Uluslar arası Çalışma Örgütü (ILO),177 Sayılı Evde Çalışma Sözleşmesi’nin kabul edilişinin 25. yılı dolayısıyla dünya çapında araştırmalara dayanarak “Evde çalışma: Görünmezlikten İnsana Yakışır İşe - 2021” başlıklı bir rapor yayımladı. Raporun Türkiye kısmını, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Saniye Dedeoğlu hazırladı. Raporun, “Evden İçeri Bir Dünya: Türkiye’de Ev – Eksenli çalışanlar” başlıklı Türkiye bölümü için endüstriyel ev eksenli olarak parça başı çalışanlar ile iletişim teknolojisi olanaklarıyla uzaktan çalışanlarla yüz yüze görüşmeler yapıldı. (ILO Türkiye Ofisi, evden çalışma konusunda bugün bir de webinar gerçekleştirecek.)
Rapora göre, evde çalışan kadınların yoğunluğu ve evde üretim yapılan bazı sektörler göz önünde tutulduğunda, evde çalışma toplumsal cinsiyete dayalı bir üretim biçimi olarak beliriyor. Dünyada ve Türkiye’de genelde ücretsiz bakım işlerinin çoğunu kadınlar yüklendiğinden, bir kısım ev eksenli çalışan kadın için evden çalışma gelir getirici fırsatlar ile bakım sorumluluklarını birleştirmenin bir yolu olarak görülüyor. Bunun hem avantajları hem de artan bakım yükü gibi dezavantajları bulunuyor.
Özellikle parça başı çalışan kadınlar evde yaptıkları çalışmayı kendi ev içi rollerinin bir uzantısı olarak görüyor ve evde çalışmanın bu şekilde algılanması bir taraftan ev-eksenli parça başı çalışma için ödenen ücretleri düşürürken diğer taraftan kadınların güvencesiz ve korumasız çalışmasıyla sonuçlanıyor.
Rapora göre, daha çok eğitimli kesimlerden oluşan serbest (freelance) çalışanların önemli bir kısmı, evde çalışmayı kurumsal çalışmanın hiyerarşisinden bir kaçış, bir özgürlük olarak seçiyor. Parça başı çalışma da kadınlar için evkadını olarak küçük de olsa bir gelir elde edebilmenin tek yolu olarak görülüyor.
GÜVENCEDEN YOKSUNLAR
Türkiye’de kadınların özellikle tekstil ve konfeksiyon gibi geleneksel sektörlerde ev-eksenli çalışmasının yaygın bir şekilde devam ettiği vurgulanan raporda, son yıllarda genç profesyonellerin evde freelance olarak çalışmasının da görünürlük kazanmaya başladığı kaydedildi.
Evde çalışmanın hangi sosyo-ekonomik grup için olursa olsun sosyal güvence ve korumadan uzak bir çalışma biçimi olarak gerçekleşmekte olduğu belirtilen raporda, şu tespitlere yer verildi:
- Evde çalışma aynı zamanda toplumsal cinsiyet rolleri ve ideolojisi ile biçimlenmekte ve özellikle parça başı çalışan kadınlar evde yaptıkları çalışmayı kendi ev içi rollerinin bir uzantısı olarak görmektedir. Evde çalışmanın bu şekilde algılanması, ev-eksenli parça başı çalışma için ödenen ücretleri düşürürken, kadınların güvencesiz ve korumasız çalışması ile sonuçlanmaktadır.
- Uzaktan freelance çalışan eğitimli profesyonellerin evde çalışması bir iş olarak görülmesine karşın özellikle gençlerin, ailelerin onların kurumsal çalışmada olması konusunda açık bir tercih sunması nedeniyle, freelance çalışmalarının gerçek bir çalışma olmadığını düşünmektedirler.
ÖZGÜRLÜK İSTERKEN DAHA ÇOK ÇALIŞIYORLAR
- Freelance çalışanlar, daha kısa saatler çalışmak için freelance olarak çalışmaya başlamış olsalar bile iş akışını ve gelirlerini güvence altına almak için yine uzun saatler çalışmak zorunda kalmaktadır.
- Parça başı ücretlerin belirlenmesinde ev-eksenli çalışanların bir pazarlık gücü yokken, kendilerine işi getiren aracılara yüksek komisyonlar ödemek zorunda kalıyorlar. Freelance çalışanlar ise ücret konusunda bir pazarlık gücüne sahip olabilmektedirler.
“İNSANA YARAŞIR İŞ OLMAKTAN UZAK”
- Her iki grup çalışan içinde örgütlülük ya hiç söz konusu olmamakta ya da var olan örgütlülük çok dar bir kesimi kapsamaktadır.
- İş sağlığı ve güvenliği freelance ve parça başı çalışanları uzun vadede etkileyen sonuçlar taşıdığından önemli bir sorun alanı olarak algılanmamaktadır.
- Evde çalışma güvencesizlik ve kırılganlık düzeyi yüksek, insana yaraşır iş olmaktan uzaktır.
- Freelance çalışanların önemli bir kısmı evde çalışmayı kurumsal çalışmanın hiyerarşisinden kaçış, bir özgürlük olarak seçerken, parça başı çalışma kadınlar için ev-kadını olarak küçük de olsa bir gelir elde edebilmenin tek kanalıdır.
KAYITDIŞI ÇALIŞIYORLAR
Gerek endüstriyel ev-eksenli çalışmada, gerekse internet üzerinden freelance çalışmada kayıtdışı istihdamın hakim olduğu vurgulandı. Hiçbir hukuki kaydın olmaması ve anlaşmaların sözlü olarak yapılmasının, işin bedelini alamama riskini beraberinde getirdiği vurgulanan raporda, bazılarının, ödememe riskine karşı ajanslar ile çalıştıkları, bu durumda da daha az para aldıkları kaydedildi.
SOSYAL GÜVENLİK HAKLARINDAN YARARLANAMIYORLAR
Evde çalışanların karşılaştıkları yaygın bir kırılganlık alanının da sosyal güvenlik ve sağlık sigortasından yoksunluk olduğu belirtildi. Evde parça başı iş yapan kadınların sağlık sigortasından yararlanmada eşlerine bağımlı oldukları, daha çok erkeklerden oluşan freelance çalışanların ise daha kırılgan oldukları ifade edildi.
Yüz yüze görüşme yapılan freelance çalışanlar, sosyal güvenlik primlerini kendileri yatırmak zorunda oldukları için ya düşük kazançtan prim yatırdıklarını ya da hiç yatıramadıklarını belirtti.
ARACILAR YÜKSEK KOMİSYON ALIYOR
Aracıların, parça başı çalışanlardan ücretlerinin yaklaşık yüzde 50’si oranında komisyon aldıkları kaydedilen raporda, “İşçiler ne kadar kırılgansa, o kadar şiddetli sömürüye uğramakta ve komisyon ücretleri o kadar yükselmektedir. Freelance çalışanların durumunda ise aracılar tarafından alınan komisyon yüzde 5 ile yüzde 30 arasında değişmektedir. Freelance çalışanların pazarlık gücü daha yüksek olduğundan, komisyonlar parça başı çalışanların ödediği düzeylerden düşüktür” denildi.
Haberturk.com ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Haberturk.com yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Haberturk.com yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Haberturk.com bunlardan sorumlu tutulamaz.
Haberturk.com yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.