Suriye’de ölümden kaçışları, Antep’teki aşkları klip oldu

Sami AKBIYIK / GAZETE HABERTÜRK

Almanya doğumlu Wassim Mukdad (31) ile Suriye’nin Haseki kentinde doğan Kürt kızı Berivan’ın (26) yolu 2012’de Suriye’de kesişiyor. Şam Üniversitesi’nde tıp ve konservatuvar eğitimi alıp 2008’de mezun olan Wassim, doktorluk yaptıktan sonra müzikle uğraşmaya başlıyor. Berivan’la da doktorluk yaptığı sırada tanışıyor. İngiliz dili ve edebiyatı mezunu olan Berivan ise savaşa tanık oldukları dönemde hemşirelik yapıyor. Kısa sürede arkadaşlıkları aşka dönüşüyor.

Wassim, 2014’te Esad güçleri tarafından esir alınıp psikolojik işkence görüyor ve 17 günde 17 kilo veriyor. Serbest kaldıktan sonra Berivan’la 21 Mart 2014’te Lübnan üzerinden Silifke’ye, oradan da Gaziantep’e geliyor. Çift aşklarını 5 Eylül 2015’te evliliğe dönüştürüyor. HABERTÜRK’ün ulaştığı Berivan, “Suriye’de yaşamak ölümü kabullenmekti. Biz yaşamayı seçtik” diyor. Çift, Suriyeli muhaliflerin DAEŞ tarafından öldürülmesinden sonra Avrupa’ya gitmeye karar veriyor. Şarkıcı Teoman ve İngiliz yönetmen Charles Richards’ın kendilerine ulaşıp hikâyelerini ‘klip’leştirmesinin ardından, 12 Mart’ta İzmir Dikili’den botla Yunanistan’a gidiyorlar.

‘ANLAŞMA OLMADAN GİTTİK’

Bizimle Skype üzerinden konuşan Wassim, “AB ile Türkiye arasında anlaşma olacağını öğrendikten sonra Yunanistan’a geçtik. Yoksa şansımız kalmayacaktı. Buraya varınca 6 aylık mülteci oturma izni aldık. Almanya’ya gidip alanlarımızda eğitim almak istiyoruz” dedi.

İkilinin yaşadıklarını klip olarak çeken yönetmen Charles Richards ise “Dünyada ilk defa yapılan bir tekniği denedik ve iki insanın hayatını 4.5 dakikada anlattık. Klibin 10-15 dakikalık uzun versiyonları da yayınlanacak. 12 Nisan’da internette yer almaya başlayan klibin izleyicisi 2 milyonu geçti” ifadesini kullandı. Richards, böyle bir projesinin olduğundan bahsedince Teoman’ın “Hemen çekelim” dediğini anlattı. Yönetmen Richards, çifti Yunanistan’a gidecekleri gece kalmaları konusunda ikna etmeye çalıştığını ancak edemeyince gözyaşlarını tutamadığını da kaydetti.

TEOMAN: BENİM ÜLKEM TAKDİRİ HAK EDİYOR

Şarkıcı Teoman ise şunları söyledi: “Aslında bu şarkıyı geçmişini arkada bırakmak zorunda kalan bütün insanları düşünerek yazmıştım. Şarkının kahramanı, yaşadığı dünyayı değiştiriyor ve kendini iyi hissedeceği bir limana varmak istiyordu. Sözler, Richards’ın çektiği belgeselle uyuştu. Şarkı klibinin Suriye dramını aktarması fikri benim değil. Bu fikri yönetmen Richards buldu. Böyle acıları, umutları olan insanları görmek bu empati duygusunu artırıyor. Benim kişisel olarak bu dram konusunda yapabileceğim pek bir şey yok. Belki şarkım ve klibim sayesinde insanların vicdanlarına ulaşabilirim. Bu dram tüm dünyanın dramı olmalı. Milyonlarca mülteci ülkemizde ve benim ülkem ölümden kaçan insanlara kucak açtığı için takdiri hak ediyor. Tek problemim, AB’den aldığımız 3 milyar Euro. Tenezzül etmesek daha mutlu olurdum. AB belki o zaman mültecilere vebalıymış gibi davrandığı için utanırdı.”

LİMANINDA

Ne ateşler yanıyor

Ne ateşler sönüyor

Ne savaşlar oluyor

Ne gidenler dönüyor

Limanında gemiler var mı?

Sinirlerim laçka dolunaydan mı?

Ter içinde heyecandan mı?

Kalbinde bana yer var mı?

Hücremdeyim cezam müebbet

Prangam yüreğimde

Tanrı verir bu kez belki de

Yarattığına merhamet