Hastalık öykülerinin arkasında yatan neden mikrokimerik hücreler mi? Tiroid, kanser, zekâ geriliği, psikiyatrik hastalıklar…
"Mikrokimerik hücre" ifadesini bir yere not edin. Bilim dünyası tüm bilinmezlerine rağmen bu hücreleri hastalıkların aydınlatılmasında umut olarak görüyor. Fizyolojik sınırlar içinde işlev gören bu hücreler bazı olumsuz koşullarda bu sınırın dışına çıkıp hastalıklara dönüşebiliyor. Örneğin annenin bebeğin çeşitli doku ve organlarına yerleşip geri dönmeyen mikrokimerik hücreleri o bebeğin zekâ ve davranışlarını etkileyebiliyor. Bebeğini emzirmeyen, çok az emziren ya da erken dönem düşük öyküleri olan annelerin meme kanseri oluşma riskinin çok daha yüksek çıkması da bu konuyla ilişkili değerlendiriliyor. Örnekleri çoğaltmak mümkün. İşte detaylar. Habertürk Sağlık Yazarı Ceyda Erenoğlu'nun haberi
ABONE OLMikrokimerizm bir bireyden genetik olarak farklı az sayıda hücrenin veya farklı DNA’nın varlığı demek. Hamilelik, mikrokimerizmin en yaygın ve doğal nedenlerinden biri olarak biliniyor. Hamilelik sürecinde anne ile fetüs arasında plasenta yoluyla çift yönlü kök hücre değişimi gerçekleşiyor. Bunun sonucunda, potansiyel olarak hem anne hem de bebekte mikrokimerik oluyor. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ve Genetik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Demirhan, fazla bilinmeyen bu konuyla ilgili değerlendirmesinde, “Bu nedenle hiç kimse saf olarak doğmuyor. Hepimiz mikrokimerik olarak doğduğumuz için öncelikle ‘neden, mikrokimerik doğuyoruz’ sorusuna yanıt vermek gerek” diyor ve devam ediyor; “Anne kanındaki bebeğin hücrelerinin varlığı yaklaşık bir asırdan beri biliniyor. Buna rağmen, mikrokimerik hücrelerin bulunmasının biyolojik etkilerinin ne olduğu halen büyük ölçüde bilinmiyor. Bebeğe ait mikrokimerik kök hücreleri doğumdan sonra uzun yıllar boyunca annenin kemik iliğinde kalıyor, kan ve dokularında bulunuyor. Bu hücrelerin nasıl göç ettikleri, yaşamlarını nasıl sürdürdükleri, yeni çevreye nasıl uyum sağladıkları ve farklılaşma yeteneklerini nasıl kazandıkları konuları gizemini koruyor.”