"Çevreci" Paris egzotik Fisker dışında heyecan verici değildi

Geçen hafta Paris otomobil furında, resmi adıyla "Paris Mondial d'Automobile"deydim.

Dorğsunu isterseniz benim için ciddi bir hayalkırımlığı oldu.

Şöyle dişe dokunur yeni güzel enteresan bir şey geremedim dersem yeridir.

Fuara damgasını vuran "Elektrikli" ve "Hybrid" otomobillerdi.

Hemen hemen bütün markalar bu tip otomobillere yönelmişlerdi.

Çogunluk hybridle ilgilenirken, Renault bence daha doğru bir kararla doğrudan doğruya elektrikli otomobillerle ilgili geleceğe ilişkin görüşlerini aktarıp, konseptlerini sergilemişti.

Büün bunlar çevreciik adına yapılıyordu ama elektrikli otomobillerin ciddi bir tasarruf aracı olduğu kesindi.

Çevrecilik konusunda ise pek aynı fikirde değilim.

Otomobil elektrikli bile olsa sonuçta gereksinim duyduğu enerji bir yerlerde üretiliyor.

Birilerinin oturup ciddi bir hesap yapması gerekiyor.

Nükleer veya kömür, veya doğalgaz enerjisini elektriğe çevirip şehirlere yallamak, şehirde otomobili bununla şarj edmek verimlilik açısından pozitif mi yoksa negatif mi?

Sonuç olarak bir yerlerde çevre kirleniyor. Tek faydası kent içinde emisyonun azalması olabilir.

Elektriklilerde iki hatta tek kişilik "Urban" diyebileceğimiz şehir otomobilleri daha doğrusu "Kişisel taşıma" araçları vardı.

Heyecan verici pek az otomobil gördüm. Yenilik de pek azdı.

Bunun yanı sıra Spyker ve Tesla'nın elektrikli egzotikleri dikkat çekiyordu, o kadar.

İnfinity çok hoş otomobiller getirmişti.

Lexus'un dev hybridleri hoştu.

Ama hoşuma giden araçlar da olmadı değil.

Sizinli onları paylaşayım istedim bugün.

AUDİ A7 ve QUATTRO

Audi A7 ile kendini aşmış diyebilirim.

Hem ış hem iç dizayn olarak çok başarılı bir otomobil ortaya çıkarmışlar. Kendilerine yeni bir sınıf yaratmışlar. BMW'nin yeni GT serisine ciddi bir alternatif olmuş, hatta ötesine geçmiş.

Audi'nin piyasadaki en "Arzulanabilir" otomobili olmuş diyebilirim.

Tabii A7'den sonra zavallı A5'in geleceği bençe karanlık. Arasındaki fiyat farkı ne olacak bilmiyorum ama A7'yi gördükten sonra A5'in özellikle de 4 kapılı modelinin pek alıcı bulabileceğini zannetmiyorum.

Audi'deki bir diğer yenilik, daha doğrusu konsept Quattro.

Hatırlar mısınız bilmem. Audi öyle pek de makbul daha doğrusu "Şahene" bir marka değilken, Quattro diye bir otomobil yaptı. Sürekli 4 tekerden çekişli, zamanın ilerisinde bir otomobil. Rallilerde fırtına gibi esen bu otomobil Audi algısını değiştirdi ve bugüne getirdi markayı.

Şimdi o Quattro'nun "Retro"su yapılmış.

Çok başarılı. Üstelik de elektrikli.

Müthiş.

BMW 6

BMW konsept adı altında yeni 6 serisini gösterdi.

Bence bugünkü 6'dan kat kat daha güzel. Onda da belli belirsiz bir retro hava var.

Yandan bakınca biraz eskinin o süper 635 CSİ'sini, biraz da 20 yıl öncenin en ilerici otomobillerinden biri olan 850'yi andıran bir kesime sahip.

Çok çok güzel olmuş. Büyük ihtimalle hiç bir değişiklik yapılmadan seri üretimine geçecekler bu otomobilin.

Yeni X3 hoş. Bugünkünden çok daha güzel. 5 serisi GT ise BMW'nin yeni "Kaslı" tasarım anlayışının hoş bir örneği. X6'nin daha ehlileştirilmiş hali gibi.

JAGUAR

Jaguar'ın yeni XJ serisi ben de tam bir hayal kırıklığı yarattı.

Jaguar'ı benzemediği gibi, pek bir şeye de benzemiyor. Arkası Lncia Thesis'den aynen "Araklanmış"

Onden görünüşünde saldırgan bir hava var ama Jaguar'a benzemiyor.

Güzelim XJ serisi 40 yıl sonra kabuk değiştirmiş ve bir halta benzememiş. Şoför mahalli iyi, onun dışında içi de çok kötü. Yazık etmişler.

XK dedikleri spor seri de zaten çok kötü. Yandan ve önden Hyundai Coupe'nin hormonlanıp büyütülmüş hali. Aston Martin'in yandan yemişini yapmaya devam edecek gibi duruyor Jaguar.

Buna karşın sergilediği spür spor konsepti çok hoştu. Efsanevi XJ 220'den esintiler taşıyordu.

CITROEN

Citroen'e bir şeyler olmuş. Fuarda en çok yeniliği onlarda gördüm desem yeridir.

C5'e bayağı bir yüklenmişler.

C5'in station wagonu, mat siyah boyayla sergleniyordu ve çok çekiciydi.

Ama asıl hoş olan DS serisi.

Benim bildiğim Citroen DS'ler 19 ve 21'di. Zamanın dev sedanlarıydı ve döneminin çok ötesinde bir otomobildi.

Şimdi DS'ler küçük otomobiller.

DS3, Mini'ye ciddi bir alternatif ve hatta daha güzeli. Renkler, aksesuarlar cıvıl cıvıl. Al eve götür türü.

DS4 de gayet hoş.

Yeni WRC'de güzel görünüyordu.

MINI 4x4

Mini kendini bayağı bir yenilemeye çalışmış.

Benim dikkatimi çeken crossover dedikleri model oldu. Hafif arazi aracı.

Bayağı bir yükselmiş, içi genleşmiş.

Egsozlar, lastikler, jantlar, farlar, stoplar derken ortaya yepyeni ve çok çekici bir otomobil çıkmış.

Mini kazandığı pazarı kaybetmeye niyetli görünmüyor.

RANGE ROVER

Range Rover'in sergilediği tek araç yeni "Evoque" oldu.

Vallahi şaşırdım.

Range Rover'e pek benzemiyor.

Hayli sportif bir arazi aracı. Ama hayli sportif. Alçak tavanlı. Dar kabinli.

Büyük ihtimalle genç müşteriler için ve uygun fiyatlı olacak.

Aılıştığımız geniş, konforlu, salon salomanje Range'lere hiç benzemiyor.

Türkiye'deki klasik Range Rver alıcısının bu otomobile ilgi duyacağını pek zannetmiyorum ama Range Rover'a ilgi duymayan yeni bir kitleyi Range Rover'e yakınlaştırabilir.

SPYKER

En ilgimi çeken otomobil Spyker oldu.

Elektrikli dev bir Sedan.

Daha doğrusu spor sedan.

Maserati Quattroporte, Porsche Panamera ve Aston Martin Rapid'e rakip.

Bence hepsinden daha gösterişli.

Müthiş bir dizayn. Ama biraz abartılı. Fazla parlak, fazla renkli. Fazla gösterişli.

Yine de çok çok güzel.

MERCEDES CLS

Mercedes yeni CLS'yi ilk kez Paris'te sergiledi.

Ve ben çok beğendim.

Eski CLS artık çağdışı kalmaya başlarken, yenisi ilaç gibi geldi.

Yeni ön panjur, yeni kaput, yeni farlar, yeni stoplar.

Her şey yenilenmiş. Çok da güzel olmuş.

Bence CL serisini ciddi biçimde vuracak. Mercedes sportiflik byrağını BMW'den iyiden iyiye geri alırken, CLS'nin bunda ciddi katkısı vardı, yeni CLS bunun üzerine tüy dikecek.

KIŞ GELDİ LASTİKLERE DİKKAT

Sevgili okurlar.

Malumunuz kış geldi.

Kış demek otomobiller açısından risk faktörünün artması demek.

Yollarımız zaten berbat.

Şimdi buna bir de doğa koşulları eklenecek. Islak, karlı, buzlu yollar.

Altınızdaki otomobil Dünyanın en iyisi de olsa, lastiğiniz kadar güvendesiniz.

Lütfen lastiklerinizi kışa hazırlayın.

Mutlaka bir kış lastiği taktırın. Yaz lastiklerini saklayın, yaza yine takasınız. Ama kış lastiği taktırmazsanız, Allah korusun otomobiliniz önümüzdeki yazı görmeyebilir.

Kış latiği ya da en azından bir 4 mevsim lastiği taktırın.

Geniş tabanlı lastikler kış ayları için iyi bir seçenek değildir unutmayın.

En azından lastiklerinizin diş derinliklerini kontrol edin, ettirin.