Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İSTANBUL (AA) - Bahçelievler'deki özel bir hastanede çalışan Psikiyatri Uzmanı Dr. Fikret Hacıosman'ı 2 Ekim 2018'de silahla vurarak öldürdüğü iddiasıyla hakkında "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan Serhat Tunçdemir hakim karşısına çıktı.

        Bakırköy 18. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Serhat Tunçdemir ile avukatı katıldı.

        Maktulün eşi Perihan Mutlu Hacıosman ve kızı Beril Zeynep Hacıosman ile İl Sağlık Müdürlüğü, İstanbul Tabip Odası ve Medicana Sağlık Grubu adına avukatlar da müşteki sıfatıyla duruşmada hazır bulundu.

        Kimlik tespitinin yapılmasının ardından mahkeme başkanı sanığın cezai ehliyetinin olup olmadığına ilişkin rapor aldırılması için Adli Tıp Kurumunda yazı yazıldığını, kurum tarafından 29 Nisan'a gün verildiğini açıkladı.

        Duruşmada savunma yapan sanık Tunçdemir, olay günü okula gittiğini, uykulu ve rahatsız bir hali olduğunu ve 3. dersin teneffüsünde rehber öğretmeninin yanına çıktığını anlattı. İyi olmadığını ve eve gitmek istediğini söyleyerek öğretmeninden izin aldığını kaydeden sanık, daha sonra okuldan çıktığını ve birilerine zarar vermek istediğini anlattı.

        Yaklaşık 3 aydır psikolojik tedavi gördüğünü belirten sanık, babasını ve ağabeyini arayarak doktorunu değiştirmelerini istediğini, sonrasında ise telefonunu uçak moduna aldığını ifade etti.

        Sanık Tunçdemir, savunmasına şöyle devam etti:

        "Görebiliyordum ama hareketlerime müdahale edemiyordum. Birine zarar vermek istedim, o bölgede tanıdığım tek kişi doktorumdu. Evime gittim. Babam polistir. Evde silahı vardı. Doluydu, mermiyi silahın ağzına verip evden çıktım. Biraz daha düşünseydim yapmazdım. Taksiye bindim, titriyordum. Hastaneye vardım, etrafında dolaştım. Sonra hocanın odasının oraya gittim. Hocamız beni çağırdı, 'Biraz odada dolaşabilir miyim?' diye sordum. İzin verdi. O telefonuyla oynuyordu. Odada bir ayna vardı, aynada kendimi gördüm ve silahımı ateş ederek kaldırdım. Hocanın kafasından kan geldiğini gördüm. Gözüm karardı. Olay yerinden kaçtım. Taksiye binip teyzemin evine gittim. Durumu anlattım, polis geldi, beni aldı. Pişmanım, ne cezam varsa çekmek istiyorum. Ama ben topluma kazandırılmak istiyorum."

        Tanık olarak ifade veren sanığın babası Ali Tunçdemir, olay günü eşinin kendisini arayarak, oğullarının okuldan izin alıp çıktığını söylediğini, bunun üzerine oğlunu aradığını söyledi. Oğlunun, hasta olduğu için okuldan erken çıktığını ve eve gideceğini ifade ettiğini aktaran baba Tunçdemir, "Sonra ağabeyini aramış. Kendisine başka bir doktor bulmasını istemiş. Büyük oğlum, başka bir doktor ayarlamış ve 17.00 için randevu almış. Serhat'ı aradım, 'Ağabeyin yeni doktor ayarlamış, sen okuluna dön.' dedim. 'Tamam baba.' dedi. Benim silahım, yatak odasında bazanın altındaydı. Nasıl bulmuş bilmiyorum. Böyle bir şeyi yapacak bir çocuk değildi." dedi.

        Duruşmada daha sonra müştekilerin beyanları alındı. Maktulün eşi, kızı, İl Sağlık Müdürlüğü ve Medicana Sağlık Grubu şikayetçi olduklarını belirterek, katılma talebinde bulunurken, İstanbul Tabip Odası avukatı, Sağlık Bakanlığı tarafından önlem alınmadığı için doktorlara olan şiddetin yükseldiğini iddia ederek, bu nedenle Sağlık Bakanlığının davaya müdahil olmasını istemediklerini söyledi.

        Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tüm katılma taleplerini kabul ederek, sanık Tunçdemir'in tutukluluk halinin devamına hükmetti. Heyet, Tunçdemir hakkında Adli Tıp Kurumundan gelecek raporun beklenmesini kararlaştırarak, duruşmayı erteledi.

        - İddianameden

        Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, olay tarihinde 18 yaşında olan lise öğrencisi sanık Tunçdemir'in, Bahçelievler'de özel bir hastanede çalışan Psikiyatri Uzmanı Fikret Hacıosman'a 2018'de 4 kere muayene olarak, psikiyatri desteği aldığı belirtiliyor. Sanık Tunçdemir'in muayene bilgileri olarak takıntı, ellerinde titreme, içe kapanıklık, öfke, sese tahammülsüzlük, asosyal stres, gerginlik, evden çıkamama, vesvese, saçma sapan düşünceler, okula gitmek istememe, uykusuzluk ve hırçınlık şikayetlerinin bulunduğu belirtilen iddianamede, sanığın obsesif kompulsif bozukluk ve psikotik belirtili ağır depresif nöbet tanısıyla tedavisinin yapıldığı bilgisine yer veriliyor. İddianamede, sanığın "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması isteniyor.

        - Duruşma öncesi basın açıklama yapıldı

        Duruşma öncesi maktul Fikret Hacıosman'ın eşi Perihan Mutlu Hacıosman, kızı Beril Zeynep Hacıosman, Türk Tabipleri Birliği başkan ve üyeleri ile İstanbul Tabip Odası üyesi doktorlar adliye önünde basın açıklaması yaptı.

        Perihan Mutlu Hacıosman, bugünden sonraki duruşmalara katılmayacaklarını belirterek, şunları aktardı:

        "Bugün kızımla onurlu bir adamın eşi ve evladı olarak bulunuyoruz. Bizim başımız dik, her zaman da öyle oldu zaten. Bugünden sonra duruşmalara katılmayacağız, çünkü pek çok şey çirkinleşecek, biz bunları duymak istemiyoruz. Taammüden kasten öldürme var ve aradan 6 ay geçmesine rağmen ne Sağlık ne de Adalet Bakanlığı bu konuda bir adım atmış değil. Eşimin öldüğü gece bir yasa çıkarılacağı söylendi. Bunu takip ettiğimde, tam tersi hekimlere daha da yüklenen bir yasa çıkarıldığını öğrendim. Öfkeliyim. Sağlıkta ve toplumda birçok konuda şiddet var, bu yolda bir savaş başlattım. Eşim için yapabileceğim tek şey bu. Bu son olsun, başka ailelerin canı yanmasın, değerli hekimlerimiz saçma sapan cinayetlere kurban gitmesin."

        Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman da 17 Nisan 2012'de Dr. Ersin Arslan'ın öldürüldüğünü hatırlatarak, 17 Nisan'ın "Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü" olarak ilan edilmesini istediklerini söyledi.

        "Sağlıkta Şiddeti Önleme Yasası" çıkarılmasını istediklerini kaydeden Adıyaman, "Dr. Ersin Arslan'ın 7. ölüm yılında bütün Türkiye'de uyarı eylemlerimizi gerçekleştireceğiz. 17 Nisan'da ülkemizdeki tüm sağlık kurumlarında, 08.00-08.30 saatleri arasında belirlenecek bir zaman diliminde kaybettiğimiz meslektaşlarımızın anısına 1 dakikalık saygı duruşunda bulunacağız. Aynı gün 12.30'da basın açıklaması yapacağız. 18.00-20.00 arasında bütün illerde mücadelemize destek veren dost kurumlar ve kişilerle ellerimizde fenerlerle 'Sağlıkta Şiddeti Önleme Yasasını Arıyorum' nöbetleri gerçekleştireceğiz." ifadelerini kullandı.

        Anadolu Ajansı ve DHA tarafından geçilen tüm İstanbul haberleri, bu bölümde Haberturk.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. İstanbul Haberleri alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.

        Günün Önemli Manşetleri

        Benzer Haberler