İbrahim Yıldız yazdı: "Kimin federasyonu?"

Nihat Özdemir, Futbol Federasyonu başkanlığına seçildiğinde "futbolun Nihat abisi" diye büyük destek görmüştü.

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, "emrindeyiz'" diyerek büyük bir hoşgörü ile arkasında durmuştu.

Ne var ki yaşanan süreç içerisinde Nihat Abi'nin adaleti sorgulanmaya başlandı.

Hatta son haftalarda yaşananlar sonrası eleştiriler ve kızgınlıklar açık olarak söylenir oldu.

Nihat Abi'nin federasyonu öyle kararlar aldı ki işin asıl sahibi olan kulüpler yok sayıldı.

Oysa futbol ailesinin tüm paydaşlarının alınan tüm kararlarda ortak bir noktada buluşması öngörülmüştü.

Futbol Federasyonu yöneticileri ile yaptığımız görüşmede, başkan Nihat Özdemir'in birçok konuda tek başına karar verdiğini öğrendik.

Kendisine verilen yetki çerçevesinde kulüpler ile görüşmenin sürekli belirsizlik göstermesi sorunları iyice büyüttü.

Kulüplerin en çok yakındığı konu ise yayıncı kuruluşla yürütülen görüşmeler.

Futbol Federasyonu, Katarlı şirketin tüm isteklerini koşulsuz kabul edince Kulüpler Birliği tepkisini dile getirdi.

Hatta görüşmelerde bulunmak istediklerini belirtmişlerdi.

Fakat federasyon yine bildiğini okudu. BeIN Sports'un masaya getirdiği istekleri tartışmasız kabul etti. Sürekli indirim talep eden yayıncı kuruluş taleplerini birer birer kabul ettirdi.

Bu gidişle gelecek sezonda yine bu tür indirimlerin söz konusu olacağını tahmin etmek mümkün.

Oysa Kulüpler Birliği herkesin ortak çıkarına olan alternatif koşulları tartışmaya açtı.

Başka yayıncı kuruluşlarla gerekirse Katarlı şirketi de içine alan bir oluşum önerildi. Amaç kulüplerin gelir kayıplarını en aza indirmekti.

Federasyon bu öneriyi duymadı bile.

Bir başka konu ise yabancı futbolcu kararı. 3 büyük kulüp başta olmak üzere 9 Süper Lig kulübü yabancı kararını Tahkim'e götürdü.

Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu yapılan başvuruları reddederek federasyonun 8+6 kararının uygulanacağını açıkladı.

Son yıllarda çokça değiştirilen yabancı kuralı yazboz tahtasına döndü. Bu karar alınırken mantıklı ve doğal olanın aksine 'yaptım oldu' anlayışı dayatıldı.

Yine Süper Lig'den düşmenin kaldırılması için yapılan başvurunun gerekçeleri oldukça mantıklı olmasına rağmen gündeme bile getirilmedi.

1. Lig kulüplerinin tamamının aynı gerekçelerle düşmenin kaldırılmasını istemesi de yine yanıtsız kaldı.

Örnekleri çoğaltmak mümkün.

Tüm bu yaşananları görünce ister istemez akla gelen soru şudur: "Bu federasyon kimin federasyonu?"