İşte Fenerbahçe'nin yeni sportif direktörü olması beklenen Damien Comolli

Fenerbahçe'nin yeni başkanı Ali Koç, genel menajerlik için David Dean, sportif direktörlük içinse Fransız Damien Comolli'yi düşünüyor. Arsenal, Tottenham, Liverpool gibi dünya devlerinde görev yapan Comolli'nin bu akşam İstanbul'a geleceği kaydedildi. Sarı-lacivertli taraftarların hakkında en çok araştırma yaptığı isim konumunda. İşte Damien Comolli'nin geçmişi, icraatleri ve başarıları...

1996-2003 arasında İngiltere Premier Lig ekiplerinden Arsenal'de scout olarak çalışan Fransız futbol adamı, 2005-2008 yılları arasında Tottenham'da, 2010-2012 yılları arasında da Liverpool'da futbol direktörlüğü yaptı.

Arsene Wenger ile birlikte Arsenal'in oyuncu izleme, yetiştirme ve geliştirme politikasında en önemli isimlerden olan Comolli, dünya futboluna birçok yetenek kazandırdı.

Arsenal'de görev yaptığı dönemde Kolo Toure gibi birçok Afrikalı yeteneği Arsenal akademisine kazandırdı.

2003 yılında Arsenal'deki görevinden ayrılarak ülkesine dönen Comolli, Fransa Ligue 1 ekiplerinden Saint-Etienne'de futbol direktörü olarak görev yaptı. Yeşil-beyazlılar bu süreçte ligi 6. sırada bitirirken Fransa Kupası'nda da yarı final oynadı!

2005 yılında yeniden İngiltere'ye dönen Comolli Tottenham'da 3 yıl boyunca futbol direktörü olarak görev yaptı. EURO 2008'in en büyük yıldızlarından olan Luka Modric'in Tottenham'a kazandırılmasında büyük rol oynasa da en büyük kazanımı herhalde Gareth Bale oldu.

2005-2006 yıllarında Tottenham'da çalışma şeklini istatistiklerle tanımlayan Comolli, "2005 ya da 2006'da istatistiklerin kullanım şekillerini belirlemeye başlamıştık. İstatistikler, Gareth Bale'ın harika bir oyuncu olacağını işaret ediyordu" diyor.

O OLMASAYDI GARETH BALE ŞU AN BU NOKTADA OLMAYABİLİRDİ!

Comolli, istatistik bazlı çalışması sayesinde belki de dünya futbolu, büyük bir yıldız kazandı. Çünkü Bale'ın Tottenham günlerinde menajerlik yapan Harry Redknapp, o dönemde Bale'dan kurtulmak istiyormuş!

Comolli, Gareth Bale transferini şu sözlerle anlatmıştı:

"Sol kanada sol ayaklı bir oyuncu arıyorduk. O sezon Bale'ın kaç maçını izledim bilmiyorum. İç saha deplasman, soğukta, yağmurlu havada... Bunu sadece Bale için yaptım çünkü inanılmaz bir yetenekti"

"Onun transferi zorlu bir süreçti çünkü genç bir oyuncuyu almaya kalkarsanız, ailesiyle de iyi ilişkiler kurmanız gerekiyor. 18 yaşında da olsa ona bir şans vermek istedik çünkü kritik nokta Bale'ın kendisiydi."

"Transferi için onunla konuştuğumuzda bana Premier Lig'in ilk 4-5 sırasındaki takımlarında 18 yaşında bir sol kanat oyuncusu olmadığını söyledi. Ben de 'Biliyorum ancak sen orta sahanın solunda oynayacaksın' dedim. 'Hayır, hayır, orta sahanın solunda oynayabileceğimi sanmıyorum' dedi."

"Sonrasında ise sadece 'Beni dinle, orta sahanın solunda oynayabilirsin' dedim"

2008-2009 seoznunun ilk 8 maçında sadece 2 puan toplayabilen Tottenham, Juande Ramos'un görevine son verdi ve yerine Harry Redknapp getirildi. Comolli, Redknapp'ın, Modric ve Bale'dan kurtulmaya çalıştığını öne sürüyor.

Fransız futbol adamı, "Benim ayrılmamdan sonra bile Luka Modric'in Juventus'a satılmasını tartışıyorlardı çünkü Modric'in yeteneğine inanmıyorlardı. Bunun da dışında Redknapp, Bale'dan bile kurtulmaya çalışıyordu" sözleriyle o süreci özetledi.

Redknapp, Comolli'nin bu sözlerini, otobiyografisinde reddetse de Comolli sözlerinin arkasında. "Tottenham'da ömrüm boyumca kalabiliridm çünkü kulüp başkanı Daniel Levy ile harika bir ilişkimiz vardı. Muhtemelen o süreçde Daniel ile konuşmam gerekiyordu."

"Ona belki de şunları söylemeliydim: 'Daniel, hangi insanları dinliyorsun bilmiyorum ama haksız oldukları ortada çünkü harika oyuncularımız var. İşler yoludna gitmiyorsa bu menajerden dolayıdır.' Ancak bunları söylemedim"

DAHA BİRÇOK YILDIZI KEŞFEDEN ADAM!

BBC'nin aktardığına göre Comolli, henüz UEFA'dan düşük lisansı varken Arsene Wenger için Avrupa'da oyuncu izlemeye başladı.

Kolo Toure, Emmanuel Eboue ve Gael Clichy gibi oyuncuları keşfeden kişi olarak biliniyor.

Tottenham'da görev yaptığında ise Gareth Bale, Alan Hutton, Kevin-Prince Boateng, Giovani dos Santos, Adel Taarabt ve Younes Kaboul gibi geleceğin yıldızları olarak gösterilen yetenekleri transfer etti. Comolli ayrıca Vedran Corluka, Benoit Assou-Ekotto, Luka Modric, Dimitar Berbatov'un transferlerinde de başrol oynadı.

LIVERPOOL'DA ELEŞTİRİLERİN ODAĞINDAYDI!

Liverpool'da görev yaptığında Ajax'tan Luis Suarez'i ve Andy Carroll'ı transfer etti. Carroll'a 35 milyon sterlin verilmesi, sonraki dönemde eleştiri konusu oldu.

Dönemin Liverpool Menajeri Kenny Dalglish, Comolli'nin transferleri bitirmelerine önemli rol oynadığını açıklamıştı. Dalglish, "Yaptığımız transferlerin gerçekleşmesinde büyük rolü var." demişti.

Daha sonra Liverpool'dan ayrılma kararı alan Comolli'nin bu kararını da değerlendiren Dalglish "Onun gibi birinin ayrılmaı elbette çok üzücü ancak ailesi için geri döndüğünü söylüyor. İyi dileklerim onunla" ifadelerini kullanmıştı.

Comolli, 2016 yılında TalkSPORT'a yaptığı açıklamada ise Liverpool'dan kovulduğunu açıkladı. Andy Carroll, Stewart Downing ve Charlie Adam transferleri yüzünden bolca eleştirilen Comolli, bu konuda "Henderson, kovulmama sebep olan birçok şeyden sadece biriydi" diyor.

"Bir gün bana kovulduğumu söylediler çünkü Jordan Henderson transferinde parayı sokağa atmışım. Herkes kendi fikrine inanır ancak ben Henderson için doğru miktarı harcadığımızı düşünüyorum"

"İngilizdi, gençti, İngiliz futbolcuları arasında en gözde olanlardan biriydi. Ve bu tipteki İngiliz futbolcuların nasıl pahalı olduğunu herkes bilir."

"Her şeye rağmen Henderson'ın transferinden daha fazla mutlu olma imkanımız yoktu çünkü o paraya harika bir oyuncu almıştık. Bunu daha önce hiç söylememiştim ancak Liverpool'un geleceğindeki kaptan olarak görmüştüm"

"Bunu şimdi söylemek çok kolay ancak bunu o dönemde de düşünüyordum. Bugün gelinen noktada ise İngiltere'nin de kaptanı." ifadelerini kullanmıştı.

Guardian'ın aktardığına göre Wenger o günleri şöyle anlatıyor ve ekliyor: "Size Comolli'yle ilgili bilmek istediğiniz bir şey söyleyeyim, Arsenal'deyken sadece bir scout'tu, futbol direktörü falan değildi. Steve Rowley'nin altında çalışıyordu."

MONEYBALL'DAN ETKİLENMİŞ!

Comolli'nin yakın arkadaşları, ABD sporunda bir dönemi değiştiren ve efsane olarak bilinen Billy Beane'den etkilendiğini dile getiriyor. Beane'in beyzbol üzerinde kökten bir değişime neden olduğu sistemin adı ise Moneyball.

FELSEFESİ, FİLMLERE KONU OLDU!

Moneyball, alacağı oyuncuları veri tabanlı analiz yöntemini kullanarak seçip beyzbolda devrim yapan spor yöneticisi Billy Beane’in felsefesine verdiği isim. Beane’in hikayesi, önce aynı adla kitaplaştırıldı. Daha sonra Brad Pitt’in kendisini canlandırdığı bir filmle beyaz perdeye yansıyıp Oscar’a aday oldu.

TÜRKİYE HAKKINDA KONUŞMUŞLARDI!

1907 Fenerbahçe Derneği, 2016 yılında Comolli ile bir röportaj gerçekleştirmiş ve Türk futbolunu konuşmuştu. Comolli'nin o açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Sportif direktörlük kavramının Türkiye’de tartışmalı olduğunu daha önce bilmiyordum. Bu kavram ülkeden ülkeye değil ama kulüp yönetimlerinin istekleri doğrultusunda kulüpten kulübe değişiklik gösterir. Ayrıca bu işi yapan kişinin bakış açısına göre değişebilir. Örneğin; St.Etienne’de sportif direktörlük yaptığımda çok gençtim ama görevim Tottenham Hotspur’daki kadar zor değildi."

"Sportif direktörlük görevi, scoutluk geçmişinden, teknik direktörlük geçmişine, futbolculuktan, daha önce iş yaşamında bulunanlara kadar çok çeşitli görevlerde bulunmuş kişilerden oluşabilir. Genellikle oyuncu seçimlerinde, teknik direktör seçimlerinde ,transferlerin müzakere edilmesinde , yeni gelişmelerin takibinde , (sağlık gibi spor bilimlerinin ) antrenman ve tesisler ile ilgili konularda benim için özellikle önemli olan video ve analizler gibi çeşitli konumlarda görev alır ama dediğim gibi kulüpten kulübe değişebilir."

"Sportif direktöre sahip olmanın en önemli avantajı devamlılıktır. Futbol endüstrisinin kayganlığı sebebiyle bir sportif direktörünüz olmaması teknik direktörünüzün asıl sorumluluğuna daha az yoğunlaşması anlamına gelir. Ayrıca Premier Lig’te bir teknik direktörün işe başladığı kulüpte görev yapma süresi ortalama 18 aydır. 20 yıl boyunca teknik direktörlük yapmış tek kişi var onu bu datanın dışında tutarsak bu süre 13-14 aya düşüyor. Premier Lig’deki gibi hızlı rotasyon yaşanan liglerde sportif direktörlüğünüz yoksa futbol devamlılığınız yoktur

"Bugün tekrar bir kulüpte görev alsam kulübü, yönetimi, yöneticileri anlamam en az 3 ayımı alır. Örneğin ben Liverpool’a gitmeden önce Arsenal ve Tottenham’da çalışmıştım. Liverpool İngiltere’nin kuzeyinde ülkenin güneyinden kültür olarak tamamen farklı bir şehir ve daha önce aynı ülkeden iki farklı kulüple çalışmama rağmen şehri, kulübü ve kültürü anlamam 3 ayımı aldı."

MIDTJYLLAND, MONEYBALL'LA BAŞARILI OLDU!

Beane'in beyzbol üzerindeki fikirleri, sonraki yıllarda birçok kulüp tarafından denendi. Başarılı olanlar arasında ise 2014-2015 sezonunda Danimarka'da şampiyonluğa ulaşan Midtjylland.

1999’da kurulan Midtjylland, iki rakip takımın bir araya gelmesiyle oluşmuş bir kulüp ama manşetlerde kendilerine yer bulmaları için geçen sezona kadar beklemeleri gerekti. Matthew Benham tarafından satın alınmalarının ardından, kısıtlı bir bütçeyle Danimarka şampiyonluğuna yürüyüp herkesin dikkatini çektiler.

Profesyonel kumarbazlığa el atan Oxford mezunu Benham; Midtjylland’ın eski oyuncusu, UEFA lisanslı antrenör ve yazar Rasmus Ankersen’le tesadüf eseri tanışmasının ardından kulübü satın almaya karar vermiş. İkili, futbola bakış açılarının benzer olduğunu ve Moneyball metoduyla çok fazla para harcamadan başarıya ulaşmak konusunda hemfikir olduklarını fark ettikleri anda bu iş birliği kesinlik kazanmış.

Ankersen anlatıyor: “Benham ikinci bir kulüp satın almayı düşündüğünü söylediğinde, FC Midtjylland’a bakmasını önerdim.” Ankersen, Benham takım sahibi olduktan hemen sonra başkanlık görevine getirildi ve oyuncularla eski oda arkadaşı Riddersholm’ü kulübün yeni felsefesine alıştırma için işe başladı. O felsefenin sloganı şuydu: “Gördüklerinize inanmayın.” Başka bir deyişle; istatistiklere inanın.

O dönemde takımın kaptanı Kristian Bach Bak o günleri anlatıyor: “Başlarda bu işin tam bir saçmalık olduğunu düşündüm. Futbol sahaya kalbini koymaktır.”

Danimarkalıların, Moneyball yaklaşımından farkı taktik analizden kaynaklanıyor. “Futbol istatistikler üzerinden sonuçlara varmanın en zor olduğu sporlardan biri” diyor Ankersen.

“Çünkü çok akıcı bir oyun. Beyzbol gibi durarak oynanmıyor. Her şey birbirine bağlı. Ama zor olması, futbolda kesin neden-sonuç ilişkileri bulmanın imkansız olduğu anlamına geliyor. Bu alanda çok büyük bir potansiyel söz konusu.”

Midtjylland özellikle bir konuda kendini kanıtladı. Kilit Performans Göstergeleri’ni (KPG’ler) kullanarak oyuncularının gol atabileceği en uygun pozisyonları belirleyip duran topların kralı oldular ve inanılmaz bir başarıya imza atıp duran toplardan maç başına bir gol ortalamasına ulaştılar.

ALTINORDU'YU GEZMİŞTİ!

Türkiye Futbol Federasyonu'nda Oyuncu ve Maç İzleme Antrenörlüğü Sertifika Programı kapsamında dersler de veren Comolli, 2015 yılında Altınordu'yu ziyaret etmiş ve Seyit Mehmet Özkan'la görüşmüştü.

Comolli, Altınordu projesi ve 2,5 yıllık süreçte yapılanlar hakkında geniş çaplı bilgiler almıştı.

Comolli'nin dünya çapında bir teknik adam olduğunu belirten Seyit Mehmet Özkan, "Kendisini burada konuk etmekten büyük mutluluk duyduk. Bizim yolumuz belli ve bu yoldan daha önce geçen isimlerle bir araya gelmek büyük sinerji yaratıyor. Bu ziyaretler sayesinde büyük bir bilgi birikimine sahip oluyoruz." demişti.

Hem Yeşilyurt hem de Selçuk'taki tesisleri çok beğendiğini, Altınordu projesinin çok sağlam olduğunu ifade eden Comolli ise "Her şeyden önce filozofik bir futbol felsefesi gördüm ve etkilendim. Bu proje başarıya ulaşma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Ben de her ortamda destek olacağıma söz veriyorum." diye konuşmuştu.