Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem SON DAKİKA! FETÖ operasyonları kapsamında tutuklanan ve gözaltına alınanlar (12 Mart 2017)

        15 Temmuz Darbe Girişimi'nin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) destekçi ve üyelerinin yakalanması için başlatılan operasyonlar tüm hızıyla devam ediyor. İşte FETÖ ile bağı olduğu ya da örgütün haberleşme programı Bylock kullandığı tespit edilen kişi/kurumlara yönelik operasyonlarda 12 Mart Pazar günü raporu.

        Haberler anlık güncellenmektedir...

        ADAZAPARI'NDA 7 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

        Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında 3 ilde düzenlenen operasyonda 7 kişi gözaltına alındı.

        Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı'nın FETÖ/PDY'ye yönelik yürüttüğü soruşturma kapsamında Sakarya Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipler Sakarya, Samsun ve Ankara'da operasyon düzenledi. Bylock kullandıkları iddiasıyla 7 kişi gözaltına alındı. Sakarya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı Merkez İtfaiye Müdürü İ.K. ve itfaiyedeki bir şoförün gözaltına alınanlar arasında olduğu belirtildi. Şüpheliler sorguya alınmak üzere Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Soruşturma kapsamında hakkında yakalama kararı çıkarılan 2 kişinin yakalanması için çalışmalar sürüyor.

        KARS'TAKİ "FETÖ ANA DAVASI" BAŞLIYOR

        Kars'ta Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) darbe girişimine katıldıkları iddiasıyla tutuklanan, dönemin 14. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Ali Avcı'nın da arasında olduğu, örgütün kentteki sözde "ana komuta kademesi"nde bulundukları öne sürülen 17 eski rütbeli askerin yargılanmasına yarın başlanacak.

        Kars Cumhuriyet Başsavcılığınca, darbe girişimine katıldıkları ve örgütle ilişkili oldukları iddiasıyla tutuklanan, terör örgütünün sözde "sıkıyönetim komutanı", eski Tuğgeneral Avcı, aynı komutanlığın eski Kurmay Başkanı Yarbay Serkan Polat ve eski 2. Tank Tabur Komutanı Yarbay Nihat Uçan ile diğer 14 eski subay hakkında başlatılan soruşturma, bir süre önce tamamlandı.

        Kars 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 130 sayfalık iddianamede Avcı ve emir subayı Emrah Akça, Polat ve Uçan'ın yanı sıra eski 14. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı Topçu Tabur Komutanı Süleyman Koç, eski Merkez Komutan Vekili Haydar Küreş, eski 2. Mekanize Piyade Tabur Komutanı Harun Doğanay ve eski vekili Muslih İpekliler, eski 1. Mekanize Piyade Tabur Komutanı Ali Ercan Ormanoğlu, eski Harekat ve Eğitim Şube Müdürü Erdinç Serçe, eski Komuta Destek Tabur Komutanı Vekili Ferhat Demirci, eski Lojistik Şube Müdür Vekili Sami Büberci, eski MEBS Şube Müdürü Eyüp Ağbağ, eski Personel Şube Müdürü İbrahim Erhan Akça, eski Harekat Merkez Amiri Cemal Sudaş, eski Lojistik Destek Komutanı Çetin Aydoğan ve Osman Atlı, "sanık" sıfatıyla yer alıyor.

        Yarın görülmesine başlanacak duruşmada örgütün kentteki sözde "ana komuta kademesinde" yer aldıkları iddia edilen sanıklar hakim karşısına çıkacak.

        FETÖ/PDY'nin ortaya çıkışı, devlet ve Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) yapılanması ile darbe sırasında yaşananlar hakkında bilgi verilen iddianamede, söz konusu yapılanmanın cebir, şiddet ve diğer hukuk dışı yöntemleri kullanarak devlet otoritesini baskı altına almayı, zaafa uğratmayı, yönlendirmeyi, alternatif otorite olarak ortaya çıkmayı ve devlet otoritesini ele geçirmeyi hedefleyen silahlı terör örgütü olduğu belirtildi.

        Örgütün antidemokratik, hukuk ve ahlak dışı birçok yöntemi kullanarak tabanındaki insanların dini duygularını istismar edip devletin kurum ve kuruluşlarında yıllarca kadrolaşmaya çalıştığına yer verilen iddianamede, FETÖ/PDY'nin özellikle Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), TSK ve Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) bünyesinde örgütlenerek "güvenlik bürokrasisi" ve "istihbarat" alanında ağ oluşturduğu anlatıldı.

        İddianamede, darbe teşebbüsünün yaşandığı gece komutanlığa bağlı askeri birliklerden 16 tank, 11 geliştirilmiş zırhlı personel taşıyıcı (GZPT), 11 askeri kamyon ve diğer 25 zırhlı araçla 400'den fazla silahlı ve mühimmatlı asker ile şehir merkezindeki önemli noktaların kuşatma altına alındığı kaydedilerek, Topçu Taburu cephaneliğinden 15 bin 700 G3 otomatik tüfek, 8 bin MG3 otomatik tüfek ve 4 bin uçaksavar mermisi, Komuta Destek Taburu cephaneliğinden 6 bin G-3 otomatik tüfek, 700 uçaksavar ve bin MP-5 mermisi, Tank Taburu cephaneliğinden 19 bin 400 G3 otomatik tüfek, 2 bin 200 uçaksavar ve 10 bin A-4 kule makineli tüfek mermisinin askerlere dağıtılmak üzere hazırlanıp kısım kısım dağıtıldığı bildirildi.

        Kentte darbe günü yaşananların aktarıldığı iddianamede, tamamı tutuklu ve eski asker sanıkların "Anayasa'yı ihlal", "TBMM ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan da 10 yıldan 15 yıla kadar hapsi isteniyor.

        Ayrıca, Polat ve Uçan hakkında "kamu malına zarar verme" suçundan da 4 aydan 3 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. (AA)

        SAKARYA MERKEZLİ FETÖ OPERASONU: 7 GÖZALTI

        Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik Sakarya merkezli üç ilde yapılan operasyonda hakkında gözaltı kararı verilen 9 kişiden 7'si yakalandı.

        Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosunca, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yönelik yürütülen soruşturmada, örgütle irtibatı tespit edilen 9 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi.

        İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince, Sakarya, Samsun ve Ankara'da yapılan eş zamanlı operasyonlarda 7 şüpheli gözaltına alındı.

        Şüphelilerin emniyetteki işlemleri sürüyor. (AA)

        FETÖ'NÜN DARBECİ ASKERLERİ, YARIN SİLİVRİ'DE HAKİM KARŞISINA ÇIKACAK

        Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında İstanbul Valiliğini işgal etmek isteyen 90 asker ile Hava Harp Okulu'nun 70 öğrencisi, bunlardan sorumlu 3 komutan ve şoför olarak görev yapan 2 erin yargılanmasına, yarın Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısında oluşturulan salonda başlanacak.

        FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında İstanbul Valiliğini işgal girişimine katıldıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan 12'si tutuklu, 14'ü rütbeli 90 asker yarın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıkacak.

        Sanık sayısı fazla olduğu için duruşmalar, Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları karşısında oluşturulan salonda yapılacak. Duruşma, bir hafta boyunca sürecek.

        İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcısı Gökhan Yolasığmaz tarafından hazırlanan iddianamede, Kara Harp Akademilerinde "baş hoca" olarak görev yapan diğer darbe soruşturmalarının şüphelisi Albay Ahmet Zeki Gerehan ve öğretim elemanı Binbaşı Zafer Özleblebici tarafından darbe girişiminden 3 gün önce yapılan toplantıda, İstanbul'da işgal edilecek yerler ve görevlilerin belirlendiği anlatıldı.

        İddianamede, darbe girişimi günü 15.30'da Harp Akademilerinde yapılan toplantıda, sanık Binbaşı Faruk Şimşek'in, bu dosyanın sanıkları rütbeliler Mehmet Umut, Mehmet Ekerbiçer, İsa Turhan, Erkan Tercan ve Halit Turan'a saat 20.30'da 47. Motorlu Piyade Alayı Metris Kışlası'nda hazır olmaları emrini verdiği aktarılarak, bunun üzerine kışlada, diğer dosyanın sanıklarından Albay Sadık Cebeci'nin başkanlığında tabur komutanlarından sanık Recep Karaçam, Bölük Komutan Vekili Teğmen Sadık Efe, Albay Nizamettin Aydın ile Kara Harp Akademilerinden gelen subayların katılımıyla toplantı yapıldığı belirtildi. İddianamede, toplantıda hazır olan subayların Sadık Cebeci tarafından İstanbul Valiliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve AK Parti İstanbul İl Başkanlığına gidecek şekilde üç kola bölündüğü belirtildi.

        İstanbul Valiliğine gidecek sanıkların emir komutasının sanık Albay Nizamettin Aydın'a verildiği vurgulanan iddianamede, Aydın'ın emir komutasındaki sanıklar Recep Karaçam, Mehmet Umut, Mehmet Ekerbiçer, İsa Turhan, Erkan Tercan, Halit Turan, Sadık Efe, Ali Kahraman, Ünal Memiş, Cihan Sönmez, Mustafa Uğurlu ve 75 er ile tam teçhizatlı şekilde saat 21.30 sıralarında 6 araç ve kamyonla kışladan çıkarak, 22.30 sıralarında valilik binasına geldikleri kaydedildi.

        İddianamede, rütbelilerin askerlere saldırı karşısında önce fiziksel müdahalede bulunmalarını, sonra havaya ateş etmeleri, devam eden olursa ayaklarına sıkmaları emrini verdiği vurgulanan iddianamede, emniyete gelen yazı üzerine, TSK içerisinde bir grubun kalkışma içerisinde olduğu, askerlerin İstanbul Valiliğine de gelebileceği, bu nedenle tüm kapıların kilitlenmesi, askerler geldiği takdirde protokol kapısı önünde toplanmaları talimatı verildiği hatırlatıldı.

        Valilik binasına gelen sanık askerlerin, valilik binasını koruyan polislere, ''Ordu adına geliyoruz. Buranın güvenliği bizden sorulur, silahlarını teslim edin." çağrısında bulundukları, polisin itirazı üzerine sanık askerlerin zor kullanarak silah doğrulttukları ve akabinde polislerin teslim olduğu anlatılan iddianamede, sanık Aydın'ın emirleri doğrultusunda valilik binasının etrafının kuşatıldığı ve yolların trafiğe kapatıldığı, çevredeki vatandaşların uzaklaştırılmaya çalışıldığı belirtildi.

        Sanık rütbelilerin valilik protokol kapısında olay tarihinde İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Cengiz Demircan tarafından durdurulduğu anlatılan iddianamede, Demircan'ın çabasına rağmen eylemlerinden vazgeçmeleri için ikna edilemeyen sanıkların, bir süre sonra toplanan vatandaşların tepkisi üzerine kışlaya döndükleri kaydedildi.

        İddianamede, sanıklar Albay Nizamettin Aydın, Yarbay Recep Karaçam ile diğer rütbeliler İsa Turhan, Erkan Tercan, Mehmet Umut, Mehmet Ekerbiçer, Halit Turan, Sadık Efe, Kadir Şenol, Mesut Kocamanoğlu, Muhammet Keskin, Ali Kahraman, Ünal Memiş, Mustafa Uğurlu ve Cihan Sönmez ile tutuksuz 75 erin ''Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme'' suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi.

        İddianamede, ayrıca bazı sanıkların "silahlı terör örgütüne üye olmak'', bazılarının da ''örgüte üye olmadan bilerek ve isteyerek yardım etme'' suçundan beşer yıldan onar yıla kadar hapsi istendi.

        72'Sİ TUTUKLU 75 ASKER YARGILANIYOR

        FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine teşebbüs ettikleri belirlenen 70 Hava Harp Okulu öğrencisi, bunlardan sorumlu 3 rütbeli komutan ve şoför olarak görev yapan 2 erin yargılanmasına da İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesinde yarın Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yapılan salonda başlanacak. Duruşma, hafta boyunca sürecek.

        İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Hikmet Pak ve Bülent Başer tarafından 180 sayfalık iddianamede, soruşturma kapsamında 69 öğrenci ile 3 rütbelinin tutuklandığı, bir öğrenci ile 2 erin ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı hatırlatıldı.

        Sanıkların "Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek'', ''cebir ve şiddet kullanarak TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya TBMM'nin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etmek" ve "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

        İddianamede ayrıca öğrenci ve rütbeli askerlerin "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15'er yıla, diğer 2 erin ise "örgüte üye olmadan örgüt adına suç işlemek" suçundan 5 yıldan onar yıla kadar hapsi talep edildi.

        Darbe girişimi gecesi Yalova Hava Meydan Komutanlığına kamp amacıyla giden Hava Harp Okulu öğrencilerinin bulunduğu vurgulanan iddianamede, sanık Yüzbaşı Mesut Metin Kazancı'nın, saat 22.15 sıralarında içtimaya çağrılan öğrencilere "emre itaatin önemi" hakkında konuşma yaptığı anlatıldı.

        Bu konuşmanın ardından FETÖ'nün darbe faaliyetleri kapsamında görevlendirilmeleri planlanan sanıkların olay günü saat 00.07'de Yalova Hava Meydan Komutanlığından çıkış yaptıkları vurgulanan iddianamede, listeden isimleri okunmayan öğrencilerin Yalova Hava Meydan Komutanlığında bırakıldıkları, bu öğrencilerin başında da Hava Harp Okulu 1. Filo Komutanı Kurmay Binbaşı Mehmet Gürler'in kaldığı kaydedildi. (AA)

        "DIŞARIDAN GELEN KİM OLURSA OLSUN VURUN EMRİ"

        İddianamede, soruşturma kapsamında tanık sıfatı ile dinlenilen Teğmen Serkan Demirkan'ın ''Otobüsler çıktıktan hemen sonra Hava Meydan Komutanı Kurmay Albay Metin Yıldırım, 'Dışarıdan gelen kim olursa olsun vurun.' emrini verdi. Bu emri verdiğinde biz önce terör saldırısı olacağı düşüncesine kapıldık.'' ifadesi aktarıldı.

        Sözde Yalova Sıkıyönetim Komutanı olarak atanan Albay Metin Yıldırım'ın araç çıkışlarını organize ettiği, kampta bırakılan öğrencilerin hazır olarak bekletildiği, kampta kalan öğrencilerin nizamiye bölgesinde görevlendirdiği ve nöbet kulesindeki nöbetçi sayılarının artırıldığı anlatılan iddianamede, Binbaşı Mehmet Gürler'in tam teçhizatlı olarak hazır bekleyen Üsteğmen Faruk Özdemir'e, ''İstanbul'a takviye için ikinci bir ekibin gideceğine" ilişkin talimat verdiğini ancak devam eden süreçte darbe girişiminin başarısız olacağı kanaatine varılması üzerine kampta bekletilen öğrencilerin dışarı çıkarılmasından vazgeçildiği, Kurmay Binbaşı Gürler'in saat 04.00 sıralarında kalan öğrencilere ''yat'' emri verdiği anlatıldı.

        İddianamede, Yalova Hava Meydan Komutanı Metin Yıldırım'ın emriyle cephaneliğin depo sorumlusu Alaettin Mercan tarafından açıldığı, Hava Harp Okulu personeline verilmek üzere 20 sandık içerisinde 20 bin G-3 tüfeği fişeğinin depodan çıkartıldığı ve bunun kamera kayıtlarınca da tespit edildiği vurgulanan iddianamede, darbe kalkışması saatinin geriye çekilmesi nedeniyle Hava Harp Okulu öğrencilerinin hızlıca İstanbul'a intikali için araçların temin edildiği ve içtima alanında hazır bulundurulduğu, İstanbul iline intikal ettirilecek Hava Harp Okulu öğrencilerinin isimlerinin önceden belirlendiği ve listelendiği, her komutanın kendi sorumluluğu altındaki öğrencileri yakından tanıdığı (öğrencinin geçmişi, kabiliyeti gibi) dikkate alındığında, isimleri önceden hazırlanan listede yazılı bulunan öğrencilerin muhtemelen atışı iyi olan, sessiz, sakin, emre itaat eden ve emirleri sorgulamayan öğrenciler oldukları kaydedildi.

        Yeşilköy Hava Harp Okulunda görevli olan ve Tatbiki Eğitim Kampı için Yalova Hava Meydan Komutanlığında bulunan sanıkların takviye amacıyla Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne, Sabiha Gökçen Havalimanı'na, Digitürk binasına, TRT Ulus binasına, Avea Genel Merkezi'ne, İstanbul Valiliğine ve Atatürk Havalimanı Kulesine gitmeyi hedefledikleri aktarıldı.

        Avea Genel Merkezine takviye amacıyla gitmeyi hedefledikleri değerlendirilen üç rütbeli personel, iki er, 70 Hava Harp Okulu 2. sınıf öğrencisi sanığın 3. Filo Kol Komutanı Yüzbaşı Mesut Metin Kazancı ile 3. Filo Takım Komutanları Teğmen Harun Ay ve Teğmen Burhanettin Koyuncu'nun emir-komutası altında araçlarla Yalova Hava Meydan Komutanlığından hareket ettikleri, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne ulaşamadan Kavacık mevkisinde yakalandıkları belirtilen iddianamede, olay yerinde toplanan vatandaşların askeri personele yönelik tepkileri nedeniyle otobüsler içerisinde bulunan askeri personelin silah ve mühimmatlarla Ümraniye Çakmak Polis Merkezi Amirliğine intikal ettirildikleri vurgulandı.

        "DARBEYE KARŞI MÜCADELE ETTİM YALANI TUTMADI"

        Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimine karşı mücadele ettiğini ileri süren Genelkurmay Başkanlığı 2. Başkan Koruma Müdürlüğünde görevli eski Astsubay Murat Bingül, 15 Temmuz gecesi elleri ve gözleri bağlı bir askeri götürürken görüntülendi.

        Bingül, FETÖnün 15 Temmuzdaki darbe girişimine ilişkin Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili 221 sanık hakkında hazırlanan çatı iddianamesinde yer alan ifadesinde, 15 Temmuz günü nöbetçi olduğunu ve Genelkurmay Başkanlığındaki mesaisine başladığını belirtti.

        Bingül, dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Gülerin odasının önünde nöbetçi olduğu sırada Gülerin odasına eski Korgeneral İlhan Talunun girdiğini söyledi.

        Genelkurmay Başkanlığına saat 20.00 sıralarında Özel Kuvvetler Komutanlığına bağlı tam teçhizatlı yaklaşık 30 askerin geldiğini aktaran Bingül, askerlerin bir kısmının Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akarın, bir kısmının ise Gülerin odasına yöneldiğini kaydetti.

        Gülerin emir subayı Binbaşı Mehmet Akkurtun "Tatbikat yapıyoruz, 2. Başkanı alıp çıkacağız." şeklinde bağırdığını ve askerlerin odaya geçtiğini anlatan Bingül, bağrışma sesleri üzerine odaya girdiğinde Gülerin yere yatırıldığını gördüğünü belirtti.

        Bingül, Güleri kurtarmak için hamle yaptığı sırada ensesine silah dipçiğiyle vurulduğunu, askerlerin kendisini kollarından tutarak dışarı çıkarttığını ileri sürdü.

        Kendisinin daha sonra emir astsubaylığı odasına götürüldüğünü, burada da plastik kelepçeyle ellerinin bağlandığını savunan Bingül, eski Binbaşı Abdurrahim Aksoyun kendisiyle odada bulunanların ellerini çözdüğünü iddia etti.

        Gece saatlerinde odada bulunan yaklaşık 9 tabancayı alarak darbeyi önlemek için dağıttığını öne süren Bingül, Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı ile telefonda görüştüğünü ve Aksakallının kendisine "Darbe yapan isyancıların hepsini öldürün." emrini verdiğini savundu.

        Bingül, 16 Temmuz sabahı Özel Kuvvetler askerlerinin olmadığı bir anda diğer odada bulunan rehinelerin ellerini çözdüğünü ileri sürdü.

        GÖRÜNTÜLER İFADEYİ YALANLADI

        Bir süre sonra koruma araçlarından uzun namlulu silahları alarak karşı taarruza geçtiklerini iddia eden Bingülün bazı darbecileri teslim ettiği ve darbeye karşı mücadelede bulunduğunu anlattığı ifadesini ise iddianameye giren görüntüler yalanladı.

        Darbecilerin imha ettiklerini sandıkları ancak Bilgi İşlem Daire Başkanlığının yedekleme sisteminden ulaşılan güvenlik kamerası görüntülerine göre, Bingül, sivil kıyafetli olarak saat 20.41de karargah binası katına giriş yaptı.

        Kayıtlarda Bingül, saat 22.33te elleri ve gözleri bağlı bir askeri karargah girişinde yere yatırılan diğer askerlerin yanına götürürken görülüyor. Bingülün, saat 23.19, 23.31 ve 23.53te karargahın içinde rahatça dolaştığı, saat 02.52de ise komuta katında bir askerle konuştuğu anlar da görüntülere yansıdı.

        Sanık Bingül, Genelkurmay Başkanlığı bahçesinde en son 16 Temmuz günü saat 10.00 sıralarında elinde piyade tüfeğiyle görüldü.

        İddianamede Bingüle ilişkin, "Görevi canı pahasına da olsa 2. Başkanı korumak olan ve olayın tatbikat boyutunu aşan bir durum olduğunu kavrayabilecek durumda bulunan şüpheli Murat Bingülün bu olayı ve darbe girişimini engelleyecek herhangi bir müdahalede bulunmadığı gibi, karargah içinde de serbestçe dolaştığı hatta sabah saatlerinde elinde silahla darbe faaliyetlerini sürdürdüğü anlaşılmaktadır." ifadelerine yer verildi. (AA)

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ