönemin hükümeti tarafından tamamen zarar odaklı ve 40+10+10 olmak üzere toplam 60 yıllık bir anlaşma yapılmış. En küçük hukuk bilgisi olan bir kişi bile bu anlaşmaya imza atmazdı” diyen Palaz, tümüyle tek taraflı ve Türkiye’nin zararına olacak bu anlaşma nedeniyle BIL’in zararının giderek büyüdüğünü ve bu zararın sadece bugüne değil gelecek kuşaklara da faturasının çıkacağını savunarak anlaşmayı bu şartlarda “sürdürülemez”olarak nitelendirdi.

        13 aydır BIL’in Genel Müdürü olarak görev yapan Palaz’ın anlattıklarına göre bu arada hukuki süreç (uluslararası tahkim) işlerken, 12 aydır BTC ile müzakerelere devam edildi. Fakat Palaz, “müzakerelerle ilgili umudumu kaybetmek üzereyim” diyor.

        ZARARIN KİLİT NOKTASI POMPA İSTASYONLARINI ÇALIŞTIRAN DOĞALGAZ

        Palaz’ın iddialarına göre BTC ile varılan işletme ve vergi anlaşmasının ortaya çıkardığı tablo, boru hattının en büyük bölümüne ev sahipliği yapan Türkiye’ye hem işletme ücretinde hem de vergide daha az gelir sağlıyor. Palaz tarafından yapılan sunuma göre hattın Türkiye ayağında BIL, 1076 km için varil başına 35 sent işletme ücreti alırken, BTC’nin kendisini işletmeci olduğu Azerbaycan ve Gürcistan kapsamındaki toplam 700 km için 78 sent ödeme yapılıyor.

        Peki bu zarar nasıl oluşuyor? Palaz’ın anlattıklarına göre hattın Türkiye ayağında rakım sürekli değişiyor ve bazı noktalarda boru hattının yüksekliği 2 bin 828 metreye kadar ulaşıyor. Petrolün akımını sağlayan 4 büyük pompa istasyonu var. Bu istasyonlar ise yakıt olarak doğalgaz kullanıyor. Yani petrolün sürekli hareketi için doğalgazın sürekli kullanımı sözkonusu.

        GAZ FİYATI YÜKSELİYOR, İŞLETME ÜCRETİ 10 YIL DAHA SABİT

        BIL’in kullandığı doğal gazın 1000 metreküpünün fiyatı ise başlangıçta 300 dolarken Mart 2011 itibariyle 450 dolara çıkmış durumda. Buna karşılık işletme ücretleri yani gelir tarafında sürekli bir değişiklik yapma imkanı bulunmuyor. 2006-2011 arasında 35 sent olarak belirlenen varil başına işletme ücreti, yapılan anlaşmaya göre 2011-2021 arasında ise varil başına 28 sent olarak sabit kalacak. Bir sonraki değişiklik ise ancak 2021 yılında gerçekleştirilebilecek. 2021-2045 arasındaki işletme ücreti ise varil başına 43 sent olacak.

        Bu arada 2006-2011 için 20 sent, 2011-2021 için 27 sent, 2021-2045 içinse 37 sent varil başına da vergi tahsil edilecek.

        “ALTERNATİF: YA GAZ MALİYETİ DÜŞECEK, YA DA KAPIYA KİLİT VURULACAK”

        Peki bu zararın durdurulması mümkün mü?

        BIL’in işletmenin giderlerinin üçte biri yakıt, üçte biri personel, üçte biri ise alınan hizmetlere ödenen giderlerden oluşuyor. “Burada kimseyi suçlamak istemiyorum. Ama sürekli zarardayız ve bunun önlenebilmesi için en büyük gider kalemimiz olan yakıt maliyetlerimizi 34 milyon dolardan 3.5 milyon dolara düşürmemiz gerekiyor. Personelden tasarruf sağlanması halindeyse 519 olan personel sayısının 503’ünün işine son verilmesi sonucu çıkıyor. Yani bu da işletmeyi kapatmamız (default) anlamına geliyor”. Bu gidişle BIL’in kullandığı kredileri de ödeyemez hale geleceği uyarısında bulunan Palaz“ Bu denklemde bir yanlışlık var.Hazine ve Hükümet gerekli tedbirleri almazsa ve anlaşma şartları da değiştirilmezse BIL olarak kredileri ödeyemez hale geliriz” dedi.

        “DİKKAT! NABUCCO’DA DA DETAYLAR GÖZDEN KAÇIYOR”

        Bu arada Palaz’ın çok ciddi bir uyarısı da var: Başta Nabucco projesi olmak üzere yapılan gündemde olan boru hattı projeleriyle ilgili anlaşmaların da tamamında detayların gözden kaçtığını söylüyor Palaz.

        Palaz’ın benzetmesi de çarpıcı bu açıdan. Doğu Akdeniz’deki hareketliliğin ve Ortadoğu-Kuzey Afrika’da yaşananların ardından Türkiye’nin bir kez daha (İpek Yolu ve Baharat Yolları’nın ardından) önem kazandığını ve şimdi de Türkiye’nin enerji taşımaya başlamasıyla tarihin tekerrür ettiğini söylüyor Palaz ve ekliyor: Türkiye enerji otobanındaki birinci şerit Bakü Tiflis Ceyhan’dır. İkinci ve üçüncü şeritler de söz konusu olacak. Yeni anlaşmalarda dikkatli olmak lazım. Dikkat etmediğimiz detaylar geleceğe yönelik olarak milyarlarca dolar zarara neden olabiliyor.

        ANLAŞMA BOZULABİLİR Mİ?

        Toplantının ardından soruları da yanıtlayan İbrahim Palaz, Türkiye’nin tek taraflı bu anlaşma şartlarını sineye çektiğinin, şimdiye kadar anlaşma yükümlülüklerini yerine getirdiğinin ve bundan sonra da yerine getirmeye devam edeceğinin altını çizerek “ Şimdiye kadar hiç konuşmadık ve ağzımızı kapalı tuttuk. Kol kırılır yen içinde kalır dedik. Ancak kırılan ve yen içinde kalan bizim kolumuz.Bu anlaşma şartlarının yarattığı durum vahim. Türkiye hiçbir zaman tehdit ve şantaja başvurmaz. Bunu ima bile etmez. Sorunu hukuki yollarla arama çabamız sürecek, bu konuda umudumuzu da korumak istiyoruz. Bu anlaşmayı asla bozan taraf olmayız” dedi.‘Türkiye anlaşmaya uymazsa ne olur’ şeklindeki bir soruya Palaz “ Türkiye’nin uluslararası yükümlülükleri var. Anlaşmayı bozması söz konusu değil. Biz doğruluğumuzu ve haklılığımızı doğru yollarla, hukuki yollarla kanıtlamak ve soruna çözüm bulmak istiyoruz” yanıtını verdi.

        ELEŞTİRİ OKLARININ HEDEFİ DE AYNI SALONDA!

        Elbette bu meselenin iki tarafı var. Ve aynı salonda eleştirilerin yöneldiği taraf olan ve büyük hissesi İngiliz devi BP’ye ait bulunan BTC’nin Türkiye Operasyonları Genel Müdürü Şölen Karavelioğlu da vardı. Palaz’ın eleştirilerine konu ettiği hususların şu an için tahkimde olduğunu belirterek konuyla ilgili fazla yorum yapamayacaklarını ve tahkim sonucunu beklediklerini söyledi Karavelioğlu. BIL ile BTC’nin rakip değil, partner kuruluşlar olduğunu hatırlatan Karavelioğlu, “Bizim taraftan bakıldığında resim tam olarak böyle görünmüyor. Konu şu aşamada tahkimde bulunduğu için fazla detaylara giremiyoruz. BIL ile görüşmelerimiz sürüyor ve sorunun bir çözüme kavuşması bizim de dileğimiz. Fakat BTC sadece işletme ücreti ödemiyor, hatla ilgili olarak Hazine’ye vergi geliri de sağlıyor. Bu aşamada zarar BIL için söz konusu olabilir, ancak Türkiye’nin toplam kazancı olarak meseleye bakmak lazım” dedi.

        BTC: TÜRKİYE ZARAR ETMİYOR, BIL ZARAR EDİYOR

        “Türkiye bu hattan zarar ediyor” gibi bir söylem oluşturulduğunu, bunun doğru olmadığını iddia eden BTC cephesi, “Burada zarar eden taraf Türkiye Cumhuriyeti değil, Botaş International Limited şirketidir. BIL’in aldığı ücret boru hattı’nın Türkiye kısmının işletme ücretidir. Türkiye Cumhuriyeti ise, hattan geçen petrolün varilinden $0,20 USD transit geçiş vergisi alıyor. Bunda bir ‘zarar’ söz konusu olamaz; zaten bu kurumlar vergisi gibi, devletin topladığı bir vergidir. BIL’in zararı ise boru hattında yakıt olarak kullanılan doğal gazın fiyatının artışı ile ilgilidir” yanıtını veriyor.

        TPAO 334 MİLYON DOLARLIK PAY ALIYOR”

        Ayrıca Bir Türkiye Cumhuriyeti kuruluşu olan Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın (TPAO) hattan geçen petrolde yüzde 6.53 oranında payı olduğuna da dikkat çeken BTC, TPAO’nun bu payının, 2009’da yaklaşık 6,3 milyon varil ham petrole karşılık geldiğinin altını çiziyor. Bu da 2009 yılı petrol fiyatları ortalamasıyla (53 dolar) TPAO payı yaklaşık 334 milyon dolara denk geliyor.

        BIL’in, BTC Şirketi’ne işletme ücretinin yetersiz olduğunu öne sürerek bir tahkim davası açtığını, davanın iki yıldan beri sürdüğünü, tahkim devam ederken, BTC Şirketi ve BIL’in aynı konularda müzakereler başlattığını, bu müzakerelerin sürdüğünü belirten BTC, “İki taraf için de sürdürülebilir bir çözüm olmasını arzuluyoruz” açıklamasını yaptı.

        BIL’in ana ortağı olan BOTAŞ’ın, hattın Türkiye kısmını müteahhit firma olarak inşaatını üstlendiğini de belirten BTC’nin açıklamasında, “Boru hattı’nın toplam yatırım maliyeti yaklaşık 4 milyar USD’dir. Türkiye kısmının maliyeti ise yaklaşık 1,6 milyar USD’dir. Söz konusu yatırımın finansmanı, hem BTC Şirketi ortaklarının kendi özkaynaklarından, hem de uluslararası finans kuruluşları (ör: IFC, EBRD) tarafından yapılmıştır” dendi.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ