"İnme Hasta ve Hasta Yakınları Sempozyumu"

İSTANBUL (AA) - Beyin Damar Hastalıkları Hasta Derneği (BEYİNDER) Başkanı Prof. Dr. Derya Uludüz, inmeye ilişkin çalışmaların nasıl başladığını anlatarak, "Avrupa'da bir inme derneği toplantısına davet edildiğimde, daha önce bizim yapmamız gereken bir oluşumun çoktan yapılmış olduğunu gördüm ve üzülmüştüm. Bunun üzerine Türkiye'ye döndük ve çalışmalarımızı başlattık." dedi.

"29 Ekim Dünya İnme Günü" dolayısıyla BEYİNDER tarafından Altunizade Kültür Merkezi'nde düzenlenen sempozyuma katılan İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, ilk kez düzenlenen sempozyumun olumlu sonuçlar için kapı aralayacağını belirterek, emeği geçen herkese teşekkür etti.

Ardından söz alan Prof. Dr. Uludüz, en büyük hayallerinin doktor ve hastaları buluşturmak olduğunu dile getirerek, kendilerini yalnız bırakmayan meslektaşlarına, hasta ve yakınlarına teşekkür etti.

Çok önemli bir başlangıçta olduklarını dile getiren Uludüz, şunları söyledi:

"İyiki sizler var varsınız ve biz sizler için buradayız. Bugün çok önemli bir başlangıç aşamasındayız. Yaklaşık üç sene öncesinde, Avrupa'da bir inme derneği toplantısına davet edildim. Gittiğimde inanamadım çünkü Türkiye'de olması gereken bir hadisenin, bizim onlardan daha önce yapmamız gereken bir oluşumun çoktan yapılmış olduğunu gördüm ve üzülmüştüm. Orada gördüğüm şey bütün ülkelerin bir araya gelmesiydi. Bir yönetim altında toplanmışlar ve her yıl bir araya gelip yapılacak etkinlikleri birlikte planlıyorlardı. Daha sonra ülkelerine gidip uygulamaya çalışıyorlardı. Amaç şu, hastanın farkındalığını daha henüz hasta olup, yani inme olmadan nasıl önlenebileceğini öğretebilmek. Bunun üzerine Türkiye'ye döndük ve çalışmalarımızı başlattık."

Türk Nöroloji Derneği ile birlikte yaklaşık bir sene önce BEYİNDER'i kurduklarını anlatan Uludüz, "Henüz çok yeni bir dernek, yavaş gidiyoruz ama sizlere özellikle bugün anlatmak istediğim şey şu; BEYİNDER, bizim derneğimiz değil sizin derneğinizdir. Ve bunu hep beraber birlikte, sizlerin desteğiyle kotaracağız, hepinizi derneğimize bekliyoruz. Çünkü buradaki söz sahibi bizler değil, sizlersiniz ve sizlerin sayesinde isteklerimizi yetkililere ulaştırabileceğiz." diye konuştu.

- "Amaç, hastalığı tanımlamak"

Doç. Dr. Dilcan Kotan Dündar ise inmenin, hem ölüme hem de sakatlanmaya neden olan ve çok sık görülen bir hastalık olduğunu belirterek, "Bu nedenle nasıl bir hastalık olduğunun bilinmesi ve koruyucu tedbirlerin alınması son derece önemlidir." dedi.

İnmenin, beyne giden kan damarı patladığında veya tıkandığında meydana gelen, merkezi sinir sistemine ait bir hastalık olduğunu anlatan Dündar, şunları kaydetti:

"Beyine gelen kan oksijen ve besleyici maddeleri beyin hücrelerine taşır. Eğer bir damar tıkanırsa beyin hücreleri yeterli miktarda kanlanamaz ve dakikalar içerisinde hücrelerde hasar oluşarak inme dediğimiz olay gerçekleşir. Damar tıkanıklığı, sertliği ve kireçlenmesi olarak da bilinen ateroskleroz nedeniyle olabilir. Aterosklerozda, kolesterol damar duvarında birikerek plaklar oluşturur. Bu plaklar tıkanıklığa neden olabilir veya damarda oluşan pıhtıdan küçük bir parça koparak başka bir beyin damarında tıkanıklık gerçekleştirerek, inmeye sebep olabilir."

Dündar, inmenin kısaca beyine giden kan akımının aniden azalması veya durmasıyla gerçekleştiğini vurgulayarak, "Amaç, hastalığı tanımlamak, çözümleyici çalışmalar yapmak ve sağlık hizmetinin etkinliğini ölçmektir." dedi.

Düzenleme kurulunda Prof. Dr. İpek Midi, Doç. Dr. Osman Özgür Yalın, Dr. İbrahim Ersoy, Uzman Psikolog Ayhan Bingöl, Uzman Hemşire Nilay Şimşek ve Tercan Keskin'in bulundu sempozyumda, "İnme nedir ve neden olur?", "İnme hangi belirtilerle karşımıza çıkar?", "Hastane öncesi acil sağlık hizmetlerinde inme", "İnmede çığır açan tedaviler" ve "İnme sonrası yaşam kalitesi, psikolojik ve bellek problemleri" konularında bilgilendirme yapıldı.